/i/Bilim

"hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. ilimin ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir".
M.K ATATÜRK
  1. 601.
    +1
    nahoş birşey ama bazen de yapmak gerekebiliyor.
    efenim ankarada öğrenci ikene o muhitte ev olacağını bile düşünmediğim bir mevkide bir arkadaşımız kiralayacak bir ev bulmuştu. bir tarafta ankara kalesini gören hayvani bir teras ve şengül hamamı filan, diğer taraf gençlik parkını filan görüyor, hemen yeğenbey vergi dairesinin arkası, hemen yanımızda da boğaziçi lokantası (ohhhş). böyle yığma tuğla eski bir angara apartmanı.
    neyse iki kişiyiz, üç kişi çıkmayı düşünüyoruz eve ama uzatmaların uzatmasını oynayan tipler olarak pek dönemdaşımız yok, evi bulan eleman bana diyor yok mu tanıdığın kimse, benim de hasbel kader tanışıp dost olduğum apo adlı bir arkadaşım var, gayet renkli ve bohem bir tip, dil tarihte tarih okuyor ama maksat muhabbet olsun diye sahaf dükkanı filan devralmış orda takılıyor filan, bunla bit pazarı ve hurdacıları dolaşıyoruz arada, kitap, plak tak püsür kayda değer malzemeyi toparlıyoruz.
    neyse ama adam epey ehlikeyf, tembel ötesi bohem dediysek. buna dedim yavrum apo böyle böyle bir ev var bak bit pazarına da yakın ne dersin (o sırada demetevlerde mahzen gibi biryerde kalıyordu kendisi)
    soruma ilk yanıtı alafranga tuvaleti var mı oldu, çömelerek yapamazmış, ayakları dizleri ağrırmış, alışık değilmiş.
    -dedim e yok
    -e neyse, dedi yapacak birşey yok, olsa iyi olurdu ama
    çıktık eve daha binbir türlü badire hadise yaşandı o evde ama şimdilik konumuz lavaboya işemek, buradan devam edelim. efenim evde alafranga tuvalet yok ve var olan alaturkanın da terazisi biraz bozuk, ereksiyon halinde malinde taş dışına işersen sidiğin geri dönüşü pek mümkün olmuyor, su filan döküp hela taşına girmeye ikna etmek lazım sidiği. lan bir süre sonra tuvaleti kesif bir işenmiş duvar kokusu sardı, birgün herkes evdeyken bizim aponun gözünün içine bakaraktan, arkadaşlar tuvalet sidik kokuyor, işeyen biraz su döksün, terazisi bozuk tuvaletin malum dedim, aponun gözüne bakıyorum çünkü ondan şüpheleniyorum ve adam harbi tembel, tamam ben de çok hijyen manyağı değilim ama açık ara farkımız var yani. bizim apo;
    - bana bakma ben yapmıyorum , dedi
    -e dedim senden şüpheleniyorum ben
    -boolum ben sana alafranga tuvalet sormadım mı, ben eğilmem, ben lavaboya işiyorum , demesin mi.
    her ne kadar bir insan hep işemez arada sıçma da sıçar ve sıçarken ille işersin diye içimden geçirsem de uyarımı öyle veya böyle yapmış olmam nedeniyle daha fazla kurcalamadım konuyu ama inceden bir sövdüm lan lavaboya işenir mi diye.
    bir de şöyle birşey var; bunu da itiraflar kısmına da yazabilirdik lakin gerek yok bence ayrıca çoğu kişinin de böyle yaptığını düşünüyorum, çok sevdiğim yataklı ankara ile yaptığım ankara istanbul yolculuklarında da paso kompartımandaki lavaboya işerdim, kim gidecek lan vagonun sonundaki tuvalete dal taşak, ayıp diye bişey var.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster