/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +3
    ''Burası da neresi? Beni nasıl bir çukura getirdin?"
    "Şşt... Sızlanmayı kes. Ben olmasaydım kendi evinde kan kaybından ölmüştün. Tabii zombiler seni yakalamadan önce kendi kendine ölme şansın varsa."
    "Sen! Beni sen vurdun!!!" Kıkırdadı. Böyle bir zamanda bile ufak da olsa bir kahkaha duymak hoşuma gitmişti. Gülüşü biraz kardeşim Masal'ınkine benziyordu.
    O da gülerdi böyle tatlı tatlı. Sesi kuşların şarkılarına benzerdi. Kalbinizi ısıtan cinsten. Güzel güldüğünü söyleyince de utanır yere bakardı. Daha büyümeliydi o. Liseye başlamalıydı. ilk aşkını yaşamalıydı. Serserinin tekini öpmeliydi ilk defa. Arkasından ağlamalı, bağırmalıydı. Mutlu olmalıydı. Mutlu olmayı sonuna kadar hak etmişti Masal'ım. Ama o kadar yaşayamadı. Kendi masalı daha başlamadan bitti. "Alp!" diye bağırdı Özgür. Beni kapıda bırakıp koşarak içeri girdi. Bir şeyler ters gidiyordu.
    "Alp! Nerdesin?"
    Koşarak boş fabrikayı gezdi. Her yer yıkık döküktü. Tahta parçalarını etrafa fırlatarak Alp'i arıyordu.
    "Aaallpp!!!"
    Gözleri doldu. Yere düşüp bayılmak üzereydi. Etrafta deli gibi koşuşturuyor, boğazını parçalarcasına Alp'e sesleniyordu. Yıllar gibi geçen dakikalar sonunda bir ses duyuldu, tahta kutular birer birer havaya kalktı. Altından küçük, sarışın, şirin mi şirin bir çocuk çıktı. Özgür'e suçlu suçlu baktı.
    "Aptal çocuk!" dedi Özgür ve koşup ona sarıldı. Sıkıca tutup saçlarını kokladı. Kollarını gevşetince Alp konuşmaya başlayabildi:
    "Özür dilerim, Özgür abla. Erkek sesi duyunca korktum."
    Sarışın çocuk meraklı gözlerle bana baktı. Önce düşman gibi, sonra yaralı bacağımı görünce yaralı bir kuşa bakarmış gibi.
    "Senin için bir sorun yoksa, Savaş biraz bizimle kalacak." dedi Özgür. Alp, Özgür'ün kucağından inince elini sıkıca tuttu.
    "Kalsın. Yaralanmış."
    "Küçük bir kaza yaşadık." dedim. Özgür gözlerini devirdi. Ortam biraz gerginleşince Alp getirdiğimiz poşete atladı.
    "Yemek miiii???"
    Poşeti açtı ve gofretlerden birini yakaladı. Ambalajini açıp bir ısırık aldı. Keyif dolu sesler çıkarıyordu. iyi bir şey yaptığıma emindim şimdi. Özgür'e baktım. Daha önce kimsenin küçük bir çocuğu böyle mutlulukla izlediğini görmemiştim. Kalbim ısındı, insan olduğumu hatırladım.
    ···
   tümünü göster