/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Bölüm9 - ilk leş

    Bugün, geçenlerde verdiğim sözü düşündüm artık tamamı ile emindim ismimin hakkını verme zamanıdır diye düşündüm bu başlattığım savaş tüm Betüller adına tüm öldürülen veya öldürülecek olan Betüllerin savaşı, intikam değildi kesinlikle bu bir savaştı ve ben bu savaşı tüm şerefsizlere, tecavüzcülere,Erol ve Kemal gibilere, babama karşı başlattım bu savaşı. Dışarıya attım kendimi temiz hava çok iyi geldi. Şimdi sakin bir kafayla yapacaklarımı düşünmeliydim. .. Parkının girişindeki seyyarın tezgahına baktım çakı ve bıçak satıyordu daha önce hiç kullanmadım gözüme kestirdiğim bir çakıyı elime alıp açıp kapadım işaret parmağıma ucunu değdirip keskinliğini test ettim. Bu iş görürdü fiyatını sordum biraz pazarlıkla 10 liraya satın aldım. Kafamda o an gidip Erol, Kemal veya babama saldırmayı düşündüm ancak bu akıllıca değildi. Hepsini öldürmek istiyordum bu yüzden dikkatli davranıp yakalanmamalıyım. Unca Bakkalın önünden geçiyordum Kemal birisiyle ayak üstü muhabbet edip gülüşüyordu. Betül'ün ölmesi zerre kadar umurunda değildi nispet yapar gibi çok mutlu gözüküyordu. Kararımı vermiştim ilkten o şerefsizi öldüreceğim her şeyi kafamda planlayıp kurguladım. Bakkalı saat 5'te çırağına devrediyor oradan evine gidiyordu. Evine giden yol öldürmek için sofa bir yer tam kırk iki dakikam vardı. Gittim iki sokak ötedeki Tekel'e ısınmak için iki bira aldım titriyordum ancak soğuktan değil korkudan üşüyordum. Ayaklarımı hareket ettirmekte zorlanıyordum çayırlığa gidip bir taşın üstüne oturdum dişlerim birbirine çarpıyordu. Tuborg'u açıp kafama diktim yarısından fazlasını içtim, öğürme geldi nefesim boğazıma kaçmıştı uzun bir süre öksürük krizi tuttu. Yüzüm kızardı gözümden yaş geliyordu. Benim bu halimi gören adamın teki içmesini bilmiyor gibisinden söylenerek yoldan geçti gitti. Biraları bitirmiştim saate baktım Kemal'in bakkaldan çıkmasına on dakika kalmıştı, ellerimi cebime atarak Unca Bakkal'a doğru yürüdüm bakkalla aramda yaklaşık yüz metre vardı, durdum bir Muratti yaktım çok geçmeden çırak bakkala girmişti. Ardından yaklaşık bir dakika sonra Kemal'i gördüm dükkandan çıkıyordu. Fark ettirmeden mesafemi koruyarak takip ettim bir az sonra o tenha yola girecekti tekrar vücudum kıpır kıpır olmuştu iki kolumda karıncalanmaya başladı heyecandan midem bulandı ara sokağa girdik zaman gelmişti fakat bir tane ayyaşın teki de o yoldan geçiyordu ardımdan görgü şahidi bırakmak istemiyordum çünkü iki kişi daha öldürecektim. Evine yaklaşmıştık çevreme şöyle bir baktım o yolda 20 metre önümde Kemal vardı ve etrafta başka kimse yoktu cebimden çıkardığım çakıyı açtım adımlarımı hızlandırdım. Derin soluklar alıp vermeye başladım. Nefes alış verişimi Kemal duydu arkasına döndü, yüzüme baktı çok panikledim elimdeki çakıyı gördü bir şey söyleyemedi. Var gücümle karaciğerine sapladım bıçağı beni itmeye çalıştı ama nafile tekrar çıkarıp yine aynı yere sapladım. "Betülden ne istediniz şerefsizler!" defalarca bıçakladım kaç defa bıçakladığımı hatırlayamıyorum, her bıçağı sapladığımda içimden bir yük kalkıyor gibi hissediyordum tüm öfkemi o bıçakla boşaltıyordum sanki. Kemal artık nefes almıyordu artık bundan sonra hiç bir Betül'e zarar veremeyecek.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster