/i/Bilim

"hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. ilimin ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir".
M.K ATATÜRK
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    Hayatın bir gerçeği ölüm. Dünya üzerindeki tüm canlılar doğup, gelişip daha sonra da ölüyor. Her ne kadar insan, kendini bu konuda ayrı tutsa da öldükten sonra doğaya tekrar geri dönüyor. Fakat bu süreç nereden başlıyor ve nasıl?



    1.Ölüme Hazırlık





    Öldükten sonra ilk olan şey, oksijen alınmamasından ötürü beynin kendini kapatması. Vücut, beyin fonksiyonlarının durması sebebiyle tüm işleyişini yitiriyor. Önce vücudun işleyişini sağlayan hormonların salgısı duruyor. Ardından oksijen ve sinirsel ileti almayan vücut kaslarının tamamı gevşiyor.



    2.Ölüm Anı






    Ölüm gerçekleştikten sonra vücut kordinasyonu ve beyin fonksiyonları dursa da vücut tamamen ölmüş sayılmıyor. Vücuttaki bazı hücreler işlevine devam edip enerji tüketimini sağlıyorlar. Bu hücre ve bakteriler insan bağırsağında veya deri yüzeyinde yaşayan trilyonlarca canlı oluşumu elbette. insan vücudunda mutalist bir yaşam süren bu bakteriler ölüm gerçekleşse bile işlevlerine devam ediyorlar. Çünkü ortada hazır bir enerji var, vücuttan bağımsız çalışıyorlar ve oksijen ihtiyaçları yok.

    Bir süre sonra vücut ısısı düşmeye başlıyor. işte bu anda Rigor Mortis gerçekleşiyor. Düşen vücut ısısı ve kan plazmasının yerçekimine göre belirli noktalarda toplanması, kas hücrelerinin ATP -enerji- yoksunluğundan dolayı biyokimyasal bir değişim gerçekleşiyor ve ölünün uzuvları katılaşıyor. işte buna ölüm sertliği ya da rigor mortis diyorlar. Bu durum insan ölümünden 3-4 saat sonra gerçekleşmeye başlıyor ve 12 saat sonrasında doruk noktasına ulaşıyor.

    Kan plazmasının yerçekimine göre vücut uzuvlarında birikmesi sonucunda bu noktalarda renk değişikliği gözleniyor. Özellikle ten rengi açık olan insanlarda bu durum oldukça belirgin oluyor. Hatta Cinayet masasında çalışan polisler, bulunan cesetlerin hareket ettirilip ettirilmediğini buna bakarak anlıyorlar! Kaslarda biriken fazla kalsiyum, rigor mortis sayesinde bazen vücut uzuvlarında kasılmalara ve sarsılmalara sebep oluyor. Bunun sebebi kalsiyumun kas kontol noktalarında birikmesinden dolayı oluşuyor. Bu durum 24-48 saat arasında kendini gösterebiliyor.



    Göz kapakları, Rigor Mortis sebebiyle olduğu gibi kalıyor!






    Göz kapakları vücut kontrolünü kaybedince olduğu gibi kalıyor. Eğer kişi göz kapakları açık ölmüşse ardından gelecek rigor mortis ile olduğu gibi öylece kalıyor. Filmlerde gördüğümüz öldükten hemen sonra gözleri örtme sahnesi bundan dolayıdır. Eğer ölü uzun süre olduğu gibi bırakılırsa göz kapaklarını kapatmak bir süreliğine mümkün olmuyor! Yapılan bir araştırmaya göre ölen insanların %60'ı göz kapakları kapalı bir şekilde ölüyor.



    3.Veee Öldünüz





    Vücudunuz hızlı bir şekilde kendi içinden kendini tüketiyor, yavaş yavaş çürümeye başlıyorsunuz. Vücudunuzdaki hücreler ölmeye başlıyor. En nihayetinde dokularınız da çürümeye başlıyor. Bu duruma tıp dilinde nekroz denir. Kan dolaşımı olmadığından ölümden sonra çalışan hücreler artıklarını dolaşım sistemine bırakıp kendilerini yenileyemediklerinden ötürü ölmeye başlıyorlar. Böylelikle hücrelerden oluşan dokularınız da parçalanmaya ve çürümeye başlıyor.



    Peki çürüme dediğimiz şey nasıl çalışıyor?






    Şöyle. Hücrelerinize temas eden CO2 -karbondioksit- ortamın PH'ını yükseltiyor ve hücre kendi etrafında salgı oluşturuyor. Bu salgının içindeki enzimler bölgeyi tahriş ederek su toplamasına benzer kabarcıklar oluşturuyor ve sonunda bu bölge renk değiştirerek çürümeyi başlatıyor. Tabi burada bir hücreden bahsediyoruz. Etrafındaki sayısız hücrenin aynı şeyi yaptığını düşünürsek bir süre sonra gözle görülür sonuçlar almaya başlıyoruz.



    4.Ölümden 1-2 gün sonra





    Bundan sonra kokuşma dediğimiz olay gerçekleşmeye başlıyor. işlevlerini yerine getiremeyen doku ve organlar çürüyerek meydana getirdikleri zararlı kimyasalların birbirleriyle karışmasına sebep oluyor. Örneğin safra kesesi kendini sindiriyor ya da barsaklardaki atıklarla birleşiyor ve zararlı kokuların oluşmasına sebep oluyor. Adı üstünde. Kokuşma. Ciltteki renk önce yeşilden mora sonra da siyaha dönüşüyor. Bu durum hayvanlar için büyük bir fırsat oluşturuyor ve özellikle sinekler yumurtalarını yavrularının besin temin edebilmesi için buraya bırakıyor. Toprağa gömülmüş bir insan cesedinin %60'ını kurtçuklar tüketiyor! Bu aşama normal koşullarda yaklaşık 1 hafta sürüyor.



    5.Son Parçalanma ve iskelet





    Son aşama tıp dilinde bütirik asit fermantasyonu ile gerçekleşiyor. Organ ve dokular kuruyarak birbirlerine yaklaşıyorlar. Bu aşamayı gözünüze filmlerde gördüğünüz mumyalanmış insan figürlerinde görebilirsiniz. Bu arada daha fazla tahrip edilen ve tüketilen organ ve dokular çok daha fazla bakteriye, böceğe ve mantara hazır yemek oluyor * Bu durum 1 yıl kadar sürüyor. Tabi sıcaklığa bağlı olarak eğer sıcaksa daha hızlı soğuksa daha yavaş gerçekleşiyor.



    Mumyalaşmış Ceset






    Ta ki insandan geriye sadece iskelet, saç ve tırnak gibi kalıntılar kalana dek. Yine kalan iskelet, saç ve tırnak kalıntılarını böcekler ve sinekler değerlendiriyor. Yıllarca bu iskeleti üstündeki bitkiler, mantarlar, böcekler yiyor ve tamamen ortadan kalkıyorsunuz. Yeryüzünde hiçbir kalıntınız kalmayana dek doğadaki canlılar tarafından tüketiliyorsunuz.



    Sonunda tamamen bütün varlığınız doğaya geri dönüşmüş oluyor!






    PS: Yazıyı hazırlarken, linkteki videoda bahsedilen konulara değindim, doğrudan çeviri olmasa da bilgi kaynağı direk bu videodur, yazıda bir yanlış varsa söyleyin editlerim.

    https://youtu.be/nqOITqLfnkc
    ···
   tümünü göster