/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 251.
    +15
    ..ben de o duygusal anaforun içinde çıktığım anda, ilk farkettiğim şey inanılmaz biçimde gümbürdeyen kalbi oldu.. kendi kaburgasının üzerini geçtim, artık neredeyse benimkinin üzerinde hissediliyordu.. bense tam tersi ulan.. hiç atmıyor neredeyse,

    heyecandan, birimizin ki coşmuş, birimizin ki de durmuştu herhalde *

    yüzünü inceledim, çok heyecanlıydı beyler.. edebiyat kasmayacağım, bildiğiniz heyecan işte..o günlük hayatta defalarca cümlelerimiz içinde kullandığımız kelimenin, yüze vurmuş hali, resmolunmuş hali..

    soluk soluğa "şuraya oturalım.." dedi, yolu yanındaki sitenin bahçe duvarını gösterip, geçtik, oturduk... bu hala kendini toparlamaya çalışıyor, açıkçası ben de biraz tırstım, çünkü tamam, iyi tanıyoruz birbirimizi, epey şeyden bahsettik de, genelde iyi şeylerden konuştuğumuz için birbirimizin kronik hastalığı vb. var mı yok mu bilmiyoruz.. içimden dedim "oha lan kızın kalbi filan mı var yoksa?"

    herhalde bir çiftin başına gelebilecek en tuhaf ve talihsiz şeylerden biri olurdu olası bir fenalaşma vb.

    yarı şaka yarı ciddi sordum,

    "canım? iyisin demi?"

    güldü.. gene aklımdan geçenleri okumuştu anlaşılan.. biraz da saflığıma güldü yani, "iyiyim.. iyiyim, kalbim filan yok.. yani şu ana kadar yoktu" gülüşmeye başladık.. elimi aldı, göğsünün üzerine zütürdü, bu kez de avcumla hissettim bu yaramaz ve zıpır şeyi *

    sonra o da avcunu benim kalbimin üzerine koydu.."solda demi senin ki de? yanlış olmasın?" gene salak salak gülmeye başladık, hani böyle ayıp, ya da hafif rezil olabilitesi olan şeyler yaptıktan sonra insan sinirleri bozulup salak salak kıkırdar ya, aynı o hesap.. benim çocukluğumda "değerli" diye bir köpek vardı, çizgi film..aha işte ben aynı öyle gülüyorum o ara (hııı hıı hııı * ).

    neyse bu benimkiyle ilgili durgunluğu espiri konusu yapınca bende,

    "senin ki ikimiz için de atıyor zaten bu gece" deyip zaten utanmış olan sevdiceğimi iyice utandırdım.. önüne döndü, manalı manalı gülüyor,

    sonra,

    ikimizin birden bu kez sonu 3. bir öpüşmeyle bitecek olan o geceki son kopuşumuza neden olan şeyi ona gösterdim,

    "mine... yavrum ya ilk öpüşmemizi türbe önünde yapmışız güzelim? amma mübarek adamım haa"

    harbiden de bizim oturduğumuz duvarın karşında, mini bir türbe ve minaresiz bir cami var, dışarda bir kaç mezar taşı..lan iyi çarpılmamışız *

    bu baktı, "aa sahiden.." sonra da yine gülmeye başladık dediğim gibi, ve bir kez daha, bu kez biraz daha uzun öpüştük oturduğumuz yerde,

    sevmiştik dudaklarımızın tadını.. birbirlerine olan tandansını.. dansını..

    sonra ayağa kalktık nihayet,

    ben sağa sola bakındım biraz..lan sanki bir şey farkedecek, gören olduysa, göreceğini görmüştür zaten.. daha ne bakınıyon..

    sonra el ele tutuştuk, kırmızı başlıklı kızın sepetini sallaması misali, biz de birleşik ellerimizi sallaya sallaya, bir kez daha gecenin içinde kaybolduk..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster