/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 576.
    +7
    dedikleri bu, çünkü beyler, maalesef hemcinslerim bu konuda o kadar gözünü karartmış ve kendini kaybetmiş durumda ki, e artık kızlar da bu duruma şartlanmışlar..

    halbuki onlar da en az sizin kadar istiyor size dokunmayı, soluğunu boynunuzda gezdirmeyi.. sevmeyi, sevişmeyi.. keyif almayı.. keyif vermeyi..

    ama biz bu olguları o kadar sahiplenmişiz ve üzerine o kadar çok düşmüşüz ki, sanki bunu "sadece erkekler" yaparmış gibi görünmeye başlamış..

    anlayacağınız, kendi bindiğimiz dalı, yine biz kendimiz kesiyoruz..
    işte tüm bu duygu ve düşüncelerimiz ışığında, ceydanın da sonuçta bir türk kızı olduğu gerçeği, benim kontrolü ele almakta zorlanmayacağımı bana gösteriyordu..her ne kadar benimle o yatakta ayıp bir şeyler yapmak için yanıp tutuşsa da ve tüm bu sahneyi onca emek vererek hazırlayan kendisi olsa da,

    "azgın ve gibişken türk erkeği" olarak, bu yangının ilk kıvılcımını ben çıkarmalıydım..

    sonra birden aklıma elifle geçirdiğimiz masumane gece geldi.. acaba dedim.. eğer orada bir kıvılcım çakmış olsaydım, o gece farklı mı olurdu?

    elif, "kankamın eski sevgilisi, olmaz öyle şey" ayaklarını bırakıp bana karşılık verir ve sabaha kadar çatır çatır sevişir miydik?

    olamaz mı?

    olabilir *

    şimdi ise bu ana odaklanmalıydım..

    saniyeler akıp giderken, yapmam gerekene artık karar vermiştim.. tedirgin gülümsemem, yerini daha rahat, içten olmaya çabalayan bir gülüşe bırakırken, elim, ceydanın, kulağının arkasından kurtulmuş bir kısım saçına uzandı, onlara dokundu, kibarca tekrar eski yerine doğru ilerletti.. kızın nefes alış verişi hızlanmış, gülümsemesi donuklaşmış, tıpkı bar da öpüşmek üzere olduğumuz o andaki gibi yavaş yavaş ciddi ve ateşli yüz ifadesi yüz hatlarına akmaya başlamıştı.. elim saçlarından yanağına, oradan da boynuyla omzunun birleştiği o tatlı kavise yöneldi,

    yüzlerimiz ise aynı yerde, birbirine yaklaşmadan duruyordu, ben, ona yaklaşmamış, onun da bana yaklaşmasına izin vermemiştim..
    kalp atışlarının gümbürtüsü odayı doldurmaya başlarken ve tam ceydanın da elleri bana doğru uzanırken, boynundaki elimle hafifçe yüklenip yatağa yanlamasına uzanmasını sağladım, ağır çekim..
    beyler afedersiniz ama bi sıçıp geleyim izninizle..
    :) böyle yazacağınızı tahmin ediyordum binler,

    bir şeyler atıştırdım, geldim.

    gecenin son 3 partını da paylaşıp bu seferlik noktayı koyalım
    kızı o şekilde yatağa doğru yatırınca bu iyice kasıldı, gözleri gözlerime sabitlenmiş bir şekilde, full konsantre yüzüme bakmaya devam ediyordu..

    yanına yanlamasına uzandım, bende, ayaklarımız yataktan sarkıyor, vücudumuzun yarısı, çaprazlama yatağın üzerinde, çok gibko bir pozisyon..

    ceyda artık üzerine tamamen abanıp bitirici darbeyi vurmamı bekliyor,

    ama boşuna bekliyor,

    az önce onu yatağa iteleyen elim, burnuna yaramaz ama cinsellikten uzak bir davranış olan "pıt" hareketini yaparken, ağzımdan da tamamen ortamı yumuşatma ve anın elektriğini giderme amaçlı şu sözler boşaldı,

    "ne geceydi ama, iyi eğlendik * "

    yarı fısıltılı, neşeli ve canlı bir ses tonuyla söylemiştim bunu, sanki oğlunun üzerini örterken iyi geceler dileyen bir baba, ya da kardeşiyle yapmakta olduğu "gün kritiği"ne noktayı koyan bir abi gibi..

    nasty ya da horny bir cümleden çok uzak.. samimi bir ton..

    ceyda ortamı kasıtlı soğutma çabamı anlamamıştı, bunu da oyunun bir parçası sandı,

    "evet.. harikaydı.. senle beraberken çok eğleniyorum zaten"

    "hadi ya? palyaço muyum kızım ben * " deyip şakadan laf çarptım,

    "ne demek istediğimi biliyorsun" dedi fısıltıyla, tatlı tatlı gülümsedi, az önce atağını savuşturduğum eli, sırtıma dolanırken, ben tekrar hamle yapmak mecburiyetinde kaldım..

    yanlamasına pozisyondan çıkıp ben de onun gibi sırt üstü uzandım, böylece az önce sırtımı kavrayan eli boşlukta kalmıştı, yeniden çaresizce yanına düştü..

    "amma dans ettik ha, sen de hiç fena değilmişsin * ama çok yoruldum.. hamlaşmışım :p"

    ceyda şakadan trip atarak,

    "fena değilmişim demek ha? ben 2 sene dans kursuna gitmiş adamım kuzum, ne sandın ;)"

    "oo, bundan bahsetmedin ya bana hiç?"

    "yeri gelmemiştir.. zaten konuşmadığımız çok şey var daha * "

    hay sokayım şu imalı laflarına be..

    acaba ben de yaparken böyle itici görünüyor mu karşıdan?

    ayşene yaptığım tüm o imalar aklıma geldi..

    acaba o da bana böyle içinden içinden sövmüş müydü, her çift anlamlı lafımdan sonra..

    "hangi dansları yaptın?" dedim konuyu dağıtmaya çalışarak..

    "latin dansları genelde, salsa, çaça.. kısa bir süre vals de yaptım, bilmiyor demesinler diye * "

    "allah allahh, bilmeyene bilmiyor mu diyorlarmış * hem zaten vals doğuştan öğrenilmiş şekilde gelmiyor mu insana :p onun neyini öğrendin"

    "işin gücün dalga senin de, çok fenasın.. daha önce söylemiştim demi bunu? * " deyip yanlamasına dönerek elini bu kez kaçıramayacağım bir yere, göğsümün üzerine attı..

    "hı hı..on kere felan demişsindir * "

    "öylesin ama * "

    biraz daha yaklaştı..

    dıbına koyayım.. neden işe yaramıyor lan? acilen konuyu değiştirmem lazım, çünkü yatakta daha fazla kaçarsam kemal sunal filmlerine dönecek ortalık..
    sonra birden, sanki sır verirmiş gibi heyecanlı bir fısıltıyla,

    "hişşt, kızım bu ilayda da az değilmiş ha" dedim..

    bir an duraksadı, sonra,

    "neden ki? * " dedi..

    "neden mi..görmedin mi, çocuğu resmen odaya attı ;)"

    "ne var canım.. sevgili onlar, eve de atar, odaya da atar, atar tutar * "

    "diyosun.. açık fikirli gördüm seni? ;)"

    "normal bence.. sence değil mi yani"

    "yeaani... olabilir tabi ama..ne bileyim.. şimdi benim de kız kardeşim var... ilerde böyle şeyler yapsın ister miyim? sanmıyorum.. tabi insan bencil düşününce işine geliyor ama.. yüzeysel bakmamak lazım.."

    ceyda duraksadı.. obaa.. çok iyi yerden vurmuştum beyler hehehe..

    sonra sanki özür diler gibi tonla konuşarak (kendini meşrulaştırmaya çalışıyor) "iyi ama.. herkes yapıyor bunu canım..ne var işte iki öpüşürler... sonuçta birbirini seven insanlar yani..ne yapsınlar, 60 lık nineler dedeler gibi iki dirhem bir çekirdek, el ele tutuşup martıları mı izlesinler kordonda?"

    hooop ceyda, orda dur bakalım.. ninelere dedelere laf yok.. keşke sen, ben onlar gibi olabilsek be..saygıyı onlar ve onların sevgisi hak ediyor.. zamane gençliğinin materyalist ve menfi ilişkileri değil...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster