/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 601.
    +7
    banka vardık, her zamanki gibi boş ve son kez "bizim"...

    oturunca ebru gülümsemeye başladı, sırnaşmamı bekliyordu, bense, "ebru, seninle bir şey konuşmamız lazım" demekle yetindim, ciddi olması için çaba sarfettiğim bir sesle, çünkü nedense ağzımı açınca, sesim küçük emrah gibi çıkacak sanmıştım.

    gülümsedi, onu, bir şey konuşmak için bankımıza getirmiştim..bu şey, ciddi ve güzel bir şey olsa gerekti.. ilişkimizde bir sonraki aşamaya mı geçiyorduk yoksa?

    umut ve mutlulukla gözlerimin içine bakarak,

    "konuşalım hayatım" dedi, şaşkın görünmeye çalışıyordu,
    her kız gibi o da, benden birazdan duyacağını sandığı, ilişkimiz hakkında "ciddi ve güzel" şeyler öncesinde, sanki bu durumu tahmin edemiyormuş gibi görünmeye çalışacaktı..

    duymayı beklediği sözlerin ardından, "ay, çok ani oldu, çok hoşuma gitti ama çok da şaşırdım" tarzı mutlu ama tedbirli cümleler kuracak, öyle hemen uçuş moduna geçmeyecekti..

    oysa ben..pff.. inanın bunu nasıl cümlelere dökebilirim bilmiyorum.. bildiğim tek şey ise, bir daha asla bir kızla bu duruma gelmeyecek olduğumdur,

    terk etmek, terk edilmekten çok daha zor beyler.. hele ki bunu sizi sevdiğine inandığınız birine yapıyorsanız.. resmen kendi kendinizi lanetliyor, damgalıyorsunuz.. kendi kendinizden damga yiyorsunuz.. suçlu gibi..ki suçlusunuz da zaten..
    arkadaşlar bu gece pek iyi hissetmiyorum, yarın gündüz vakti açığımızı kapatırız, görüşmek üzere iyi geceler..
    iyi akşamlar panpalar,
    bu gece 00.00 gibi geleceğim, bütün açığımızı kapatacağız, size sürprizim var ;)

    başlık altında görüşmek üzere.
    kaldığımız yerden devam panpalar..
    http://fizy.com/#s/1n2hao

    nihayetinde, günlerdir kaçtığım, ertelemek için türlü bahanelerin ardına sığındığım o bedbaht an gelmişti. derin bir nefes aldım..

    düşündüm de, "ebru, senden ayrılmak istiyorum" deyip bitirmek çok daha kolay olurdu..ama birazdan anlatacağım şeylerin ağırlığı, direkt ve sebepsiz bir ayrılık isteğinden çok daha ağırdı..yani topu ona atmak fikri, o kadar da cazip gelmiyordu artık.

    ışıl ışıl gözlerle yüzüme bakan ebru, sonsuza kadar böyle kabız gibi kalsam bile bekleyecekmiş gibi duruyordu..ne diyeceğimi bilmeksizin ağzımı açtım..

    "ebru..şeyy.."

    "evet aşkım * "

    "ee..ıuff... nasıl başlayacağımı bilemiyorum.." deyip mahcup ve buruk bir gülümseme takındım..hala rol mü yapıyordum ne?..

    ebru anlayışla yüzüme baktı, bana doğru yanlamasına dönüp, ellerimi, ellerinin arasına aldı..birazdan yapacağım büyük itiraf için beni rahatlatmaya çalışıyordu..
    http://fizy.com/#s/135k4i

    bir kaç sessiz saniyeden sonra gözleri, ortamızda kalan, bankın yaslanma kısmına kaydı..nereye baktığını biliyordum..ben de çevirdim gözlerimi..beceriksizce ama mütemadiyen yaşayacak bir biçimde kazınmış ebru/tsigalko yazısıyla göz göze geldim..bir elimi ebrudan kurtarıp yazıya uzandım..dokundum..derinliğini ve dokusunu hissettim..

    sonra gözlerimi yukarıya, gül desenli, ışıltılı taklara doğru çevirdim..iğne yaprakları hafifçe kıralaşmış gibi solum görünen ağaçları, muntazam yer karolarını, biraz ilerideki, tatlı tatlı ışıldayan sokak lambasını seyrettim..bir derin nefes daha alıp ebruya doğru döndüm bir kez daha..hala sempati ile bakıyordu yüzüme, gülümsemeye başladı, bana doğru uzandı, yanağıma bir öpücük kondurdu,

    "bazen kelimelere ihtiyacın yoktur zaten" dedi, başını omzuma gömüp sarıldı..öyle kaldık..

    yapamadım beyler..

    burada olması iyi olur, kökten bir çözüm olur diye düşünmüştüm ama yapamadım..bu sokağa, bu sokağın tatlı ışıltılarına, bizim bankımıza ve onların üzerine sinmiş anılarımıza bunu yapamadım..

    kalbe saplanan bir bıçak gibi, kesin ve sorunsuz olurdu..paramparça eder, kolayca bitirir ve geçerdi yapabilseydim eğer..ama ben, öldürmeyi bilmiyorum beyler..
    yaralıyorum..epey kan akıtıyorum..belki sakat bırakıyorum ama öldürmek bana göre değil..
    ve eğer söyleyeceklerimizi, bunca şeyin üzerine, hem de bu gece, hem de bu sokakta, oturduğumuz şu köhne ama taşıdığı anlamlara tarif olmayan bankta söylersem..öldürmüş olacağım..birini..bir şeyi..

    bazen kelimelere gerek yoktu doğru..
    ama bu öyle bir an değildi,
    bu,
    kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir andı..eğer ağzımdan çıkarabileceğim sözler olsa, çıkarmak istedim..ihtiyacım vardı zira..ama değil anlatılacak bir hikaye, söylenecek bir cümle, tek bir kelime bile bulamadım o gece..

    yapamadım..

    burada olmaz..

    en azından bunu borçluyum ebruya..

    ben de ona sarıldım..

    dakikalar, saate dönüşedursun..biz öylece kaldık, kış soğuğunda birbirine sokulmuş iki güvercin gibi..sözsüz, kıpırtısız..orada varlığımıza dair belki de tek kanıt, ahenkle çarpan kalplerimizin sesiydi..
    ..o gece yurda gittiğimde gece iki mesaj aldım,

    ceyda "iyi geceler tatlım ;)" diyordu,

    ebru ise "seni seviyorum" yazmıştı,

    kafamı duvarlara vurarak patlatmak istedim..tek yapabildiğim ise telefonu bir kenarıya attırıp yorganın altına gömülmek oldu.. hiç uyanmasam bile olurdu.. öylece kalsam, bu yataktan hiç çıkmasam.. çıkamasam..
    http://fizy.com/#s/3e3b2a

    ..o gece bu işi nerede ve nasıl bitireceğimi düşündüm, sonunda nispeten mantıklı bir noktaya varmıştım.

    seçtiğim konuşma yeri ise, yine benim hatıralarıma dokunan ve lanetime lanet katan bir yer olacaktı, mine ile ayrıldığımız yerde konuşacaktım ebruyla da..geçen sene tek bir bank olan yerde şimdi bir kaç oturaklı bir çardak vardı..

    ceyda, hemen ertesi gün arayıp durumları sormuştu, söyleyemedim deyince kızacak sanmıştım, ama onun yerine beni teselli etti, rahatlattı,

    "kolay olmayacağını biliyorum canım..ve..dediğim gibi, eğer benim gitmemi istersen.."

    "senin gitmeni istemiyorum" dedim.

    "bitanem..sen ne zaman kendini hazır hissedersen o zaman söylersin, ben gerektiği kadar bekleyebilirim böyle..canını sıkma..rahatlamaya çalış.."

    sesinin tonu içime işliyordu resmen, çok fazla beklemesine gerek kalmayacaktı, ama bunu ona söylemedim..işi bitirmeden bir şey söylemek niyetinde değilim çünkü ne olacağı belli olmuyor malum. oyuncu imzayı atmadan forma bastırılmaz..

    bu arada şu amk musa sow u da bi gelemedi gibicem ha..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster