bir süre daha yüdükten sonra lucifer'in kırmızı impala arabasına atladık.
mükemmel bir detaydı bu. tek sorun bir ölüyü bile tedirgin edecek derecede hızlı sürmesiydi.
bir ara bana dönüp merak etme evlat bu aracın kasko'su var dedi. ikimiz de güldük.
kesinlikle sevmek isteyeceğim en son kişiydi ama konuşabildiğim beni anlayan tek kişiydi.
radyodan bu çalarken
https://www.youtube.com/watch?v=bmtbg5b7_Aw
yolları yara yara gitmeye devam ediyorduk. bir ara kafamı camdan çıkarıp rüzgarı saçlarımda ve yüzümde hissettim. tekrar arabaya girdiğimde 'teklifini kabul ediyorum' dedim.
artık ne olacaksa olsun istiyordum. sevdiğim kıza, dokunabilmeli, anneme ve babama sarılabilmeliydim. döndü ve biliyorum dedi.
bir süre sonra kendimizi tüm şehri yukarıdan gören bir tepede bulduk. güneş yeni yeni doğuyordu.
tan kızıldı, şehir uyuyor kuşlar ise yeni uyanmıştı. kargalar etrafımızda peşi sıra uçmaya başladı.