1. 26.
    0
    kapitalist ekonomik düzenin etkilerinin toplumu şekillendirmesi ile oluşan toplumun aldığı isim.
    kapitalist toplum'un yapısını tamamıyle kavramak sorunlarını anlamak bakımından temel olacaktır; aksi takdirde söylenenler sadece hayalperest ve yozlaşmış sözcüklerden öteye gitmeyecektir. bu çok kapsamlı bir konu olduğundan tam anlatımı sözlüğe sığacak genlikte değil ancak kitaplar ile anlatılabilecek derinliktedir. bu yüzden;

    (bkz: das kapital)
    (bkz: özgürlük korkusu)
    (bkz: hürriyetten kaçış)

    fakat ufak bir özet yapmakta da sakınca yoktur.

    ortaçağ'da luther ve calvin'in etkisindeki protestan öğretilerin tanrı'sı insanlardan kendilerini aşağılamalarını ve kötülüğün kaynağının kendilerinin olduğu farkındalığı sebebiyetiyle ancak bu şekilde kurtuluşa erişebileceği inancıydı. insanlar belli gruplara aitti ve kurtuluşa ulaşıp ulaşamayacağı önceden belliydi; hiç bir çapa bu gerçeği değiştiremezdi ancak yinede çabalamak gerekliydi. * aynı zamanda soylular en yüksek sınıfa ait, orta sınıf loncalara, köylüler ise fakirler sınıfına aitti ve bu kesinlikle değiştirelemezdi. işte bu gruplara ait olma durumu insanları bireysellikten uzaklaştırarak kolayca yönetilmeye itiyordu.

    rönesans ve reformun ardından kapitalist ekonomi oluşmaya başladı ve bu düşünüş insanlara fırsatlar tanıyordu, özellikle orta sınıfa. artık kimse doğduğunda sahip olduğu sınıfta hayatı boyunca yaşamak zorunda değildi. yaşam standartını değiştirebilmek için yeterince çabalarsa ve yeterince iyi ise herşeye sahip olma şansı vardı. çünkü sistem var olanın en iyiler ile en yüksek karı sağlamayı amaçlıyordu. ek olarak, ki bu kısım en önemli kısımdır, orta ve alt kesim kendini elit kesim ile özdeştirebiliyor ve ona benzemeye çalışıyordu çeşitli özendirmeler sebebiyle. bu özenme hırs ile kamçılanıyordu ve her hırs gibi bu hırsta tatmin edilemez, zarar vericidir.

    artık insanlar önyargılar olmaksınız çalışabiliyordu, hatta çalışabiliyor değil çılgınca çalışıyordu; çünkü zannediyordu ki bu çalışma kendisi içindi. aslında hiç farkında olmadan hayatında hiç görmediği patronuna çalışıyordu. kocaman bir çarkın dişlisi gibi, kendisi için çalışmadığına hiç haberdar olmadan, tüm enerjisini buna veriyordu. tüm çabalarının kendisi için olduğu sanısından dolayı da en yüksek performansı sergilemeye çalışıyor ve insani değerleri yok sayarak kendi çıkarı doğrultsunda önüne çıkan herkesi yok ediyordu. artık hayatta önemli olan tek şey kendi çıkarlarıydı insanların. ortaçağ toplum anlayışından kurtulup birey olmuştu ancak şimdi daha büyük özgürlük sorunları vardı. eskiden dıştan gelen bir zorlama ile çalışan insanlar performanslarının en yüksek değerini kullanmak zorunda değildi ve yapmıyordu da. ancak şimdi bu elit olma ve saygınlık kazanma çabaları içerisinde kendine içsel bir baskı oluşturarak sistemin yönetim kadrosunda olanlara çalıştığını bilmeden paralıyordu kendini birey. özgür düşünce hakkı olduğunu zannediyordu ancak, düşündükleri diğer tüm insanların düşündüğünden farklı değildi; düşündükleri ona sistemin düşünmesini emrettiği şeydi. somutlaştırırsak; insanlar kendilerine bir çıkar sağlamayan bir insan ile ilişkide olmanın doğru olmadığını, böyle düşündüklerini söylerler. bence böyle derler, ancak farkında değillerki bu bir düşünce değil sistemin size emri.

    insan arasında kişisel ilişkilerde tıpkı bu ekonomik ilişkiler gibi yabancılaşmaya başladı ve sevgiden kimse söz etmez oldu. insanlar sevgi yerine nesne ilişkileri peşinde koşmaya başladılar. başka herhangi bir meta için olduğu gibi insan değerini de belirleyen pazar oldu. kişinin sağladığı özellikler eğer yarar sağlamıyorsa niteliği yok demektir; tıpkı satılabilirliği olmayan malın, bütün niteliklerine karşı değersiz sayılması gibi. yani kendine güven*başkalarının onun hakkında ne düşündüğünün göstergesidir yalnızca. piyasadaki değerine bakmadan kişi kendisinin ne kadar değerli olduğuna karar veremez. eğer piyasada aranıyorsa, birisidir; eğer aranmıyorsa hiç kimsedir. kişinin kendine verdiği değerin piyasa tarafından belirlenmesi, çağdaş insan için popüler olmanın taşıdığı önemin nedenidir. yalnızca günlük olaylardaki başarısı değil, kendine güvenmesi yada aşağılık duygulara kapılması da buna bağlıdır.

    bu öz sevgi duygusunun dışa bağımlılığı toplum içerisinde farkındalık halinde olanların veyahut pazarda işlevsel olmayanların toplumdan uzaklaşması, yalnızlık duygusuna kapılmasına sebebiyet verir. sistem içerisindeki ilişkiler çıkar ve işlevsellik ilkesine dayandığından, nesne ilişkisi olduğundan, kapitalist bireyin sevgisi de nesneyedir.
    luther ve calvin'in ayrıca kant ve freud'un varsayımı; bencillikle öz sevgi özdeştir. başkalarını sevmek erdem, kendini sevmek günahtır. kuramsal olarak bu tanım sevgi için bir yanılsamadır. sevgi temelinde bir nesne tarafından yaratılmaz, kişinin içinde var olan ve belirli bir nesne ile gün yüzüne çıkan bir niteliktir. ilk olarak kendimizde dahil olmak üzere bir kişiye yada nesneye yönelmiş onaylama isteğidir, hazır oluştur. belirli bir nesneye olan sevgi sadece içerde bulunan sevginin dışa vurumudur. romantik aşk kavramındaki insanın dünyada sadece bir kişi sevebileceği olduğu, bu kişiyi bulmanın büyük bir talih olduğu ve onu sevmenin dünyanın geri kalanına sırt çevirmek olduğu doğru değildir. erich fromm'un söylediği gibi; bir kişiyi sevmek tüm dünyayı sevmek anldıbına gelir.

    kapitalist toplumda sevgi ve öz sevgi kavramı çok çok yanlış anlaşıldığından bu toplumun insan ilişkilerinde erdem ve sevgi öğelerini aramak oldukça anlamsızdır. bu düzen içerisinde sürekli olarak taciz altındaki zihnimizi ayık tutmak oldukça zordur; zorluğundan da öte farkında olma hali sizi bu sanal birey halinden ve toplumdan gerçek anlamda koparıp gerçek bir birey yapar. bu birey sevgiyi anlamış ve erdem kavrdıbını sevgi ile desteklemiş gerçek bir insandır. bu insanın artık o toplumda yaşama şansı yoktur; çünkü yüzelsey ve nesnesel ilişkilerden başka hiç bir şey olmayan kapitalist toplum sadece çağdaş bir tiyatrodur. hayatın gerçeği ve esası olmayan bu tiyatroda rol almak istemeyen birey için esas sorun bu farkındalık ile başlar.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster