/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +48 -1
    ön bilgilendirme:Arkadaşlar hikayede paylaştığım fotoğraf ve giriş yaptığım paragraf neticesinde içeriği yanlış anlayıp okuyabilirsiniz. Eğer ki kahramanlık hikayesi falan dinleyeceğinizi düşünüyorsanız direkt başlığı terkedin.Çünkü bu hikayede benim askerlik görevimi yerine getirdiğim esnada yaşadığım bir takım olayları konu aldım. Olayın komandoluktan, bordo bereli olmaktan, veyahut helipkopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirmek ile uzaktan yakından alakası yoktur.

    Merhaba dostlarım. Bugün sizlere burada bir öykü anlatmak istiyorum. Bizzat yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum daha doğrusu.
    Bu klagib bir hikaye. Sokağın içinden bir hikaye. Hepiniz duydunuz, belki çoğunuz anlattınız bu hikayeyi.Ben de burada, sizlerle paylaşmak istedim hikayemi.
    Hayatımın bir dönemini kapsayan ve belki de benim karakterimde birçok değişikliğe sebep olan bir anı da diyebilirim.
    Önsözü epey uzatmayı lüzumsuz gördüğümden hikayeye bodoslama tabiri ile giriş yapmak isterim;

    Bundan tam 2 sene evvel, totalde 4 sene birliktelik yaşadığım kadınla artık ilişkimizin son demlerini yaşıyorduk.Zor ve taktan bir dönemdi.Ne okuluma ilgi gösteriyor
    ne işime odaklanabiliyor ne de sosyal aktivitelerde etkin olamıyordum.
    Belki aşkım hala devam ediyor ve belki de en kötüsü sadece alışkanlıklarımdan dolayı yaşadığım bir takıntıydı. Bilemiyorum.
    Velhasıl kelam o dönem ilişkimin bitmesini istemediğim için, çoğu insan gibi gururumu ayaklar altına aldırarak bir şekilde kendimi ifade etmeye çalışıyor ve
    ilişkimi kurtarmaya çalışıyordum. Gerek arkadaşlarıyla iletişim kuruyor,ne yapmam gerektiğini konuşuyor, gerek kapısına kadar gidip kendimden ödün veriyordum.
    Fakat bunların hiçbirisi ama hiçbirisi bir gibe yaramadığı için en sonunda vazgeçmiştim.
    Yalnız ben onun peşinden koştukça, onunla beraber olmak için, ilişkimizi kurtarmak adına günlerimi harcadıkça kendimden uzaklaşmıştım. Bunu o zaman farkedemedim.
    Yapayalnız, yalın bir halde kalınca anladım.Ne çok zaman kaybettiğimi.
    Ne işimden hayır geliyordu,ne de açıktan sadece askerliği ertelemekten başka bir gibe yaramayan okulumdan. Dımdızlak bir şekilde kalmıştım öyle.gib gibi..

    Sonrasında radikal bir karar aldım kendimce. Kendimi bir şekilde toparlamam gerekiyordu. Sonuçta dünyanın sonu değildi ya dıbına koyayım. Daha 20li yaşlarımın başındaydım.
    Bir yerden benim de hayata başlamam, birçok şey yapmam gerekiyordu.Çevremdeki herkesin bir uğraşı,bir hedefi vardı. Bense aptal gibi depresif vaziyette geçiriyordum
    günlerimi. Kendimi toparlamam için bu şehirden uzaklaşmam gerekiyordu. Gitmem ve yalnız kalmam. Ailemi,arkadaşlarımı, alışkanlıklarımı..Herşeyi bir kenara bırakarak
    uzaklaşmam gerekiyordu. Fakat bunu yapabilecek kadar lüks bir hayatım olmadığı için bu metodu uygulamanın tek bir yolu vardı! Yıllardır ertelediğim askerlik.
    Radikal bir kararla bir sabah erken saatlerde kendimi askerlik şubesinde buldum. Girdim içeri, gerekli belgeleri alıp, tecilimi bozdurup, askerlik için gün saymaya
    başladım.
    Bu kararıma birçok arkadaşım kızsa da,ailem benim için en doğru olanın bu olduğunu söyleyerek o dönem beni desteklemişlerdi. Sonuçta bir baltaya sap olamayan
    dangalağın biri olduğum için en çok da babam sevinmişti bu olaya.

    Daha sonrasında gün geldi çattı. Askere gitmeme bir gün kala askerlik eğlencesi adı altında arkadaşlarla kadıköyde bir pubda buluşma,bir kaç bira yuvarlama kararı
    aldık.Öyle fazla değil,8-9 arkadaş..
    Fakat çevremdeki çoğu insanın eskiden hayatımda olan kadınla da arkadaşlığı olduğu için, yani hepsi aslında ortak arkadaşlarımız olduğundan, benim aldığım bu kararı
    kendisi de öğrenmiş ve yanımıza gelmişti.Bu kararımı sadece onun için aldığımı bildiğinden bir sorumluluk hissetmişti sanırım.
    Yanımıza geldiğinde masada öylece oturuyordu.Bir şey söylemiyor,ara sıra bana kaçamak bakışlar atmaktan başka bir şey yapmıyordu. Daha sonrasında dayanamayıp
    benimle konuşmak istediğini, farklı bir masaya geçip geçemeyeceğimizi sordu. Benim içimde bir ukte kalacağına dedim gel geçelim, konuşalım.Sonuçta son günüm dıbına koyayım
    konuşmasam 1 sene boyunca ah ulan keşke konuşsaydım diyebilme ihtimalim var. Tanıyorum ben kendimi.
    Velhasıl oturduk konuştuk. Beni beklemek istediğini falan söyledi. Aramak istediğini,bu süreçte yanımda olmak istediğini, bizim beraber büyüdüğümüzü falan fişman.
    Bir sürü şey anlattı dıbına koyayım.E tabi benim orada kafa güzel,e hatun güzel, dıbına koyayım gitmeme kalmış 6-7 saat. Dedim tamam ulan, bekle beni..
    O konuşmadan yaklaşık 2-3 saat geçti geçmedi, kalktı gitti. Sonra samimiyete göre insanlar ufak ufak gitmeye başladılar masadan. Kardeşim Allah\'a emanet ol,söyledir böyledir
    gibi şeyler söyleyerek.
    En son yanımda epeyce samimi olduğum 2-3 kişi kaldı. Onlarla da artık sıkılıp biz de kalkalım dıbına koyayım dedik ve kalktık.
    Ben atladım otobüse gidiyorum dıbına koyayım.Eve geçicem, evden de alibeyköy otogara geçip manisa kırkağaç jandarma komando 6.alay komutanlığına teslim olucam.
    Saat gece 4 civarı peder bey tarafından otogara bırakıldım. işte onlarla da Allah\'a emanet, sağ salim git gel oğlum, yavrum,muhabbeti yapıldı.
    Benim aklımda hiçbçir şey yok ama. Nereye gidiyorum, gittiğim yer nasıl bir yer, orada ne tak yerim,ne ederim yok aklımda hiçbir şey.Tek aklımda olan şey hatun.
    Ulan gideyim 2 ay eğitim göreyim de dağıtıma gelip hatunu göreyim kafasındayım. Başka askerlikmiş, jandarmaymış falan filan hikaye yani. Aklıma dahi gelmiyor.
    ···
   tümünü göster