Bindik otobüse, Hürriyete geldik, indik durakta, ışıklardan karşıya geçerken Senayı gördük, kolu alçıdaydı, karşıya geçince Aleyna "Soralım ne olduğunu" dedi, ne kadar istemesem de tamam dedim, cidden merak ettim hayatım çok durmayız yanında dedi, iyi dedim tamam, seslendi Senaya, Sena döndü sese, bizi görünce durdu, geldik yanına.

A: Naber
S: Ne oldu
A: Asıl sana ne oldu
S: Yok bir şey
A: Ya söylesene ne oldu koluna, bak o kadar şeye rağmen yanına gelip soruyorsam bunu gerçekten merak etmişimdir
S: Kırıldı işte
K: Tamam da nasıl ve neden kırıldı
S: Al... Pardon banyoda üstüne düştüm sert şekilde
A: Hadi ya, ne zaman oldu
S: Geçen hafta

Elimize baktı bir anlığına, gördü yüzükleri

A: Çok geçmiş olsun
S: Size de hayırlı olsun, evlenmişsiniz sanırım
K: Evet öyle oldu
S: Ne diyim, umarım mutlu olursunuz
A: Teşekkürler, neyse bizim gitmemiz gerekiyor şimdi, tekrar büyük geçmiş olsun sana
S: Sağ ol
K: Sen banyoda düştüğüne emin misin
S: Evet King eminim, neden sordun
K: Bilmem, sanki başka bir şey söyleyecektin de değiştirmişsin gibi geldi
S: Yok, banyoda düştüm
K: Peki, öyle diyorsan. Geçmiş olsun
S: Sağ ol

Senada bir gariplik olduğunu tek fark eden ben olmadım, hem konuşması değişmiş, hem tavrı değişmiş. Aleyna da aynısını söyledi.