2 saate yakın oturduk babamda, en son kalktığımızda babam bana "Fırsatınız varsa gidin" dedi, evet ben de istiyordum başka ülkeye gitmeyi ama fırsat geçer miydi elimize bilmiyordum. Çıktık babamın evinden, Hürriyet meydanına geldik, durağa yürürken Furkan'ı gördüm, görünce seslendim ama sinirliydim muallakye.

K: Ben bir şeyler duydum doğru mu
F: Ne duyduğuna bağlı
K: Evleniyormuşsun
F: Öyle görünüyor şimdilik
K: Kim o şanslı kişi
F: Sena
A: Sena mı
F:(Güldü) O Sena değil tabi ki
K: Dedim ben de ne oluyor Sena ne alaka, bir niye haberimiz yok iki ne zaman tanıştınız amk
F: Baya oldu tanışalı, tarih belli değilken niye haber vereyim amk durduk yere, tarih belirlenince söylerim zaten, ilk sizin haberiniz olur
K: Bana mantıklı geldi bu açıklama, sana hayatım
A: Bana da
F: Siz nereye böyle
K: Babamdan geliyoruz ya
F: Ha iyi bakalım, Heykele mi şimdi
K: Aynen
F: Ben tutmayayım o zaman sizi, geç kalmayın eve, haberleşiriz netleştiğinde
K: zütün yiyorsa haber verme, de ben hala anlamadım ne zaman tanıştınız ne zaman sevgili oldunuz ne zaman evlenmeye karar verdiniz
F: Anlatırım uygun bir zamanda
K: iyi bakalım, dikkat et kendine
F: Siz de öyle