1. 1451.
    +28 -1
    ne diyorduk..

    mine evet.. doludizgin bir ilişki... oldukça hızlı yaşıyoruz..her gün ama her gün buluşuyoruz.. vizeler yaklaşıyor.. dersler yalan olmuş..o değil de, dünya yalan olmuş beyler.. artık buluşmalarımızın büyük kısmı öpüşmekle geçiyor...

    paylaşacak bir şey kalmadı mı yoksa?

    ..ve dışardan görünce iğrendiğim, kötülediğim o çiflerden mi olduk yoksa?
    ama mümkün değil beyler..ne benim..ne de onun benim tenime karşı koyması mümkün değil..
    o cici, oturaklı, entelektüel hanım kızın, her geçen gün vahşi bir dişiye dönüşmesine şahit oluyorum..
    o olgun geçinen, filozof, yoğun duygu sahibi, muhabbetçi tsigalkonun nasıl kendini kaybettiğini görebiliyorum..

    ama bir şey yapamıyorum.. yapmıyorum yada.. işime geliyor..

    artık yanında, özellikle belli bir noktayı aştıktan sonra erekte oluyorum..her gece eve don ıslak dönmekten çamaşır kalmadı aq..damat sancısı da cabası tabi..

    bir gece, kordondaki oldukça uzun bir gecenin ardından, ilk defa, yurda vardığımda "off.." dediğimi anımsıyorum( ve bu beni huzursuz ediyor)..off diyorum.. yorulmuşum..

    ..sıkılmışım ya da,

    ..ya da zor mu gelmeye başlamış?

    ... yük mü olmaya başlamış?

    ..teferruat haline mi gelmiş?..

    off.. diyorum.

    yarı ıslak donumu çamaşırlığıma fırlatıp yenisini alırken.. düşünmeden edemiyorum.."ne oluyor böyle?..neredeyse gece bittiği için seviniyorsun be tsigalko? hani önceden zaman hiç geçmesin derdin?"

    yine ve yine... kahretsin ki belki yüzüncü kere.. gece muhakemesindeyim kendimle..ben soruyorum..ben cevaplıyorum... ben yargılıyorum... ben infaz oluyorum..

    yine ve yine..ben sorguluyorum kendimi... artık iyice bölünen, şizofrenik ve depresif ruhumdan hesap soruyorum...
    ···
   tümünü göster