1. 26.
    0
    CK 267/5. fıkrasında iftira nedeni ile mağdurun süreli hapis cezasına mahkumiyeti halinde, mahkum olunan cezanın üçte ikisi kadar sanık hakkında hapis cezasına hükmolunacağı belirtilmiştir. TCK 49/1. maddesi gereğince; süreli hapis cezasının kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az ve yirmi yıldan fazla olamayacağı, düzenlemesi karşısında; sanığın bir mağdura suç eşyasını satın aldığı yolunda iftira da bulunması halinde mağdurun asgari altı ay hapis cezasına mahkum olması halinde sanığın TCK 267/5. maddesi gereğince mahkum olunan cezanın 2/3 ü oranında cezaya mahkum edilmesi gerekeceğinden sonuçta 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması ve buna benzer sonuçta TCK 49/1. maddesi gereğince; asgari bir ay hapis cezasını gerektiren suçlar nedeni ile iftirada bulunması ve sonuçta TCK 267/5. maddesi gereğince iftira edenin 2/3 oranında ve neticeten 20 gün hapis cezasından başlayan cezaları alması sonucu doğacaktır. Oysaki TCK 267/1. maddesi kapsamında suçun yalın hali itibari ile bir şahsın mağdura iftirada bulunması ve mağdur hakkında soruşturma veya kovuşturma başlamaması veya soruşturma veya kovuşturma başlayıp mağdur hakkında gözaltı, tutukluluk veya koruma tedbiri uygulanmaması halinde sanığın bir yıl ila dört yıl arası hapis cezası ile cezalandırılması öngörülmüştür. Bu durumda iftira suçunu işleyen iki kişi düşünüldüğünde TCK 267/1. maddesi kapsamında suçun yalın hali ile iftirada bulunan bir sanık asgari bir yıl hapis cezası ile cezalandırılırken, iftira ettiği başlangıçta anlaşılmayan ve mağdurun hapis cezasına mahkum olmasına sebebiyet veren sanık hakkında TCK 267/5. maddesi gereğince asgari 20 günden başlayan hapis cezası uygulaması söz konusu olabilecektir.

    Yine TCK 267/5. maddesi gereğince, bir mağdura iftirada bulunan ve mağdurun hapis cezasına mahkumiyetine sebebiyet veren bir sanığın TCK 267/5. maddesi gereğince, asgari 20 günden başlayacak hapis cezasına mahkumiyeti söz konusu iken, bir mağdura iftira atan ve mağdur hakkında hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren sanık hakkında TCK 267/7. maddesi gereğince, asgari 3 yıl hapis cezası verilmesi gerekecektir. Buna ilişkin olarak yukarıda belirtildiği üzere, bir mağdura iftira atan ve hapis cezası ile cezalandırılmasına sebebiyet veren sanık hakkında hapis cezasının henüz infaz edilmemiş olması şartı ile asgari 20 günden başlayan hapis cezası verilmesi gerekecek ancak bir mağdura sadece idari para cezası verilmesini gerektiren suç isnat ederek iftira da bulunan sanık hakkında TCK 267/7. maddesi gereğince 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilmesi sonucu doğacaktır.

    Yukarıda belirtilen gerekçelerle; TCK 267/1-2. maddeleri ile TCK 267/5. maddesi arasında ve TCK 267/5 ile TCK 267/7. maddeleri arasında yaptırım miktarları bakımından dengesizlik bulunduğu bu durumun aynı suçun basit hali ile nitelikli hallerini işleyenler arasında hakkaniyete aykırı ceza uygulamalarına sebebiyet verdiği ve yasa önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğu, suç ile ceza arasında bulunması gereken adil dengenin korunamadığı ve bu yönü ile adalet duygularını zedeleyen düzenlemenin demokratik hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu kanaati ile Yüksek Anayasa Mahkemesine başvurulması yoluna gidilmiştir.

    SONUÇ VE iSTEM; TCK.nun 267/5, 267/6, 267/7. maddelerinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2, 10, 11, 38. maddelerine aykırılığı iddiası ile iptaline karar verilmesi arz ve talep olunur.”
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster