1. 226.
    0
    günler öyle geçti işte, aptal aptal onu düşünüyordum. deli gibi buluşmak istiyordum, ama reddeder diye söyleyemiyordum bir türlü. yine maçlara gidip geliyoruz. 2 hafta sonra falan hentbol maçı vardı, okuldan kaçtım bizim çocuklarla buluştum maça gidiyoruz. maç da bursa nilüfer belediyesiyle ki o zamanlar bursayla bizim ilk defa mevzumuzun başladığı yıllar yani bu ipnelerin iftar vaktinde semti bastığı (!) yıllardan bahsediyorum. emanet var bende bursalılar gelecek diye duyum almışlar. rahat 3.000 kişi toplanmıştık. zaten hentbol salonumuz süleyman seba spor salonudur dikilitaşta. benim evden yürüyerek 5 okuldan 10 dakikaydı salon. her şeye gelirdik yani bizim semtte olduğu için salon. bu mevzu basına yansımamıştır, ben beşiktaş için herşeyi yapardım. gerekirse o emaneti de takardım bir bursalıya ama fırsat olmadı.. salona girmedik maç başlayana kadar, hala yok bu ipneler. tayfanın yarısını salona yolladık bağırsınlar diye. biz de dışarda sohbet muhabbet ediyoruz bursalıları bekliyoruz. bi anda yallah bismillah allahuekber! sesleri duyduk, lan dedik noluyor şeriat mı geldi. yokuştan inen yeşil beyaz renkli oğlanları gördük. önce kaçtık, bunlarda bir yere kadar kovaladılar. sonra bizim salondakileri aradık çıktılar, bursalılarla karşı karşıya gelmişler, bi yandan onlar aşağıdan da biz geliyorduk bursalıların üstüne, ne yapacaklarını şaşırdılar. o gün bayağı bir zahiyat verdi bursa tarafı. sonra semte döndük şairler parkına, bira falan filan öyle bitirdik bu günü. hafiften çakırkeyif olunca kızı aramak geçti içinden. çünkü kafam güzelken daha rahat konuşabiliyordum. arama tuşuna bastım, gelecek sesi bekliyorum.

    -alo
    +he şey, naber ya iyisin?
    -iyi sen
    +iyidir rahatsız etmedim umarım
    -yok etmedin..

    böyle havadan sudan konuştuk, sonra dedim ben seninle görüşmek istiyorum tamam dedi. onun karşısına çıktığım yerde görüşecektik tam bir hafta sonra..
    ···
   tümünü göster