1. 101.
    0
    atatürk’ün özel hayatı

    11 eylül 1922’de, türk ordusunun i̇zmir’e girişinin ikinci gününde atatürk’ün şehre geldiğini duyan latife uşşaki, onunla tanışmak için her gün karargâha gidiyor, ancak atatürk’le görüştürülmüyordu. bir gün, nöbetçinin meşguliyetinden yararlanıp içeri giren latife hanım, atatürk'le konuşma fırsatı bulmuştu.

    o dönemde i̇zmir’de birçok yangın çıktığı için atatürk’e, daha güvenli olacağını düşündüğünden, karargâhını babasının göztepe’deki köşküne taşıması teklifinde bulundu. uşşaki ailesi atatürk’ü 20 gün köşklerinde ağırladı. bu dönemde arkadaş olan atatürk ve latife hanım, daha sonra da haberleşmeye devam ettiler. ancak latife hanım, köşklerinde kaldığı süre içinde atatürk’e âşık olmuştu ve bunu dolaylı olarak dile getiriyordu. zira ortalıkta pek görünmemesine rağmen her gece atatürk’ün yastığının üzerine kırmızı bir gül bırakıyordu.

    1898 doğumlu latife uşşaki, i̇zmir’in tanınmış ailelerinden uşakizade (sonra uşşaklı) muammer bey’in kızıydı. i̇zmir lisesi’ni bitirdikten sonra, paris’teki sorbonne üniversitesi’nde hukuk okumuştu. londra’da dil öğrenimi gördükten sonra kurtuluş savaşı henüz bitmeden i̇zmir’e ailesinin yanına dönmüştü.

    atatürk, latife hanım’ın eğitiminden ve zekâsından çok etkilenmişti. ancak atatürk’ün hayatında ona büyük bir aşkla bağlı olan fikriye hanım vardı. atatürk ve fikriye’nin yolları zübeyde hanım’ın ikinci evliliği nedeniyle kesişmişti. zira fikriye, atatürk'ün üvey babası ragıp bey'in kız kardeşinin kızıydı. yani onun üvey kuzeniydi. atatürk yüzbaşı olduktan sonra arada sırada geldiği ailesinin evinde, fikriye ile tanışmıştı. fikriye ise, bir dönem mısırlı zengin bir adamla evli kalıp boşanmış, ardından i̇stanbul' a dönerek zübeyde hanımların evine yerleşmişti. zübeyde hanım, fikriye' yi çok sevmesine rağmen, atatürk’ün kız kardeşi makbule ondan hoşlanmıyordu.

    atatürk'ten sadece bir ya da iki yaş büyük olduğu tahmin edilen fikriye hanım, kurtuluş savaşı sırasında atatürk’ü yalnız bırakmamış, ona bakmış, çankaya’da birlikte yaşamışlardı. zira kuvayi milliye' yi örgütlemek ve vatanı kurtarmak için çalışan atatürk' ün günlük işlerine yardım etmesi için güvenebileceği kadın bir yardımcıya ihtiyacı vardı. her ne kadar yardımcısı bekir çavuş atatürk’e hizmet etse de, tüm bu işlere bir kadın elinin değmesi şart olmuştu ve akla gelen en uygun isim fikriye hanım’dı. ankara’ya bu amaçla çağrılan fikriye, kısa sürede tüm çankaya tarafından benimsenmişti. milli mücadele döneminde sabaha kadar odasında çalışan atatürk' ü kahvesiz bırakmamak için ona yardımcı olan fikriye hanım, çok geçmeden bu karizmatik lidere aşık oldu. salih bozok daha sonra yazacağı kitapta fikriye hanım’ı, ortadan az uzun, ince, kara kaşlı ve kara gözlü, aydınlık yüzlü, güzelden çok alımlı bir hanım olarak tasvir edecekti ve onun için şunları söyleyecekti:


    şahsi kanaatim, resimlerinden gördüğüm kadarıyla oldukça güzel ve tutkulu bir kadın. sanki içime yay veya boğa burcuymuş gibi bir his doğ
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster