1. 11451.
    +11
    "günaydınlarr (:" dedi neşeyle,

    kızlar da bizi selamladı, ben de karşılık verdim filan..

    birer sandalye çekip derslerin öncesine kadar yanlarına oturmaya niyetlenmiştik, gülşenin, tam da beklediğim gibi, duruma atlaması gecikmedi,

    "günaydın..da..siz? hayırrdııır?? ((:"

    "hayırdır hayırdır" deyip sırıttım, busenin sımsıkı kavradığı elimi hafifçe, havaya kaldırıp sağa sola salladım,

    "oaaa.. ciddi misiniiz?" dedi yüzünde fırıncı küreğinin gireceği genişlikte bir gülümsemeyle gülşen,

    sandalye çekip oturduk yanlarına,

    "öyle (:" deyip gülümsedi buse kibar kibar,

    diğer kızlar da hem şaşkınlık hem de neşeyle bakıyorlar, gülşen,

    "çok sevindim tatlım ya..hayırlı olsun (: ..ooh tsigalko.. kaptın, kandırdın kızı valla haa" dedi saf saf sırıtarak..

    gülşen biraz patavatsızdır, çatlaktır ama içten kız, gerçekten sevindiği belli yüzünden.. eyvallah (:

    "aynen, fazla beklemeye gelmez bu işler, sevgi eylem gerektirir ;)"

    "bravo valla..sen söyledin demi tsigalko?"

    "evet" dedim gururla,

    "çok sürpriz oldu benim için de ama ne yalan söyleyeyim, olur mu diye düşünmedim değil, sadece beklediğimden erken oldu evet (:" diye ekledi buse,

    "e artık bunları bol bol konuşursunuz, dedikodumu yaparsınız :p" dedim kızlara genel hitaben, gülüştüler,

    "yok canım estağfurullah :p"

    "hadi hadi, bilmiyoruz sanki kız milletini :p"

    "yapma yaa? busecim, sevgiline bir şey söyle bak ayağını denk alsın, senin hatrına bir şey demiyorum yanii x)"

    güldük, buse bana dönüp,

    "sevgilim, ayağını denk alır mısın?" dedi ciddi olmaya çalışarak, beceremedi..o kadar sevimli ki..ııı..lan valla öpücem haa.. yanaklarını da sıkıcam (:

    ders öncesi bir kaç dakikalık zaman diliminde önce bizi tebrik ettiler, sonra da biraz geyik yaptık, ardından da sınıflarımıza doğru ayrıldık..

    o ara aklımdan geçiriyordum..şu ani oldu, erken oldu muhabbetlerini..

    şimdi, mesela bu hikayenin (buse ile benim hikayemin yani) aktörlerinden biri ben olmasam da, dışarıdan 3. bir göz olsam, ne derim bu duruma?

    mesela, kantinde takılan, diğer çocuklardan biriyim ben de..ya da biraz daha spesifik konuşayım, şu, buseyle konuşurken gördüğüm ve benim tetiklenmemi sağlayan alperlerin sınıfındaki dallamayım diyelim,
    ne düşünürdüm?

    kız, yeni bir kız.. güzel, ben (dallama) dahil, kısa zamanda belki de çift haneli sayılarca adam buna talip olur mu? olur..

    peki kızla çıkan yavşak kim? (ben) işte.. ortam çocuğunun teki aq..iki basket oynayıp, barda söylüyor diye adam oldu başımıza..amk.. zaten böyle kızları da hep bu yavşaklar zütürür... amk pekekenti..

    kız da hemen atlamış be abi.. demek ki zaten huurymuş... peeh... neyse aslında şu ayşe de fena değil, onu keseyim ben biraz bari..

    ... evet, bir anlığına 3. bir şahıs olup baktım olaya,

    belki de çoğumuzun her zaman yaptığı şekilde yorumladım, hatta yalan değil, benim de böyle yorumladığım olaylar olmuştur elbet geçmişte..

    ama o an, işin içinde olduğumdan ötürü, biz hikayenin kahramanlarının gerçekte nasıl hissettiğini (hepsi olmasa da çoğumuz) ama dışardan bakan gözün bunu nasıl yorumladığı (hepimiz olmasak da çoğumuz) arasındaki korkunç uçurumu fark ettim..

    dışardan izleyen gözlere göre,
    belki de ben yavşak, buse de huurydu..

    ama bana göre, yani yaşayana göre, ben aşık, buse de maşuk idi... ben bülbül..o da gül...

    ve, kendi kendime söylendim.."ulan şu ön yargı ne lanet şey arkadaş... ne kötü.."

    ör yargılarımızdan arınmak gerek beyler..

    çoğu zaman "önümüzü" tıkayanlar da onlar oluyor çünkü...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster