• 0 / 0 / 2988 entry
  • 304 başlık
  • 9 trend
  • 10,804.05 incipuan

alan garrner "I am going to give you the choice I never had"

  • +5
    siz hiç kendi cenazenize katıldınız mı
    3 sene olmuş zaman hızlı geçiyor tabii, arada bakıyorum bu başlığa evlatlık gibi.
    ···
  • 0
    ankaralıların mikro milliyetçilik sorunu
    Benim senelerdir gözlemlediğim ve ülkenin geleceğine zararı dokunacak durumdur.

    Bir müzik grubu çıkarırlar, pilli bebek gibi ortalama bar gruplarını parlattıkça parlatırlar. Öyle bir överler ki doors falan sanarsın.

    Behzat ç adında orta ölçekte başarılı bir dizi çıkınca kafayı yerler, ülke tarihinde bir çok başarılı dizi olmasına, hatta behzat ç’den kat kat başarılı diziler olmasına rağmen 5-6 sene kafa gibtiler amirim diye.

    Ne bileyim bir siyasi çıkarırlar Mansur yavaş diye, çıkdırmış gibi bu adamı başkan yapacağına inanırlar 2023’te. Görmezler ki akp onların tam da bu milliyetçiliğini kullanmak istiyor.

    Geçen Türkiye çapında büyük bir anket yapıldı.
    Mansur yavaş rte ile karşılaşınca yüzde 39’a 39 kalıyor ilk turda. imamoğlu ise yüzde 45 39 geçiyor rte’yi.

    Buradaki temel faktör imamoğlu’na kürtler de oy veriyorken Mansur yavaş’ın ülkücü olmasından ve geçmişte ırkçılığa yakın açıklamaları olmasından dolayı yavaş, kürtlerden oy alamıyor.

    Yani olası bir senaryoda anketler bize diyor ki Mansur kazanamıyor lakin Ekrem’in şansı var.

    Ak parti ise bunu bilfiğinden dolayı Mansur yavaşın hiç üstüne gitmezken ekrem imamoğlunu yıpratıyor. Çünkü genç dinamik kürtlerden oy alabilen trabzonlu ekrem akp için çok daha tehlikeli. Mansur ise ne karadeniz lobisinden ne de kürtlerden destek alamaz. Egeye ve iç anadoluya sıkışıp kalacaktır.

    işte sözüm ona Kemalist şuursuz ankaralılar, aslında derinlerdeki istanbul ezikliğini doyasıya yaşarken, kendinden olan her şeyi parlatmaya çalışarak ak partinin ekmeğine yağ sürüyorlar.

    Tüm anketler bize diyor ki, Ankaralılar bu manipülasyonuna devam eder ekrem yerine Mansur’u chp adayı olarak çıkarırsa, chp başını alır. Kolay gelsin.
    ···
  • +6
    siz hiç kendi cenazenize katıldınız mı
    --spoiler--
    hala okuyanlar oldugunu gormek guzel
    --spoiler--
    ···
  • 0
    futbolcu olacaktim lan ben
    --spoiler--
    bir sigara arasi
    --spoiler--
    ···
  • 0
    futbolcu olacaktim lan ben
    sahaya dogru yeni transfer edilmis yildiz futbolcu edasiyla ciktim.
    yeni yeni toplaniyordu takim.
    beyaz sapkasi, agzinda dudugu, beyaz lacoste tisortu ve onu geren gobegiyle faruk hoca gorundu.

    yanima kadar gelip \"hayirli olsun\" dedi ve gitti.
    tum tombisligine ragmen bu kadar cool olunur.
    olum sen arkadan bakinca yuruyen bir armutsun lan, ucamayan bir zeplin, yokus asagi devrilsen
    durmak icin carpacagin binayi o koca gotunle yikacak bir cisim, tag your tombik friends’in bu neyin collugu demek istedim ama demedim.

    sahanin ortasinda toplandik
    ···
  • 0
    futbolcu olacaktim lan ben
    bir cumartesi sabahi ilk antremanima gitmek uzere uskudar’daki evimden kulube dogru minibuse bindim. altimda man utd esofmani uzerimde 23 beckham real madrid formasi.
    hayallerime ilk adim diyorum "suradan iki kadikoy" diyorlar.
    bugun en onemlisi ilk gun diyorum, iki kisi kadikoyun para ustu geliyor.

    "oglum bugun seni taniyacak hoca ilk izlenim onemli diyorum" "acibadem’den gecer mi diyor teyze" anladim ki bu amina koydugumun minibusunde hayal kurmak imkansiz.

    neyse kulup duraginda indim. sirtimda cantam bahce kapisindan girdim. zaten minibusten dolayi gerginim

    guvenlik "kulube mi geldin""
    ben "kulupten baska bir sey var mi iceride"
    guvenlik "dalga mi geciyorsun olm"
    ben "abi sen mi dalga geciyorsun, 15 yasimdayim ful forma cantayla gelmisim, vergi dairesi memuru muyum sence"

    neyse bu malca diyalogun ardindan soyunma odasina gidip cantami kilitledim.
    ···
  • +2
    futbolcu olacaktim lan ben
    yas oldu 28,

    bir gece vakti aklima gelince beni huzunlendiren, tavandaki avize taslarinin yansimasina gozlerim dalmisken \\\"\\\"hay gibeyim\\\"\\\" dedigim anilar butunudur.

    13 sene oncesine gidelim. petek dincoz ’un zamanin libido kaynagi oldugu emre aydin’in aldatan sevgilisine yazdigi ayda 1 cikan sarkilarin gundemde yer aldigi, akilli telefonlarin en akillisinin sinbo tost makinesi gibi fotograflar cektigi, acun’un diablo adinda bir kediyie giberim seni yavsak diye cikistigi, baykal’in son pompasina kostugu zamanlar. guzeldi.

    benim de topcu olma hayalimin oldugu, mankenlerle ozel yatimda uzun esek oynayip, antremanlara maserati ile gelmeyi umdugum yillardi.
    sonra ise epey enteresan ve trajikomik olaylar silsilesi basladi.

    beylerbeyi futbol kulubune yazilmak icin ailemi ikna etmistim.
    artik geriye topcu olmak kaliyordu.
    ···
  • 0
    real madrid e dur diyen futbol baronları
    27 yaşındayım 20 yıldır avrupa futbolunu takip ederim. ben hiçbir dönem real madridin yıldız almadığını görmedim.

    real madrid üst üste 2 kez alınmamış şampiyonlar ligi kupasını 5 yılda 4 kez alarak tenekeye çevirdi. kupanın prestiji düştü. dünyanın en zengi kulübü en iyi oyuncusunu sattı ve yerine kimseyi almadı. son 3 yıldır adam akıllı kimseyi almıyorlar ve sonunda bu yıl çöküşe geçtiler.

    dünyanın en zengin takımısın. son 5 yılda 4 kez avrupa şampiyonu olmuşsun ama 3 yıldır yıldız transfer etmiyorsun. yetmiyor ronaldoyu satıyor kaleci alıyorsun. üstelik kadron yaşlanıyor. saka gibi... bana kimse bunu anlatamaz. geçsinler o işleri.

    net şekilde futbol baronları sen biraz dur dediler.
    ···
  • +1
    başakşehir şampiyonluğu neden önemli
    insanların pek farkında olmadıkları bir konu var.

    şimdi bilindiği üzere basakşehir şampiyon yapılıp, şampiyonlar ligine yollanıp araplara satılacak. bu gün gibi açık. yani araplar şlde boy göstermeyecek bir takımı satın almak istemezler. burası tamam, cepte.

    lakin insanların farkında olmadıkları konu şu, başakşehir bir arap milyardere satılınca adam buraya para akıtacak ve ambargo koyacak, tam bu noktada galatasaray fenerbahçe ve beşiktaş taraftarı su an hiç sıcak bakmadıkları araplara satılma işini istemeye başlayacak.

    stadyumlar mevcut hükümet tarafından bence önemseniyor, futbol bu ülkede çok önemli. 3 büyükler bu haliyle satılamaz, taraftar istemez. lakin araplara satılmış, büyük yıldızlarla 3 büyükleri 5 10 yıl durmadan tokatlayıp şampiyon olacak bir basaksehir sonunda 3 büyük taraftarında, yeter artık bizi de satın arkadaş seviyesine getirecek.

    böylelikle basaksehir eliyle 100 yıllık camialar araplara satılacak ve siyasal islam futbolun da tek hakimi olacak.
    ···
  • +1
    anti gerçek
    --spoiler--
    siz yerleşin, devam edecek
    --spoiler--
    ···
  • +1
    anti gerçek
    kapıyı bana 60'lı yaşlarında bir kadın açtı. epey öksürüyordu, cümlesine giremeden pek çok kez öksürdü. bana hoş geldiniz, yukarıda sizi bekliyor dedi. ben ise tüm şaşkınlığımla afedersiniz, yanlışınız var, navigasyon yanlış getirdi beni, burada kimseyi tanımıyorum dedim.

    gülümsedi ve kendiniz dahil kimseyi dedi.
    açıkcası bir matrix esprisi yapmamak için kendimi zor tuttum, yüzümde belli belirsiz bir tebessüm ile içeriye adımlıyordum ki arabamın sesini duydum. evet gidiyordu.
    yaşlı kadınla göz göze geldim telaşla, o sırada kolumdan tutarak, merak etme kahya arabanı içeri çekiyor dedi. şaşkınlık ile elimdeki araç anahtarını gösterdim, kadın ise gülümsedi ve beni içeri alarak kapıyı kapattı.
    ···
  • +1
    anti gerçek
    beyaz ve yüksek tavanlı bu eski köşkün terkedilmiş görüntüsünün yanı sıra, 3.katındaki orta camdan gözüken ışığı açıktı. navigasyonu tekrar kontrol ettim. sarıyer'deki evimi gösteriyordu ama nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. arabayı kapatıp kitleyip çıktım. köşkün paslı kapılarına doğru adımladım. bahçe kapısını şöyle bir salladım ve üzerinden karlar döküldü. o sırada köşkün eski püskü zilini okuyabildim. pentagram içine yazılmış, 2521122 sayıları vardı. alfabe harf numaralandırmasına göre URAS kelimesi ortaya çıkıyordu. Uras'ın anldıbının talih şans olduğunu biliyordum aynı zamanda eski mitolojik bir tanrı ismiydi. tüm bu düşünceler içinde kapıyı iterek köşkün kapısına yürüdüm.

    kapının yanında bir şahin tutacağı vardı, kola geçirilenlerden. mistik ve gizemli bir yer olduğu açıktı, bir yanım arabaya dönüp işime gücüme bakmamı söylese de, varoluşumun temeli merak duygusu beni ele geçirdi ve kapıyı çaldım.

    üst kattan inen ayak seslerini kapının ötesinden duyuyordum. adımların sonunda ahşap gıcırdıma sesi de bu sese eşlik ediyordu.
    ···
  • +4
    anti gerçek
    akşam güneşi kendisini yeni yeni belli ederken, şirketten günün yorgunluğunu da sırtıma alarak biraz erken çıktım. şehir karla beyaza bürünürken,
    sanayileşen dünyanın kötü kokusu ve sesi zihnimi epey yoruyordu.

    biraz ileride park halinde olan aracıma yürüdüm. klagib bir beyaz yakalının dünyası gibi, içte mutsuz dışta özenilen bir yaşam sahibiydim.
    aracıma atladıktan sonra, levent'ten sarıyer'e doğru yola koyuldum.

    navigasyonuma ise evimi işaretlemiştim. radyodan serenade çalıyordu.
    hayatım, uzun bakışmaların olduğu ağır çekim bir fransız filmi gibiydi.
    hava da kararmaya başlamıştı, lakin tanıdığım sokaklara gelmemiştim.
    navigasyonu kontrol ettiğimde, o tiksinç kadın sesi hala kendinden çok emindi. sanırım yeni taşındığım evime alternatif bir rota çiziyor dedim.

    15 dakika daha yol aldım, enteresan sapaklardan ve değişik yollardan gitmeye devam ediyordum. navigasyonun bozulmuş olduğunu düşündüm, kapatmaya yeltendim aleti ve o an, hedefiniz 200 metre sonra sağınızda kalacak uyarısı geldi.

    hayır evime veya sokağıma hiç benzemiyordu ama yine de aracımı biraz merakla sürdüm. hedefinize vardınız uyarısı geldiğinde, hiçliğin ortasında bir köşkün önündeydim.
    ···
  • +1 -1
    aslan mı daha güçlüdür kaplan mı
    şimdi bize yıllardır aslan rakipsiz gibi anlatıldı lakin bir süredir yaptığım araştırmalar sonucu yetişkin kaplanın yetişkin aslandan daha iri (50 kg kadar) olduğunu ve yetişkin kaplanın yetişkin aslandan çene kuvvetinin daha fazla olduğunu gördüm.

    çinliler deep webde bir çok aslan kaplan versusu paylaşıyormuş. henüz izleyemedim ama genelde başabaş olduğunu duyduk okuduk.

    bilgisi ya da fikri olan, ya da bilgisi sonucu fikri olanlar paylaşsınlar.bir açıklığa kavuşturalım.

    adam akıllı bulabildiğim tek video bu. yalnız buradaki kaplan dişi, o yüzden net bir fikir alamayız.
    ···
  • 0
    fenerbahçe taraftarının asıl sorunu
    ben sorunun yönetimde hocada ya da başka etkenlerde olduğunu düşünmüyorum. iyi niyetli de olsa sorun tam olarak fenerbahçe taraftarında.

    2006 denizli faciasından, şampiyonluğun son hafta kaçtığı trabzon, galatasaray maçlarına kadar kocaman bir pgibolojik yıkımdan geçti bu camia. dolayısıyla ben fenerbahçe taraftarında borderline ya da obsesif bozukluk gibi belirtiler görüyorum. dediğim gibi son 15 yılda çok fazla travmatik olay yaşadılar.

    tam da bu sebeple aşırı bağlanma, başarısızlığı algılayamama gibi semptomlar gösteriyorlar. örneğin hala 2000lerin başından kopabilmiş değiller. evet alex çok değerliydi ama hala neden bu canlı tutma, iadei itibar yapıldı yeni yönetim tarafından. tamam deyin geçin değil mi?
    ama yok bariz şekilde geçmişten kopamıyorlar. bu yüzden son 4 yılda başarısız olmuş ersun yanal'a bu kadar bağlıydılar. çünkü son güzel zamanlarını onla yaşamıştı onlar.

    bu tıpkı aşık olunan kişiyi unutamamaya benziyor. ya aşık olunan kişinin benzerlerine koşuyorlar ya da bitmiş bir şeyi canladırmaya çalışıyorlar.

    fenerbahçenin ihtiyacı olan şey geçmişi artık rahat bırakmaktır.
    aykut gidiyor ersun geliyor, ersun gidiyor aykut geliyor, alex bir türlü gidemedi 10 yıldır. bu sağlıklı değil. rakipleri galatasaray ve beşiktaş günümüz futboluna ayak uydurmaya çalışırken fenerbahçe hala 2010lardaki ruhunu arıyor. bu da zaman kaybı ve pgibolojik yıkıma sebep oluyor. ve de bu büyük potansiyel harcanıyor.

    fenerbahçe taraftarı ne zaman geçmişi azad edip, oldu bitti geleceğe bakıyoruz derse, hala 5 yıl önceki hocasını arayıp çağırmazsa, hala 10 yıl önceki topçusunu özlemeyi bırakırsa, o vakit yeniden dirilecektir.
    ···
  • +2
    mavili morlu not defteri
    kapıyı bana 60'lı yaşlarında bir kadın açtı. epey öksürüyordu, cümlesine giremeden pek çok kez öksürdü. bana hoş geldiniz, yukarıda sizi bekliyor dedi. ben ise tüm şaşkınlığımla afedersiniz, yanlışınız var, navigasyon yanlış getirdi beni, burada kimseyi tanımıyorum dedim.

    gülümsedi ve kendiniz dahil kimseyi dedi.
    açıkcası bir matrix esprisi yapmamak için kendimi zor tuttum, yüzümde belli belirsiz bir tebessüm ile içeriye adımlıyordum ki arabamın sesini duydum. evet gidiyordu.
    yaşlı kadınla göz göze geldim telaşla, o sırada kolumdan tutarak, merak etme kahya arabanı içeri çekiyor dedi. şaşkınlık ile elimdeki araç anahtarını gösterdim, kadın ise gülümsedi ve beni içeri alarak kapıyı kapattı.
    ···
  • +1
    mavili morlu not defteri
    beyaz ve yüksek tavanlı bu eski köşkün terkedilmiş görüntüsünün yanı sıra, 3.katındaki orta camdan gözüken ışığı açıktı. navigasyonu tekrar kontrol ettim. sarıyer'deki evimi gösteriyordu ama nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. arabayı kapatıp kitleyip çıktım. köşkün paslı kapılarına doğru adımladım. bahçe kapısını şöyle bir salladım ve üzerinden karlar döküldü. o sırada köşkün eski püskü zilini okuyabildim. pentagram içine yazılmış, 2521122 sayıları vardı. alfabe harf numaralandırmasına göre URAS kelimesi ortaya çıkıyordu. Uras'ın anldıbının talih şans olduğunu biliyordum aynı zamanda eski mitolojik bir tanrı ismiydi. tüm bu düşünceler içinde kapıyı iterek köşkün kapısına yürüdüm.

    kapının yanında bir şahin tutacağı vardı, kola geçirilenlerden. mistik ve gizemli bir yer olduğu açıktı, bir yanım arabaya dönüp işime gücüme bakmamı söylese de, varoluşumun temeli merak duygusu beni ele geçirdi ve kapıyı çaldım.

    üst kattan inen ayak seslerini kapının ötesinden duyuyordum. adımların sonunda ahşap gıcırdıma sesi de bu sese eşlik ediyordu.
    ···
  • +1
    mavili morlu not defteri
    akşam güneşi kendisini yeni yeni belli ederken, şirketten günün yorgunluğunu da sırtıma alarak biraz erken çıktım. şehir karla beyaza bürünürken,
    sanayileşen dünyanın kötü kokusu ve sesi zihnimi epey yoruyordu.

    biraz ileride park halinde olan aracıma yürüdüm. klagib bir beyaz yakalının dünyası gibi, içte mutsuz dışta özenilen bir yaşam sahibiydim.
    aracıma atladıktan sonra, levent'ten sarıyer'e doğru yola koyuldum.

    navigasyonuma ise evimi işaretlemiştim. radyodan serenade çalıyordu.
    hayatım, uzun bakışmaların olduğu ağır çekim bir fransız filmi gibiydi.
    hava da kararmaya başlamıştı, lakin tanıdığım sokaklara gelmemiştim.
    navigasyonu kontrol ettiğimde, o tiksinç kadın sesi hala kendinden çok emindi. sanırım yeni taşındığım evime alternatif bir rota çiziyor dedim.

    15 dakika daha yol aldım, enteresan sapaklardan ve değişik yollardan gitmeye devam ediyordum. navigasyonun bozulmuş olduğunu düşündüm, kapatmaya yeltendim aleti ve o an, hedefiniz 200 metre sonra sağınızda kalacak uyarısı geldi.

    hayır evime veya sokağıma hiç benzemiyordu ama yine de aracımı biraz merakla sürdüm. hedefinize vardınız uyarısı geldiğinde, hiçliğin ortasında bir köşkün önündeydim.
    ···
  • +9
    siyah ceket
    --spoiler--
    devam ediyoruz 10 dakikaya
    --spoiler--
    ···
  • +21
    siyah ceket
    --spoiler--
    yorum bırakın arkadaşlar, okuyup çıkınca başlık yukarılara çıkmıyor.
    --spoiler--
    ···
  • +12 -1
    siyah ceket
    --spoiler--
    gece devam edecek
    --spoiler--
    ···
  • +8 -1
    siyah ceket
    --spoiler--
    devam ediyoruz, şimdi 5-6 part atacağım. gece de devam edecek
    --spoiler--
    ···
  • +12
    siyah ceket
    --spoiler--
    yarın öğlen devam edecek
    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  • +6
    siyah ceket
    --spoiler--
    bir sigara arası geliyorum
    --spoiler--
    ···
  • +6
    siyah ceket
    --spoiler--
    devam ediyoruz
    --spoiler--
    ···
  • daha çok