rez rez

Soldaki gibi

Lothlorien yolu yokuştur
Kafaları tokuştur
Bize faşist diyenler
Ya uruk hai ya orktur

Çek elini giberim valideni demek istemiş

Yazık la

aynen yılbaşını zaten kendi törelerinize göre kutluyosunuz değer ndıbına bir şey koymadınız dıbına koydunuz ne din ne değer hiçbir şey kalmadı

Acayip bir şey olmuştur he videosu var mı acaba neyse gibime kadar

Evet seni almadılar dün şeriatçilerin günüydü

Bir an gülüyor sandım sevindim

Direk ölürüm ben

Gel tokuşturalım dıbına koyim

Ayetlerin hepsi yazılmış değildi. Sahabelerin hafızalarındaki ayetler anlattığım dönemde şahitlerle derlenip birleştirildi. Ayetleri aktaran insanlarla hadisleri aktaranlar aynı. Zaten hadislerin de bir kısmı yazılıyordu rivayet edilirken veya mektuplar yazılıp tebliğ yapılırken. Başlık sahibi farkında olmasa da ayetleri de inkar ediyor. Allah bu insanlardan razı olduğunu söylerken arkadaş razı olmuyor. Peygamberi kendisine davacı ediyor. Onun adına yalan söz uyduran dahi cehennemdeki yerine hazır olurken bakalım toptan red eden bu ahmaklar ne yapcaklar.

Buraya yazdığını yeni görüyorum. Bak kardeş sana veremeyeceğimiz hiçbir cevap yok. Sen sorulanlardan küfür ederek kaçıyosun. Görmek isteyen görür zaten buradan neyin batıl olduğunu. Peygamberimizin vahyle konuştuğuna delil olan bir ayeti getirip onun sözlerine inanmıyorum diyerek de çok büyük çelişkiye düşüyosun. Allah bir topluluktan razı oldum diyor, sen ben onların söylediklerine inanmam diyip razı olmuyosun. Allah peygamber hevasından konuşmaz diyor sen onu susturup kendi hevanı konuşturuyosun. Sahi sen kuranda geçen “salah” kelimesinin arapçada da tam bir karşılığının olmadığını, salahın emir olduğunu, bu emri anlamamız için de peygambere başvurmamız gerektiğini de inkar mı ediyosun ? Peygamber olmasa herkesin ayrı bir “salah” anlayışı olurdu. Bu kez nasıl tek doğru olcaktı ? Bahaneler üretip ben Allahın sevgili kuluyum gibi kendini göstermek israiloğullarının karakteridir. Bir insan aynı soydan olmasa da kibriyle ve amelleriyle yahudileşir, mecusileşir. Şekilde görüldüğü gibi. Biz Allah ve rasülüne itaat sözü verip akabedeki gibi biat ettik rasülüne. Hastalıklı kafan yarım dinin ve ilahın olan hevanla tövbe etmezsen azabın bol olsun diyorum. Şimdi istediğin küfrü edebilirsin.

Kardeş üzülmüyosa eğer sensizliğe kendini boşuna kandırmışsın demektir. Ona kahrolabilirsin. Ama o üzülmesin diye kendini üzme. Bırak o da üzülsün, sen de üzül. Eğer üzülürse anlar seni kaybetmemesi gerektiğini. Üzülmüyorsa zaten, kanmıycan artık.

Ha bir de. Köşeye sıkıştığında böyle bir konuda dahi küfürler savurup kibrini açığa çıkarman da senin akıl hocalarının usülünü gösteriyor. Sen peygamberine itaat etmeden bir dinin olacağını zanneden bir zavallıdan başkası değilsin. O kalbinde oluşan rahatsızlığı da kendine itiraf edemiyosun sadece. Haydi eyvallah.

Kitapta hiçbir şeyi ekgib bırakmadığına tüm kalbimle iman ediyorum. O kitabın ekgib bırakılmaması demek peygamberinin sözlerini sırtının arkasına atmak demek değildir. Siz kendi kıt aklınızı ve hevanızı ilahlar edinin. Bakalım hangimiz hak hangimiz batıl görelim.

Kardeş sen kitapta Allah ve rasülüne imanı nasıl yorumluyorsun ? Elindeki argümanlar geçmişe olan sui zannından başka bir şey değil. Sana diyorum ki madem öyle kuranı da reddetmen gerekir. Aynı yoldan geliyorlar. Hadis usulü bilmiyosunuz. Kuranda kapalı bırakılan şeyleri rasülün bize açıkladığını inkar ederek peygamberi kendinize davacı etmekten başka bir şey kazanmıyosunuz. Bu dini onun anladığı gibi anlayıp yaşamak zorundayız. Onda bizim için güzel örnekler vardır ayetleri de bundandır. Sizse peygamberi bir postacı yapıp tek tek ayrı ayrı rasüller ilan ediyosunuz kendinizi.

Akıl kıttır. ipe sapa gelmez dediğin şeylerin bi kısmına 100 yıl önce aynı şeyleri söyleyenler bugün o öyle değil harbiden burda söylendiği gibiymiş diyorlar. Sorduğum sorulara ve delillere karşılık tek bir delilin ve cevabın yok. iman eden bir delille iman etsin inkar eden bir delille inkar etsin ayetine binaen böyle iman ediyor söylediklerini de bu delillerle red ediyorum. Aksini de ispat edemezsiniz. Çünkü aksi yok. Sizin hevalarınız var sadece arkasında. ibn hacer el askalaninin 15 ciltlik fethul barisini alırsan buhari şerhini hatta hadisleri nakledenlerin soy ağaçlarını dahi okursun ordan. Usül bilmeden konuşup insanların aklını bulandırıyosunuz.

Allah tek bir yol var diyor. Tek bir doğru var diyor. Allah yanında tek din islamdır diyor. Sen islamı ne olarak tanımlıyosun ? Farklı yerlere çekme. Şekilcilik mezhepçilik olayını konuşmuyoruz şuanda. Başka hakem aramamak demek ne demek ? O kitabın meselelerimizde hakem olması demek değil mi ? Allah ve rasülü herhangi bir işte hüküm verdikleri zaman inanan bir erkek ve inanan bir kadın için artık seçme hakkı yoktur Araf/36. Bak bu da bir benzeridir. Benim sana anlattığım şey şu. Kuranı da hadisleri de bize aynı insanlar ulaştırdı. Neden birini kabul edip diğerini red ediyosun ? Kuranda da Allah bu ulaştıranlardan razı olduğunu söyledi. Sen kitaba inandığını söylüyosun ? En basitinden bir soru. Allah dırar mescidlerinde asla namaz kılmayın diye emrediyor bize. Peki hangi mescidler dırar mescididir ? Bir mescidin dırar mescidi olması için şartlar nedir ? Hadise bakmazsan bilmiyosun nereler olduğunu. Belki gidicen kılcan oralarda namaz Allah bunu kabul etmeyecek. Yokuşa sürülecek bir şey yok burda. Her şey çok açık.

Bu akşam biz dertleşirken yanımızda mıydın lan aynı şeyler konuşuldu

Kuran da peygamberin ölümünden sonra Ömer ve Ebubekirin aldıkları bir kararla sahabelerin ezberinde olan ayetler şahitlerle bir araya getirilerek toplandı ve yazıldı. Sonra hilafet toprakları genişleyince harekesiz kuran yanlış anlaşılıyor diye Osman döneminde harekeli şekilde tekrar aynı usülle toplandı ve öncekiler yakıldı. Kuranda Allah razı olduğu sahabelerden bahsediyor, bedir ehlinden. Kuranı hıfzedip derleyen de hadisleri aktaran da aynı insanlar. Soru şu; hadisler bize rivayet yoluyla gelmiştir ve 150 yıl sonra yazılmaya başlanmıştır diye reddediyosunuz peki kuran size kimin yoluyla geldi ? Gelen yol aynı yol. Eğer sözünüzde doğruysanız kuran da güvenilir değil diyceksiniz. Hiç değilse dürüst olmuş olursunuz. Aksi takdirde aynı usülle gelen iki kaynaktan birini kabul edip diğerini red ediyosunuz. Bu da şunu açığa çıkarıyor. Biz peygamberin kuranı anladığı yolu red edip kendimiz ayetlere yorum getirelim. E o zaman her insanın anladığı farklı olacak, kuran senin elinde oyuncak olacak. Doğru tefsirini peygamber yapamamış sahabe yapamamış ben yaparım demiş olcaksın. Hepinizin ayrı ayrı dini olucak ? Kendinizi kandırmayın. Bu mesele bu kadar açık bir meseledir. Kabul ediyosanız hepsini kabul edin. Bir kısmını kabul edip bir kısmını inkar ettiğinizde iman etmiş olmuyosunuz.

Onu burda söylemeyeyim.

zütümüze giren yarağın haddi hesabı yok dıbına koyim.

Sevdiğin bir kız, sevdiğin bir aile ferdin vardır. Kıyas yapman için yoktur bu sevgi. Farkında olman için vardır. Kendini tanımlarken Allahı annemden çok seviyorum deme ihtiyacı hisseden bir insan zaten aklını yitirmiştir. insanda tapmanın açığa çıkması kalbinin söylediğim şeylerde öncelediklerinin açığa çıkmasıyla meydana gelir. O ana kadar kendin de farkında olmazsın. Bilmeyebilirsin. Ama bilmemek insanı masum yapmaz. Cahillik en büyük hatadır. Fıtratını ve onun boş bırakılmayacağını, birine tapmazsan diğerine tapacağını bilmelisin. içinde ilahlar oluşmaya başladığında birbirleriyle çekişir, bir birisi öne geçer bir diğeri. Ama hiçbirinin aslında yaratamadığını, yönetemediğini bilememek senin suçundur. Fıtratına döner yaratanı öncelersen geri kalan sevgilerini kontrollü bir şekilde yayabilir, kaybettiğinde yıkılmaz veya azap çekmezsin. Bu senin seçimlerinden ibaret bir hayattır. Sana bırakılmıştır. istediğini seçebilirsin. Benim inandığım bir Allah var ve ben onu tanıyorum. Ondan gelenin hak olduğuna inanıyorum. O fıtratın boş bırakılmayacağını, sevgide de kendisinden başka ilahlar edinilebileceğini söylüyor. Dönüyor kendimde sağlama yapıyorum. Doğruluğu karşısında aciz kalıyorum. Hiçbir kelimesi değiştirilmemesine rağmen ve şuan yürürde olan genel geçer veya hukuki yasalar sürekli değişmesine rağmen, o mucizeye inanmayıp aldanmakta da insanların kendisine yazık ettiğini düşünüyorum. Kesin yargılara varacak bir güce teslim olmak belirsiz birkaç kavrama, birkaç değere veya birkaç kişiye, ideolojilere, kuruntulara ve zanlara teslim olmaktan çok daha doğru bir yol benim için. Bu benim seçimimdir. Her insan dilediğine inanmakta özgürdür. Bu özgürlüğü veren de aynı güçtür. Dilediğini seçebilir, dilediğinin farkında olup ya da olmayabilir, dilediğine tapar ya da tapmıyorum zan edebilirsin. Evet.

insanın kalbinde sevgide, korkuda ve ummakta en önde olan şeyler insanın taptığını ve dinini belirler. Görüyoruz sevdiği kız için intihar edenleri. insan tapmadığı bir sevgi için ölemez. Kalbinde de Allah sevgisi Allah korkusu ve Allah tan ummak yoksa bunların yerini dolduran başka başka şeyler vardır ve artık onlar o kişinin dini olmuştur.