/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +20 -3
    16 yaşında galiba beyler anneler gününe özel
    ···
  2. 2.
    +25 -9
    ah be panpalar,

    o'nun elinin tutup, sesini duyduğum zamanın üzerinden dile kolay 16 sene geçmiş.

    o zamandan bu zamana hayatıma giren çok değerli insanlar olmadı değil, oldu ama hiçbiri onun yerini tutmadı, tutamadı.

    şimdi dönüp bakıyorum birlikte sadece 14 ay geçirmişiz, ondan bana geri kalan isminin dövmesi ve yaşadığımız her bir saniyesi bir ömüre bedel güzel anlar.

    ne güzel ankara havaları dinleyip alkol alıyordum şimdi nereden aklıma geldi (ki hiç çıkmıyor ki aklımdan) hazır kafam güzel yazayım madem, okuyan olur olmaz bilmiyorum, ben yazacağım.
    ···
  3. 3.
    +3
    o geldi,

    ben bildiğin salak gibi mutlu oldum onu görünce, taze çay gidiyor onun masasına, kül tablası hemen boşaltılıyor filan, lan aşık olmak nasıldır bilmiyorum ki; bunları yapıyorum işte
    ···
  4. 4.
    +3
    1998 yılı, ankara'da konur sokak şimdiki gibi apaçi yuvası değil harbiden kurtarılmış bölge, ssk işhanı henüz yıkılmamış barlar var, mesela gölge bar var.

    gölge öyle alaede bir bar değil, şimdi ben yaşlarda olan çoğu insanın ankara'da yolunun kesistiği dönemin en önemli rock barı, duman burada sahne alırdı öyle söyleyim
    ···
  5. 5.
    +2
    beymen'de tezgahtarlık yapıyorum, çarşamba günleri izin günüm ve ben yaptığım işten nefret ediyorum.

    millete gömlek kravat satacağım diye gün boyu ayakta dikiliyorum ve aldığım maaş ile bir gömlek bile alamıyorum, yine bir çarşamba günü ( o zamanlar çarşambaları çok severdim ) konur sokak ve ezgi çay evi ritüelini gerçekleştirmek için ezgiye gittim, her zaman oturduğum en dip köşeye çekildim çayımı aldım dergimi okuyorum, çok zaman geçmedi yükselen sesleri duydum ister istemez dikkatimi oraya verdim.

    turgay abi, o zaman ezginin sahibi, kapının önünde 2-3 tiple tartışıyor, gayri ihtiyari yerimden kalktım yanına gittim
    ···
  6. 6.
    +2
    o dönem politik bir bilinç vardı tabi, bende devlet tarafından pek kabul görmemiş bir partinin üyesiyim ve sağ - sol çatışması belki de 80'den sonra ilk defa bu kadar tırmanmış ister istemez kişisel güvenlik için silah taşıyorum,

    Turgay abi'ye diklenen adamların yanına gittikten sonra aramızda geçen tatsızlık sonrası (en büyük sıkıntım esasında hala bu) sinirime dayamayıp silah çekip heriflere daldım, evet ezgi çay evi için güzel bir şeydi belki ama muhtemelen işsiz kalmıştım, zaten uyuz olduğum o zengin yavşaklara asgari ücret 35tl iken 300tl'ye gömlek satmak onuruma dokunuyordu s.kerim işini dedim ve perşembe gününü izin ilan ettim, o günden sonra bir daha beymen'e gitmedim (hala 2 haftalık alacağım vardır neyse)
    ···
  7. 7.
    +2
    dinleyen kimse var mı panpalar?

    tamam kimse okumasın dert değil dedim de kendi kendime konuşuyor gibi olmak kötü lan

    var mı kimse?
    ···
  8. 8.
    +2
    Hüzünlendirdin panpa bekliyorum devdıbını
    ···
  9. 9.
    +2
    Konur sokakta o dönem kimsesiz evsiz çocuklar vardı, ezgi'yi işletmeye başladıktan bir süre sonra bunlar geldi, balici dediğimiz elemanlar işte.

    bunlarla bir anlaşma yaptık, ben mekanın anhtarını bunlara bıraktım, dolayısıyla kalacak yer sıkıntıları yoktu anlaşmamız şuydu bu mekanda bali çekmeyeceklerdi, kabul ettiler ve allah var o anlaşmaya hep uydular
    ···
  10. 10.
    +2
    pazar günü nasıl geçti bilmiyorum, sabah yine 6 gibi gittim çay ocağına bizim baliciler daha yatıyor hepsini uyandırdım, dedim hadi temizlik yapacağız.

    abi seni deli mi gibti der gibi bakıyorlar, haklılar.

    çiçek ektik yahu çiçek!

    o balicilerden orhan vardı, mekanı cennet olsun öldü gitti, abi dedi madem müşteri çekecez çiçek ekelim mi?

    ekelim lan dedim, orhan'a o görevi verdim orhan o bahçeyi nasıl güzel bir yer yaptı o kadersiz, mekanı cennet olsun tekrar
    ···
  11. 11.
    +2
    Anladık zaten çok sarhoş olduğunu amk . Nerden nereye bağladın , girişi yazdın eyw güzel hoş okuduk sevdik devam ettik okumaya , gelişmeyi atladın amk direk sonuca bağladın gibtin attın hikayeyi panpa
    ···
  12. 12.
    +2
    böyle bir kopukluk görmedim dıbına kodumunun hikayesinde
    ···
  13. 13.
    +2
    reserved
    ya bende 16 yıl unutamazsam diye düşünmüyor değilim bazen
    ···
    1. 1.
      0
      seviyorsan unutamayacaksın
      ···
      1. 1.
        +1
        baya iç açıcı bi haber oldu gece gece
        ···
  14. 14.
    +2
    ailem solcu bir aile, ailemden idam edilmiş sol görüşlü insanlar var, bunu neden söyledim; normal şartlarda benim "çatışmaya" girmem lazım, ama o n'olacak düşüncesi öyle bir ağır bastı ki; tüm önceliğim o, onu oradan göndermek.

    neyse sağ sağlim onu gönderdim, sonra gittik kavgaya
    ···
  15. 15.
    +1
    o kadar çok mesaj gelmişki; buradan yanıtlayım, evet 37 yaşındayım
    ···
  16. 16.
    +1
    yılbaşı sabahı çözmem gereken birkaç problem peydah olmuştu.

    cezaevinde olan arkadaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması adına gerekli olan maddi desteğin sağlanması adına kızılay'ın çeşitli noktalarında ama en fazla yüksel caddesi ve konur sokakta seyyar tezgahlarımız vardı.

    bu tezgahlarda genellikle afiş, kitap, takı vb satıyorduk, o dönem çankaya belediyesi bize karışmıyordu, ya karışmak istemiyordu veya karışmayarak gizliden gizliye destek veriyordu bilmiyorum.

    her neyse; sabah ezgi'de otururken tezgah açan arkadaşlardan biri içeri girdi, bir terslik olduğu belliydi, abi dedi apocular yüksele geldi tezgah açmak istiyorlar ne yapacağız?
    ···
  17. 17.
    +1
    ailesine gidecekleri davete katılmak istemediğini onun yerine teyzesine gitmek istediğini, teyzesiyle birlikte yeni yılı kutlamak istediğini söylemiş ve kabul görmüştü.

    teyzesi sol'a gönül vermiş bir kadındı, birkaç defa birlikte geldikleri için ezgi'de karşılaşmıştık, benim bakışlarımdan, konuşmamdan ve hatta bütün bir sokağın yiğenine karşı davranışından sanırım anlamıştı aramızda bir şeyler olduğunu, çok iyi bir insandı.

    tek bir sıkıntımız vardı; teyzesinin evi o yıllarda henüz yeni yeni yerleşime açılan şimdilere göre şehir merkezine uzak kalan bir yerdeydi.

    toplu taşıma şansı yoktu, o zamanlar taksiye verecek param yoktu ve daha güzeli polis tarafından aranan bir adamdım.

    yapacağım en büyük dangalaklık kısmen şehir dışı olan bir yerde yabancı biri olarak dolaşmak olurdu;

    yaptım!
    ···
  18. 18.
    +1
    30 aralık tarihine kadar bu sorunun net bir yanıtı yoktu, ailesi dışarıda olmasını istemez veya katılacakları davete onu zütürmeyi isterlerse biz ayrı ayrı yerlerde yeni yılı karşılayacaktık, hayat ender olsada bana bir iyilik yapmak istedi sanırım, o gün koşarak gelip boynuma sarıldığında şunu söylemişti;

    ".. aşkım, yıl başında yan yana olacağız .."

    devrim yapmış gibi sevinmiştim lan!
    ···
  19. 19.
    +1
    o sene tüm türkiye'de hatta dünyada milenyum manyaklığı yaşanıyordu. 1999 yılı bitiyor ve 2000'ler başlıyordu, şanslı insanlardık biz bin yılda bir yaşanan bir tarih dönümüne şahitlik edecektik.

    O'na olan aşkım öylesine gözümü kapatmıştı ki hayatta hiçbir şey umurumda değildi, benim için o yılbaşının tek önemli yanı vardı, biz yeni yıla yan yana girebilecek miyiz?
    ···
  20. 20.
    +1
    neyse dostlar kaldığım yerden devam etmeye çabalayacağım, sürç-i lisan olursa affola.
    ···