2001 a space odyssey

filmi her sahneyi aklınıza kazıyacak bir dikkatle izleyin, benim gibi siz de hiçbir gibim anlamıcaksınız, ama dikkatle izleyin. ondan sonra şimdi vereceğim link'i açıp türkçe açıklamasını görsel olarak izleyin. açıklamayı izleyince 'vay ananı avradını gibeyim neler anlatıyomuş' diyip bahsedilen sahneleri anlamanın verdiği zevkle ağzınız kulaklarınızda tekrar izlemezseniz zütümü veriyorum.

alın bu da link.

http://www.kubrick2001.com/

hay dıbına koyum resmen şekerim çıktı şu filmi izlerken 20 dakika boyunca kuğu gölesi bale müziği eşliğinde mekiğin inişi mi seyredilir ulan, giberim çekeceğiniz filmi kubrick dedik izledik otomatik portakala güvendik yemin ediyorum çin işkencesi la, hiçbir tak da anlamadım sonunda bebek mebek çıkıyo aq hala şoktayım çat dedi bitti. film 2buçuk saat 30 dakkası sadece siyah ekran arkada cızırtılar var dıbına kodumun entelleride gelmiş yok şöyle mesaj var yok şöyle benzetme imge var gibtirin gidin hepinizi giberim.

zütüm gibi.

hatta eski sevgilim zütümü ısırmadan gününün iyi geçmediğini iddia ederdi. şimdi kime verdiği belli değil.

stanley kubrick'in esrarı çekip çekip yönettiği dandik film. Yok şöyle mesajlar vermiş, yok imgeler varmış. Bi gibtirin lan dıbına koduğumun entelleri.

beyler sadece filmi izleyerek bi şey anlamanız imkansız. ben bunun kitabını da okudum. kitabı harbiden 10 numara kitap. ayrıca filmden daha açık anlatımı var. şiddetle öneririm kitabı.
konu şu gençler. şimdi evrende bi tane uzaylı bi varlık var. ama bunlar öyle bi evrimleşmiş ki, artık maddenin sınırlarını aşmışlar. yani sadece bilinçleriyle evrende takılıyorlar anladınız mı. yani bildiğiniz tanrı gibi aslında. ayrıca bu uzaylıların en çok istediği şey de bilincin evrende daha fazla yayılması. bu yüzden filmin başındaki maymun adamların bilinçlerini arttırmak için o siyah tektaşı gönderiyor ve silahı icat etmelerini sağlıyor. böylece o maymun adamlar kemikleri silah olarak kullanıp domuzları avlayabiliyorlar.
2. kısımda insanlar aya gidiyor. ayda da o tektaşa rastlıyorlar. aslında uzaylılar, aya o tektaşı alarm için koyuyorlar. yani "artık insanlar aya çıkabilecek kadar teknolojilerini geliştirmişler. yani artık bi sonraki aşamaya geçmek için hazırlar." alarmını vermek için o taş aya konuldu. insanlar o taşa rastlayınca, taş doğrudan jupiterdeki uyduya sinyal gönderiyor. çünkü o uyduda asıl tektaş var. daha sonra dave oraya gidiyor ve artık en son evrimi geçirip madde engelinde kurtuluyor ve o da tıpkı uzaylılar gibi yıldız çocuk oluyor. filmin sonundaysa dünyaya doğru gidiyor. çünkü aynı evrimi tüm insanlığa yayacak.
böyle bi şey işte amk.

filmde her şey yerli yerindedir. zamanının çok ötesinde bir görselliğe ve kurguya sahiptir.
genel izleyiciyi sıkan yavaş sahneler, sinema tarihinin ilk uzay tasvirlerinden olmasının yanında uzayın devasalığını, sessizliğini ve yalnızlığını simgeler.
bilgisayarların günümüz casio saatlerinden zayıf olduğu bir dönemde moon, terminatör, transformers, matrix gibi güncel bilim-kurguların temelini oluşturmuştur.
izleyecek olanlara uzun sahnelerde imgeler ve filmin anlatmak istedikleri hakkında düşünmelerini tavsiye ederim.

zütüm iyidir, bütün kızlar hasta.

65mm super panavision kamera, 5251 (50 asa)kodak film ile çekilmiştir.

gözümü kırmadan üç saat izlediğim harika film. kesinlikle izlemenizi öneriyorum. ilk başlarda sıkıcı gibi gelebilir ancak sonradan öyle bir olay oluyor ki * koltuğunuza yapışıyorsunuz. Kubrick'in alt metinde verdiği insanlığa dair harika mesaj da her şeyin üzerine tuz biber ekiyor.

Puanlayacak olursam :

10 / 9,5

Unutmadan ekleyeyim, bazı arkadaşlar ileri sararak falan izledim ve sıkıldım yazmış. Muhtemelen sıkılmalarının sebebi fazla ileriye sarıp asıl noktaları kaçırmaları, izlerken sakın böyle bir şey yapmayın. Tek saniye bile kaçırmayın.

konusuz. dünyanın en sıkıcı filmi gibici değil sıkıcı.

ben bu filmi izledim, kitabı , altı kısa hikayeyi de hepsini okudum

özet geçeyim mi binler asfagdgds

beyler dedeler gibişiyo ya hani, o dedelerin gene gibiştiğini ama soyut kavramlar olduğunu düşünün. bi de uzayda gibiştiklerini düşünün. öyle gibim bi film işte.

izlerken boşaldım

2 kez izlediğim ve zar zor anladığım film. ilk izleyişte uyuya kalmayan muallakdir. özellikle ilk ve son 20 dakikası işkencedir. öyle böyle ama harika bir filmdir. izlemeyen de muallak olsun.

yaklaşık 15 dakika önce bitirdiğim film. aslında pek bişey anlamamıştım. eleştirileri okuyunca herşey yerli yerine oturdu. izleyin derim.

film inanılmaz ağır bir tempoda ilerliyor. 2 saati aşkın bu filmde sadece 35 dakika konuşma geçen sahne var. bu film hem çekildiği tarihe hem de verdiği mesajlara göre bence bulunduğu yeri hak ediyor.

filmden gerek felsefi gerek ise fikir olarak birçok sonuç çıkarılabilir. ben de bir iki kez izledikten sonra şöyle şeyler kaldı aklımda;

• filmin maymun ile olan başlangıç sahneleri aslında darwinism temasının işlendiği yerler. gerçi bana göre filmin bütününde alttan alta darwinism veriliyor. maymunların su kavgası, kemik ile saldırmayı keşfetmeleri vs.

• kemiğin havaya kalkıp uzay gemisi olması ile verilen geçiş mükemmel olmuş. tam usta işi..

• siyah taşın ne oldugu hakkında çok fikir var ama filmin akışını da izlersek, siyah taş, bir döngüyü başlatan bir kıvılcım rolünde. maymunlar bu taşa dokunuyor. ve gelişimleri başlıyor. uzay gemisi yapıp uzaya gitmeye kadar evrilen bir süreç başlıyor. son sahnede gene yaşlı yanında bu taş beliriyor ve kendisi yeniden dünyaya bebek olarak geliyor. bu taşa tanrı simgesi verildiği de söyleniyor.

• dekorlar ve efektler çok güzel. bizim siyah beyaz film çektiğimiz dönemlerde adamlar 46 sene önce inanılmaz bir iş yapmışlar.

• hal 9000 aslında, insan kendi yaptığı aletler ne kadar kusursuz ve mükemmel olsa da, onlar insan kontrolü altındadır. ve herşeyin merkezi insandır felsefesini vurguluyor. zira frank hal'ı devreden çıkarırken, hal adeta ona yalvarıyor..

• bu arada hal, dönemin en ünlü bilgisayar firması olan ibm'e bir göndermedir ismi.. alfabede ibm harflerinden bir önceki harfler konularak hal adı verilmiş.

daha yüzlerce anlam çıkarılabilir bu filmden. gerek sonu gerek ise anlatımı her yoruma çok açık film. kubrick yıllar sonra bile bu filmde belli bir temayı işlemediğini yazarın yazdığını aynen aktardıgını ifade etti.

big bro watching u baby

dun gece yarım saat izledim uykum geldi dayanamadım yattım.. simdi devam edeyim dedim 1 saat katlanabildim giberim boyle guzel filmi amk..@36 ya katılıyorum cin iskencesiyle yarısır.. belki sonuna kadar izledikten sonra bazı noktaları yakalayabilirsek anlamlı olabilir ama yok moruk ben pes ediyorum hadi kalın saglıcakla..

beğenmeyen benimkini yesin beğenenlerede ben bi posta kayayım