/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 276.
    +3
    Rez yarin baslarim
    ···
    1. 1.
      +2
      iyi okumalar
      ···
  2. 277.
    +3
    Simdi basladim bitirdim dedimki kac gundur yaziyor bitmistir hala devam ediyormus beklemedeyiz
    ···
    1. 1.
      +3
      yok kardeşim uzun bir şeyler yazmak istiyorum konunun ucu açık zaten nereye gidecek inan bende bilmiyorum valla :D
      dizi gibi olsun istiyorum hergün gelip o günkü partı okusun insanlar ertesi günkü partı beklesinler falan.
      sözlükteki uzun hikayelerden kasıt 3- 4 gün falan sürüyo zaten bakalım hayırlısı.
      siz okuyun ben devam ederim yazmaya
      ···
    2. 2.
      +2
      Eline yuregine saglik kardesim
      ···
  3. 278.
    +3
    biraz daha uzun yazaydın iyiydi hemen bitti
    ···
    1. 1.
      +3
      geliyor geliyor yeni partları atacağım gün içinde
      iyi okumalar...
      ···
    2. 2.
      +2
      takipteyim
      ···
  4. 279.
    +14
    etraftan araştırdıklarımla günlükte yazılanları karşılaştırıyorum...
    aynen günlükte yazıldığı gibi hastalığın ortaya çıkmasından uzun bir süre sonra ordu tekrar toparlanmaya başlamış.

    fakat aradan aşağı yukarı 20 sene geçmesinin üzerinden şimdilerde etrafta ordu ve asker ndıbına hiçbir şey yok.
    hatta şehirleşme bile ortadan kalkmış durumda insanlar artık toparlanıp kendilerini güvende hissettikleri yerlerde toparlanıyorlar.
    aynen bizim yaptığımız gibi.
    etrafta bu yürüyenlerden ne kadar az varsa orası en güvenli yerdir düşüncesi var artık...
    ···
  5. 280.
    +13
    28 TEMMUZ 2016…..
    PERŞEMBE…..
    ETiMESGUT….

    Sabah uyandığımda gölge ve beni mis gibi kokular karşıladı beni gene et kokuyordu ama bu sefer beraberinde başka kokularda mevcuttu.
    Çeşitli baharatlar gibi mesela…..
    Üstümü başımı giydim yüzümü falan yıkadım gölge ile beraber kokunun peşine düştük.
    Vardığımız yer Hulusi’nin dairesinin önüydü.
    Gerçekten çok güzel kokuyordu…
    ···
  6. 281.
    +11
    Kokuyu tek alan bizde değildik üstelik, bütün grup buradaydı….
    Masaya oturmuşlar Hulusinin kendilerine yapacağı süprizi bekliyorlardı.
    Ne sürprizi diye sordum bilmediklerini söylediler Hulusi beklerseniz size bir sürpriz yapıcam diye oturtmuş onları buraya bizimkilerde arpa bekleyen at gibi bekliyorlar.
    Bende gölge ile beklemeye devam ettim.
    Hulusi dolu dolu iki tane büyük tava ile geldi.
    Koku içlerinden geliyordu….
    Dumanı üzerinde…..
    Et pişirmiş…..
    ···
  7. 282.
    +10
    Ama farklı bişi var bu etlerde, bizim yaptıklarımıza benzemiyor.
    Rengide bi değişik zaten.
    Hepimizin tabaklarına yiyebileceğimiz kadar eti koydu hulusi ve tekrar içeri gitti.
    Geldiğinde elinde bir sürahi vardı…..
    ···
  8. 283.
    +11
    içinde bir sıvı…..
    Buz gibi hemde…..
    Ne olabilir….
    Üzüm suyu tabi ki……
    Açık konuşmak gerekirse hayatım boyunca yediğim en güzel yemekti bu.
    Bir ara gözlerim gölgeye kaymıştı….
    Kocaman gözlerle bana bakıyordu….
    Mama tasında hiçbir şey yoktu çünkü..
    ···
  9. 284.
    +11
    Hulusi pardon gölge bey sizin yemeğinizi az kalsın unutuyordum dedi ve tekrar mutfağa gitti.
    Küçük bir tencerenin içinde beyazımsı yoğun bir yiyecek ile tekrar döndü tencerenin içindekileri gölgenin mama tasına koyduğu gibi hayvan’ın gözleri dönmüş bir şekilde yemeye girişti.
    Mamasını bile bu iştahla yemiyordu zira.
    Nedir bu diye sordum Hulusiye…
    Köpekler neden kemikleri kemirmeye çalışır biliyormusun diye sordu, bende bilmiyorum dedim.
    içindeki iliğe ulaşmak için dedi Hulusi…
    ···
  10. 285.
    +12
    Köpekler iliğe bayılır…özellikle kemik suyu eklenmişse……
    Beğendin mi gölge diye sordu hayvana ama gölge kafasını tastan kaldırmaya tenezzül bile etmeden sadece ses çıkartarak cevap verdi.
    Fakat bazı konuların açıklığa kavuşması gerekiyordu…
    Bizim evlerimizin hiçbirinde üzüm yoktu.
    Olmayan bir şeyin nasıl suyunu içebilirdik?
    Bunun cevabını biz sormadan Hulusi verdi.
    ···
  11. 286.
    +12
    Sabahın erken saatlerinde kalmış burağa haber vermiş ve dışarı çıkmış otların kontrolsüz bir şekilde büyümesinden faydalanarak çok sayıda çeşitli ot bulmuş.
    Kekikler, naneler,kimyonlar, biberiyeler ve daha niceleri…
    Tek başına kaldığın zaman hepsini öğrenmek durumunda kalıyorsun dedi.
    Üzümlerde doğada tek başına büyümeye başlamış olan yaban üzümleriymiş gene onlardan kilo kilo toplamış ve daha biz uyanmadan hepsini hazırlamış.
    Burak etten kafasını kaldırmadan bu adamı ben çok sevdim sürekli böyle yemek yaparsa daha çok severim dedi.
    ···
  12. 287.
    +13
    O sırada hulusi söz aldı ve sürekli et yemeniz sağlığınızı kısa sürede bozacaktır ama dedi
    Arada sebze ve meyvede tüketmelisiniz diye de ekledi.
    Ama bilmediği bir şey vardı.
    Biz sebzelerin nerede olduğunu bilmiyorduk ve muhtemelen dağda bayırda topladığımız otu eve marul yada maydanoz diye getirir yedikten sonrada muhtemelen besin zehirlenmesinden ölürdük.
    ···
  13. 288.
    +12
    Durumu aynen bu şekilde anlattık Hulusi’ye.
    Oda dert ettiğiniz şeye bak bugün çıkalım ve alıp gelelim dedi.
    Kutay’ın midesi fena olmuş olacak ki hemen tuvalete gitti ve kısa süre içinde tekrar geldi.
    Gelir gelmez ayarlayalım şu işi dedi yoksa mide fesadından ölücem ben galiba.
    Tamam dedi Hulusi çıkalım ama bir tane sorunumuz var.
    Neymiş onlar dedi doğan.
    Birincisi dedi Hulusi gideceğimiz yerin adını tam bilmiyorum.
    ···
  14. 289.
    +15
    Etrafında gözüne ilişen herhangi dikkat çeken bir şey var mıydı dedi Burak.
    Evet dedi Hulusi sürekli tepemden uçak geçiyordu…..
    Esenboğa havalimanı dedi Kutay.
    Nereden biliyorsun dedim bende.
    Etrafımızda Etimesgut askeri havalimanı var ve faal bir durumu yok, Akıncılar hava üssünün olacağını sanmıyorum oranın tamamen boşaltıldığını duymuştum ama olabilir tabi dedi sonra hulusiye bakıp başka dikkat çeken bir şey var mıydı diye sordu.
    Evet dedi Hulusi bir şey daha vardı sanırsam…uzaktan görmüştüm….kocaman Futbol oynayan bir heykel görmüştüm.
    Pursaklar dedi doğan.
    ···
  15. 290.
    +13
    Bahsettiği yer PURSAKLARDAKi ESENBOĞA HAVALiMANININ ÖNÜNDEKi FUTBOLCU HEYKELi.
    Hadi dedi harita odasına gidelim ve nereden ulaşabiliriz bakalım.
    Hepimiz harita odasında toplandık ve pursaklara gidilebilecek yolları araştırmaya başladık.
    Şu ana kadar gittiğimiz yerler arasında bu kadar uzak bir yer yoktu.
    Doğanla en fazla uzaklaştığımız mesafeden daha uzaktı bu mesafe.
    ···
  16. 291.
    +13
    Buradan başka bu tarz yiyecek bulacağımız başka bir yer yokmu diye sordum hulusiye ama bildiği yerlerin sadece burası olduğunu söyledi hulusi.
    Garip bir şekilde buradaki tarlalarda sebze ve meyve konusunda ciddi üretim vardı.
    Ya o kadar süre boyunca kimsenin buralara uğramaması toprağın kendine gelmesini sağlamıştı yada bölge toplayıcıların kontrolündeydi ve kendilerine yetecek kadar üretim yapıp gene kendileri tüketiyordu.
    Bu ikisinin arasındaki farkı görüp anlamamız için mutlaka buraya gitmeliydik çünkü etrafımızda bu şekilde bir yiyecek maddesi yoktu ve eğer beslenmemizi et ağırlıklı devam ettirirsek işin sonu hiç olmadığı kadar kötüye gidecekti.
    Gideceğimiz yolu kutay ve burak doğanla beraber fikirleşerek çizdiler.
    ···
  17. 292.
    +13
    Önümüzde gene iki yol vardı.
    Ya şehir içine girecek ve kısa yoldan gidecektik
    Yada çevre yolunu kullanıp güvenli ama uzun yoldan gidecektik.
    Zaten şehir içine girmemiz ölüm demekti.
    Özellikle Kızılay’dan geçeceksek eğer ölüm fermanımızı yayınlamak anlamı taşıyordu bu fikir.
    Bu yüzden ANKARA ÇEVRE YOLUNU takip ederek PURSAKLARA yaklaştığımız zaman D140 karayoluna sapacaktık.
    Tehlikeli yoldan gitmektense bu yolu takip etmek daha akıllıca bir fikirdi.
    ···
  18. 293.
    +16
    Yolda başımıza gelebilecek pusulara hazırlıksız yakalanmamak için araçlarımıza ekstradan malzeme ve mühimmat koyduk.
    Kendi teçhizatlımızı da tam teşekküllü olarak kuşandıktan sonra çıkmaya hazırdık.
    Hazırlanırken Burak durup durup gülüyordu. Kimse neden bu şekilde güldüğünü anlayamamıştı aslında sert bir mizacı olan adamın bu şekilde gülmesi garipti aslında.
    Doğan dayanamayarak Burak’a neden güldüğünü sordu.
    G.Doğu’da operasyondayken yürüyenler ile ilk karşılaştıkları anı anlattı.
    Gruplarından öyle korkan adamlar çıkmıştı ki bir gece vakti bir arkadaşları tuvalete tek başına gitmemek için yanına 3 arkadaşını almış o şekilde tuvalete gitmişti.
    Adamın s.çması için 3 kişi tam teçhizat giyinip gitmişlerdi diye anlattı.
    ···
  19. 294.
    +18
    Bunu anlattıktan sonra kutayda gülmeye başladı ama olayı bilmeyen bizlere göre durum hiç komik değildi ve gülünecek bir şey yoktu.
    Şimdide 3 kilo maydanoz 2 kilo marul için bütün ekipmanı giyindik halimize bakın bi diyince bu sefer bizimde suratımızda bi gülümseme oluşmuştu.
    ···
  20. 295.
    +4
    Vuhuuuuu adam çoşturmuş gitmiş
    ···
    1. 1.
      +2
      :D :D :D okumanızı isterim
      iyi okumalar
      ···