/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 76.
    +6
    ···
  2. 77.
    +6
    ···
  3. 78.
    +6
    ···
  4. 79.
    +8
    ···
    1. 1.
      +1
      ···
  5. 80.
    +4
    ···
  6. 81.
    +4
    ···
  7. 82.
    +4
    ···
  8. 83.
    +5
    ···
  9. 84.
    +4
    ···
  10. 85.
    +5
    ···
  11. 86.
    +6
    ···
  12. 87.
    +6
    ···
  13. 88.
    +6
    ···
    1. 1.
      -1
      ···
  14. 89.
    +5
    ···
    1. 1.
      -1
      ···
  15. 90.
    +5
    ···
  16. 91.
    +4
    ···
  17. 92.
    +5
    ···
  18. 93.
    +4
    ···
  19. 94.
    +4
    Ertesi gün Hercaiye randevuyu en erken 1.5 ay sonraya alabildiğimi söylediğimde üzülmüştü. ‘E o zaman 2 ay sonra gelirsin en azından 1 ayı bilrikte geçiririz’ dedi. Mantıklıydı ama vizeyi muhtemelen alamayacaktım. Yani kadar 3 ay görüşemeyeceğimizin sinyalini bana vermişti. 1-2 hafta sonra hercainin portekize gideceği gün gelip çattı. Lanet bir sabaha uyandım o gün. Gündüz annesiyle zaman geçirdi hercai bu yüzden biz de akşamüstü buluştuk. O akşam çimlere oturup el ele tutuştuk ve çok fazla konuşmadık. O konuşsa gözlerinden yaşlar boşalmaya başlardı. Ben konuşamazdım çünkü dilim damağım kuruydu ve mideme kramplar giriyordu. Beynimde cümle kurabilecek pek fazla kelime olduğunu da hissedemiyordum. Ayrıllık vakti geldiğinde hercaiyle ayağa kalkıp dakikalarca sarıldık. Ardından hercainin annesine bavulları indirmesi için yardım etmek için hercainin evine çıktım. Hercai apartman girişinde bekliyordu. Hercainin dairesine geldiğimde gözleri yaşlı olan annesi bavulları evden çıkartıp bana verdi. Ben bavulları alıp asansöre binmek üzereyken bana sesleip yanına çağırdı. Yanına gittiğimde bir anda bana sarılıp daha çok ağlamaya başladı. Ben ne yapacağımı şaşırmış halde kaskatı duruyordum. ‘Umbrell o seni çok seviyor. Hercaiyi hiç üzme ve onu sakın yalnız bırakma’ dedi. Zaten benim de öyle bir planım yoktu. ‘Tamam’ gibi düz bir cevap verdikten sonra toparlanıp bavulları aşağıya indirip hercailerin arabaya yerleştirdik. Annesinin yanında hercaiyle kısa bir sarılma daha gerçekleştirdikten sonra ikisi de arabaya bindi. Farları yandı, araba hareket ederken hercaiyle birbirimize el sallamaya başladık. Araba uzun ve düz yolda gözden kayboluncaya kadar arkasından el sallayıp araba görüş alanımdan çıktıktan sonra da el sallamayı farkında olmadan sürdürdüm. Ardından bedenimde ayakta duracak güç bulamadığım için bulunduğum kaldırımın kenarına oturdum. Yolda gelip geçen arabaların farları gözümü alıyordu ama en ufak bir refleks göstermiyordum. ilerdeki sokak lambasına odaklanmış kendimi kaderin ellerine bırakmıştım. O sıcak haziran akşamı hayatımda en üşüdüğüm ve soğumuş hissettiğim akşamlardan biriydi.
    ···
  20. 95.
    +7
    Evden uzağım o yüzden zaman buldukça yazıp atmaya devam edeceğim.
    ···
    1. 1.
      0
      ···