/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 301.
    +5
    10da demiştim dün ama 11 gibi burada olacağım bu akşam.
    ···
  2. 302.
    +10
    Sena'nın söylediği kafama oturmuştu sanki, onunla aynı okulda okumak, hayali bile güzeldi ama şu anki durumda gerçek olabilirdi bu hayal. Ben kimse bilmesin diye düşünürken Ahmetcan öğlen arasında söylemişti herkesin içinde.

    Ah: Senanın da buraya gelme ihtimali var ya öyle demişti dün bize.
    K: Aferin dıbına koyim iyi tak yedin, ben kimse bilmesin diye düşünürken sen bu şekilde söylüyorsun valla bravo ya.
    Ah: Bilsinler olum ne olacak sanki yiyecekler mi kızı? Seninle aynı okulda olacağını bilmelerinin ne zararı var?
    K: Ah be Ahmetcan ah.. Niye böylesin olum sen?
    Ah: Ya kanka çok boş yapıyorsun, hem dün Burak ne dedi
    Ah: Sen bizim okula gelirsen tüm okul yanında olacak demedi mi
    K: Dedi
    Ah: Tamam daha ne, bilsinler ki ona göre hazırlansınlar dimi.
    A: Aa bir dakika bir dakika Sena bu okula mı gelecek seneye?
    K: Öyle söylemiş ailesine, dayısı var ya burada. Onda kalırım demiş, yaptığı şey ne kadar doğru bilmiyorum, ben hala şoktayım o meseleye karşı.
    K: Tamam ben de yanımda olmasını istiyorum ama şöyle bir şey var kızın bütün arkadaşları orada, her ne kadar içlerinde şerefsizler olsa da. Kız orada büyüdü, orada tanıdı çevreyi. Buraya geldikten sonra alışma aşaması ne kadar kolay olur? Yeni insanlarla tanışacak hep buraya gelirse.
    C: King doğru diyorsun ama sen olacaksın burada, onu da düşünmeni isterim yani.
    C: Burağı yakından tanıyor bir de.
    K: Doğru ama ne bileyim ya, kafam durdu benim artık bu son bir kaç gün olanlardan sonra.
    C: Üzülme artık ama bak ayrılmadınız hala berabersiniz
    K: Yok ondan değil, Ali'ye vurduğum için pişmanım biraz.
    F: Neyine pişmansın lan?
    K: Olum küçücük çocuk lan, 8e gidiyor daha liseye bile geçmemiş 13-14 yaşında bebe. Dudağını patlattık çocuğun.
    K: Aslında bizim gitmememiz gerekiyordu.
    B: King, aşk senin beynini yemiş kemirmiş, salaklaşmışsın iyice, bu kadar salak değildin sen.
    B: Gitmemiş olsaydık biz dün şu an Sena ile ayrıydınız bunu biliyorsun dimi?
    K: Hayır. Sena bana dün Aylin'in ona söylediklerinden sonra düşündüğünü söyledi, Aylin'e hak verdi. Bizim hiç konuşmadığımızı hatırladı.
    K: Saf bir kız, inanıyor hemen her şeye.
    K: Aylin bu arada sana teşekkür ederim Cuma günü Sena ile konuştuğun için.
    A: Ne demek canım her ne kadar onunla sevgili olman içimi sıkıyor olsa da üzülmeni istemiyorum.
    B: O ne demek şimdi ya içimi sıkıyor olsa da?
    A: Kolay değil Burak, tamam seninle tekrar denemeye çalışıyorum ama beni de anla lütfen.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 303.
    +9
    K: Tartışmayın nolur, kafam şişti zaten kaç gündür. En azından tartışacaksanız da gibtirin gidin başka yerde tartışın.
    B: Yok kanka tartışma değil merak ettim sadece.

    Ayline baktım direkt.
    K: Aslında hazır konusu açılmışken şuna net bir açıklık getirelim, ona göre hareket etsin herkes.
    A: Neden bana baktın ki sen?
    K: Aylin, tamam benden hoşlanıyor olabilirsin, beni seviyor olabilirsin ama lütfen Burağın duygularıyla oynama. Ben Sena'ya nasıl bakıyorsam o da sana aynı gözle bakıyor inan bana.
    A: Bana hiç öyle gelmiyor aslında biliyor musun?
    B: Aylin eğer seni hayatımda bu kadar istiyor olmasaydım en yakın arkadaşımdan hoşlandığın halde sana yaklaşmaya çalışır mıyım? Ben şansımı sonuna kadar denemek istiyorum ama sen hiç oralı bile olmuyorsun. Şansımın bittiğini anladığım gün eğer hala beni sevmiyor olursan zaten hayatından çıkarım, en azından o gözle bakmamaya çalışırım sana.
    C: Burak haklı aslında, King de haklı. Yazdığı kağıdı ne çabuk unuttun.
    A: Hiç biriniz anlamıyorsunuz dimi beni? Veya anlıyorsunuz ama salağa yatıyorsunuz.
    A: Evet kingden hoşlanıyorum hala bunu inkar etmiyorum kesinlikle ama benimki saplantı niteliğinde bir hoşlantı değil, öyle olacak olsa kingle Senayı ayırmak için uğraşırdım ama yapmıyorum
    A: Üstüne gidip aralarını düzeltmeye çalışıyorum
    A: Benim biraz zamana ihtiyacım var sadece, lütfen bu konuda üstüme gelmeyin.
    A: Burak sana da kızamıyorum, kızmak istiyorum ama olmuyor, anla beni lütfen.
    A: Bana istediğin gibi davranmakta özgürsün ama benden toparlanana kadar karşılık bekleme olur mu?
    A: Ne zaman ki kendimi toparlarım ne zaman ki kendimi tamamen inandırırım kingle olmayacağına
    A: O zaman bir şeyler olabilir aramızda.

    Kalktı yanımızdan okulun içine doğru yürümeye başladı.

    Arkasından biz de kalktık ve sınıfa geçtik, öğlen arası bitmek üzereydi çünkü. Okul çıkışında Burakla atari salonuna gitmek üzere anlaştık.
    ···
  4. 304.
    +7
    Burak bu sefer farklı bir yere gitmeyi teklif etti, bize uzak kalan bir yere, kabul ettim. Adını bildiğimiz için sora sora bulduk orayı, tam içeri girecekken Sena aradı. Az bekle diyerek açtım telefonu.

    S: Nabıyosun hayatım nasılsın
    K: iyiyim, Burakla atari salonuna geldik şimdi içeri gidiyorduk
    S: Merak etme çok tutmayacam zaten sesini duymak için aradım sadece
    K: Sen tutabilirsin sana serbest
    K: Nasıl geçti okulun
    S: Çok tatlısın sen
    S: iyiydi ya sınav vardı iki tane başka bir şey yoktu
    K: iyi geçti mi bari sınavlar?
    S: Geçti geçti iyiydi baya, yarın da var 2 tane sınavım.
    S: Ben fazla uzatmadan kapatayım ders çalışayım biraz bugün bilgisayar başına geçmem büyük ihtimal geç saate kadar ders çalışıp sonra uyurum
    K: Tamam bebeğim iyi dersler sana kolay gelsin, seni seviyorum
    S: Sağol aşkım ben de seni seviyorum, öptüm görüşürüz
    K: Görüşürüz

    Kapattım telefonu "Hadi girelim" dedim girdik içeriye, bizim takıldığımız yere bin basardı burası. Makineler neredeyse yep yeniydi.
    ···
  5. 305.
    +3
    iyi geceler, selam herkese
    ···
    1. 1.
      0
      iyi geceler panpa sana da selam
      ···
  6. 306.
    +7
    Büyülenmiş gibiydik, neredeyse parlayan makineler bize bakıyordu sanki. O kadar güzel gözüküyorlardı ki dokunmaya kıyamazdık neredeyse.

    B: Hangisini oynuyoruz?
    K: Bana hiç fark etmez sen seç, 97 olur 98 olur 2002 olur.
    B: Hadi 2002 atalım
    K: Olur yürü hadi.

    Bulduk KOF 2002 olan makineyi, başında 4-5 kişi vardı sadece. Oynamayanlara sorduğumuzda oynamayacaklarını, sadece izlediklerini söylediler bize. iyi dedik tamam bize gelecek demek ki bırakırlar birazdan.

    H: Ya Yusuf hep aynı şeyi yapıyorsun abi sana diyorum ki komboya başladığında o şekilde ilerleme bi tak yapamazsın öyle
    Y: Halil giberim senin belanı yavşak öğrenmeye çalışıyoruz işte burada yeni yeni 2002 oynuyoruz herhalde senin gibi tüm gün burada 2002 oynamıyoruz biz.

    Halil isimli çocuk bize döndü.
    H: Oynayacaksanız şu salaktan daha iyi olduğunuzu söyleyin bana lütfen
    K: Oynayacağız. Siz bitirin elinizi de, arkadaşla beraber oynayacaz.
    H: Yusufla oynayacağım el bittiğinde sırayla gelin işte iyi oynuyor musunuz?
    B: Ben 2002de iyi değilim ama arkadaş çok sağlam oynar. Özellikle Athena ile.
    H: Hadi canım öyle mi bizim Tuncay abiden daha mı iyi?
    K: Hayır. O benden daha iyi ben onunla Bayram abinin salonundaki turnuvada oynamıştım.
    K: Nerede o? Burada takıldığını söylüyorlardı.
    H: Onlar taşındı buradan Ocak ayında, taşındıklarından beri sadece 1-2 kez falan geldi normalde her gün buradaydı.
    K: Hadi ya, tüh rövanş oynamak isterdim onunla.
    H: Gel bakalım ne kadar iyisin görelim.
    ···
  7. 307.
    +9
    Jeton alıp attım, karakterleri seçerken bir yandan konuşuyorduk.

    H: isim neydi senin?
    K: King, seninki Halil herhalde?
    H Aynen Halil, memnun oldum yaş kaç?
    K: 16 diyeyim artık doğum günüme az kaldı çünkü 3-4 ay var.
    H: Ne güzel 19 yaşındayım ben de.
    K: O zaman Halil abi demem gerekiyor sana?
    H: gibtir et abi diyip ne yapıcan kafana göre ister de ister deme.

    Oynadık, yendim onu ama baya zorladı beni, arkasından Burak geldi sonra benimle oynamadan önce oynadığı Yusuf geldi. ikisini basit şekilde yendim. Normalde 2 kişi oynadığında yenen kişi oyuna kaldığı yerden devam ediyordu yeni jeton atılmadığı sürece, kolu Yusufa bıraktım.

    H: iyisin ha baya yaşına göre, ne zamandır oynuyorsun sen?
    K: 8 yaşından beri
    H: Yani 8 senedir? Vay be nasıl başladın oyuna?
    K: Yanımdaki arkadaşımın yani Burağın abisi bizi atari salonuna getirdiğinde bana oyun seçtirmişti, hangi akla hizmet KOF 97yi seçmiştim. Seçiş o seçiş yani hala devam.
    H: iyisin baya yaşına göre cidden tebrik ederim. Tuncay abiyle oynadığınızda ne oldu peki?
    K: Yere indirmedi beni.
    Gülmeye başladı
    H: Yapar o çok sağlam oynuyor gerçekten.
    H: Sizi ilk kez görüyorum ben burada bu arada
    B: ilk kez geldik zaten normalde bizim salona gidecektik ben teklif ettim buraya gelmeyi.
    B: iyiki de etmişim, makineler falan yeni gibi çok güzelmiş burası.
    H: Öyledir ya.
    K: Sen ne zamandır oynuyorsun bu oyunu?
    H: Yeni başladım sayılır 2-3 sene oluyor. Ondan öncesinde Street Fighter oynadım hep ama, burası bizim olduğu için hemen hemen her oyunu oynadım zaten.
    K: Sizin mi bura?
    H: Aynen babamın yeri.
    K: Ne kadar şanslısın.

    Çay söyledi, içtik orada sigara kullanıp kullanmadığımızı sordu, kullanmıyorduk. Bir kaç el attıktan sonra çıktık oradan, bundan sonra buraya mı gelsek acaba diye düşünmeye başladık sonra vazgeçtik, bizimkileri satamazdık sırf makineleri diye.

    Akşama doğru eve geldiğimde Sena'yı arayacaktım ama ders çalışacağı aklıma geldi, hiç rahatsız etmeyeyim dedim. Biraz Metin2'de vakit geçirdikten sonra uyudum.
    ···
  8. 308.
    +5
    iyi geceler arkadaşlar bugün biraz erkenden gidiyorum sabah bakarım dikkat edin kendinize
    ···
  9. 309.
    +9
    1-2 hafta atlama yapıyorum, hiç kayda değer bir şey yok arada.

    https://www.youtube.com/watch?v=i9HGwRbMiVY

    Ben biraz yabancı takılıyorum kusura bakmayın, bu şarkıyı çok severim.

    ---

    Cuma günü 2. dersteyken babam aramış, öğlen arasında gördüm aradığını, okul çıkışında arayacağım yazdım gönderdim mesajı, 2 dakika sonra cevap geldi "Pasaportun ve Bulgaristan kimliğin geldi, okul çıkışı bana gelirsin"

    K: Oha gelmiş lan benim pasaportla kimlik
    F: Hayırdır lan ne pasaportu ne kimliği?
    K: Aa sizin haberiniz yok dimi ben Burak anlatmıştır diyordum
    B: Yok kanka ben hiç bir şey anlatmadım.
    K: Aga şimdi ben KOF oynuyorum ya senelerdir, babam da bunu biliyor. Bu oyunun farklı ülkelerde para ödüllü turnuvaları oluyormuş.
    C: Ee
    K: Babam bana gösterdi onları anlattı nasıl olduğunu ne yapıldığını falan.
    K: Bana dedi ki eğer derslerini hiç aksatmazsan derslerin hep iyi olursa benim üzerimden sana avrupa birliği vatandaşlığı alıp seni en azından avrupa birliği içerisindeki ülkelerde olan ödüllü turnuvalara zütürebilirim oynadığın oyun için, kazanamasan bile baba oğul gezmedik demeyiz.
    K: Hatırlayın 1 ay falan önce babamla işim var gelmeyecem demiştim, rapor falan almıştım.
    K: Babam araştırmış onu önce bir aracı firmaya gittik bu tarz işlerle ilgilenen babamın da uzaktan mı ne bir yerden tanıdığıymış gittiğimiz yer.
    K: işte evraklar fotoğraflar falan istedi o gün hallettik biz hepsini akşama kadar koştura koştura, ne kadardı hatırlamıyorum ama biraz büyük bir miktar para da ödedik.
    K: Hallolmuş, şu an gelmiş Bulgaristan kimliğim ve pasaportum.
    Ah: Nasıl yani şimdi bir dakika sen artık Türkiye vatandaşı değil misin?
    K: Tam olarak öyle değildi galiba o, çifte vatandaş mı ne varmış hem ora hem bura galiba tam bilmiyorum aga.
    C: Vay be hayırlısı olsun ne diyelim.
    K: Sağol.
    ···
  10. 310.
    +9
    Öğlen arası bitmeden anneme mesaj attım okul çıkışında babama gidecem geç gelirim muhtemelen diye, tamam dedi.

    Okuldan çıkınca babamın evine kadar koştum, ter su içindeydim resmen ama heyecan basmıştı yapabileceğim bir şey yoktu, içeri girip oturduğumda babam odadan dosyayı getirdi verdi elime "Bak bakalım" dedi. Çıkardım içindekileri, çok garip bir yazı tipiyle karşı karşıya geldim, hiç bizim alfabeye benzemiyordu ve ingilizce gibi de durmuyordu.

    K: Baba yanlış anlama ama bu ne? Küfür mü ediyor burada ne yazıyor?
    B: Bulgarca işte Türkçe mi yazacaktı Bulgaristandan gelen kimlik ve pasaportta?
    B: Bak burada licna karta yani kimlik yazıyor, adın soy adın doğum yerin falan.
    K: Ee ne olacak şimdi bunlarla? Boş bu pasaportun içi?

    Kendi pasaportunu getirdi.
    B: Bak evlat, o sayfalar şu şekilde doldurulacak sen herhangi bir ülkeye girdiğinde.
    Gösterdi sayfaları tek tek, mühür basılmış, garip garip şeyler yazıyordu.

    B: Tabi şimdi sana vizeyi falan da anlatmak lazım ama üşendim şimdi anlatmaya, sen araştırırsın ne olduğunu.
    B: Bu pasaport yani Bulgaristan pasaportu ile avrupa birliği dahilindeki istediğin ülkeye vizesiz sadece pasaportla girebilirsin. Ne bileyim Almanya, Fransa, italya, Belçika, Hollanda. Daha neler varsa avrupa birliğinde.
    K: Vay be bi garip oldum şimdi
    B: Var mı özellikle gitmek istediğin bir yer?
    K: Ülkeleri bile bilmiyorum ki nasıl olsun gitmek istediğim bir yer.
    B: O zaman bu yaz seninle baba oğul bir yurtdışı gezimiz var. Bak benim pasaportumda Hollanda, ingiltere ve Bulgaristan mühürleri var, oraları biliyorum oralardan bir yere gidebiliriz derslerin iyi olursa ve hak edersen, ne dersin?
    K: Olur aslında hem değişik yer görmüş olurum ama ben konuşamıyorum Türkçeden başka o nasıl olacak?
    B: Benim ingilizcem bizi kurtarır merak etme sen onu.
    B: Hem bakarsın belki sana bunu alma sebebimiz olan ödüllü turnuvalardan birine denk geliriz, baktın kazanamadın en azından gezmiş oluruz gideceğimiz yeri.
    K: Tamam baba nasıl dersen.

    Tekrar koydum dosyaya içinden çıkanları, izin isteyip kalktım. Teşekkür ettim herşey için, sarıldım babama ve çıktım oradan. Ben babama tamam demiştim ama Sena'ya ne diyecektim? Başka bir ülkeye bir iki haftalığına gittiğimde onunla konuşabilir miydim bilmiyordum ama büyük ihtimal konuşamazdım.
    ···
  11. 311.
    +7
    Eve gidip anneme gösterdim, bıraktım evde dosyayı dışarı çıktım hafta sonu olduğu için rahattım. Önce markete gittim 1 litrelik kola, biraz çekirdek bir kaç çikolata aldım, bigibletime atladığım gibi parka gittim. Burağı aradım neredesin gelsene diye.

    B: Kanka Aylinleyim, eğer özel bir şey yoksa beraber gelelim?
    K: Yok yok dedim ya gel istersen parktayım diye, kola falan aldım takılırız. Gelin ikiniz madem.
    B: Tamam kanka hangi parktaydın sen?
    K: Ziraat, şeytan kaydırağının oradayım hemen arkasında bir yerde.
    B: dıbına koyim oranın da adı şeytan kaydırağı diye kaldı lan demi cidden
    K: Hiç sorma
    B: Neyse geliyoruz biz yarım saate
    K: Tamam

    Kapattım telefonu hemen ardından Sena'yı aradım durumu anlatmak için.

    S: Efendimmmm
    K: Naber
    S: iyidir senden naber
    K: iyi ben de, bugün gelmiş pasaportum ve kimliğim.
    S: Aa gerçekten mi çok sevindim aşkım
    K: Ben de, babam diyor ki bu yaz yurtdışına gidelim bir kaç haftalığına
    K: Bir kaç haftalığına demedi de yani gidersek o kadar kalırız işte.
    S: Tamam gidin ne güzel işte hem gezmiş olursun.
    K: Gidersem konuşabilir miyiz ki?
    S: Sen onu düşünme, hem ben zaten büyük ihtimal geliyorum oraya bu yaz lise için, o arada gidip gelirsen geldiğinde acısını çıkartırız hehe
    K: Harbi mi?
    S: Evet babam dün bana senin lise işi olabilir dedi çünkü
    K: Ben de buna çok sevindim işte şimdi
    S: Sen nerdesin hayatım biraz ses var gibi orada
    K: Parktayım, yanımda kola çikolata falan var Burak gelecek birazdan onu bekliyorum, seni aradım sesini duyayım hem de bu haberi vereyim diye.
    S: iyi yapmışsın, ben de anneme yardım ediyordum mutfakta
    K: Aa en başından desene ben hiç bölmeyeyim devam et sen yardıma kapatalım sonra konuşuruz
    S: Tamam aşkım olur hatta daha iyi olur akşam rahat rahat konuşuruz, öptüm görüşürüz
    K: Görüşürüz kolay gelsin
    S: Sağol.

    Başladım Burakları beklemeye, yarım saate demişti ama gelmesi 40 dakikayı bulacaktı muhtemelen her zamanki gibi.
    ···
  12. 312.
    +6
    Sıkıntıdan aldığım şeylerin yarısını yemiştim, tahmin ettiğim gibi yarım saati çoktan geçti geldiklerinde.

    K: Nerdesiniz be olum az kalsın her şeyi yiyip içecektim siz gelmeden
    B: Görüyorsun işte ne yapayım yavaş geldik
    A: Geldik ya sen ona bak, hayırdır king ne bu sen yapmazdın böyle şeyler
    K: içimden geldi, soru sorma fazla tamam
    A: iyi aman be bir şey demedik
    K: Şu an sizin işiniz ne olacak diye sorasım var ama Aylin'in geçen söylediklerinden sonra soramıyorum.
    A: Sorma zaten, sorma bırak kalsın içinde daha iyi.
    K: Alla alla
    A: Ne alla alla ya
    A: King kaşınma istersen he
    K: Neyse ne yaptınız bugün okul çıkışı ben direkt size gözükmeden fırladım gittim ama
    B: Bir şey yapmadık ya yemek yedik okuldan sonra birlikte, Cansuların yanındaydık aslında biz, Furkan Cansu'yu aldı gitti biz kaldık Aylin'le hemen ardından sen aradın zaten buraya geldik, evlere geçecektik iyi bahane oldu ayrılmadık.
    K: Babamla sanırım bu yaz tatilinde yurtdışına gidiyoruz
    B: gibtir lan ordan
    A: Ya sen neden bu kadar çok küfür ediyorsun?
    B: gibtir lan ordan küfür değil ki
    A: Ne peki iltifat mı?
    B: He iltifat aynen
    K: Neyse hani sana söylemiştim ya Burak bu ödüllü turnuva meselesini, öyle bir şey denk getirirse oraya gidecez getiremezse de babamın daha önceden gittiği ülkelerden birine gidecez en azından gezmek için.
    K: Öyle yani
    B: Anladım hayırlısı olsun kanka
    A: Arkadaşlarımın babasının yaptıklarına bak benimkiler anca beni evde tutsun zateen
    A: Ne kadar adaletli ya
    K: Yapacak bir şey yok Aylin buna, üzgünüm.

    Sessizlik oldu bir süre, ee hadi yiyelim boşuna mı aldım ben bunları diyip bardaklara kolaları koydum, açtım ne varsa masanın üstünde. Yedik içtik belki 2 saat boyunca, çok iyiydi o gün.
    ···
  13. 313.
    +8
    9 partta kalsın bu gece, yarın bir sıkıntı çıkmazsa 11 gibi burada olurum yine.

    iyi geceler herkese.
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi geceler panpam
      ···
  14. 314.
    +2
    off güzel hikayer alırım bi rezi
    ···
  15. 315.
    +3
    arkadaşlarına sövüp sövüp siliyorum. hikayene saygım olmasa başlamıştım ağız dolusu sövmeye. bu kız eğer okuduğun okula gelirse o baskıyı kaldıramaz, muhtemelen de ayrılırsınız. neyse, rez.
    ···
    1. 1.
      0
      Bazen ağır salak oluyorlar, ben sövüyorum halen daha bazılarına. :D
      ···
  16. 316.
    +7
    2 saate görüşürüz.
    De okuyanlar bir şeyler yazsın amk şizofren sanıyorum kendimi bazen :D

    Seviyorum sizi. :D
    ···
  17. 317.
    +2
    Rez kanka, çok sardı hikaye
    ···
  18. 318.
    +9
    Pazartesi sabah Burak deli gibi beni aradı, sabah sabah hele Pazartesi sabah hiç saçmalık çekemem diye açmadım telefonu ama o ısrarla okula giderken bile aramaya devam etti, en sonunda dayanamadım açtım.

    K: Ne var dıbına koyim ya sabah sabah bu kadar arayacak kadar
    B: King ben hastaneye gidiyorum okulda yokum bugün
    K: Ne hastanesi lan hayırdır?
    B: Aylin hastanede, dün Hürriyet meydanının oradaki ışıklarda karşıdan karşıya geçerken kırmızıda durmayan bir araba çarpmış, durumu kötü değil ama hastanede şu anda. Ben az önce öğrendim sana da haber vereyim dedim, söylersin durumu böyle böyle diye.
    K: Hiç komik bir şaka değil ya bu, hele sabahın köründe, hadi hadi okulda görüşürüz.
    B: King cid..

    Kapattım telefonu, okula geldiğimde kimsenin Burak ve Aylinden haberi yoktu, aklıma direkt bahane uydurdukları geldi.

    K: Kesin bu ikisi bugün bir şeyler planladılar, Burak beni aradı sabah deli gibi hem de, Aylin hastanedeymiş de, oraya gidiyormuş falan. Hastanede olsa sizin de haberiniz olurdu dimi?
    C: Ya gerçekse? Tenefüste ararız dur zil çalacak şimdi vakit yok aramaya.
    Ah: Yalan söylüyor amk king haklı bunlar kesin beraber bir şeyler yapacaklar bugün.
    K: Bana da öyle geliyor da dur bakalım.
    ···
  19. 319.
    +7
    Tüm ders boyunca boş sıraya baktık durduk, nerede acaba bunlar diye sorup durduk Cansu ile birbirimize. Zil çaldığında Cansu sınıfta aradı Aylin'i.

    C: Aylin nerdesiniz kızım siz ya
    C: Aa Gülçin abla Aylin evde mi?
    C: Ne oldu abla hayırdır?
    C: Ne zaman?
    C: Çok geçmiş olsun iyi mi şu an
    C: Oh çok şükür, hangi hastanede?
    C: Tamam, rahatsız etmeyeyim ben geçmiş olsun dileklerimizi iletirseniz seviniriz.

    C: Burak doğru söylüyormuş. Dün akşam hastaneden aradıklarında öğrenmişler zaten ailesi de.
    Ah: Oha amk o zaman okul çıkışında ziyaretine gidelim mi bi ne diyorsunuz
    K: Gitmek zorundayız, her ne kadar biraz çatlak olsa da arkadaşımız o bizim, gitmezsek ayıp olur.
    C: King haklı, okul çıkışında gidelim ama kalabalık gitmeyelim.
    C: Ben kesin gidiyorum, yanımda bir kişi daha gelsin. Kalabalık gitmek olmaz şimdi.
    K: Furkanla gidersiniz, dimi Furkan?
    F: Gideriz tabi neden gitmeyelim.
    C: Tamam o zaman ben Furkanla gidiyorum okul çıkışında Çekirge'ye.
    K: Tamam bize de haber verin durumu.
    F: Veririz tabi siz merak etmeyin.

    Ahmetcan biraz pişmanlık yaşadı yalan söylüyorlar dediği için, ben de aynı şekilde kötü hissetmiştim kendimi. Böyle bir konuda yalan söylenir miydi hiç?
    ···
  20. 320.
    +7
    Tenefüs bitmeden Burağı arayıp okul çıkışında Cansu ve Furkan'ın geleceğini haber verdik. Annesi kalabalık gelmesinler geleceklerse demiş, zaten iki kişi gidecekti. Aslında hepimiz birden gitmek istiyorduk sınıfça ama haklıydı kadın, kalabalık gidip ne yapacaktık ki, iki kişi gidip bize haber verebilirdi. Hoş, Burak da oradaydı ama gitmeden olmazdı. Nihayet son ders zili çalmıştı. Kapıdan çıktığımda telefonuma baktım Sena'dan mesaj vardı "Bugün önce ders çalışıp sonra da anneme yardım edicem bebeğim o yüzden pek konuşamayabiliriz, kendine iyi bak, seni seviyorum, öptüm ♥", tamam yazdım gönderdim.

    Ah: Haber vermeyi unutmayın bize, dikkatli gidin.
    F: Tamam kanka ararız biz sizi, görüşürüz.
    Ah: Biz ne yapalım king, eve gitmeye gerek yok şu anda, beraber kalalım haberi alıp öyle gideriz evlere.
    K: iyi fikir aga. Gel Mustafa abinin kafesine gidelim, orada bir şeyler içeriz hem otururuz.
    Ah: iyi olur.

    Hepimizin morali bozuktu, durumunun kötü olmadığını biliyorduk ama endişeleniyorduk içten içe istemsiz şekilde. Mustafa abinin kafesine geldik, içeri girdiğimizde Mustafa abi bizi gördü ve selamlaştıktan sonra masaya geçtik.

    M: Hoşgeldin king, sen de hoşgeldin oğlum.
    K: Hoşbulduk abi nasılsın?
    M: Ben gayet iyiyim de sizin keyfiniz bozuk gibi, hayırdır kötü bir şey yok inşallah?
    K: Pek keyfimiz yerinde değil be abi, dün bir arkadaşımız ışıklardan karşıya geçerken araba çarpmış, bu sabah öğrendik hastanedeymiş şu an. iki kişi gitti onlardan haber bekliyoruz şu an. Hatta iki değil üç, biri de bu sabah gitti hastaneye.
    M: Geçmiş olsun. Aç mısınız?
    K: Ben pek değilim, Ahmetcan sen?
    Ah: Ben de pek aç değilim .

    içecek bir şeyler söyledik, başladık beklemeye.
    Bir saat geçti arayan eden yok.
    iki saat geçti arayan eden yok.
    ···