Bindik otobüse, ineceğimiz yere 3-4 durak kala gözüme bir yer çarptı, Aleynaya "inelim burda yürürüz biraz hem bir şey bakmam lazım" dedim, olur dedi indik, gördüğüm dükkana girdim, sordum duvar için baskı tarzında bir şeyler yapıyorlar mı diye, evet dedi adam. istediğim resmi telefonda gösterince "Yapılabilir, istediğin boyutta bile yapılır ama ona göre de fiyatlandırma olur" dedi, kafamdan camın üst tarafındaki boyu ortalama hesaplayarak adama söyledim "Tamam olur ama o gösterdiğin resmi almam lazım" dedi, bilgisayarının başındaydı zaten söyledim nasıl bulacağını, ne zamana hazır olur dediğimde 7 güne dedi, para işini de halledip çıktık oradan.

K: Bunu da hallettik
A: Nereye koyacaksın ki onu anlamadım
K: Tam camın üstüne yapıştıracam bizim bugün düzenlediğimiz odada
A: Ooo diyosun ki olacaksa tam olsun
K: E herhalde yani, güzel durmaz mı
A: Geldiğinde görürüz
K: 7 gün geçecek de gelecek, niye 7 günse artık

Yürüye yürüye geldik apartmanın önüne, elimi cebime attım anahtar yok, diğer ceplerde de yok "Hagibtir anahtarı evde unutmuşum" dedim, Aleyna anahtarı sallamaya başladı "Çıkarken sen almadın zaten ben aldım" dedi güldü

Saat 11e doğru Aleyna uyudu, benim uykum olmadığı için biraz daha oturacaktım salonda, Burağı aramaya karar verdim, aradım Ertuğrul açtı telefonu.

K: Sen ne alaka amk seni mi aradım ben yanlışlıkla
E: Yok aga, Burak müşterilerle ilgileniyor telefonu yanımdaudı ben açtım
K: Siz dün dönmediniz mi hemen iş başı mı yaptınız
E: Bizde böyle
K: Sokayım öyle işe, neyse Burağın işi ne zaman bitecek
E: Zor biter, bana söyle ben ileteyim ona
K: Önemli bir şey yok, öylesine muhabbete aradım da ben ne bileyim direkt iş başı yapacağını
E: Onun izin alması bile mucizeydi aslında yeni başladığı için, ben topladım zütünü de izin verdiler oraya gelmeye işte
K: Eyvallah, yoğun mu orası şu an
E: Meh, 40 kişi falan var işte orta şekerli
K: 40 kişi ve orta şekerli
E: He ya, hareketsiz bugün
K: Kolay gelsin aga, hareketsiz diyor amk 40 kişiye, 40 kişi ne
E: Az ki, sen yoğun olduğu dönemi görsen dudağın uçuklar
K: Görmek istemiyorum, 40a az diyen bir yer kim bilir kaça dolu diyordur
E: 100den fazla insan geldiği oluyor
K: Breh amk, neyse Burağın kafasına şaplak atarsın bi tane, kolay gelsin size
E: Eyvallah aga, görüşürüz
K: Görüşürüz

Kapattım telefonu, şaşırdım direkt iş başı yapmalarına, yani bir kaç gün sonra yapsa tamam ama geldikten hemen sonraki gün yapmaları, enteresan.

Bu geceyi biraz kısa bitireyim, yarın akşam ağır bi aksilik çıkmazsa burdayım. iyi geceler herkese.

cansu beni biliyor mu lan acaba? söyledin mi king

https://ibb.co/q5XnmGD

Umarım 10dan önce biterler, bitmezse bu akşam gelemiyorum.

Reis hikayede sona yaklaştın mı

Daha 21 kişi var, yarın görüşürüz.

Reserved

10da buradayım

3 gün önce karşıma çıktı ve şimdi yazdıklarının hepsini bitirdim. Her hikayenin başı güzeldir, hele ki gerçekse ve hele ki o gerçek çocukluksa... Gerçekten günlüğüne de gayet saf duygularınla yazmışsın. Sena'nın nasıl birden bu noktaya geldiğini hala anlayabilmiş değilim, hikayenin başındaki o saf duygular aklımdan silinmesin diye ilk sayfaları tekrardan okudum, bu benim için bile böyleyken senin için kim bilir nasıl olmuştur olanları idrak etmen ve yaşadığın o güzel anıların böylesine bir hiçe dönüşmesi. Ardından kız arkadaşının zamansız ölümü sonrasında yaşananlar... inşallah şuan eşinle beraber güzel bir hayatın vardır. Buralardayız kendine dikkat et agam.

R E Z

Evet hak ettin konu kilit

Şimdi ben günün sonunda herkesin onayını aldığım için grup bilgisinin fotoğrafını bırakacam buraya, puştun teki benim resmimi karala dedi onu kaldırdım, sadece baş harfleri aynı dememin sebebini anlarsınız resmi görünce. A'lardan biri Ahmetcan, biri Aylin, diğerleri Burak ve Cansu.

21 Haziran

---

Cansu 9-10 gün sonra Kanada'ya gidiyor, bugün de Bursada geçireceği son gün olacağı için buluşup beraber vakit geçirecektik, Aleyna da bir kaç günlüğüne Kocaeliye gidecekti, öğlene doğru onu yolcu ettikten sonra otogardan direkt olarak Soğukkuyuya geldim, aradım Cansuyu seni bekliyorum geldim ben dedim, o da daha hazırlandığını söyledi, tamam dedim beklerim sorun değil. Telefonda dalmışım oyuna, birisi omzuma dokundu, kafayı kaldırdım Sena, ilk başta iplemedim "Denk gelmen iyi oldu, biraz konuşabilir miyiz" diye sordu ama çok içten bir soruydu bu "Tamam otur bakalım konuşalım ama fazla uzatma" dedim, oturdu karşıma.

K: Kolun nasıl oldu
S: Gördüğün gibi en azından havada gezmiyorum
K: O da güzel, evet seni dinliyorum
S: Sen nasıl birisiyle evlendiğini biliyor musun King
K: Ne demek nasıl birisiyle evlendiğini biliyor musun
S: Konuya nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum, nerede Aleyna
K: Orası seni ilgilendirmez, bak Cansu gelecek birazdan, konuya nasıl giriyorsan gir ve bitir
S: Peki King, anlatacaklarıma inanıp inanmamak sana kalmış bir şey, ben sadece sana anlatacam bunu
K: Dinliyorum

S: Koluma ne olduğunu söylemiştim hatırlıyorsun dimi
K: Evet banyoda düşmüşsün işte
S: Aslında banyoda düşünce olmadı bu
K: Hadi ya öyle mi
S: Evet, o gün Aleynayı görünce yalan söyledim
K: Neden peki
S: Konuya istersen beni tehdit etmesinden başlayayım
K: O tehdit olayını biliyorum, okudum mesajlarınızı
S: Peki neden engel olmadın o zaman madem biliyordun
K: Neye engel olmadım anlamadım
S: Beni bu hale getirmesine
K: Ne diyorsun sen ya, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin
S: Duyuyor King, sen mesajları okuduğunu söylemedin mi bana
K: Okudum, mesajlarda senin geçmişte yaptığın bir şeyi yaymakla tehdit ediyordu
S:(Gülmeye başladı) Ya sonrası
K: Sonrası derken
S: O zaman sen eski mesajları okumuşsun King, Mayısın sonunda olanları değil
K: Ya Sena yine ne saçmalıyorsun sen, ben de ciddi bir şey sanmıştım söyleyeceğin şeyi, buna inanmamı beklemiyorsun dimi

Gözleri dolmaya başladı Sena'nın ve "ister inan ister inanma ama önce beni dinle" diye bağırdı.

Telefonunu çıkardı, önüme koydu "Bakabilirsin kendin" dedi, ellemedim bile telefonu.

K: Gerek yok çünkü saçmalıyorsun, Aleyna neden böyle bir şey yapsın
S: Yapmadı zaten, yaptırdı çünkü sürekli etrafındaymışım senin
K: Sürekli etrafımdasın diye öyle mi, evet ya bence çok mantıklı, hadi seni geçtim Cansuya, Cristinaya bir şey yapmıyor da sana mı yapıyor
S: Onlar senin eski kız arkadaşın değil King ama ben öyleyim
K: Neyse, söyle bakalım ne oldu
S: Telefon hala önünde, kendin bakabilirsin bütün konuşmalara
K: Bunu yapmayacağımı biliyorsun
S: Peki King, eski kız arkadaşın olarak sana sadece diyebileceğim tek bir şey var, umarım mutlu olursunuz ve bana olan bir gün sana olmaz. Ayrıca dikkatli ol, nasıl biriyle beraber olduğunu bilmiyorsun çünkü

Sena kalktı, telefonunu alırken Cansu geldi, önce Senaya sonra bana baktı, Sena gidince oturdu karşıma.

C: Bunun ne işi var burada
K: Saçma saçma konuşuyor işte
C: Ne diyor yine
K: Kolu kırılmış ya bunun, sözde suçu Aleynaya atacak gerizekalı
C: Aleyna mı kırmış kolunu(Gülmeye başladı) Hiç güleceğim yoktu ya
K: Yok, sözde kırdırmış ama hiç inandırıcılığı yok
C: Aman boşver yine sallamış işte ya tutarsa diye, Aleyna gitti mi
K: Gitti ya bir kaç güne geliyor geri, yalnız ben şimdiden özledim onu

Neler söyledi diye sordu, anlattım neler söylediğini, Cansu önce dinledi dinledi, en sonunda "Yok ya alakası yoktur, aklına şüphe düşürmesine izin verme" dedi. Aslında şüphe yok aklımda, hatta yaptırdıysa da eline sağlık dedim güldüm. Konu Kanadaya geldi birden, bir yandan konuşurken bir yandan parkın dışına doğru yürüyorduk

K: Vay be, ne diyeyim ki hayırlısı olsun
C: Bir yanım burada kal, bırakma kimseyi diyor. Diğer yandan kalbim daha ağır basıyor bazı şeyler için
K: Şimdi sen yarın sabah Bursadan gidiyorsun Antalyaya
C: Aynen, 30 Haziranda da istanbula geliyorum Matt ile, 1 Temmuzda uçağa binip gidiyorum. Geliyorsun dimi havaalanına
K: Ya dalga mı geçiyorsun, elimde olsa Kanadaya kadar gelirim, oraya kadar bırakırım seni ama yok işte, sokayım böyle işe. Merak etme hastanelik olsam bile geliyorum
C: En kötü ihtimalle 6 ay sonra dönerim, baktım olacak gibi değil. Her ihtimal var şu an
K: Eğer mutlu olacağına inanıyorsan kal, sen bakma bana senin mutlu olman beni de mutlu eder inan bana
C: Bilmez miyim, aynısı benim için de geçerli

Parktan çıkınca Ahmetcanı ararken bana "Zafere gidelim mi sinemaya falan gireriz belki güzel film varsa" dedi, olur dedim.

Rez aldım

Ahmetcanla da anlaştık Zaferde buluşmak üzere. Trenle önce Şehreküstü'ne geldik, oradan Zafere kadar yürüdük, girişte oturduk Ahmetcanı beklemeye başladık. 1 saat falan bekledikten sonra geldi Ahmetcan, içeri girerken Aleyna aradı beni, babamın onu otogardan aldığını söyledi, telefonu kapadıktan sonra ilk işimiz yemek yemek oldu, yemekten sonra çıktık sinema katına, Ahmetcan "Hagibtir" dedi koşmaya başladı. Arkasından gittik Warcraft'ın posterine bakıyor.

K: Ne zaman çıkmış
A: Bilmiyorum, açıkçası gelip gelmemek size kalmış ben giriyorum buna, ben bunu nasıl görmedim lan bugüne kadar
K: Girer miyiz
C: Gireriz fark etmez bana
K: Keşke diğerleri de burada olsaydı
C: Harbiden Gözde nerde
A: işi var onun biraz o yüzden gelmedi, neyse geliyorsanız ben ısmarlıyorum bak
K: Giriyor muyuz
A: Hadi abi bak 20 dakika kalmış sıradaki seansa
C: Tamam hadi git al 3 kişi yan yana
A: Tamam gittim ben

Gişeye gitti biletleri almak için, biz de o arada oturduk beklemeye başladık, bir kaç saniye sonra "Aldım gelin hadi giriyoruz" dedi.

2 saat falan sürdü sanırım film, çıktık Ahmetcan yerinde duramıyor sevinçten. Adamın o noktadan sonra konuştuğu tek şey filmdi. Ben onun Warcraft oynadığını biliyordum da bu kadar mutlu edeceğini bilmiyordum filminin.

C: Cidden ya, ne var bu kadar mutlu olacak
A: Her ne kadar ekgibleri olsa da güzel filmdi, düşünsene oynadığın oyunun filmini izliyorsun, oy oy tekrar giresim var
K: Saçmalama amk, girdik yeter
A: Hele yarrama bak, sanki sen KOF'ın filmini izlerken benim gibi değildin
K: Değildim, olum film güzel değil ki, esas hikayeden çok alakasız film, hikayeyi bilmeyen biri beğenir gerçi filmi ama Mai ve Iori hiç olmamış filmde. Kyo da öyle.
A: Neyse, güzel filmdi ama be, baktım ben şimdi bu ayın 3ünde girmiş vizyona, nasıl görmediysem
C: 3ünde mi, ooo son günlerine denk gelmiş
A: Muhtemelen, evet çıkıyorsak çıkalım burdan yoksa ben tekrar bilet alacam sıradaki seansa
K: Çıkalım, valla yapar bu bak

Alt kata inerken Ahmetcan hala postere bakıyordu, vurdum kafasına bi tane "La tamam anladık çok beğendin, biraz daha bakarsan evleneceksin posterle" dedim Cansu kahkaha atmaya başladı.

A: Siz beğenmediniz mi
C: Güzeldi yalan yok
K: Güzel film ama işte sen fazla abartıyorsun
A: Sen o zaman önce bi Warcraft oyna sonra izle filmi, anlarsın
K: KOF oynuyoruz, izledik ne oldu leş gibi film amk
A: Tamam amk boş yapma yürü hadi

Bir rez daha

R E Z