/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 4126.
    +6
    A: Anladım, o zaman Türkiyede görüşürüz ne diyeyim ki
    K: Gelirsem görüşürüz
    A: Ben bıraktım sen başladın şimdi
    K: Nasıl hissediyorsun şu an
    A: Ne hissedeyim, saçmaladığını düşünüyorum. Ne diyor bu ya diyorum hep içimden
    K: Bak sen boşanmak istediğini söylediğinde aynı şekildeydim. Ne gördün rüyanda da vazgeçtin
    A: Annenle tartıştığını gördüm, annenle tartışmanın sonucunda sen Bursadan gidiyordun ve aşırı üzgündün, yanındayken seslendim sana ama hiç duymadın beni. Arasını hatırlamıyorum ama en son ne demiştin, burası da olmadı ben en iyisi başka yere gideyim mi ne bir şey demiştin orada uyandım
    K: Ne kadar güzel rüya, rüyada bile canım yanıyor yani vay amk
    A: Daha çok şey oluyordu da hiç birini hatırlamıyorum işte, keşke hatırlasam

    Işıklara geldiğimde bana yeşil yanıyordu, doğal olarak geçmeliydim ama mal gibi durdum.

    K: Hatırlamaman kötü, ya bunlar niye kornaya basıyor amk
    A: Ne oldu
    K: Bilmiyorum ki, kırmızıda duru... Yeşilde duruyormuşum, haklılar
    A: Yeşilde duruyorsun ve ehliyet aldın öyle mi
    K: Evet, kafamı karıştırdın
    A: Ben mi
    K: He sen
    ···
  2. 4127.
    +6
    Işıklardan geçip döndüğümde bir yer takıldı gözüme "Looking for waiters" yazıyordu.

    K: Garson arıyorlar
    A: Ne garsonu
    K: Ya bir yerin önündeyim de şu an, garson arıyorlarmış, gidip konuşayım mı eğer burada kalacaksam para kazanmam lazım dimi
    A: Sen ciddi ciddi orada kalacaksın yani
    K: Evet kalacam Aleyna
    A: O zaman ben de geliyorum kocamın yanına
    K: Rüyada kalıyorum demiştim hatırlıyor musun
    A: Ya bak unutmuştım ben onu, of
    K: Neyse bu konuyu konuşuruz tekrar, ben şimdi kapatıyorum, iyi bak kendine
    A: Peki, sen de iyi bak. Seni herşeyden çok seviyorum
    K: Ben de, görüşürüz

    Komple park ettim arabayı, şu yazıyı gördüğüm yere gidip bakma planı vardı kafamda. Eğer kafama yatarsa, neden olmasın.
    ···
  3. 4128.
    +6
    Girdim içeri, görünüşte gayet hoş, güzel bir restoran gibiydi burası. Kasadaki adamın yanına gidip camdaki kağıt için geldiğimi söyledim, ben çalışma izni sorar diye bekledim aslında, çünkü tipim ben buralı değilim diye bağırıyordu resmen, ama sormadı. Yaşımı sordu, nerede yaşadığımı ve daha önce garsonluk yapıp yapmadığımı sordu, yaptım dedim halbu ki yapmamıştım. Adam bana eğer çalışmaya başlarsam saati 11 dolardan haftada 5 gün, toplam 25 saat çalışacağımı söyledi. Açıklamasını istedim, mekanın nasıl bir yer olduğunu anlattı, garsonları 3 vardiya olarak çalışıyormuş sabah 8 öğlen 1, öğlen 1 akşam 6, akşam 6 gece 11 şeklinde. Adamın 1-6 çalışan garsonlarından biri 24 Temmuzdan itibaren gelmeyecekmiş, onun yerine arıyorlarmış. Çalışma günleri Salıdan Cumartesiye, Pazar ve Pazartesi izin. iki gün izin başta garip gelmişti ama adam yoğunluğu anlattıkça neden iki gün izin verdiğini anladım. Şartları kabul ediyorum dedim, adam "We will met again at 24th July again, see you King" dedi elimi sıktı, kapıya kadar yolcu etti beni, arabaya bindiğimi de gördü, kesin "Ulan bindiği arabaya bak garsonluk yapacak" demiştir. Rüyayı aradım arabaya biner binmez.

    K: Çalışmaya yer buldum
    R: Ne
    K: Çalışmaya yer buldum
    R: Bi dakka nasıl ya
    K: Basbaya, senin eve hemen hemen 10 dakika uzaklıkta bir restorana garson, 24ünde iş başı, haftada 5 gün, 5er saatten saat. Saati 11 dolar, Pazar ve Pazartesi izin
    R: Sen gerçekten iş aramaya mı çıktın
    K: Lan yok, valla tek amacım turlamaktı, gözüme takıldı sorayım dedim sonuç bu. Adamın acil ihtiyacı olmasa muhtemelen kabul etmezdi
    R: Tamam da o zaman niye 24ü
    K: 24ünde bırakıyormuş elemanı, ondan onun yerine
    R: Ne zaman döneceksin sen eve
    K: Birazdan geliyorum
    R: iyi tamam, dön anlat sonra plakayı almaya gideriz
    K: Olur uyar
    ···
  4. 4129.
    +5
    Eve döndüğümde ikisinin de surat ifadesi "Ne yapıyor bu amk delisi" der gibiydi, oturdum yanlarına.

    Ah: Sen ciddi ciddi garsonluk mu yapacan
    K: He ne olmuş
    R: Çalışma iznin hani
    K: Yok, gibeyim onu
    R: Polis geldiğinde onlara da söylersin aynısını
    K: Söylerim ne olmuş
    Ah: Kusura bakma ama yarak söylersin aga
    K: Söylerim, ben söylerim deliyim yaparım sonrasında ne olur bilmem ama
    R: Önemli olan da sonrası zaten, neyse hayırlısı olsun
    K: Aleyna boşanmaktan vazgeçmiş
    Ah: Sonunda amk
    K: Türkiyeye dönmeyeceğimi söyledim, o zaman Amerika'ya geliyorum dedi. Şu an o kadar param yok, para toplamam lazım biraz eğer Aleyna da gelecekse
    R: Gidip son paranı arabaya verirsen kalırsın böyle bak
    K: Pişman değilim
    Ah: Sat arabayı al parayı geri
    K: Saçmalama amk, ne satması, böbreğimi satayım en azından milyonlar eder
    Ah: Mantıklı
    R: Siz cidden kafayı yemişsiniz
    ···
  5. 4130.
    +6
    Laf arasında Rüyaya vizeyi sordum, dönmen gerekiyor dedi bana, mecburen dönecektik. Saati henüz gelmemişti ama plaka için çıkalım teklifi yaptım, kabul ettiler. Rüyaya verdim anahtarı sürmesi için, o kadar detaylı adres bilmiyordum sonuçta, yanımda oturunca da tarif edebilirdi ama sürmesi daha iyi olurdu. Gittik adrese yolda üçümüz, konuşa konuşa. Plaka hazırmış, teslim ettim arabayı takmaları için, dışarı çıktım Ahmetcanların yanına.

    K: Lan bana bak arkası rahat mı
    Ah: Rahat niye ki
    K: Koltuk yok amk nasıl rahat
    Ah: Oturcak yeri var mı var, gibtir et
    K: iyi peki
    R: Koltuk olmamasına rağmen rahat arkası ya cidden
    K: iyi ya ama iki büklüm oturuyorsunuz amk
    Ah: Yok lan uzandım ben en son, güzel oluyo
    K: Ne diyeyim ki amk, rahatsanız sorun yok

    Sigaramın bitmesiyle arabayı çıkarmaları bir oldu. Plaka öpmedim demem en azından, o kadar güzel duruyordu ki ikisini de öptüm anasını satayım.

    R: iğrençsin ya
    K: Ne amk bebeğim bu benim
    Ah: Plaka da öpmezsin be kardeşim
    K: Yarın bir gün araba al görcem seni de
    R: Ayy gören diyecek yıllardır arabanın sahibi, daha dur 24 saat olmadı
    K: Duygusal bağ

    Sağlam dalga geçtiler ama olsun, eve girdiğimizde saat 5 buçuktu, aslında uzakmış gittiğimiz yer ama hiç fark etmedik. Yemeğimizi yedikten sonra ben arabada takılacağımı ve gece orada yatacağımı söyledim, bir şey olursa gelirsiniz veya ararsınız dedim, aldım arabanın anahtarını çıktım evden, girdim arabaya bir güzel kilitledim içeriden, koltuğu da yatırdım arkaya doğru, telefondan Whatsapp'a bakıyordum, Ahmetcan "Görgüsüz lan bu, arabada yatıyor bu gece" yazmış, ne alaka güzel kardeşim görgüsüzlükle, heyecan bu, sen de alacaksın biliyorum, aldığında seni de görecez
    ···
    1. 1.
      +7
      Panpa sana sonuna kadar hak veriyorum 2016 model mercedes s350 nin koltuklarına sürttürerek boşalırım eğer alırsam
      ···
      1. 1.
        +6
        Mercedes arabalar benim ıslak rüyam panpam xd
        ···
      2. 2.
        +4
        Yolda gördüğüm her mercedesi en az 1 kere elliyorum serçe parmağımla falan panpam :D
        ···
  6. 4131.
    +6
    Bugünlük benden bu kadar, yarın akşam devam.

    iyi geceler herkese.
    ···
    1. 1.
      +5
      iyi geceler panpalar
      ···
    2. 2.
      +5
      iyi geceler
      ···
  7. 4132.
    +6
    ikinizin aynı yerde çalışma ihtimali? attığın fotoğraftan bunu çıkardım
    ···
  8. 4133.
    +5
    Reserved
    ···
  9. 4134.
    +5
    Yarım saat, 40 dakikaya buradayım.
    ···
  10. 4135.
    +5
    24 Temmuz

    ---

    Ciddi(?) anlamdaki ilk iş günüm, tabi öğlen 1de gideceğim için rahattım. Hiç kendimi kasmadım, 11 civarı uyandım, Rüya ile Ahmetcanın bir güzel alay konusu oldum, sebebini kendileri de bilmiyor. Kahvaltımı yaptım, hazırlandım ettim derken saat oldu 12:25, aynada son bir kez baktım kendime ve çıktım evden. Aleyna gitmeden önce aramamı istemişti, arabaya binince aradım onu.

    A: Daha gitmedin dimi
    K: Sen gitmeden önce ara dediğine ve aradığıma göre
    A: Kafa mı kaldı sanki bende, ne kadar çalışacaktın günde
    K: 5 saat ama yoğun mu değil mi bilmiyorum o 5 saatin nasıl geçeceğini
    A: Umarım yorulmazsın fazla
    K: Bakıcaz, baktım çok yoruluyorum bırakırım ne olacak sanki
    A: Hadi bakalım, eğer çalışmaya devam edersen ve Rüyanın yanından gidersen
    K: Biliyorum biliyorum, haber verecem. Ayrıca vizemin bitmesine yakın dönmek zorundayım Türkiyeye, o zaman gelirsen görüşürüz
    A: Şuraya bak ya, sevgili miyiz evli miyiz belli değil, konuşmalara bak
    K: Sen istedin böyle olmasını, ben değil
    ···
  11. 4136.
    +5
    A: Kim bilir belki beraber gideriz oraya
    K: Bilemiyorum artık, bakıcaz işte durum neyi gösterecek
    A: Geç kalmadın sen dimi
    K: Yok yok, daha var. Geldim sayılır zaten hem 20-25 dakikam var daha iş başı için
    A: Güzel
    K: Sen neler yapıyorsun
    A: Ara ara dışarı çıkıyorum, geziyorum kafama göre
    K: Güzel mi oralar
    A: Baya güzel ya
    K: Acaba ben biraz erken girsem içeri nasıl olur, ne olur
    A: Bilmem, gir istiyorsan
    K: Gireyim mi
    A: Gir, akşam konuşuruz yine
    K: Bakalım müsait olursam, o zaman ben kapatıp giriyorum içeri
    A: Tamam bebeğim, kolay gelsin
    K: Teşekkür ederim, görüşürüz sonra
    A: Görüşürüz

    Kapattım telefonu, arabadan inerken daha telefonum çalmaya başladı, baktım büyük teyzem yani Rüyanın annesi arıyor.
    ···
  12. 4137.
    +5
    K: Efendim teyze
    T: Nasılsın oğlum, işte değilsin dimi
    K: Yok şimdi giriyorum içeri
    T: Ha tamam o zaman fazla uzatmayayım, işten çıkınca beni arayabilir misin
    K: Olur ararım da, neden
    T: Biraz önemli bir şey, en azından senin için
    K: Tamam olur da, söyle istersen şimdi
    T: Yok yok, konuşacak vaktin ve ortamın olsun o önemli
    K: Ha anladım, akşam olmayacak o zaman bugün desene
    T: Kötü bir şey değil merak etme
    K: O zaman sorun yok, kötü değil ama önemli öyle mi
    T: Eh biraz öyle, hadi canım kolay gelsin sana
    K: Teşekkür ederim

    Kötü bir şey değil ama önemli, peki teyze. Saate baktım, daha 16-17 dakikam vardı ama önüne kadar gelmiştim kapının, girdim içeri.
    ···
  13. 4138.
    +4
    Konuştuğum adamla selamlaştık ettik, dükkan ağzına kadar doluydu anasını satayım. Saatim gelene kadar yanında beklememi istedi, iyi dediö işime gelir. Ortalığa baktım biraz, yok, boş tek bir sandalye yok "Aha sıçtın galiba sen" dedim kendi kendime. Benimle beraber 1-6 çalışacak diğer 2 garson da buradaydı, çağırdı onları yanına tanıştık ettik, düzgün çocuklara benziyorlardı. Birisi Mite, diğeri Karl, Mite 19 yaşında 2 senedir buradaymış, Karl 28 yaşında, o da 2 sene olmak üzereymiş. Biz konuşurken saat hemen hemen oldu 1, bana önce menüyü gösterdiler bunlar bunlar var, şöyle böyle söyleyebiliyorlar. Mekanın dolu olmasının bendeki etkisi tamamen "hiç bir şey" oldu, o doluluğu hissetmedim hiç. Tabi ilk kez ingilizce konuşarak garsonluk yaptığım için faillerim oldu baya ama hiç kimse takmadı o failleri benden başka. Saat 6ya yaklaşırken adam çağırdı üçümüzü de yanına "Thank you for everything" diyerek üçümüze de 55er doları verdi, diğerleri çalışmaya başlayınca biz çıktık oradan. Karl bana burada böyle günlük aldığımızı söyledi, hoşuma gitmişti aslında bu durum. Nerede oturduğumu sordular, söyledim uzak değil mi gibisinden bir şey dediler, arabayı gösterdim "Haa got it, you have a car" dedi Mite, vedalaştım onlarla ve eve döndüm, Rüya ile Ahmetcan yoktu. Aklıma gün içinde unuttuğum teyzem geldi, uzandım salona aradım teyzemi.

    K: Evet teyzecim seni dinliyorum, eve geldim şimdi
    T: Evdesin yani, tamam. Geçen konuşmuştuk ya hani senin eşin gelmek istiyordu
    K: Evet
    T: Söyle gelebilir bur...
    K: Gelebilir de
    T: Dur lafımı bitirmedim, söyle gelebilir buraya. Eniştenin bir iki düşüncesi var
    K: Ne gibi düşünce
    T: Rüyanın da baskısıyla onun diğer evini size vermeye karar verdi, tabi eşin gelirse
    K: Rüyanın baskısı derken teyzecim
    T: Kızım babasına çok ısrarcı konuştu sizin bu Amerika meselesini, o da neden biliyor musun sen en sevdiği kuzeni olduğun için
    K: Eh şimdi yalan söylemeyecem onun da yeri bende ap ayrı
    ···
  14. 4139.
    +4
    T: Yani sen gönül rahatlığı ile eşini alıp gelebilirsin, ev var size
    K: Ne diyim bilemedim
    T: Bir şey diyeceksen Rüyaya söyle, bu noktaya o getirdi
    K: Eve gelsin de söylerim tabi
    T: Evde değil mi
    K: Yok, benim arkadaşı da almış çıkmışlar dışarı
    T: Ha geziyorlardır, boşver takılsınlar
    K: Öyle. Peki teyze nerde bu ev, gidip görebilir miyim
    T: Nerede biliyor musun, Rüyanın evinden çıkıyorsun ya, sağa değil sola doğru yol boyundan gidiyorsun. Yolun sonuna yakın bir yerde solda kalan bir ev var çitlerle çevrili 2 sıra çit arasında hep çalılar var, Rüyanın evinin sırasında kalıyor
    K: O tarafa gittim mi ben ya, hatırlamıyorum hiç
    T: Gitmişsinizdir de hatırlamıyorsundur muhtemelen, orası yani. Orası Rüya 18ine gelene kadar yaşadığımız evdi
    K: Tamam iyi hoş güzel, orası dururken Rüya neden başka ev aldı aynı yerden?
    T: Eniştenin doğum günü hediyesiydi, 18. yaş gününde
    K: Oooo
    T: Biz de gidince orası öyle kaldı, yani şu an çıksan 5 dakikaya eve varırsın
    K: Rüya hiç bahsetmedi bana bundan, yani eski evin burada olduğundan
    T: Sürpriz yapacaktı belki, bilemiyorum
    ···
    1. 1.
      +4
      Kuzene bak amk bu kadar kral olunur mu ya
      ···
  15. 4140.
    +5
    Ben teyzemle konuşurken kapı açıldı, baktım gelmiş bizimkiler, elde poşet, alışverişe gitmiş gibi halleri vardı. Annesiyle konuştuğumu söyledim ama bir yandan da teyzemle konuşmayı bitirdim, kalktım uzandığım yerden, oturdum koltuğa.

    K: Nerdesiniz lan siz
    R: Alışverişe gittik, gördüğün gibi
    K: Oh siz baya baya beraber takılıyosunuz ha
    Ah: Olum sen de olsan sen de gelirdin, rica etti gelir misin diye ben de çıktım onunla
    K: Bişey mi dedik
    R: Nasıl geçti
    K: Bi tak anlamadım ki, en son saate baktığımda 2 falandı, dedim 3te sigara içmeye çıkarım dışarı. Saat 3 olmadı mı ya diye bi baktım saate 5 buçuğu geçmiş
    Ah: Zaman akmış yani
    K: He ya, sorma. Bir de günlük alıyorum parayı, mis gibi
    R: 55 dolarla zengin olunmuyo yalnız haberin olsun
    K: Hadi ya, öyle mi
    R: Öyle tabi
    K: Sizin şu eski eve gidelim mi bakmaya
    Ah: Ne eski evi la
    K: Bu sıradan yine, Rüyanın 18ine kadar yaşadığı ev
    R: Annem mi anlattı
    K: Evet, her şeyi öğrendim
    Ah: Ne oluyo amk
    ···
  16. 4141.
    +5
    K: Rüya anlatsın, olayın sorumlusu o
    Ah: Hangi olay
    R: Ya King'in eşi Amerikaya gelmek istiyor ya ama King de bende kalıyor diye istemiyordu, sanki sorun yaratacak gibi
    Ah: Evet
    R: Ben de babamla konuştum, dedim böyleyken böyle Kingin eşi gelmek istiyor ama King bende kalıyor diye istemiyor bizim eski evi verelim ona, sonuçta yabancı değil, babam yok mok dediyse de biraz uğraş sonucu ikna ettim. ilk başta kira falan dedi, sıçarım kirana kuzenimden kira mı alacaksın dedim. Annem de girdi araya kira meselesini duyunca, ikna oldu işte en sonunda, 5-6 günlük uğraş sonucunda. Yani işin özü Aleyna ne zaman isterse gelebilir, buraya 4-5 dakika uzaklıkta yaşayacaklar. Hem Kingin işine de yakın
    Ah: Lan olum, sen var ya o kadar şanslı bir insansın ki, ama hala bunun farkında değilsin, kalın kafanı gibeyim senin
    K: Ne amk, şanslı mıyım
    Ah: Şanslısın tabi
    R: Her konuda şanslı değil tabi bunu hepimiz kabul edebiliriz, ama şanslı olduğu konular var
    K: 1-2 tane işte
    R: Neyse, sen Aleynaya söyle ne zaman isterse gelebilir, evin anahtarını gider alırız
    K: Bizim vizeler bitsin, dönünce yeni vizeyi alıp onunla beraber gelirim o zaman
    Ah: Ben gelemem daha, yetsin bu kadar macera amk
    K: Valla keyfin bilir aga, yolu biliyorsun artık
    Ah: He dıbına koyim biliyorum, kavşaktan dönünce 2. sokak dimi burası
    ···
  17. 4142.
    +5
    Rüya Ahmetcan'a dönüp gülümsedi "Ne zaman istersen gelebilirsin" dedi, o gülümseme ve gelebilirsiniz değil, gelebilirsin demesi aklıma bir şeyler getirdi.

    K: Gelebilirsiniz değil gelebilirsin he
    R: Ya anladın işte sen
    K: O gelsin ben gelmiyim öyle mi
    Ah: Ne anladın bilmiyorum ama kafanı gibeyim
    K: ilişkiniz ne zamandır var

    ikisinin de gözleri açıldı, bu bile ortada bişey olmadığının göstergesiydi.

    K: Şaka şaka, ama ne bileyim sen öyle diyince garip geldi
    R: Oy oy, gel de anlat şimdi sana neden öyle dediğimi
    K: Anlatsana hadi
    R: Ne zaman istersen gelebilirsin demek, canın isterse atla gel misafir ederim demek
    K: O pek öyle olmuyor ama sen bilirsin yine de.

    Ahmetcan telefonuna gömüldü, uzandı da oraya. Ben de Rüya ile mutfak tarafına geçtim, kahve yapacağını söylediği için.
    ···
  18. 4143.
    +5
    Bir daha rez
    ···
  19. 4144.
    +5
    Kahveleri koydu önümüze, o da oturdu. Kısık sesle konuşmaya başladı birden.

    R: Yani, şimdi yalan yok hoş çocuk
    K: Kim, Ahmetcan mı
    R: Evet, senin gibi deli biraz ama olsun
    K: Bana bak, sen ondan hoşlanıyor musun
    R: Hayır tabi ki canım, ne alakası var
    K: Çok alakası var, durduk yere böyle demez kimse
    R: Hoş çocuk demem için hoşlanmam mı gerekiyor
    K: Yani, mantıken öyle evet
    R: O zaman başka bir şey söyleyeyim, deli biraz ama hoş birisi olabilir, oldu mu
    K: Yok sıyrılamazsın sen bundan kolay kolay, açık açık söyledin hoşlandığını
    R: Ya hayır(Bağırdı)
    Ah: Ne hayır ne oldu
    R: Pardon ya, dalmışım birden. Takıl sen biz öyle boş boş konuşuyoruz işte
    K: Tamam be sakin
    R: Al işte bağırttın beni
    K: Ne olacak bağırınca
    R: Sen ne zamandır böylesin
    K: Nasıl yani
    R: Güzel yakalıyorsun, beğendim
    ···
  20. 4145.
    +5
    K: Bu bir itiraf mı şimdi
    R: Öyle gibi oldu
    K: Yani sen bizim manyaktan hoşlanıyorsun öyle mi?
    R: Daha fazla direnemem dimi, çok belli ettim
    K: Pek etmemiştin, aslında hiç etmemiştin de neyse. Bu çocuk Gözdeden hoşlanıyor biliyorsun dimi
    R: Evet canım biliyorum, anlattı bana hep
    K: Ne ara lan
    R: Ohoo biz baya muhabbet ettik onunla sabahları, genelde sen uyurken
    K: Bana hiç bahsetmediniz ikiniz de, vay amk
    R: Neyden
    K: insan bi konuştuk der bişey der, vay amk
    R: Ya buraya ilk geldiğinizde konusu geçmişti, geçenlerde ben sordum detaylarını, o da kırmadı anlattı sağ olsun.
    K: Neyse, onun fikrini alalım bakalım bir konu hakkında
    K: La kanka baksana bi bana

    Rüyanın "Ne yapıyosun sen" bakışını gördüm yüzünde, kolumu da tuttu "Sakın söyleme" diye fısıldamaya başladı. Sanki ben onu söyleyecektim amk.

    Ah: Ha noldu
    K: Sen tekrar gelmek istiyor musun buraya
    Ah: Ya yok, dedim ya bu kadar macera yeter bana diye
    K: Ha iyi, eyvallah
    R: Gelebilirsin aslında
    Ah: Yok, cidden gerek yok. Doydum ben Amerikaya, sağ olun
    K: Doyduğun belli, başlarda dışarıdan eve zor alıyorduk seni şimdi Türkiyede ne yapıyorsan aynısını yapıyorsun
    ···