Türkiye'ye inmiştik nihayet, arkadaşlarımı, Sena'yı çok özlemiştim, biraz da olsa kendimi toparlamıştım. Kapıdan geçtikten sonra birisi bana "King" diye seslendi, dönüp baktığımda Battal abi, Salih abi, Sena ve Burak oradaydı. Çantamı babamın eline tutuşturup koşmaya başladım, ilk işim Sena'ya sarılmak oldu.

K: Ya siz ne yapıyorsunuz burada? Burak? Battal abi? Hadi siz tamam ama Sena siz?
Bu: Kanka ben haber verdim Sena'ya, söylemiştin ya bana kaç saat sürdüğünü, oradan kaçta bineceğinizi buradaki saatin kaç olacağını falan.
Sa: Bana Sena söyledi baba böyle böyle karşılamaya gidelim mi diye, tamam dedim. iyi de oldu aslında hem gezinti oldu biraz bize.

K: Burak, ya sen var ya adamsın be olum gel buraya.

Burağa da sarıldım orada, sonra Battal abiye, sonra Salih abiye.

Sa: Baban mı şu gelen king?
K: Evet abi babam. Baba gelsene
K: Baba bu Sena'nın babası Salih abi, bu Sena.
B: Memnun oldum Salih, ben Güray.
Sa: Ben de memnun oldum Güray. Nasıl geçti king?
K: Ne sen sor ne ben anlatayım abi. Çok enteresandı.
S: Ne yaptın kaçıncı oldun
Tuncay girdi araya tam ikinci diyecekken.
T: Şampiyon oldu ne olacak.
S: Aa çok sevindim(Sarıldı bana)
K: Aslında şampiyon değ...
B: Şampiyon oldu evet
Sa: Vay be yakışır hayırlı olsun king.
K: Abi şampiyon olm...
Hk: Çok güzel oynadı ama görmeniz lazımdı, herkesi şaşırttı kimse bu yaşta birinin bu kadar güzel oynamasını beklemiyordu herhalde. Değil mi king?
K: Abi ben bir konuşabi...
Bat: Ben izin aldım bugün sizi almaya geleyim diye, sorun yok değil mi Güray abi? Ben zütüreyim sizi eve.
B: Çok iyi olur be Battal, ben veririm sana benzin parasını. Yorulduk zaten otobüsle falan uğraşmayalım hiç şimdi.
Bat: O dert değil abi.
K: Abi yeter ben bir konuşabilir miyim?
K: Şampiyon falan olmadım, finalde yenildim ama böyle davranmayı bırakın bence.
Sa: Finalde kaybetmek de bir şeydir king.
B: Salih haklı, şampiyonsun dediysek şampiyonsun evlat bence sen bırak öyle davranmayı.
K: Aman iyi be tamam.

Havaalanından çıktık, bir süre topluca gezdikten sonra vedalaştık. Senalar kendi arabasıyla gitti, Tuncay ve Hakan arkadaşlarının arabasıyla gittiler, ben ve babam Buraklarla beraber ayrı bir arabayla gittik.

Bat: Keşke biz de gelebilseydik seni izlemeye.
B: Keşke keşke çok güzel oynadı kerata, hayran kaldı herkes.
K: Ne demezsin baba.

Arabada uyumuşum, babamın dürtmesiyle uyandım. Gelmiştik evin önüne kadar, annemin evinin önüne kadar. Uyandım, indim arabadan aldım çantalarımı, babamla vedalaştım onu da evine kadar zütüreceklerdi o bindi arabaya ve gittiler. Zile bastım, annem açtı kapıyı sarıldım anneme, içeri geçtim üstümü değiştirdim, buz gibi bir duş aldım, yemeğimi yedim, anneme olanları anlattım ekgibsiz. Gece uyuyacakken Burak mesaj attı "Yarın buluşak la öğlen" diye, tamam dedim uyudum.

Bu parttan sonra doğum günüm geliyor, sonrası normal seyirinde ilerleyecek hemen hemen hiç atlamadan.

---

K: Bence Gözdenur'un hoşlandığı kişi Ahmetcan abi.
Ah: Ne alaka lan benimle? Hem ayrıca sor bakayım ben ondan hoşlanıyor muyum?
K: Hoşlanıyor musun ondan?
Ah: Hayır
F: Kimden hoşlanıyorsun aga sen söyle yapalım aranızı
Ah: Hiç kimseden, benim hoşlandığım biri yok ben böyle tek iyiyim.
Ah: Baksana amk sen Cansu'ya bağlısın, Burak ve Aylin bağlı gibi bilemedim, King desen zaten Sena için şekilden şekile giriyor. Yok aga sevgili işi bana göre değil.
K: Alla alla öyle mi gerçekten?
Ah: Tabi olum baksana yaptıklarına bi, normal mi sence?
K: Bence normal aga anormal olan sensin sanki burada.
Ah: Yav he he kesin öyledir.
F: Arayalım mı gelsinler buraya?
B: Kimi arıyoruz aga?
F: Gözdenur ve Okan, işleri yoksa tabi.
A: Oluur sorun yok benim için. Hem grup kurallarını öğrenmiş olurlar.
K: Grubun kuralları mı var? Benim niye haberim yok?
A: işte çok gizli kurallar benden başka kimse bilmiyor onları(Sırıtmaya başladı)
K: Boş..
F: Cansu sen Gözdenur'u arasana ben Okan'ı arayayım.

Aradılar, Okan'ın işi varmış Gözdenur geliyor dediler. Saat 5'e yaklaşırken Gözdenur geldi.

G: Selam gençler
Ah: Sana da selam yaşlı
G: Yaşlı mı ne diyon sen ya
A: Boşver Gözde otur sen
Aylin'in yanına oturdu.
G: Mahşerin atlıları bu kadar mı şimdi(Gülmeye başladı)
C: Evet bu kadarız, sen ve Okan geldikten sonra 8, okul başladıktan sonra 9 olacaz.
G: 9. kim?
F: Sena yengemiz.
Gözdenur direkt bana baktı
G: King ben ilk başta yalan sanıyordum onu ama gerçekten sevgilin mi geliyor bizim okula?
K: Aynı soruyu duymaktan ben sıkıldım artık, Okan'a söylersin soracaksa hiç sormasın. Evet Gözdenur, Sena önümüzdeki sene bizim okula geliyor.
G: Hayırlısı olsun kingcim.
K: Sağ olasın.
Ah: Gözdenur sana bir şey sorcam, dürüst cevap ver.
G: Ne soracaksın Ahmetcan? Sor tabi.
Ah: Sen benden mi hoşlanıyorsun?

Hepimiz birden gülmeye başladık, öyle böyle gülmek değil ama. Bir tek Ahmetcan gülmüyordu.

Ah: Ne gülüyonuz dıbına koyim ciddi bir şey soruyoruz burada, Gözdenur cevaplar mısın?
G: Ayy alemsin Ahmetcan o nereden çıktı? Tabii ki de hayır. Benim hoşlandığım kişi çok özel birisi, sen de benim için özelsin sınıf arkadaşımsın ama o anlamda özel değilsin. Benim hoşlandığım kişiyi zamanı gelince herkes öğrenecek okuldaki.
Ah: Ha ben değilim yani?
G: Değilsin de, neden sordun ki?
Ah: Oh be rahatladım lan, öylesine sordum Gözdenur, bir şey yok yani merak etme.
G: iyi peki öyle olsun.
B: Ahmetcan senin ben ta.. Olum o nasıl soru lan ahahaahha hoşlansa bile burada söyler mi sence amk az kafanı çalıştır
K: Eh yani.

Hava karardığında bile hala oturuyorduk parkta, yaz tatili olduğu için çok rahattık ve karnelerimiz de iyi olduğu için ailelerimiz bize hiç karışmıyordu dışarıda takılma konusunda.

Bigibletime atladığım gibi kafeye gittim, dışarıdan baktığımda balonları falan gördüm "Yok artık ya gerçekten yapmış olamaz değil mi" diye düşünmeye başladım. Mustafa abiye seslenerek girdim içeri "Abi gerçekten hazırladıys... "

içeri girdiğimde gördüğüm şeye inanamadım ilk başta, mahşerin atlısı komple oradaydı bu sefer Okan ve Gözdenur ile birlikte. Masanın ortasında da koskocaman bir pasta vardı.

K: LAN BU NE NE YAPIYORSUNUZ SiZ DELiRDiNiZ Mi
B: Sonunda gelebildin amk Mustafa abiye aratmasak seni geleceğin yok hiç buraya
K: LAN MANYAK MISIN SEN AKLIMDA BiLE YOKTU GELMEK
C: King, bütün bunlar için önce Burağa, sonra Mustafa abiye daha sonra da şurada oturan arkadaşa teşekkür etmek zorundasın.

Gösterdiği yere baktım, Senalar oturuyor. Gözlerim doldu, koşarak Sena'ya sarıldım. Annesi, babası ve kardeşi de oradaydı.

S: Doğum günün kutlu olsun sevgilim
K: Teşekkür ederim ama ne gerek vardı bunca şeye
S: Seneler sonra benimle kutlayacağın ilk doğum günün, özel olması gerekiyordu.
Diğerleri de kutladılar tek tek, oturduk dilek dilettiler, mumu üfledim kestik pastayı bir güzel yedik.

K: Burak, bu nereden çıktı kanka?
B: Olum kaç senelik arkadaşımsın sen benim, beraber büyüdük biz bebeklikten bu yana neredeyse. ilk kez yapıyor olmam dışında bir sorun yok ama yapmalıydım yani.
K: Alem adamsın sen.
K: Sevgi abla siz? Hadi bunlar kırık, kafadan kırık hepsi siz niye geldiniz?
Sev: Sena'yı getirdik oğlum getirmişken senin doğum gününü de kutlayalım dedik fena mı ettik?
K: Sena'yı getirdik derken? Tatile mi?
Sev: Aslında tatil denilebilir, biz buradan bugün Mudanya'ya geçecez Mustafa'nın yazlığına. Sena'nın doğum gününe kadar da buradayız, sonra 21-22 Ağustos gibi biz dönecez, Sena Mustafa'nın evine gelecek ve okula burada başlayacak. Sen yurtdışındayken kayıt işini falan hallettik biz.
K: Ha anladım.
Sa: Hediye alamadık king kusura bakmıcan artık.
K: Ne hediyesi abi? Kızından daha iyi hediye mi var bana şu an?
Elimi tuttu Sena.

Sa: Yani mantıken şu an Sena 4 seneliğine Bursa'ya giriş yapmış oldu. Tatilini bizimle geçirecek, tatil bittikten sonra önce Mustafaya daha sonra da okulda sana emanet olacak.
K: Anladım abi, tabi ki öyle.

Kuzenim aradı, açtım telefonu doğum günümü kutladı.

C: Senacım istiyorsan okulda kimlerin yanında olacağını bilmen için tanışalım, Cansu ben.
S: Memnun oldum Cansu.
B: Benle Aylin'i biliyorsun zaten, Ahmetcan'la Furkan
O an Burağa biz o gün Kocaeli'ye gitmedik diye kaş göz yaptım.
B: Bunlar da Ahmetcan'la Furkan, Furkan Cansu'nun erkek arkadaşı, Ahmetcan bizim sapımız.
K: Bunlar da Gözdenur ve Okan.
Ah: Mahşerin atlıları diyorlar bize okulda, mahşerin atlıları seninle beraber 9 kişi olacak yenge.
K: Ne alaka şimdi mahşerin atlıları olum ya, neden yani?
Ah: Ne var?

Sabah gözümü açtığımda Burak karşı koltukta oturuyordu, o şekilde aniden görünce sıçradım yataktan.

K: LAN NABIYON SEN BURDA SAAT KAÇ
B: Sen çağırmadın mı olum beni ayrıca ne saat kaç saat 1i geçti ohooo
K: gibTiR LAN

Saate baktım, 1'i çeyrek geçiyordu hemen hemen.

K: Sen ne zaman geldin?
B: Çok olmadı yarım saat falan
K: Ee uyandıraydın ya olum
Salona doğru seslendim.
K: Anne sen niye kaldırmadın beni
A: Uykunu bölmemi istemedi arkadaşın
K: Kahvaltı falan yaptın mı sen?
B: Yaptım yaptım
K: Tamam dur kendime geleyim biraz takılırız akşama kadar, işin yok demi?
B: Yok kanka, Aylin'e söyledim seninle olacağımı, bugün sendeyim yani akşama kadar.
K: Ooh tamam gel bi sende oyna şunun hikaye modunu bak hayran kalacan tabi bi gib anlamayacan ama.

Kalktım yatağımdan, elimi yüzümü yıkadım. Hızlıca kahvaltımı yaptım ve birlikte geçtik ps3ün başına.

K: Olum Dark Ash varmış la finalde bir de Saiki'nin yaratık formu.
B: Dark Ash ne alaka?
K: Sen finale doğru gel de görcen ne alakayı. Çok zor geçtim ben ikinci denemede falan.

Dark Ash'te 6 kere yenildi, 7.de geçmeyi ve bitirmeyi başardı.

B: Avradını gibeyim bu neymiş böyle ya
K: Ben dedim sana zor diye.
B: Olum 13 güzelmiş harbiden, bizim salona ne zaman gelir acaba
B: Sen artık salona da gelmezsin evde oynarsın amk
K: Arada gelirim olum niye gelmeyeyim?
B: Sen ne anlatacaktın bana anlat bakalım
K: Gel odama geçelim orada konuşuruz.

Geçtik odaya, anlattım uzuuunca süre tek kalacağımı.

B: Ne güzel işte sabahtan akşama oyun oynarsın, bizi iyice unutursun o arada.
K: Yok be olum, oynarsam da tek başıma oynamam.
K: Aga onu bırak şimdi, ne dicem sana
K: Annem gittikten sonra mahşerin atlılarını buraya toplamamız yok mu bi parti verelim evde?
B: Hadi ben gelirim, Ahmetcan ve Furkan da gelir, Okan da gelir muhtemelen ama ya kızlar?
K: Gelmezlerse gelmezler aga zorla mı getirecez yani eve, birinden pes 2010 bulmamız lazım ama o gün. Pes atarız evde.
B: Abime sorayım ben arkadaşlarında varsa ödünç versinler bize, ne zaman gidiyordu annen?
K: 10 Ağustos'ta aga, 2 gün sonra yani.
B: Tamam aga, ben akşam abimle konuşurum bulmaya çalışırım pes 2010 veya 2009, biz ne oynadık la winning eleven mıydı
K: Aynen winning eleven, o da olur bak illa pes olması gerekmiyor oyunun. 2 tane kol var zaten, topluca oynayabileceğimiz bir şey olması lazım. Diğerleri KOF oynayamaz sen ben gibi.
B: Öğretiriz
K: Öyle mi diyorsun