/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 926.
    +3
    Kafenin önünde bu sefer bir değil iki tane 41 plakalı araba vardı ve biri kesinlikle Mustafa abinin değildi. Kimin olabilir ki bu diye düşünerek içeri girdim, kapının hemen arkasında Mustafa abiyi gördüm.

    M: King hoşgeldin, nasılsın iyi misin
    K: iyiyim abi nasıl olayım, hediyesini aldım geldim.
    M: Hadi bakalım, yukarda onlar kuzeni falan da burada Sena'nın
    K: Kim Tayfun mu?
    M: Evet onlar da geldiler, bu gece bende kalacaklar yarın da gidecekler.
    K: Sende kalacaklar? Peki abi biliyorsun Sena konuştu seninle benim kalmam için, hatta ikimiz bile konuştuk bunu. Onlar kalacaksa ben kalmayayım hiç, ayıp olur
    M: Evde oda çok, Sena'nın ricasını geri çeviremem bugün onun doğum günü çünkü.
    K: Neyse abi konuşuruz onu tekrar, ben çıkayım yukarı
    M: Çık çık geliyorum ben de birazdan.

    Yukarı çıktığımda gözüme ilk çarpan şey büyüklerin ayrı, Sena, Selin ve Tayfun'un ayrı bir masada oturması oldu. Sena beni gördü, kalktı ve yanıma gelip sarıldı bana. Tayfunla da selamlaştık, oturmadan önce büyüklerin yanına gittim, onlara da selam verdim.

    Sa: Bizim damat da geldi(Güldü)
    K: Abi damat falan şimdi yani
    Sa: Naber
    K: iyidir abi ne olsun geldik işte, sizden naber
    Sa: iyi bizde bugün geldik yarın dönüyoruz.
    K: O da güzelmiş, sen nasılsın Sevgi abla iyi misin
    Se: iyiyim oğlum nasıl olayım bildiğin gibiyiz işte hepimiz
    K: Müsadenizle ben Senaların yanına geçeyim, pasta geldiğinde toplanırız yine.
    ···
  2. 927.
    +4
    Oturdum Senaların yanına, Sena elimdeki poşeti fark etmemişti bile bana bakmaktan.

    K: Tayfun naber ya görüşemedik uzun zamandır
    T: iyidir King, öyle oldu evet ama annemlere dedim biz de gidelim Bursa'ya hem gezmiş oluruz diye, geldik işte buradayız. Dayımda kalacaz bu akşam
    S: Sende kalıyorsun bebeğim haberin olsun
    K: Ayıp olmasın bak dayına da söyledim aynı şeyi
    T: Bize mi ayıp olacak, hiç yakıştıramadım sana King
    K: Ne bileyim abi hadi biz bize olsak yine tamamım ama aileler de olacak
    S: Ne olacak sanki aileler varsa, yabancı mı onlar benim ailem, tabi senin de ailen
    K: Bakarız aşkım akşam olsun da bi
    T: O poşet ne King sen elinde poşetle gelmiştin
    S: Şimdi fark ettim sahi ne var o poşette

    Kaldırdım masaya Sena'nın önüne koydum "Senin bu" dedim "Aa bana mı" dedi, açmaya başladı. Tayfun'a göz kırptım, o da güldü ben de güldüm ama halbuki o bilmiyordu bile ne olduğunu. Kutuyu açtı ve içindekini alıp poşeti yere attı "King inanmıyorum sana" dedi, ayağa kaldırdı beni ve sarıldı bana, gözleri dolmuştu. O an diğerleri bize bakıyordu.

    K: Doğum günün kutlu olsun her şeyim, iyi ki varsın, nice beraber mutlu senelere
    S: Çok teşekkür ederim ama ne gerek vardı buna
    K: Ne demek ne gerek vardı, çok hoşuna gittiğini söyledin ben de aldım
    S: Ya ama ben al diye söylememiştim ki

    Tekrar sarıldı bana, bir süre sonra oturduk yerimize, kollarının fermuarlarını açıp çıkardı ve giydi üstüne, tahmin ettiğim gibi çok yakışmıştı üstüne. Salih abi seslendi bana.

    Sa: King nerden aldın sen bunu güzelmiş bu
    K: Sen biliyor musun bilmiyorum abi hani esas Zafer Plaza var ya Heykel'de, buraya yakın olan küçük olanı orayı demiyorum. Oradan bir yerden aldım.
    Se: Güzelmiş ha, güle güle kullanır artık
    Sa: Biliyorum biliyorum büyük olanı, tamam.
    K: Ne güzel oldun sen öyle
    S: Üstüme de tam oturdu baksana şuna, ayy çok güzellll
    K: Güle güle kullan
    S: Kullanıcam tabi, her zaman hem de. Aldığım en güzel hediye bu olabilir
    Yanağımdan öptü beni oturduktan sonra.

    K: Cansu aradı mı seni
    S: Aradı aradı, diğerleri de aradı kutladılar doğum günümü. Baş başa kalalım diye gelmeyeceklerini söylediler, Cansu da hastaymış.
    K: Onun da neyi var anlamadım da, neyse.
    T: Iı şey siz başbaşa kalmak istiyorsanız ben Selin'i alıp gideyim diğerlerinin yanına
    S: Yok be otur oturduğun yerde, yabancı değilsin sen
    T: iyi peki
    Tümünü Göster
    ···
  3. 928.
    +3
    Panpa böyle bir ilişki bozuldu mu bilmiyorum ama sizi ayıran hayat bizlere ne yapmazki. Arkadaş ortdıbına bak hayal ürünü gibi benim için.
    ···
    1. 1.
      +1
      Ben şu an ayaktaysam bu onların sayesinde, gelecek oralar da.
      ···
  4. 929.
    +3
    Pastayı kestik, yedik büyükler gezeceklerini söyleyip Mustafa abiyle birlikte gittiler. Kaldık orada Sena, Tayfun, ben ve Selin. Sena lavaboya gitmek için kalktı.

    K: Selin ablana hiç bir şey söyleme geldiğinde, Tayfun Ali rahat duruyor mu
    T: Valla abi son olanlardan sonra abisi de ağzına sıçtı, babasından da dayak yemiş, arkadaşları da gitti çevresinden kimsesi kalmadı çocuğun. Abisi hatta bana bile geldi aylar önce sana ulaşabilir miyim diye, özür mü ne dileyecekmiş.
    K: Hıı biliyorum ben konuştum abisiyle, ne çektirdi be yer cücesi
    T: Şimdilik ses soluk yok ondan, kendisi çok ağır kaybetti bir yaptığı şeyle, arkadaşları da anladı onun ne kadar mal olduğunu.
    K: Daha bulaşamaz herhalde
    T: Yok yok bir tak yapamaz rahat olun siz, kendi kendini bitirdi o.

    Sena geldi, hiç bir şey yokmuş gibi bambaşka şeyden konuşmaya devam ettik. Selin arada gülüyordu ama belli etmiyordu. Dışarı çıkıp gezelim diye düşündük, Sena babasını aradı söyledi ve çıktık oradan. Yoldayken Tayfun kulağıma "Ne kadar verdin sen buna" diye sordu sessizce, "210" dedim, "Oha" dedi gülmeye başladım.

    S: Neye gülüyorsun sen
    K: Bir şey yok hayatım Tayfun bir soru sordu da cevabıma verdiği tepkiye güldüm sadece
    S: Neymiş o soru Tayfun
    T: Hani az önce konuşuyorduk ya bir oyundan, onunla alakalı anlamazsın zaten sen
    S: Hıı tamam o zaman
    S: Bu çok güzelmiş ama ya, gerçekten teşekkür ederim bebeğim bunun için
    K: Güle güle kullan
    T: Nereye zütürüyorsunuz şimdi Selinle beni, hadi biz bilmiyoruz da Sena biliyordur artık buraları
    S: Hala daha bilmediğim çok yer var, King söylesin nereye gidelim diye
    K: Aslında Tayfunla tek olsak zütüreceğim yeri biliyorum da, şimdi bir düşüneyim bakalım nereye gidebiliriz
    S: Neresiymiş o zütüreceğin yer
    K: Atari salonu tabi ki aşkım soru mu bu şimdi
    T: Ahahaha iyi fikir lan aslında ama kızlar var şimdi
    K: Aynen o yüzden eledim onu, çok fazla seçeneğimiz yok bu yakın çevrede ama her zaman gittiğimiz yere gidebiliriz, ne diyorsun hayatım
    S: Soğukkuyu parkına mı
    K: Aynen çok güzel orası çünkü
    Sel: Ablam anlattı bana orayı, gidelim oraya o zaman
    T: Rehber sizsiniz, gidelim diyorsanız gidiyoruz oraya neredeyse artık
    ···
  5. 930.
    +4
    Parka girdiğimizde bizim her zaman oturduğumuz yerde birilerinin olduğunu gördük. Ben tanıyordum oradaki kişileri.

    S: Aa bunlar kim ya bizim yerimize oturmuşlar
    K: Gülşah ve ismail
    S: Onlar kim be
    K: Gülşah bizim sınıftaydı, ismail de orta ikideyken tartıştığım çocuk.
    S: Hee ilkokuldan yani
    K: Aynen, bırakalım otursunlar biz başka yere geçeriz.

    Önlerinden geçiyorduk ki ismail durdurdu bizi.

    i: King, naber
    K: iyidir iso senden naber
    i: iyi ben de Gülşahla oturuyoruz işte öyle
    G: King sevgili yapmışız bakıyorum da
    K: Yeni değil, 2. senemize giriyoruz 5 Eylül'de, ama senin tanıman lazım sevgilimi, biliyorsun çünkü kim olduğunu. Hem ayrıca siz hayırdır ikiniz?
    G: Biz uzun süredir birlikteyiz de, dalga mı geçiyorsun nerden bileyim kim olduğunu
    Sena bana bakıyordu sadece.

    K: Orta sondayken hatırlarsan ilk dönemde başka şehirde arkadaşı olan var mı diye sormuştu Seda hoca, sen de söylemiştin diğerleri de söylemişti, Ertuğrul'un hatta başka ülkeden vardı falan
    G: Hatırlayamadım ki ya
    K: Sen zeki kızsın, hatırla bakalım ben ne demiştim
    G: Ertuğrul'u hatırlıyorum, Bulgaristan'da arkadaşı vardı, sen sanki Kocaeli demiştin
    K: Evet öyle demiştim, güzel hatırlıyorsun
    G: Şaka yapıyorsun
    K: Neyine şaka yapayım aha yanımda işte bak elini de tutuyorum
    G: Oha adın neydi senin
    K: Aşkım sana soruyor
    S: Ha, Sena benim ismim
    G: Memnun oldum Sena, vay be King anlattığın kadar güzelmiş gerçekten
    K: Öhöm, siz ne yapıyorsunuz burada sahi
    G: Ne yapıyora benziyoruz? Oturuyoruz işte beraber normal bir çift gibi
    i: Sen hatırlamıyorsun herhalde King, biz orta sonda karne gününe yakın sevgili olduk ve hala da beraberiz.
    K: Vay amısına koyim ya, seni uzun zamandır görmediydim ismail orta okuldan sonra
    ···
  6. 931.
    +4
    Sena\'ya \"Nasıl olsa baş başa kalamıyoruz, yanlarına oturalım mı\" diye sordum, kafasını olur der gibi salladı. Oturduk yanlarına, Sena koluma girip başını omzuma koydu ve bizi dinlemeye başladı.

    i: Olum biz en son seninle kavga ettikten sonra daha yan yana getirmediler ki bizi
    K: Haklısın, ama hak etmiştin şimdi doğruya doğru
    G: Şeyi mi diyorsunuz mezun olmadan bir sene önceki kavganızı
    i: Evet onu diyorum, sana hala öfkeliyim biliyor musun King, o gün için sana karşı hala öfkeliyim ama eskisi gibi değil, yani bir şey yapmam sana dokunmam ama anla işte ne demek istediğimi.
    K: istediğin kadar öfkeli ol, kaşındın sen
    G: Ben sadece kavga ettiğinizi hatırlıyorum detayları hiç hatırlamıyorum
    S: Ne kavgası aşkım bu
    K: Bak şimdi bebeğim 7. sınıftayız, son dersten hemen önceki tenefüste
    i: Dur King ben anlatayım olur mu
    K: iyi peki anlat bakalım
    i: 7. sınıfta bir gün son derse gircez, Burak ve King kantinden bir şeyler almış yiyip içiyorlar okulun arka ikinci kapısının oraya oturmuşlar, kendi sınıflarına yakın olan yerde yani. Neyse bende yanımda Yasinle sataşacak yer arıyorum, kızın tekiyle tartışmıştım ve tokat atmıştı bana sinirliydim. Baktım King ve Burak orada oturuyorlar, hadi dedim Yasin\'e, gel gidip şunlara sataşalım ama amacımız zarar vermek falan değil yanlış anlaşılmasın, ayrı sınıflarda olsak bile arkadaşız da işte o kızdan yemiş olduğum tokatın gazıyla bir şeyler yapacam illa, gittik yanlarına bunların, ben King\'in kafasına vurdum bir tane nabıyonuz burda diye. Bu bağırdı işte ne yapıyorsun sen ya iyi misin falan filan, elindeki yere dökülmüştü o arada. Kalktı ayağa sinirli sinirli bakmaya başladı bana
    i: Bu arada isim veriyorum ama, yenge sen Burağı biliyor musun?
    S: Biliyorum biliyorum devam et
    i: O bana öyle bakarken King\'in sinirlendiğinde yani öfkelendiğinde kendini tutamadığını hatırladım, bu sebepten herkes dikkatli yaklaşırdı ona. Neyse bu bana doğru bir adım attı, ben dedim herhalde ayvayı yedik sinirlendi bu.
    K: Diyorum ya, sen kendin kaşındın orada haha
    i: Bu beni ittirdi duvara doğru, ben zütümü kalorifere çarptım ama nasıl acıyor orası. King yakamdan tuttu beni, arkasında Burak ve Yasin var King\'i çekmeye çalışıyorlar geri ama adam sinirlendi bir kere
    i: Yasin arkadan vur dedi bana, ben bir tane tokat attım King\'e çekilsin diye, yok adam çekilmiyor. Hayır onda o kadar sinirlenecek ne vardı onu da hatırlamıyorum ben, detayını yani
    K: Çünkü o içeceği Burak bana son parasıyla almıştı o gün
    i: Öyle bir şey vardı evet, her neyse bu kızarmaya başladı orada sen bana nasıl vurursun falan demeye başladı, bende ee yeter be diyip var gücümle ittirdim bunu

    Ben kendimi tutamadım, hatırladım o günü iyice kahkaha atmaya başladım yanlarında.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 932.
    +4
    K: Aga kusura bakma sinirim bozuldu ya, devam et sen aldırmayın siz bana
    S: Aşkım gülünecek ne var bunda
    K: Sinirim bozuldu hatırladım ondan sonrasını dinleyin bak işte anlatıyor

    i: King yere düştü ben üstüne oturdum ellerini tutup, artık sinirlendim bende çünkü başka türlü olmayacaktı orada. King'e yerdeyken bir tane daha vurdum, Burak kaldırdı beni üstünden bu sefer bana bağırıyor ne yapıyorsun sen ya diye, King'i tuttu kaldırdı ama King'in bana bakışlarını bir görün. Etrafımızda da bir kaç kişi toplanmış bize bakıyor, King onlara bakıp "Ne bakıyorsunuz gitsenize sınıflarınıza" diye var gücüyle bağırdı. Ben Burağa bakıyordum o ara çünkü bırakırsa King'i üstüme atlayacaktı yani tipinden belliydi o an, müdür yardımcımız var bizim Recep, o gelmiş diğer kapıdan Burağa seslendi, Burak King'i bırakıp Recep hocaya doğru koştu koşmasına ama
    i: King aniden yanıma geldi, kapıya yaslanmıştım ben o ara, yakamdan tuttu tekrar bir kaç hoca gelmişti oraya isimlerini hatırlamıyorum King'e sesleniyorlar hiç umrunda değil, King "Bir daha bana vurayım deme" dedi karnıma tekme attı, ondan sonra gözümü açtığımda hastanedeydim annem babam falan başımdaydı orada ne olduğunu hatırlamıyorum ben.
    K: Ben söyleyeyim kardeşim, dayandığın kapının camı kırıldı, sen o kırılan camın üstüne düştün yere sırt üstü.

    Sena'nın bana bakışı acayip değişti birden, korkuyordu sanki.

    K: O nasıl bakmak öyle ya
    S: King bu ciddi mi
    K: Ben anlatmadım bak kendisi anlattı
    i: işte o yüzden sana hala öfkeliyim King, zarar vereceğimden veya vermek istediğimden değil. Aslında buna öfke de denmez, kırgınlık mı diyeyim ne diyeyim inan bilmiyorum.
    K: Ben cezamı çektim ama, fazlasıyla hem de. iyiki de ölmemişsin orada
    S: Başka böyle bir şey oldu mu
    K: Hayır, o yüzden okulda falan olan şeylere karşı sinirlenmemeye çalışıyorum ya çabalarımı görmüyor musun?
    S: Bu kadarını beklemiyordum ben
    G: Hala yok mu öfke kontrolü sende
    K: Maalesef yok, hadi o zaman küçükmüşüz yine bir şeyler yapmışız ama şu an o şekilde öfkelensem birine karşı öldürürüm herhalde karşımdakini.
    S: Sakın
    K: Aşkım sakin, sesini yükseltme, sinirlenmemeye çalışıyorum işte
    T: Ulan birisi bana böyle yapacak var ya hastane çıkışında anasını sağlatırdım
    S: YA TAYFUNNNNN
    i: Yok be, kişiden kişiye değişir o iş ben hatalı olduğum için bir şey yapmadım.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 933.
    +4
    Sena olay sanki yeni yaşanmış gibi özür diletti bana, ismail gerek yok falan dediyse de zorla diletti.

    K: Geçen Receple karşılaştım Soğukkuyu'dan çıktıktan sonra, şu arkada okulun karşısında ufak bir büfe gibi bir yer var ya, orada oturuyordu.
    G: Ben de gördüm geçenlerde, yaşlanmış ama adam bizim bıraktığımız hali değil yani
    K: Zaten yaşlıydı be kaç oldu o şimdi 49 mu 50 mi ne oldu hatta 51 bile olabilir, biz mezun olurken 48di diye hatırlıyorum onu veya 47 46
    i: Bu sene tam 50 yaşında galiba o
    K: Doğrudur bilmiyorum hiç
    K: Gülşah şeyi soracam ben sana, Ertuğrul, Burçin ve Semih'ten haber var mı, orta okul bitti mezun olduk kayboldular lan resmen
    G: Burçinle daha dün görüştük ama Ertuğrul ve Semih'i bilmiyorum
    K: Ya hadi diğerleriyle ara ara görüşüyorum yine nadir de olsa falan ama bu üçünden hiç haberim yok bak
    G: Burçinler taşındı Ataevler'e ama diğer ikisini bilmiyorum be
    K: Neyse boşver ulaşmak isterlerse ulaşırlar zaten.
    i: Siz ne yapıyorsunuz, hadi Sena'yı tanıdıkta diğerlerini bilmiyoruz hala
    K: Bu kardeşi Selin, bu kuzeni Tayfun.
    K: Sena lise için Bursa'ya geldi, o benden bir yaş küçük, ben lise 1 o 8e giderken sevgili olduk biz, lise için buraya geldi yani yanıma geldi desek daha doğru olur
    G: Burada okuyor yani liseyi, senin yanında
    K: Her ne kadar aynı sınıfta olamasak da evet
    S: Yaptığımdan hiç pişman değilim, Kocaeli'de de arkadaşlarım vardı evet ama hepsinin şeytan görsün yüzünü, ben kimseyi satıp gitmem ama King için oradakileri satardım ve sattım da. Pişman mıyım, hayır.
    K: Ben seni yerim
    K: Bugün hayatımın anldıbının doğum günü de, o yüzden dışarıdayız öğlen kutladık işte pasta kestik falan.

    ilkokul üzerinden çok konuştuk orada, genelde konuştuklarımız yaptığımız hatalar ve büyük çoğunluğunda sınıfın hep beraber kahkaha atmasıydı. Sena'nın da yeni öğrendiği şeyler olmuştu, o kadar güzel gülüyordu ki o da.

    Saatin hiç farkında değildik, bir ara saate baktığımda 5i geçtiğini gördüm, eve geçelim mi artık diye sordum yanımdakilere, olur dediler.
    ···
  9. 934.
    +4
    Ben hala orada kalıp kalmama konusunda kararsızdım, tamam anlaşmıştık ama kalırlarsa Sena'nın ailesi, Mustafa abi, Sena ve ben kalacaktık. Tayfunlar hiç planda yoktu. Sena annesini aradı, evde olduklarını öğrendi, eve doğru gitmeye başladık.

    K: Canım ben kalmasam mı bu akşam
    S: Neden kalmak istemiyorsun
    K: Aşkım ev çok kalabalık olmayacak mı, kaç kişi var şöyle düz mantık, 9 kişi olacaz orada yuh
    S: Bir dakika.. üç.. yedi.. oha cidden 9 kişi olacaz sen de gelirsen nerde uyuyacaz biz
    K: Ondan diyorum işte, yarın geleyim istersen kalmaya
    S: Valla şimdi düşündüm de yarın ev boşaldıktan sonra gelmen daha mantıklı olacak gibi
    K: Öyle yapalım bebeğim sen dayına söylersin çaktırmadan
    S: Tamam olur söylerim.
    S: Tayfun yarın annemler sabah dönecekler ya sizde mi onlarla dönüyorsunuz
    T: Eh yani, erken veya geç dönemeyiz. Gerçi erken gidebiliriz biz babama bağlı her şey, kafasına nasıl eserse

    Konuşa konuşa evin önüne geldik, yarın kalmam konusunda net olarak anlaşmıştık. Onlar eve girdiler ben de evime gittim, anneme yarın kalacağımı, bugünün iptal olduğunu söyledim. Yemeğimi yedikten sonra saat 9a kadar ps3ün başında vakit geçirdim, nedense hiç KOF oynamak istemiyordum, içimdeki bir şey beni itiyordu o oyundan. Elimde olan bir kaç farklı oyunda takıldım, kalktım başından. Burağı aradım, hiç konuşamamıştık neredeyse bir kaç mesaj dışında.

    K: Naabıyon lan
    B: Ben seni arıcaktım da hiç rahatsız etmiyim dedim yengeyle berabersindir diye
    K: Beraberdim evet yeni geldim eve, nabıyon aga
    B: iyiyim işte evdeyim öyle yatıyorum sen nabıyon
    K: iyi bende, kimi gördüm bugün tahmin et
    B: ipucu versene
    K: Orta iki
    B: gibtir, ismail'i mi gördün
    K: Orta iki dediğimde o mu geliyo direkt aklına yani
    B: Başka ne gelecek olum bana orta okulda ne yaşadın diye sorsalar sadece o günü söylerim
    K: Evet ismail'i gördüm, hemde bizim sınıftan biriyle oturuyordu orada
    B: Gülşah'ı seviyordu sanki o
    K: Ta kendisi, evet Gülşah vardı yanında
    B: Ee
    K: Tayfun ve Selin de yanımızdaydı, Selin zaten kardeşi biliyorsun Tayfun da kuzeni işte. Soğukkuyu'ya gittik, bizim yerimize oturmuşlar ben tabi görür görmez tanıdım.
    K: Geçtik yanlarına oturduk konu birden bizim kavgamıza geldi, ben anlatacaktım Sena merak ettiği için ama ismail sözümü kesip kendisi anlattı, hatırlamadığı yerleri ben hatırlattım ona
    B: Vay anasını ya
    K: Öfkeli miymiş bana kırgın mıymış neymiş, esas amaçları orada zarar vermek değilmiş bize
    B: Ama sen anasını gibtin çocuğun
    K: Öyle oldu yapacak bir şey yok olmuşla ölmüşe çare yok biliyon
    B: Orası öyle, nasıllar iyiler mi
    K: iyiler iyiler bir şeyleri yok

    1 saat civarı Burakla konuştum, telefonu kapattıktan sonra ne yapayım ne yapayım diye düşündüm, uykum da yoktu. "En iyisi film izlemek, geç bilgisayarın başına çatır çatır film izle sabaha kadar" dedim kendi kendime, açtım bilgisayarı "Saat 10 buçuğa kadar abur cubur ayarlasam, kola var zaten, film başı iki saat desek 3 film izlesem sabaha karşı 4 buçukta filmlerin hepsi biter, ben de kafayı gömer uyurum" diye düşündüm, fikir hoşuma gitti ve mutfaktan yiyeceğimi içeceğimi ayarlayıp bilgisayarın başına geçtim, gözüme 3 tane film kestirdim birbiriyle alakasız birisi korku, birisi komedi birisi de romantik, onları izleyecektim.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 935.
    +3
    Bir doğum günü 10 part sürer mi, sürer anasını satayım ben 3-4 partta biter diye düşünüyordum geceyi yemiş, bu gece okul gününe geçerim diyordum ama geçemeyecem belli oldu.

    Neyse agalar bu akşamlık benden bu kadar, yarından itibaren lise 3ün ilk gününden devam ediyorum.

    Arada gün atlamamın sebebi bomboş olması, yani buraya yazdığım şekilde telefon görüşmesinin bile olmadığı günler pek çoğu, olanlar da boş yapılmış konuşmalar.

    iyi geceler hepinize.
    ···
    1. 1.
      0
      iyi geceler reis
      ···
    2. 2.
      0
      ne zamana gelirsin
      ···
    3. 3.
      0
      ne zaman gelirsin
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 936.
    +1
    11'e 10 kala falan geliyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Tamamdır
      ···
  12. 937.
    +5
    Her zamanki saatimizde okulun önüne gelmiştik, Bursa'ya geldiği günden beri görmediğimiz Aylin de oradaydı.

    K: Aylin hanım nerelerdesiniz siz Bursa'ya geldiniz göremedik yüzünüzü
    A: Hiç dışarı çıkmak istemedim valla, sen nasılsın Sena görüşmeyeli
    S: Nasıl olayım bildiğin gibi sevgilimle zaman geçiriyorum
    Ah: Şimdi benim anlamadığım nokta biz diğer binaya mı geçiyoruz bu yıl?
    B: Neyini anlamadın olum iki saattir soruyorsun söylüyoruz klagib Pazartesi sendromu yaşıyorsun herhalde, üstüne tatil dönüşü
    Ah: Ne bileyim lan kafam karıştı belki olamaz mı
    K: Neyse boş yapmayın sabah sabah, inimize döndük yine hadi geçelim bari içeri sınıfları bulalım ilk günden geç kalırız sonra.

    Okulun binalarının giriş kapılarına listeler asılmıştı bir önceki yıl x sınıfında olanlar x bloktaki x katta olacak şeklindeydi o liste. Sınıfımıza girdiğimizde bir tane kız kapının önündeki sıraya oturmuş etrafı izliyordu, sınıfları mı karıştırdı acaba diye sorduk hayır karıştırmamıştı, Haziran ayında Bursa Hürriyet'e taşınmışlar ve ailesi de bu okula yazdırmış, ismi Yağmur. O kadar garip geliyordu ki tenefüsler bittikten sonra eski binaya gittik bir kaç kez, muhtemelen bir kaç güne alışacaktık buna. Gün içerisinde okul müdürümüz tüm 3 ve 4. sınıfları tek tek gezmiş, bizlere telefonun abartılmadığı sürece serbest olduğu bilgisini vermişti. Buna hepimiz sevinmiştik çünkü gizli saklı kullanmayı sevmiyorduk telefonu. Bu uygulama bulunduğumuz sene dahil olmak üzere gelecek tüm senelerde olacakmış, hedefleri son ve iki senesi kalmış öğrenciler sınava girecekleri için rahatlatmakmış bir nebze de olsa.
    ···
  13. 938.
    +4
    Okul çıkışında kapının önünde hepimiz vardık ama Aylin biraz geç gelmişti, okulumuza ve sınıfımıza yeni gelmiş olan Yağmur ile birlikte.

    A: Öyle işte bizim okul, anlattığımın ne eksiği var ne fazlası var
    Y: Anlıyorum, güzelmiş ama ya sevdim burayı eski okulumdan daha iyi en azından etrafta kekolar yok
    Sena kulağıma "Bu bahsettiğiniz kız mı" diye sordu, evet dedim.

    A: Bunlar işte bizim ekip diyim, sınıfta tanışmıştın hepsiyle
    Y: Şu kız sınıfta yoktu sanırım(Sena'yı gösterdi)
    S: Yok ben 3e değil 2ye gidiyorum, adım Sena King'in sevgilisiyim
    Y: Ben de Yağmur, memnun oldum

    Sena "Ben hiç memnun olmadım ama" dedi, bunu hiç kimse duymamıştı ama ben duymuştum, tutamadım kendimi gülmeye başladım.

    C: Neye gülüyorsun sen ne oldu
    K: Bir şey yok aklıma bir şey geldi de ona güldüm
    C: Bak sen öyle olsun bakalım
    K: Neyse ben biricik sevgilimi alıp gidiyorum, yarın görüşürüz artık okulda. Dikkatli gidin he
    K: Bu arada Yağmur tekrar hoşgeldin okula
    Elimi uzattım, Sena elimi tutup indirdi ve elimi tuttu.

    Okulun sokağından çıktığımızda Sena'ya baktım, kızgın gibiydi

    K: Aşkım ne oldu neye sinirlendin sen
    S: Hiç bir şeye
    K: Söyle hadi söyle, bir şey olmuş belli
    S: Kız çok güzel
    K: Kim çok güzel sen mi? Bunu herkes biliyor
    S: Ben değil, o kız, Yağmur mu kar mı artık her neyse adı.
    K: Bana bak sakın kıskandığını söyleme bana
    S: Kıskanmak değil, kız aşırı güzel ya hiç mi dikkat etmedin
    K: Hayır etmedim
    S: Nasıl etmedin ya hiç mi bakmadın yani kıza
    K: Bakmadım, baksam da bir şeyin değişeceğini sanmıyorum sen bu okulun hala en güzel kızısın, bitti
    ···
  14. 939.
    +6
    Baya baya kıskanma belirtisiydi bu ve onu bu halde görmek çok hoşuma gidiyordu, biraz üstüne gidecektim ama ters tepmesinden korktum.

    K: Eğer istemiyorsan konuşmam onunla hiç sorun değil
    S: Olmaz öyle şey, aynı sınıftasınız elbet ders konusunda birbirinize yardımcı olursunuz yeri geldiğinde
    K: Sen niye böylesin peki şu an
    S: Bilmiyorum
    K: Ben mi bileyim
    S: Dedim ya kız aşırı güzel, tüm erkekler okuldan çıkarken kafasını çevirip baktı ona. Sen nasıl bakmadın hayret erkek değil misin
    K: Bakmanın erkeklikle ne alakası var peki
    S: Ben erkek olsam onu gördüğümde dönüp bir daha bakardım mesela kesinlikle
    K: Birincisi benim dünyalar güzeli bir sevgilim var, ikincisi ben onu çok seviyorum, üçüncüsü benim gözüme ondan başkası güzel gelmeyeceği için ondan başka hiç bir kıza dönüp bakmam

    Yüzündeki sinirli hali gitmişti, birden gülümsemeye başladı, elimi bırakıp koluma girdi eve kadar o şekilde gittik konuşa konuşa. Ben tehlikenin farkına varmıştım, Yağmur'dan olabildiğince uzak durmam gerekiyordu özellikle Sena'nın yanındayken. Evime geldim, yemeğimi yerken Cansu aradı beni, yemek yediğimi, bittikten sonra arayacağımı söyledim. Yemeğimi yedim, dolaptan çıkardığım kolamı alıp odama geçtim ve Cansu'yu aradım.

    K: Ha söyle şimdi bitti yemek
    C: Sena ile bir sorun yok dimi King
    K: Yok hayır neden ki?
    C: Ne bileyim o kız yanımızdayken bakışları falan bir acayipti sanki sinirlenmiş gibi
    K: Ha, onu hallettik ya. Bak ama tehlike var, o yüzden benim Yağmur ile mesafemi korumam lazım özellikle de Sena yanımdayken, bana bu konuda yardımcı olmanız lazım, Sena ile beraberken o kız gelmesin yanımıza
    C: Zor olur ama oldurmaya çalışırız, şu an bir şey yoksa sorun yok demektir
    K: Aynen yok, fazla uzatmayalım da şarjım yok çünkü şarja takmam lazım telefonu
    C: Tamam tamam kapattım ben, hadi görüşürüz yarın okulda
    K: Görüşürüz.

    Telefonu şarja taktığım gibi bilgisayarın başına geçtim, yarım saat bile geçmemişti ki kapatıp yatağıma attım kendimi. Uykum vardı ama şimdi uyursam gece uyanacaktım ve yarın hiç hoş olmayacaktı benim için.
    ···
    1. 1.
      +5
      sena yengeyle ipler gerildi sanki
      ···
  15. 940.
    +5
    O haftanın Cuma gününe geçiyorum.

    ---

    Aylin ve Yağmur çok samimi olmuşlardı, Aylin ara ara ona ayıp olmasın diye onun yanında duruyordu tenefüslerde. Okul çıkışında Aylin benimle konuşmak istediğini söyledi, sınıfta sadece ikimiz kalmıştık. Cansu'ya "Sena'ya bir kaç dakika geç geleceğimi söylersin" demiştim.

    K: Evet Aylin seni dinliyorum
    A: Tek bir şey soracam King sana, neden Yağmur bizimle takılamıyor, kötü biri değil o neden yani, niye karşısın buna
    K: Sena'nın ona bakışlarını görmedin sanırım hiç veya dikkatini çekmemiş, Sena çok pis kıskanıyor beni
    A: Kıskanabilir seven kıskanır zaten bunda bir şey yok, senin ona o şekilde yaklaşmayacağını bilmiyor mu bu kız
    K: Biliyor ama ben onun keyfinin bozulmasını istemiyorum Aylin, sırf seninle samimi oldu diye ben Sena'nın keyfini kaçıramam üzgünüm
    A: O zaman kusura bakmayın ben zaman zaman Yağmurla takılırım artık kızla dediğin gibi samimiyiz yalnız hissetmesin kendini
    K: Ona bir şey dediğimiz yok zaten, hadi Gözdenur ve Okan da sonradan geldiler ama beraber başladık bu okula, bu sınıfa onlar da bizdendi ama unuttuğun bir şey var, bizim grubumuz özel bir grup, her gelen geçen bizimle takılmamalı
    A: Tamam King ben alacağım cevabı aldım, gidelim hadi bekletmeyelim bizimkileri.

    Kapıya geldiğimde Sena ile sarıldık birbirimize.

    S: Ne konuştunuz bakayım
    K: Aylin boş yaptı her zamanki gibi, neymiş Yağmur neden bizimle takılamazmış neden karşıymışım falan
    C: Aylin cidden bunu mu konuştun yani yuuh
    K: Boşver be hallettik biz. Neyse bir şey yapıyor muyuz yapmıyorsak ben gidiyorum sevgilimle
    B: Akşam Bayram aganın salona gelsene işin yoksa az takılak Metal Slug falan bitiririz
    K:(Sena'ya döndüm) Akşam işimiz yok dimi hayatım
    S: Hayır yok
    K:(Burağa döndüm) Tamam aga gelirim kaçta
    B: Bilmiyorum ya 6-7 gibi falan gelirsin işte orada olacam ben
    K: Tamam o zaman biz gidiyoruz, Pazartesi görüşürüz

    Hafta sonu için bir şey konuşmamıştık, henüz tatil modundan çıkamamıştı çünkü kimse. Sena'yı evine bıraktıktan sonra sokağın başında Burağı aradım, hiç eve uğramayacağımı ve direkt salona gideceğimi söyledim, o da yemek yiyip geleceğini söyledi. Ben oraya gidene kadar anca yer ve gelirdi zaten.
    ···
  16. 941.
    +4
    Annemi arayıp eve geç geleceğimi söyledim, salona gittiğimde henüz Burak gelmemişti. Alperen'i gördüm, bir kaç kişiyi daha gördüm içeri girince. Alperen KOF 2002'nin başına çağırdı beni, gitmedim.

    K: Ben bıraktım oynamıyorum
    A: Ne demek bıraktım, nasıl bıraktın
    K: Basbaya, bir aydır falan oynamıyorum, takıl sen işte Burağı bekliyorum ben Metal Slug için
    A: Bir aydır oynamamakla oyun mu bırakılırmış
    K: Ne bileyim ya bir ay dediğime bakma işte evde açıyorum oyunu 5 dakika geçmeden kapatıyorum, nedense sıkıcı gelmeye başladı hep aynı şeyler
    A: Ne diyim o zaman sana geçmiş bana hayırlı olsun
    K: Neden geçmiş olsun?
    A: Zirvede tek başıma kaldım ondan, bana rakip olabilecek tek kişi oyunu bırakmış
    K: Ne sanıyon sen kendini cidden oynadığını mı düşünüyorsun
    A: Ee gel o zaman oynamayı bilmiyorsam
    K: Güzel taktik ama yemezler, iyi eğlenceler sana.

    Geçtim koltuğa oturdum, 20 dakika geçti geçmedi Burak geldi, birer jetonla Metal Slug 3'ü bitirdik "Bu sarmadı" dedi Burak, bir daha bitirdik ama bu sefer 4'ü. Ondan sonra çıktık oradan, konuşarak yavaş yavaş giderken konu birden Yağmur'a geldi.

    K: Ne o lan sen tutuldun mu ona
    B: Yok be ne tutulması, ben hala Aylin'i seviyorum da hakkını yemeyelim baya baya okuldaki neredeyse tüm erkeklerin yüreğini hoplattı
    K: Ben hariç
    B: Ya gibtir git yeme beni şimdi sanki Sena yanımızda da ben hariç diyon
    K: Yok lan yeminle kıpırdanma bile olmadı, o kıpırdanma ben Sena'yı gördüğümde oluyor, bak mesela şu köşenin ardından çıksa Sena o kıpırdanma yine olacak bir kaç saat önce evine bırakmış olmama rağmen. Aynı şeyleri söylettirmekten bıkmadınız ha hoşunuza mı gidiyor anlamadım ki amk
    B: Bana beni yiyorsun gibi geliyor da neyse
    K: Yok be olum ben sana ne zaman yalan söyledim
    B: Haklısın aslında
    K: Hafta sonu evlerdeyiz herhalde ben belki Sena ile buluşurum yağmur falan yağmazsa, baksana hava pek iç açıcı değil gibi bulutlanma başladı
    B: Aynen yarın yağmasa bile Pazar günü büyük ihtimal yağar herhalde. Belki ben patene çıkarım yarın
    K: Sen hala ayağını kırmadan nasıl kullanabiliyorsun o tekerlekli ayakkabıyı anlamıyorum olum ben giysem ilk adımda ayağım kırılır lan
    B: Aslında kolay ama daha önceden düştüğünü bildiğim için denesene demicem
    K: Aklıma geldikçe zütümde o acıyı hissediyorum, ne düşmüştüm ama ha

    Burağı evine bıraktıktan sonra babama uğradım, 40-45 dakika kadar orada oturduktan sonra eve geçtim. Annem bugün ne yaptığımı sordu, anlattım olan biteni baştan sona, yemek yedim ve bilgisayarın başına geçip film izlemeye başladım. Okul başladığı için hafta sonu bile olsa geç saate kadar durmuyordum artık, eskisi gibi rahat rahat 7de uyanmaya başlamıştım Salı gününden bu yana, ondan dolayı saat 11 olmadan yatıyordum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      son part geliyor galiba
      ···
  17. 942.
    +5
    Cumartesi gününü atlıyorum.
    Burayı neden anlatıyorum, babaannemi çok seviyordum ben, üstüme titriyordu resmen. Her ne kadar hikayede fazla yer vermemiş olsam da..

    ---

    Hafta sonları erken uyanmaktan nefret ediyordum ama düzenimin en azından okul varken bozulmaması gerekiyordu. Sena'ya günaydın mesajı atmak için telefonu elime aldığımda bir sesli mesajım olduğunu söyleyen bir mesaj okudum, sabaha karşı 05:49'da atılmış, sesli mesajı bırakan kişi babam. Babam şunu söyledi "King.. Babaannen dedenin yanına gitti biraz önce, ben şu an Çekirge Devlet Hastanesindeyim, uyandığında gel", oturduğum yerde dona kaldım, hareket bile edemedim şok olmuştum bunu duyduğumda, Cuma günü yanındaydım ve hiç bir şeyi yoktu, sapasağlamdı. Annemi uyandırdım, babannemin öldüğünü ve babamın yanına hastaneye gideceğimi söyledim, ayaklandı hemen o da. Sarıldı bana, ağlıyordum çünkü o an, sakinleştirmeye çalıştı biraz. Üstümü değiştirdim, elimi yüzümü yıkadım hava yeni yeni aydınlanıyordu evden çıktığımda. Taksi durağına koştum, Davut abinin taksisine bindim, bana "Hayırdır nereye sabah sabah King" dedi, söyledim durumu hızlıca hastaneye zütürdü beni ve para almadı halbuki alması için diretmiştim. içeri girmeden önce babamı aradım, arka tarafta acil girişinde oturduğunu söyledi, dışarı tarafında. Yanına gittim direkt koşa koşa, baktım ağlıyordu o da, amcam da yanındaydı.

    K: Nasıl oldu bu
    B: Kalp krizi
    K: Tek başına değil miydi o nasıl anladınız bunu
    B: Gece sol kolu uyuştuğu için merdivene çıkmış hem bana hem amcana bağırıyordu, ben uyandığımda saate baktım 3ü geçmişti saat, ne oldu diye fırladım yataktan onun sesini duyduğumda, ambulans dedi sadece amcana var gücümle bağırdım, çıktı o da alt kattan ne oldu dedi acil araba bul dedim, yan komşudan aldı arabayı getirdik getirmesine de arabadayken zaten..

    Amcam oraya geldiğim andan beri 4. sigarasını yakmıştı ben ona bakarken, öyle bir çekiyordu ki içine. Neyi beklediklerini sorduğumda ölüm kağıdını dedi amcam, ben hala inanamıyordum ve son söylediklerini hatırlayıp duruyordum hep, babam içeri girdi ben kaldım amcamla.

    A: Sen neler yapıyorsun King
    K: Şu an ne yaptığımı hiç hatırlamıyorum, ben hala inanamıyorum çünkü buna
    A: Biz de öyleyiz be bakma konuşuyoruz ediyoruz ama ne keyfimiz var ne tadımız
    K: Çok içmiyor musun sigarayı
    A: gibtir et en fazla öldürür, bu saatten sonra da bir anlamı yok zaten babam seneler önce gitti annem de bu gece gitti, hayatta kalan bi baban kaldı işte, abim.
    K: Yengem nerede, Elif falan?
    A: Evde onlar Elif çok kötü oldu gelmek istemedi buraya, yengen onunla kalmak istedi evde.

    Babam elinde belgeyle geldi yanımıza, cenazeyi önce yıkanması için Buski'ye zütürdük Cenaze Müdürlüğü'nün oraya, yıkandı, cami işini hallettik ve gömdük. O arada Sena, Burak, Cansu, Ahmetcan hepsi 10larca kez aramış, ne mesajla ne de arayarak geri cevap verdim ve annemin evine gidip okul eşyalarımı aldıktan sonra günü kimseyle konuşmadan babamın evinde bitirdim.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 943.
    +3
    Bu geceyi bitiriyorum, yarın Pazartesi'den devam yani gün atlamayacam.

    https://i.imgyukle.com/2021/02/01/HtYF5U.png bunu da buraya bırakıyorum.

    iyi geceler..
    ···
    1. 1.
      +1
      ... iyi geceler
      ···
    2. 2.
      +1
      başın sağolsun
      ···
  19. 944.
    +3
    Başın sağolsun panpam
    ···
  20. 945.
    +3
    Başın sağolsun kral
    ···