+6
Saat 3e kadar dinlene dinlene eğitim yaptık, arada saat 12de yemeğe gittik, saati Nedim uzman söylediğinde öğrendim "Saat 3 olmuş bile yav, zaman ne çabuk geçiyor" demişti. Bize kantin olduğunu, ankesörlü telefon için kartı oradan alabileceğimizi söylediğinde şaşırdık, nasıl yani diye sordu birisi "Basbaya, bakın her bölük binasının arkasında 6şar tane ankesörlü telefon var, kantinden kart alıp telefonla konuşabilirsiniz akşam 5ten sonra" dedi Nedim uzman, ananı gibeyim ben bir mutlu oldum onu söyleyince, kendisi binanın içine girecekken geri döndü bize "Ayrıca çocuklar 21 ve 28 Haziran ile 5 Temmuz tarihlerinde yani o günler Cumartesiye denk geliyor, aileniz ziyaretinize gelebilir, bugün arayıp bilgilendirebilirsiniz ailenizi" dedi ve yarım saate geleceğini, olduğumuz yerde beklememizi söyledi tabi biz biraz saldık kendimizi.
K: Lan Hüsnü, telefon varmış burada ayrıca ziyaret miyaret diyo
H: Ben ne taka yarayacaksa diye dayımı dinleyip yanıma 2 tane kart almıştım telefon kartı, bu işe yarayacakmış demek ki
K: Ne kadara aldın lan
H: Hiç hatırlamıyorum ay oldu alalı
K: He, versene tekini bana
H: Vereyim ayıp ediyosun, saat 5 dedi ya içeri girince veririm tekini
K: Tamam, sonra ayarlarız ben alırım sana bir kart şimdi çok sıra olur orada hiç zaman kaybetmeyeyim
H: Sıkıntı yoook, kafana göre
K: Tamam sağ ol
Yarım saat demişti ama hemen geri geldi Nedim uzman, bize binbaşının saat 5te gideceğini söyledi ve tekrar eğitime başladık. Yüklenmeyeceğini söylemişti ama alışık olmadığımız için olsa gerek ebemizi gibti desem abartı olmaz, ayaklarım felaket ağrıyordu, en son durduğumuzda saat 5 olmuştu sanırım çünkü binbaşı sivil kıyafetle geçip gitti önümüzden. Nedim uzman bize "Hadi bakalım arayın kimi arayacaksanız" dedi ve serbest bıraktı bizi, Hüsnü tuttu kolumdan içeri soktu beni, koğuşta kartlarından tekini verdi bana, sağ ol diyip sözümü bitirmeden fırladım dışarı, bir baktım telefonun orada en az 50 kişi var, yanıma Ramazan geldi onlara bakarken
R: Aynı şeyi düşünüyoruz dimi
K: Evet muhtemelen
R: Biz yannan konuşuruz bugün biri ile
K: Bu sıra bitmez, ayrıca bunlar ne ara gitti geldi anlamadım ki amk
R: Bazıları yanında taşıyormuş kartı, manyak mıdır nedir. Amaan gibtir et gel takılalım bizim memleketlilerle, ara ara bakarız boşalırsa konuşuruz
K: Öyle yapalım evet, boş boş dikilmeyelim
Geçtik diğerlerinin yanına, bizim koğuştan bir tek ben, Hüsnü, Osman(v2) ve Erhan oradaydık, diğerleri telefonla konuşma hayali ile ankesörlüye gitmişti ama konuşabilirlerse ne mutlu onlara. Aynı durum diğer koğuşlar için de geçerliydi, konuşamayacağını anlayıp beklemeyenler olarak toplasan 12-13 kişi kalmıştık belki 100 kişilik bölükte. Nedim uzman geldi yanımıza, orada kalanları topladı yanına, yanına dediğim karşısına. Kendisi banka oturdu, bizi karşısına yarım ay şeklinde oturttu yere, sigara içenlerin sigara yakmasını söyledi, muhabbet etmeye başladık, konu yurtdışına geldiğinde benim gibi yurtdışına çıkanlar olduğunu gördüm, benim gibi turnuvaya değildi gezmeye gidenlerdi bunlar. Bana sorulduğunda turnuva için 3 kez gittiğimi söyledim, ne turnuvası diye sordu komutan, diğerleri anlattım ne olduğunu, KOF oynamayı bilen iki kişi çıktı orada ama hiç turnuvaya falan gitmemişler hatta bir tanesi senelerdir oynamıyormuş. Nedim uzman bize kendisiyle komutan gibi değil abimiz gibi konuşmamızı istedi bizden, en azından hafta sonları, hafta içleri ise burada olduğu günlerde saat 5ten sonrasında. Çok sıcak kanlıydı açıkçası ben çok sevdim Nedim uzmanı, saat 9 buçuğa kadar ettiğimiz muhabbette aşk hayatını anlatan oldu, evli olanı öğrendik, evli olanın eşi hamileymiş o buraya geldiğinde falan değişik değişik kişiler çıktı muhabbet ilerledikçe. Nedim uzmanda aşk hayatını anlatanlara kendince tavsiyeler verdi etti derken saat 9 buçuk gibi bizi koğuşlara gönderdi, o arada diğerleri de yavaş yavaş gelmeye başlamıştı, konuşabilen vardı konuşamayan vardı ama konuşabilenleri ayırabiliyordun yüz ifadelerinden.
Tümünü Göster