/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1826.
    +5
    ···
  2. 1827.
    +5
    ···
    1. 1.
      +4
      ···
  3. 1828.
    +5
    ···
  4. 1829.
    +5
    ···
  5. 1830.
    +5
    ···
  6. 1831.
    +5
    ···
  7. 1832.
    +5
    ···
  8. 1833.
    +6
    ···
  9. 1834.
    +5
    ···
  10. 1835.
    +5
    ···
  11. 1836.
    +4
    ···
  12. 1837.
    +6
    ···
  13. 1838.
    +5
    ···
  14. 1839.
    +4
    ···
  15. 1840.
    +5
    ···
  16. 1841.
    +5
    ···
  17. 1842.
    +4
    Yerime geçtiğimde bizi oturttu yere, hafta içlerinde yüzbaşı ve binbaşının burada olduğunu o yüzden acemi askerlere standart eğitim yaptırmayı sevmediği halde yaptırmak zorunda olduğunu söyleyerek özür diledi bizden, ne kadar ince bir adam bu diye düşündüm. Belki yaşından dolayı nazikti bilmiyorum ama "Bu adam benim komutanım olsun 12 ay su gibi geçer" dedim içimden. Biz yerde otururken Eren uzman sivil kıyafetlerini giymiş, gidiyordu, o giderken de muhtemelen bahsettiği binbaşı geliyordu çünkü adamın omzunun üstündeydi rütbesi, kolunda değil. Bize kenardan eliyle ayağa kalkın dedi anında kalktık, birinci bölük biz olduğumuz için en baştaydık bölük sırasında, dışarıdan gelen biri ilk bizim yanımıza geliyordu. Kalktık ayağa, bize önce rahat dedi, sonra hazır ol dedi ve kendisi selam durdu binbaşıya.

    Bn: 94e 2 b olup buranın ilk bölüğü olanlar bunlar mı
    N: Evet komutanım
    Bn: Güzel, Emrah yüzbaşıyı gördün mü
    N: Hayır komutanım görmedim
    Bn:(Bize döndü) Çocuklar, rahat
    Bn:(Nedim uzmana döndü) Eğer görürsen yanıma gelmesini söyler misin
    N: Emredersiniz komutanım
    Bn: iyi eğitimler Nedim
    N: Sağ olun komutanım

    Binbaşı diğer bölüğe doğru giderken Nedim uzman alnını siliyordu ve derin nefes alıp veriyordu

    N: Özünde iyi adam ama buranın dışında öyle, içeride aşırı ciddi, neyse çocuklar biz yavaştan eğitime başlayalım, Eren uzman size ne yaptırdı en son, Şahan sen söylesene
    Ş: Sağ ol komutanım, henüz yürümeye başlamadılar yerlerinde saydılar
    N: Pekala, ben Eren uzman kadar üstünüze gelmem merak etmeyin, sadece boş durmadığınızı anlasınlar diye eğitim yaptırıyor gibi gözükecem size
    Ş: Ama komutanım
    N: Ne ama komutanım Şahan, sen acemiyken belanı bellediler diye senden sonrakilerinde mi belası bellensin istiyorsun, ben buradayken olmayacak o haberin olsun
    Ş: Emredersiniz komutanım

    Tipik daha önceden videolarda gördüğüm, gerçek hayatta gördüğüm o sağ sol asker yürüyüşünü yapmaya başladık, şu ana kadar gayet eğlenceliydi aslında.
    ···
  18. 1843.
    +6
    Saat 3e kadar dinlene dinlene eğitim yaptık, arada saat 12de yemeğe gittik, saati Nedim uzman söylediğinde öğrendim "Saat 3 olmuş bile yav, zaman ne çabuk geçiyor" demişti. Bize kantin olduğunu, ankesörlü telefon için kartı oradan alabileceğimizi söylediğinde şaşırdık, nasıl yani diye sordu birisi "Basbaya, bakın her bölük binasının arkasında 6şar tane ankesörlü telefon var, kantinden kart alıp telefonla konuşabilirsiniz akşam 5ten sonra" dedi Nedim uzman, ananı gibeyim ben bir mutlu oldum onu söyleyince, kendisi binanın içine girecekken geri döndü bize "Ayrıca çocuklar 21 ve 28 Haziran ile 5 Temmuz tarihlerinde yani o günler Cumartesiye denk geliyor, aileniz ziyaretinize gelebilir, bugün arayıp bilgilendirebilirsiniz ailenizi" dedi ve yarım saate geleceğini, olduğumuz yerde beklememizi söyledi tabi biz biraz saldık kendimizi.

    K: Lan Hüsnü, telefon varmış burada ayrıca ziyaret miyaret diyo
    H: Ben ne taka yarayacaksa diye dayımı dinleyip yanıma 2 tane kart almıştım telefon kartı, bu işe yarayacakmış demek ki
    K: Ne kadara aldın lan
    H: Hiç hatırlamıyorum ay oldu alalı
    K: He, versene tekini bana
    H: Vereyim ayıp ediyosun, saat 5 dedi ya içeri girince veririm tekini
    K: Tamam, sonra ayarlarız ben alırım sana bir kart şimdi çok sıra olur orada hiç zaman kaybetmeyeyim
    H: Sıkıntı yoook, kafana göre
    K: Tamam sağ ol

    Yarım saat demişti ama hemen geri geldi Nedim uzman, bize binbaşının saat 5te gideceğini söyledi ve tekrar eğitime başladık. Yüklenmeyeceğini söylemişti ama alışık olmadığımız için olsa gerek ebemizi gibti desem abartı olmaz, ayaklarım felaket ağrıyordu, en son durduğumuzda saat 5 olmuştu sanırım çünkü binbaşı sivil kıyafetle geçip gitti önümüzden. Nedim uzman bize "Hadi bakalım arayın kimi arayacaksanız" dedi ve serbest bıraktı bizi, Hüsnü tuttu kolumdan içeri soktu beni, koğuşta kartlarından tekini verdi bana, sağ ol diyip sözümü bitirmeden fırladım dışarı, bir baktım telefonun orada en az 50 kişi var, yanıma Ramazan geldi onlara bakarken

    R: Aynı şeyi düşünüyoruz dimi
    K: Evet muhtemelen
    R: Biz yannan konuşuruz bugün biri ile
    K: Bu sıra bitmez, ayrıca bunlar ne ara gitti geldi anlamadım ki amk
    R: Bazıları yanında taşıyormuş kartı, manyak mıdır nedir. Amaan gibtir et gel takılalım bizim memleketlilerle, ara ara bakarız boşalırsa konuşuruz
    K: Öyle yapalım evet, boş boş dikilmeyelim

    Geçtik diğerlerinin yanına, bizim koğuştan bir tek ben, Hüsnü, Osman(v2) ve Erhan oradaydık, diğerleri telefonla konuşma hayali ile ankesörlüye gitmişti ama konuşabilirlerse ne mutlu onlara. Aynı durum diğer koğuşlar için de geçerliydi, konuşamayacağını anlayıp beklemeyenler olarak toplasan 12-13 kişi kalmıştık belki 100 kişilik bölükte. Nedim uzman geldi yanımıza, orada kalanları topladı yanına, yanına dediğim karşısına. Kendisi banka oturdu, bizi karşısına yarım ay şeklinde oturttu yere, sigara içenlerin sigara yakmasını söyledi, muhabbet etmeye başladık, konu yurtdışına geldiğinde benim gibi yurtdışına çıkanlar olduğunu gördüm, benim gibi turnuvaya değildi gezmeye gidenlerdi bunlar. Bana sorulduğunda turnuva için 3 kez gittiğimi söyledim, ne turnuvası diye sordu komutan, diğerleri anlattım ne olduğunu, KOF oynamayı bilen iki kişi çıktı orada ama hiç turnuvaya falan gitmemişler hatta bir tanesi senelerdir oynamıyormuş. Nedim uzman bize kendisiyle komutan gibi değil abimiz gibi konuşmamızı istedi bizden, en azından hafta sonları, hafta içleri ise burada olduğu günlerde saat 5ten sonrasında. Çok sıcak kanlıydı açıkçası ben çok sevdim Nedim uzmanı, saat 9 buçuğa kadar ettiğimiz muhabbette aşk hayatını anlatan oldu, evli olanı öğrendik, evli olanın eşi hamileymiş o buraya geldiğinde falan değişik değişik kişiler çıktı muhabbet ilerledikçe. Nedim uzmanda aşk hayatını anlatanlara kendince tavsiyeler verdi etti derken saat 9 buçuk gibi bizi koğuşlara gönderdi, o arada diğerleri de yavaş yavaş gelmeye başlamıştı, konuşabilen vardı konuşamayan vardı ama konuşabilenleri ayırabiliyordun yüz ifadelerinden.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 1844.
    +4
    ···
    1. 1.
      +2
      ···
    2. 2.
      +2
      ···
  20. 1845.
    +6
    ···
    1. 1.
      +4
      ···