beni dinler misiniz panpalarım

dinleyen panpalarım var mı? devam edeyim mi?

neyse gençler sonra devam ederim. kalın sağlıcakla

işten çıkamazdım. evde durumlar malum. bende işten çıksam hepten fena olacak. dedim iyisimi ustayla konuşayım.
gittim konuşmaya çarşamba bana izin ver okulda işimiz var gibisine. cumartesi gelip yarım gün çalışmam kaidesiyle kabul etti.
herşey yolunda gidiyordu. antremanlarda yakınlaştım yagmura. sureklı ıkımız oyun oynuyorduk. konuşuyorduk. dertlerini anlatıyordu. ben gizemimi koruyorum tabi. bi antreman sonrası beni dışarı birşeyler yemeye davet etti.

şömine kafe diye bir yer var. biliyorum ama daha önce girmişliğim yok. oraya gittik. birer tost söyledik. halen satranç hakkında birşeyler anlatıyor. boş ver burda bunları konuşmayalım dedim. ilk zamanlar beni karşısında ezen kız tavırları yerini sakinliğe uysallığa bırakmıştı. bana direkt sevgilin var mı diye sordu. bir an nutkum tutuldu.
cılız bir sesle yok dedim. güldü. benimde yok dedi. yeni ayrıldım hayvanla dedi

ne oldu ya anlatsana gibisine girdim konuşmaya. mahalleden bir çocukla yakınlaşmışlar. yani yeni tabiriyle çıkıyorlarmış. çocugun msn nesine kendini başka bir kız adıyla eklemiş. çocuk yemiş tabi. bu msn deki sanal kızı bir gibmediği kalmış. böyle demedi tabi. usturubuyla anlattı ama ben anladım durumu. liseli tafsiyeleri verdim. değmezmiş zaten, sana başkasımı yok falan. ama aramızda birşeylerin oldugunu hissediyordum.

bi sigaraya yaktı. bana da uzattı. ben içmiyorum. içsem sana ikram eden ben olurdum dedim. güldü. süt çocugumusun oglum dedi. bastı kahkahayı. hareketleri tutarsız ve dengesizdi ama bu açıkcası hoşuma gidiyordu. tavla oynayanları gördü. gel bu satrança benzemez bu dedi. lan biz sanayi çocuguyuz. papuç bırakırmıyız tavlada. istedik tavlayı. oyun vermeden yendim tabi. hiç nazik değilsin. hiç kazanmama musade etmıyorsun dedi. lan kafa dank etti. hareketlerimi kıza yaklaşımı falan dusundum. bildiğin kolpa gibiyim. ezıklıgını saklamak ıcın yırtıklaşan adamlar gibi davranıyorum. o an anladım ki kadın milleti başka..

fark ettim bende panpalar. kız sadece bir boşlukta sevgilisinden ayrıldığı için. köşeleri dolduracak birilerini arıyor. sanırım o kişide benim.
bir gece sabaha kadar mesajlaştık. lan aşk sevgi sadakat ergenlerin değer yüklediği her duygu hakkında konuştuk.
çaktırmadan abimden konturde atmıştım o gece kendime kontur bittiği için.
sabah uçarak gittim okula. gece anlaştığımız üzere erkenden kantinde buluştuk. gülerek karşıladı beni. lan o ne mutluluk tarif edemem. çayları aldık. vurduk sohbetin gözüne. girmedik ilk derse.
lan cesaret edip seni seviyorum desem karşılığı var ama eziğiz işte.
diyemedim o gün seni seviyorum diye. çıkışta sürekli işim var diye ekiyorum bunu. ben doğru sanayiye yol alıyorum.
bir gece mesajlaşırken bu yine demogojiye bağladı.
lan gece 1 falan. evini falan öğrenmişim amk. bi çarşamba evine bırakmışım hatta. lan yuruyerek o gece evinin önüne gittim.
tam bilmiyorum ama. onların orda bir lise var orya kadar bırakmışım. bir şekilde laf aldım evine dahada yaklaştım. ama bu halen triplerde. dedim in aşağı gel şu binanın önündeyim. konuşalım.
inanmadı tabi. tarif ettim etrafı inandı. nasıl ineceğim babam uyudumu bilmiyorum falan derken indi aşağı. ikna oldu. bi 4 5 dk yürüdü. geldi yanıma. çiçekli pijaması üzerine aldığı nine tarzı şalıyla çok sevimli gözüküyordu. iner inmez sarıldım. karşılık verdi sarılmama. onun meşhur bir lafı vardır. deli der hep. deliiii ne işin var burda dedi. dayanamadım geldim uzuntulu olmana dedim. bıraz yuruduk. kucuk bir park var. orda bir banka oturduk. uzuntulu değilim ben. sadece dikkatini cekmeye çalısıyorum falan tarzı şeyler dedi. ellerini üfleyip üfleyip ovalıyordu. ver ellerini ver dedim. aldım ellerimin arasına. tuttum ellerini. gözlerini gözlerimin içine dikti. nasıl oldu bende anlamadım ama öpüşmeye başladık dudak dudağa. kalbim hızlı attı. istemsiz gözlerimi kapattım. ellerimi beline sardım. aralıksın 2 3 dk öpüştük. ilk çeken ben olmak istemiyordum. ilk defa öpüşüyordum lan. hemde sevdiğim kızla. hemde tum olumsuzluklara rağmen

ilk çeken o oldu kendini.. bir kabahat işlemiş gibi gitmeliyim dedi ve yanımdan hızlı adımlarla uzaklaştı. telefonuda kapadı o gece. ertesi gün okulada gelmedi. ama cuma mecbur gelecek. o meşhur liseler arası satranç turnuvası başlıyor. bizim takım belli.her takımda olması gereken gibi 5 kişiden oluşuyor. 2 kız 3 erkek.
takımlarda en az bır kız bulundurma zorunluluğu var. herkesın de sadece 1 kızı oluyor genelde takımında. bizim kız masamız başka biriydi. burçin miydi neydi kevaşenin adı. yağmur erkeklere karşı oynuyor. masalar zorluk derecelerine göre sıralanıyor. 1. masa en iyi oyuncu diye 4 masa gidiyor son masa kız masası. yağmurla turnuvadan önce anlaşmışız. ben 1. masadayım. yagmur yanımda.
anlatabildim sanırım turnuva düzeneğini.
bu şekilde takım ayarlanmış.. izin işini halletmişim patronla. ertesi üç gün turnuva var.
bu gelmedi perşembe. cuma turnuva var. telefon halen kapalı. muratı aradım. oda meryemi aradı. yagmur nerde diye. mehmet merak etmiş seni demiş.
evden aramış meryem o gün. hastayım ama yarın geleceğim tarzı bir şey söylemiş. ama telefon neden kapalı bir anlam veremedim

gece 12 gibi attığım 4 mesajın iletim raporuda üst üste geldi. açtı yani telefonu. mesaj atmadım ama hemen açar açmaz. ben mesaj bekledim.
1 saatten o aradı. hal hatır sordu. o gün için özür diledi. turnuva 1 de başlıyor yarın izin kağıdı alırım girmeyelim derse konuşalım dedi. tamam dedim. uyudum sabaha kadar huzurla

sabah biraz erken geldim yağmuru bekledim. o tam saatinde geldi. surat bir karış geldi oturdu. gittim iki tane çay aldım. müzik kutusundan güzel bir şarkı seçtim. ne oluyoruz dedim. beni sallamıyormuş gibi birşey yok dedi. lafı değiştirdi. turnuvaya getirdi. hazır mısın diye sordu.
benim turnuva gibimde mi lan.
seviyorum seni be. iliklerime kadar seviyorum. çillerini bile seviyorum. renkli tokalarını bile seviyorum
demek istedim ama başımı önüme eğdim onun yönlendirmesine izin verdim herşeyi. bilmiyorsunki nasıl davranılır bu durumlarda

sözü ne zaman o geceye getirsem laf değiştiriyor şu onu yine onla aldatan eski sevgilisini anlatıyor. aslında teknik olarak beni aldatmış sayılmaz falan diyor. resmen dünyamı gibiyor. ben gidiyorum dedim. 1 saat sonra falan. işim var dedim. izin aldım nereye dedi. başka işim var dedim kalktım. turnuvada görüşürüz dedim. çıktım kantinden amk.

hayat böyle işte panpalarım. evde kışa nasıl odun alınacak derdindeyken sanayide iki kuruş için binlerin ağız kokusunu çekerken bir tane çillinin gülüşü yüreğine dert oluyor. ne yokluk ne zorluk umrunda olmuyor. hayatındaki tüm ekgibleri onunla gidereceğine inanıyorsun.

turnuvaya gittim. bizim okulun karşısında kilisiden bozma bir yerde yapıyorlardı zaten. bunun nasıl olmuşsa neşe yerine gelmiş. eski gülücüklere devam. selamlaştım takım arkadaşlarımla. ama bunu umursamadım. ilk okuldaki turnuvalardan gördüğüm adamlar vardı onları gördüm sohbet ettim falan. bunu görmezlikten geldim. kuduruyor ama.
iki gece önce benimle öpüşeceksin ardından eski sevgilini affetsem mi diye bana fikir danişacaksın.
akıl alır değil panpalar.

özelden soran panpam olmuş. sizede söyleyeyim panpalar. ben kayseri lisesinde okudum. 2005 mezunuyum. doğu dediğimde erzurum dan kayseri ye gelmişiz zamanında.

oturdum ilk masaya babalar gibi. özel kılıçarslan lisesi 4-1 ted kayseri koleji 3-2 olmak üzere toplamda 7 puan topladık o gün. ben ilk masada iki maçıda kazandım. günü 2. iyi kapatanlardandık.

okuyan panpalarım varsa uplasın devam edeyim. burda saat gece 2. yoksa yarın bir ara devam ederim.

@82 entry-nick uyumsuzluğu olsanda eyvallah panpa

yağmur iki maçı da kaybetti. bana yenildiğinde girdiği krize girdi. bu nasıl bir hırs bu nasıl bir kazanma isteğidir ilk defa onda gördüm. girmiş tek başına ağlıyor lavaboda. burçin kevaşesi bunu ezmeye bu durumda bile ona üstünlük taslamaya çalışıyor. hemen yanına gitti. buna yenmiş maçlarını. onun cakasını satıyor kıza. bekledim çıktılar tuvaletten. burçini yolladım.ben hallederim diye. bunun gözler yine kıp kırmızı. çantasını hırkasını falan ben aldım. çıktık dışarı. yanda hemen otogpark gibi bir yerde banklar var oraya oturduk. ağzımızı bıçak açmıyor

bana dönüp tebrikler sen olmasan halimiz dumandı tarzından bir şeyler söyledi.
çok fazla ciddiye aldığını nihayetinde basit bir turnuva olduğunu söyledim. hafiften o ara sezdirdi hayat felsefesini. kazanmak üzerine ve asla kaybetmeye tahamulu olmayan kazanmak için bir çok şeyi yapabilecek bir insan. ailesi hırsla yetiştirmiş bunu resmen. yarış atı gibi. yaşamak tad almak yerine sadece kazanmaya odaklanmış.

ben yatar panpalar. 4 buçuk saat sonra uyanmam lazım. yarın devam ederiz. kalın sağlıcakla