1. 401.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=tYuyFfPZwv4 sevmeyebilirsin ama bana hep senin hikayeni hatırlatıyor...
    ···
  2. 402.
    0
    51de kaldım
    ···
  3. 403.
    0
    Lan bu Arzu olayı neydi hatırlayamadım amk yardım edin :D
    ···
  4. 404.
    0
    Yolda berke ile rahat rahat sesli konuşamıyorduk ne anlatayım yolun ortasında "arya'yı özledim ama kader arkamda arzu'yu otutturuyor" mu diyeyim? Aslında niye konuşmuyorum ki arzuyla, hem unutmaz mıyım arya'yı? Peki ikinci eslem vakası olur mu, hayır hiç sanmıyorum eslem kadar takacağını hatta beni o kadar sevebileceğini açık açık düşünmüyorum belki de kendi kendime gelin güvey oluyorum kim bilir. Arya'dan dün ayrıldım ben bu kadar hızlı bir adam değilim. Arzuya geçen seneden ilgi duymam hemen konuşmaya başlayabileceğim anldıbına da gelmiyor elbette. Arasıra berkeye doğru dönüyor bir şeyler konuşmaya anlatmaya çalışırken göz ucuyla arzuya bakmaya çalışıyordum. Bir kere gözlerimiz birbirine takıldı. Sanki bir şey ister gibi bakıyordum sanki sevgi dilenir gibi.. Bir bahane uydurmaya gerek duydum "arzu, peçeten var mı?" dedim demez olaydım amk otobüsün fileliğine sıkıştırdığım bir paket kağıt mendil sırıtıyormuş ama o yine de bozuntuya vermedi peçeteyi uzattı çektim içinden iki tane geldi bir de.. Ne zaman hata yapmamak için titiz davransam ya da birini çok önemsesem kesin bir aksilik başıma geliyor. ikisini de aldım -tekini geri içeri tıkacak halim yok heralde!- Önüme döndüm ve daha bir kırmızı oldum bir paket mendil ile göz göze geldik ben de bozuntuya vermeden ona hiç dokunmadım çünkü ne yapsam iki koltuğun arasından naklen gözüküyordu. Toplam 8 saat sürecekti bu işkence.
    ···
  5. 405.
    0
    @326 panpa eslemle tanışma sırasında konuştuğum kızdı @114 de anlatmışım
    ···
  6. 406.
    0
    @328 haa aynen panpa hatırladım eyvallah
    ···
  7. 407.
    0
    Değişik duygular aklımı alıp, beni arzunun kıvırcık saçlarına sürüyordu. Oysa ben bu denizde yüzmeyi bilmiyordum; tek bildiğimdi artık benim olmayan arya. Benim onu düşünmediğim o kısacık an kadar bile düşünmüyordu beni. Ne yapabilirdim ki? Yaralı yüreğimi başka bir kalbe sarmak tek çözüm olamazdı heralde. Ondan bana tek bir somut nesne kalmamıştı. iyi ki de kalmamış; ayırabilir miydim onu yanımdan? Peki o atmış mıdır ona aldığım su perisini, peki o yakmış mıdır ona yazdığım notları? Cama yaslanmış düşünürken berke yağmurla mesajlaşıyordu. Biraz sonra yol bitmiş otobüsten inmiştik. Soğuğu hesaba katmadığımdan montumu otobüste bırakıp inmiştim neyse ki berke beni düşünmüş montumu getirmişti. Biraz gezdik akşam yemeği yedik vesaire bizi türk sanat müziği konserine zütürdüler. Ne yalan söyleyeyim ben sevmiyorum böyle müziği, sosyetelerin geldiği konser işte! Her tarafta takım elbiseli herifler, ağır makyajlı kadınlar kaynıyor. Ne yapalım el mecbur oturduk tüm otobüs. Sıkıcı müzikler başladı trt yayın yapıyor kameraları izliyorum ben de. Bir kaç kere arkamı dönüp baktım arzu nereye oturmuş diye. Evet gördüm güneşin omzuna yatmış uyukluyor. O an sağ omzumu -bir zamanlar aryanın yattığı omuzumu- çok hafif hissettim. Konserde ara oldu hemen herkes ayaklandı dışarı çıkıyor. Biz de kalabalığa uyup dışarı çıktık.
    ···
  8. 408.
    0
    Bir sigara kalabalığı oluştu kapının önünde. Biz de girdik aralarına, iki kişi takılıp sigara sonrası içeri girmekten iyiydi. Gazeteciler gelmişler onlarla muhabbet ediyoruz eğlenelim diye bizle röportaj yaptılar tabii ben mikrofona konuşmadım belki diyecek bir şeyim yoktu. Bir anda arzu yanımda belirdi "ateş var mı" dedi. Var! Hem de cehennem kadar ateş var ama içimde. Yine de gelmek istiyorsan buyur gel. Ağızımdan tek bir söz çıkmadı elimi cebime attım, çakmak yok. Diğer cebimde de yok. Kesin montun cebinde derken benden önce davranan halil -alt sınıflardan bi eleman- uzattı çakmağı ve bir saniyelik gecikmeyle ben... Evet çoktan yakmıştı sigarasını. içimden giberim böyle işi dedim sigaramı yere atıp ayağımla söndürdüm. Berke ile tuvalete girdik ve ben yarıda söndürdüğüm sigara kadardım.
    ···
  9. 409.
    0
    Tuvalete tanımadığımız, garip bir herifle zorunlu bir muhabbet döndürdük. Konser sonrası aşağıda kokteyl verilecekmiş öyle söyledi. Keşke hoca izin verse de girip biraz içsek fena mı? Adam çıktı gitti biz kaldık konserin başlamasını bekledik konser başlayınca içeri kimse alınmadığı için dışarıda rahatça oturacaktık. Bir müddet bekledikten sonra dışarı çıktık bizim grup da olduğu gibi dışardaydı. Kokteyl muhabbeti açtım. içsek fena olmaz kıvdıbına geldi arzu ile güneş. Madem kokteyle giremiyoruz otobüste içeriz! Berke ile en yakın -yakın değil baya yürüdük- tekel bayiiden votka aldık siyah poşetle dikkat çekmemek için de bir marketten aldığımız aburcubur poşetine koyduk otobüse zütürdük içerde zaten kimse yoktu biz de usulca az önce boşalttığımız pet şişeye votkayı doldurduk. Artık sadece konserin bitmesini ve herkesin otobüse doluşmasını bekliyoruz. Nitekim konser sonu otobüse doluştuk ve saat çoktan gecenin onu olmuş, yani tam içmelik saatlerdeyiz. Sonunda eve dönüş başladı ve biraz zaman geçince arkama döndüm "votka ister misiniz?" dedim arzu meraklı gözlerle bize baktı görünürde sadece su şişesi vardı. Durumu fark edip "pet şişeye koyduk" dedim. Güldü "ee hadi içelim bari" dedi. Biz dörtlüyü kurmuş muhabbet ediyorduk tek engel koltuklardı. Kızlar zaten iki bardak sonunda gittiler üstelik az votka koyuyordum hemen bitmesin diye. Gülüşmeler arttı zaten otobüs okdukça gürültülüydü kimse bizi fark etmiyordu sanırım hoca kokteylden nasibini almış otobüsün koridorunda şarkı söylüyordu. Alkış tufan... Ortam süper ve golsüz yenilgi sürüyor. (yanlış yazmadım bu resmen golsüz yenilgi)
    ···
  10. 410.
    0
    Alkol kafamdan aryayı temizlemişti -ne de olsa alkol bir temizlik maddesi aynı zamanda- Ah arzu ile aramızdaki şu koltuklar da olmasa... Bir an duraksadım, senin sevgin bu kadar aysar dedim bir içimlik iki gülüşlük... Sonra kendimi kendime savundum; o kız bana neler yaptı, ona karşı hata yapmadığım halde arkasından üzülmeye değer mi? Değmez diyemedim ama sustum, sustum çünkü arzunun gülüşüne ilişmişti gözlerim. Votka bitti muhabbet yavaş yavaş azaldı yorgun arzunun başı güneşin omzuna düştü. Bugün omzumdan ikinci kez vuruluyordum. otobüs yorgunluktan ölüyordu herkes bilmem kaçıncı rüyalarını görürken ben camdan dışarıyı izliyordum. Bir kaç kez arkamdaki arzuyu kısa kısa izledim. Ben inerken muhtemelen uyuyor olacaktı çünkü otobüsün ilk duracağı yerde inecektim ben. Mutlaka veda etmeliydim bu kadar şey olmuşken bir görüşürüz ekgib olmamalıydı. Montumun cebinden dolma kalemimi çıkarttım ve sigara paketinin içinden çıkan parlak kağıda "Uyuduğun için yüzüne söyleyemiyorum ama umarım bir yolculuk kadar olmaz arkadaşlığımız, görüşmek üzere" yazdım ve fileye sıkıştırdığım kağıt mendil paketinin içine bıraktım. E tabii tüm bunları berke de görüyor hem gaz verip hem gülüyor. Usulca, kağıt medil paketini arkamdaki fileye geçirmeye çalıştım ve evet yere düşürdüm. Alkolün etkisiyle yazdığım kağıdı alkolün etkisiyle de düşürmüştüm. Yaptığım saçmalığa güldüm. şehre girince hoca herkesi uyandırdı hiç de tahmin ettiğim gibi arzu ben inerken uyumayacaktı. Umarım peçetedeki notu görmez diyorum artık. ineceğim yere yaklaşırken montunu üzerime geçirmiş çantamı da omzuma asmıştım berke ile vedalaşırken bir an arzu ile göz göze geldik zoraki tebessüm ile "görüşürüz" dedim belli belirsiz. Belli kulaklarına ulaştıramadım sözlerimi, belki berkeye söylüyorum sandı. Tam sırtımı döndüm birkaç adım atmış kapıya gidiyorum "görüşürüz" dedi bir ses. Döndüm baktım biraz uzağımda kalmıştı yüzünü göremedim. Belki ses gerçek bile değildi, bilincimin oynadığı bir oyun...
    ···
  11. 411.
    +2
    Panpa özlemişim şu seri partları adamsın
    ···
  12. 412.
    0
    Sabah yatağımdan kalktığımda dün yaşadıklarımın rüya olabilme ihtimalini düşünüyordum. Bugün okul yoktu yani arzuyu görmeyecektim. Arya? Hayır onu görmeyi katiyen istemiyordum. Evet içimde hala ona karşı bir şeyler hissetsem de kafamı arzu ile meşgul ediyordum çünkü arya'nın daha çok canımı yakmasına izin veremezdim. Dershane gidiş dönüş derken eve geldim ve bilgisayarı açtım. Arzu çevrim içi ama sadece fotoğrafa bakıyorum öylece küçücük fotoğrafta takılı kalmışım ki mesajı görememişim. "hey nasılsın?" demiş gecikmiş olsa da cevap verdim. Biraz konuşma sonrası bana peçeteyi sordu utandım lan normalde yazamam bile böyle bir şeyi "biliyorsun benim mendilim yoktu senden istedim" yazdım sonuna da gülücük koydum. "hadi öyle olsun bakalım" dedi gülücük gülücük.. Uzun uzun konuşacak ne bulduysak konuştuk. Bir ara ısmarladığı çay konusu döndü ben de kıza kahve sözü verdim. O hafta sürekli mesajlaştık, uzaktan bakıştık gülümsedik ama hiç yüz yüze konuşmadık. O hafta sonu kahve içmeye çağırdım hiç itiraz etmemişti. Arzuyu dolmuş durağında bekledim sonunda gelmişti sarılışımızda uzun sürede oluşmuş gibi duran bir samimiyet vardı. "nereye gidelim" dedim "fark etmez" dedi "hadi söyle bir yer" dedim uzatacağımı anlayınca "tamam o halde ... kafeye gidelim olur mu?" dedi. Madem yedik bir halt korka korka da olsa o tanıdık kafeye gitmeyi kabul ettim. Karşılıklı oturduk, ortam güzel, arya yok zaten şimdi derste olması lazım bak hala aklımdan çıkmamış ders saatleri diye düşünüyordum. Bir haftadır konuştuğum kız -elbet birazcık da öncesi var- bana arya'dan daha sıcak davranıyordu. Arya gibi değildi daha cana yakındı. ben kendime öyle inandırmaya çalışmıyordum apaçık öyleydi.
    ···
  13. 413.
    0
    Biz iki kahve, uzun bir muhabbet, dörder tek sigara kadar kafede oturduk. "ben artık gitsem iyi olacak" dedi zaten yeterince vakit geçirmiştik hesabı yine ben ödedim. Bir kez bile bu kafede sadece kendi içtiğimi ödeyemedim neyse olsun o kadar. "seninle gelmemi ister misin?" dedim kafenin kapısındaydık rüzgar saçlarını uçuruyordu. şimdiden, epey soğuk hava yanakları pembeleştirmeye başlamıştı ellerimi cebimden çıkaramadım. "tramvayla gideceğim çok soğuk" dedi bu soğukta zorla yürütecek değildim ya. Soğuktan kalıplaşmış yüzümün tebessüm etmediğini görünce "ama başka zaman yürürüz söz" dedi gamzeleriyle gülüyordu ben de kalıplaşmış yüzümü gülümsememle kırdım "unutmam bak" dedim beraber tramvay durağına doğru yürüdük o ters yöne gidecekti. Arzunun tramvayı gelene kadar bekledim. tramvay görününce dostça sarıldık vedalaştık "teşekkür ederim her şey için" dedi ben de dışımdan "rica ederim" içimden ise "ben teşekkür ederim varlığın için" dedim. Gidişini hiç izlemedim çünkü ezbere bilirdim bir kadının gidişini, kaç adımdan sonra topuk seslerinin duyulmadığını..
    ···
  14. 414.
    0
    Gülümseme donmuş bu kez yüzümde ama hiç bozmadım. Kendi tramvay durağıma geldim -zaten hemen karşıdaydı- gözlerim bir an bir şey gördü. Bu ayakkabılar, bu çanta, bu ceket.. Evet Arya'ya ait hepsi. Yandan yüzünü tam göremiyorum ama eminim. Acaba arzu ile beni görmüş müdür diye düşünüyorum çünkü tam bir malım. Görse ne olacak Arya benim hiçbir şeyim değil. Hani unutur gibi olursun bir anda karşına çıkar ya.. Tramvay geliyor ben kıpırdamıyorum. Kapılar açıldı insanlar inmeye başladı arya bindi kapı kapandı ben hala hareket etmedim. Tramvay hareket etmeden önceki güvenlik alarmları çalmaya başladı tramvaya binmem için son şans ve bir anlık kararla aryanın bindiği kapıdan kendimi içeri attım. Arya telefonunla ilgileniyordu belki benim varlığımdan bihaberdi bense bunu kullanarak uzun uzun izledim saçlarını, siyah ojeli tırnaklarını, gözüken kadarıyla çehresini.. Onun ineceği duraktan bir durak önce indim. Madem beni görmemek için kafasını bile kaldırmıyordu inerken de görmesin. Soğuktu epey soğuk. Önce burnum sonra yanaklarım ve gözlerim dondu.
    ···
  15. 415.
    0
    Saatlerce hiçbir şey yapmadan düşündüm. Arzuya mesaj atmadım, eve varıp varmadığını sormadım. itiraf etmeliyim ki Arzuyu neredeyse düşünmedim aklım sadece Aryadaydı. O akşam anladım Arzu ile -hatta bir süreliğine kimseyle- yapamayacağımı anladım. Beni bir kırıntı bile sevmeyen Arya'nın hala hayatıma yön vermesi kontrolü kaybettiğimin göstergesiydi. Artık Arya ile bir daha asla olmayacaktı ama daha kötü olanıysa beni bu halden çıkaracak olan da oydu. Kime anlatsan "hayatın sonu değil" der, zaten hayatın sonu değil; 'sevgi'nin sonu..
    ···
  16. 416.
    0
    Sabah gitmek zorunda olduğum okul bana zorla da olsa Arzu'nun yüzünü gösterecekti. Arzu önceki gibi, gözlerini gözlerime değirecek, aklımdaki tüm düşünceleri ateşe verecekti ama bu sefer başaramadı. Mesajına cevap atmamıştım o da üstelememişti. yüzümdeki bitkin ifadeyi fark etmiş ki tören sonrası bizimkilerle yürürken bana yetişti "konuşabilir miyiz" dedi tüm okul yanımızdan nehir gibi akıp geçiyordu. "tabii ki" dedim "neyin var senin?" dedi kaşları geri çekilmiş, gözleriyse acımakla dolmuştu. "bir şeyim yok" dedim gözlerimi ondan kaçırıyordum. "inanmadığımı biliyorsun" dedi, artık kalabalıktan eser yoktu. "anlatırım ama yeri burası değil" dedim ne anlatacaktım ki? Arya'yı gördüm unutamadığımı fark ettim mi diyeyim? "peki" dedi ikimiz de okula girdik. Gün boyunca ruh gibi dolaşıp sırada uyuklamalarımdan sonra okul bitti eve gittim. Saatler geçti ve belki o gün ekranını bile açmadığım telefonum titredi. "çok yanlış zamanda tanışmışız" diye bir mesaj arzudan. "neden ki?" dedim cevap vermedi. Ne demek istiyordu bilmiyorum. Kafayı yememi sağlayacak en büyük işkenceydi belirsizlik.
    ···
  17. 417.
    0
    Umursamaz gibi görünsem de bir yandan kafamı kurcalayan bu olayla okula gittim. Mutlaka Arzu ile konuşmalıydım yoksa kafamda kurduklarım karnımı ağrıtmaya devam edecekti. Öğle arası bahçenin kapısında beklemeye başladım. Yarım saat kadar geçti gitti ve nihayet karşıdan arkadaşlarıyla göründü. ilk başta gülüyordu ama bana doğru yaklaştıkça dudakları kesin bir bıçak kadar düz bir hal aldı. Sigaramı yakalı pek zaman geçmemişti ama yere attıp botumun burnu ile sigaramın beyaz gömleğini ütüledim. Yanında birkaç arkadaşı da vardı, aldırmadım ve "biraz konuşabilir miyiz?" dedim. Ben Arya ile tanışmadan önce bu kadar cesur biri değildim. Arzu isteksiz isteksiz arkadaşlarına baktı "ben geliyorum siz gidin" dedi, bir süre konuşmadan ilerlemeye başladık. Uygun gördüğü -kimsenin bizi göremeyeceği- bir yerde durdu ve karşıma geçti "evet, dinliyorum" dedi burnu kızarmıştı. "dün neyden bahsediyordun" dedim etrafta tek bir insan gözükmüyordu. "sen daha iyi bilirsin, Ary... " derken sözünü kestim, üşümüş elleri ceplerindeydi. "kimden duydun" dedim gözlerim kimsesiz yola bakıyordu, köpek bile geçmeyen o boş yola.. "Eslem" dedi duraksadı "Dün bizi konuşurken görmüş" dedi titrediğini saklamak için kendini kassa da bacakları titriyordu. Benimse diyecek lafım yoktu çünkü gitmesi beni korkutmuyordu. Üşüyordu, Arya da gitmeden önce çok üşüyordu..
    ···
  18. 418.
    0
    Öylece yürümeye başladı ve ben hiçbir şey diyemedim sadece, yürüdüm arkasından, mesafeyi koruyarak. Yol ağızında Berkeyle Yağmur.. Yüzlerine bakmadan yanlarından geçtim. "Aysar" diye seslendi Berke, döndüm "Efendim" dedim acelem varmış gibi bir an önce gitmek istiyordum "bir şey mi oldu?" dedi bu aralar niye herkes bana bunu soruyor evet sevgi koyayım oldu ama bir şey değil çok şey oldu! Berke'nin sözlerini önemsemedim Yağmur'a dönüp "Eslem, Arya hakkında ne biliyor" dedim iftira atmışım gibi bir tavır aldı "konuştuğunuzu" dedi "peki ayrıldığımızı?" dedim "biliyor" dedi arkamı döndüm yoluma devam ettim. Kimseye bir şey deme zorunluluğum yoktu kendimden başka.. beni bu olaydan çekip almasını umduğum Arzu bile çekip gitmişti. Evet belki durumu açıklamaya çalışsam kalabilirdi ama içimden gelmedi işte, son şansım da uçup gitti.
    ···
  19. 419.
    0
    Abi biraz hızlı ya hikayeden biraz doğmaya başladım çok yavaşsın
    ···
  20. 420.
    0
    Vazgeçtim; başkasını sevmekten, içinde sevdiğim kızın olduğu hayaller kurmaktan, alkolü ve sigarayı bırakmaktan vazgeçtim. Sevecek kadar güvenemezdim ne kendime ne bir başkasına. iyice içime gömüldüm, kimseyi sevememeye başladım. Artık hiçkimseye ilgi duyamıyordum, evet görünüşleri hoşuma gidenler oldu ama hiçbiri yüreğime damlamayı başaramadı. Deniz ile o sıralar yeniden tanıştım -hani geçen sene beraber geziye gittiğimiz ama davranışlarını pek sevmediğim çocuk- Tek başına sigarasını içiyordu, daha önceden onu sigara içerken görmemiştim. "afiyet olsun" dedim bu sırada ağızımda sigara olduğunu görünce çakmağını çıkardı sigaramı yaktı. "eyvallah, sen de mi içiyorsun" dedi demek benim onu görmediğim gibi o da beni görmemişti. "evet içiyorum" diye belli belirsiz konuştum. Çıkışta bir daha beraber sigara içtik ortak paket aldık arkadaşlığımız öyle başladı. Beraber sigaraya çıkıyorduk, bizle aynı otobüsle gelmeye başladı artık sabah beraber geliyor kapıda sigaralarımızı yakıyorduk ama bu olay sigara arkadaşlığından öte gitti. Ben ona arya'yı anlattım o bana irem'i. irem, Denizin açılamadığı kız. Konuşuyorlar ama yetmiyor. Kendini heba ettiğini görünce üzüldüm. Bir şeyler yapmalıydım en azından söyleyip kurtulmalıydı..

    Bizim Denizle arkadaşlığımız bir ayda Berkeyle aramızdaki arkadaşlık kadar olmuştu, berkenin yokluğundaki büyük boşluğu -hani bu hep yağmurla takılıyor ya- Deniz tamamlamıştı. Bir gün okul çıkışı denizle takılıyoruz berkeye de haber verdim ama gelmedi yağmurlaymış. Denizle eve doğru yürümeye başladık ama canımız hiç eve gitmek istemiyor gitsek de çalışmayacağız zaten. "gel votka içelim" dedim ama denizin daha önceden içmediğini bilmiyordum "ben daha önceden içmedim, ama içelim hadi denemek istiyorum" dedi. Deneme için 35lik votka aldık bir apartmanın kapısının önüne oturduk. Sigaramız bitti alkol bitti. "ben hissetmedim bile" dedim "ben de" dedi gidip bir 35lik daha aldık içtik. O anlattı ben anlattım. Bir ara verdim gazı, iremi arattırdım. işte alkolün rahatlığını kullandım. Şimdi de söyleyemezse başka hiçbir zaman bu cesareti bulamazdı. Deniz konuştu ama kız net bir cevap veremedi. Biz daha hızlı içtik daha yavaş konuştuk. Deli gibi sallanıyoruz ama gülüyoruz, sanki gerçekten mutluymuşuz gibi.. Elimle oturduğumuz yerin karşısındaki apartmanı gösterdim "Deniz, ben mi yanlış görüyorum yoksa orda başka bir şey mi yazıyor?" dedim önce baktı sonra başını eğdi. Evet iki saattir oturduğumuz yerin tam karşısındaki apartmanın adı "irem"di "irem Apartmanı".. Bir daha asla o yoldan geçmedik birbirimize sözümüz vardı. Gündüz başladığımız içiş faslı kısa gün nedeniyle akşama sarktı. Berkeyi aradım. Geldi biraz onunla da oturduk, onun da işi yeni bitmiş heralde; dudağını ne kadar silse de ruj izi kalmış!
    Tümünü Göster
    ···