1. 1.
    +18 -1
    temel amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan
    immigration office alirlar bunu memur sorar :
    - what's your name sir?
    -temel
    -surname?
    -kaya
    -sex?
    temel gayet sakin cevaplar
    - 3 times a week
    memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...
    - sir you understood me wrong..i mean male? or female?
    temel yine hic beklemeden cevaplar
    - doesn't matter
    ···
  2. 2.
    +22 -6
    erdoğan'la bush ilk bulusmalarında birbirlerine hava atarlar. bush, erdoğan'a "bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der. erdoğan altta kalmaz ve karşılık olarak "bizde öyle bir teknoloji var ki, partimizin bütün üyelerine 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz" der.

    türkiye'ye döndüğünde erdoğan'ı bir düşünce alır. danışmanlarını çağırtır ve attıgı palavrayı anlatır. "haftaya bush geliyor. yalanımız ortaya çıkacak, acaba ne yapsak?" diye sorar. danışmanlarından biri hemen yanıtlar:
    "onlara ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuz mu?"
    "hayır sormadık"
    "o halde hiç korkmayın başbakanım, alın bush'u anıtkabir'e zütürün. atatürk'ü diriltmesini isteyin. diriltmezse o rezil olur. yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız... "
    ···
  3. 3.
    +18 -2
    u2 konser veriyormuş. bir ara bono herkesi susturmuş ve sık aralıklarla ellerini çırpmaya başlamış. sonra seyirciye dönmüş: 'ben ellerimi her çırptığımda afrika'da bir çocuk ölüyor' demiş. bunun üzerine ön sıralardan bir ses gelmiş: 'çırpma o zaman dıbına koyayım'
    ···
  4. 4.
    +17 -2
    temel trt1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. kendisine bir kitap hediye edilir. kitabın adı da "düz mantık" tır. temel hediyeyi alırken sorar;
    -bu kitapta ne yaziyo?
    -okuyunca ogrenirsin...
    -ben onunla ugrasamam, anlat bakiim sen bana.
    -ok bak simdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?
    -evet var...
    -o zaman icinde su da vardir?
    -evet var...
    -içinde su varsa balik da vardir...
    -evet var...
    -balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen?
    -evet...
    -hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde? >
    -evet...
    -o zaman senin sevgilin de vardir?
    -evet var.
    -yasli gorunuyorsun o zaman sen evlisindir?
    -evet.
    -e karin olduguna gore de, homociksuel diilsindir?
    -evet.
    -bak gordun mu?...

    temel cok etkilenir. kitabi alir koltugunun altina eve dogru giderken dursun'u gorur...
    dursun sorar;
    -temel o ne?
    -duz mantik kitabi!
    -nasi bisey bu anlat bakiim...
    -bak simdi; sizin evde akvaryum var mi?
    -yook!
    -o zaman sen muallaksin...
    ···
  5. 5.
    +16 -3
    bizim iki lazio koyden istanbula gitmisler, masaj salonu gormusler.iç masaj 40 lira dış masaj 20 lira ytabelasını okumuşlar. "dış masaj 20 lira" daha hesaplı demişler. girmisler bakalim nedir diye, hatun gelmis bunlara masaj yapmis, sakso, body suck falan acaip mutlu cikmislar bunlar,
    koye gitmisler.
    millete anlatiyorlar, herkes deli oluyor, sonra bi daha gitmisler ayni yere, bu sefer "iç masaj 40 lira" bu daha iyi demisler girmisler, iri yarı azman herifin teki gelmis bunlara masaj yapmis bi de zikmis gondermis.

    bizimkiler disari cikmis demiski biri otekine, la temel habuni gidup koyde anlatmayasun, bizim koyli milleti cahildur, ic masajdan anlamazlar, bizi zikulduk sanarlar...
    ···
  6. 6.
    +14 -2
    artık nasıl denk getirdilerse itülü ,travesti ve bir fahişe ıssız bir adaya düşmüşler...

    ortama ayak uydurduktan sonra, azmış fahişe bizim itülü ye gelip :

    -"şu travestiyi öldürde bir ömür seninle cinsel yaşamımıza devam edelim." demiş.

    bizimkinden ses yok tabi.

    biraz daha zaman geçince bu sefer travesti, itülü ye gelip:

    -"yetti artık,şu fahişeyi öldür de doya doya cinsel yaşamımıza devam edelim."

    bizimkinden yine ses yok.

    böyle böyle günler ayları kovalamış.

    fahişe gelmiş aynı istek, travesti gelmiş aynı istek...

    en son bizim itülü dayanamamış ikisinide öldürüp cinsel yaşdıbına devam etmiş.
    ···
  7. 7.
    +11 -1
    iki muallaknin canı yatmak ister, ama bu işi yapacak mekan bulamazlar. birinin aklına bu işi metronun son vagonunda yapmak gelir. giderler metroya ama beklenen tren bir türlü gelmez. sonra aralarında şu diyalog geçer:

    - oğlum gel burada istasyonda halledelim?
    - oğlum nasıl olur?
    - toplum hiçbir şeye tepki göstermez. bak sana bunu bir örnekle göstereceğim. şimdi şu "sigara içilmez" tabelasının altında bir sigara içeceğim ve kimse bir tepki göstermeyecek.

    adam dediğini yapar ve kimse bir tepki göstermez. sonra oracıkta birlikte olurlar ve mutlu bir şekilde oradan ayrılırlar.

    bir başka gün başka iki kişi ormana mangal yapmaya gitmek için metroya giderler. ama bekledikleri metro bir türlü gelmez.

    - mangalı metroda yakalım
    - olur mu ya metroda mangal yakılır mı hiç?
    - bu toplum hiçbir şeye tepki göstermez. bak sana bunu bir örnekle kanıtlayacağım. şimdi gidip şu "sigara içilmez" tabelasının altında durup bir sigara yakacağım, ve kimse bir tepki göstermeyecek...

    diğeri panik bir şekilde atılır:

    - sen ne diyorsun oğlum?! geçenlerde birisi şu tabelanın altında bir sigara içmeye kalktı da oracıkta gibtiler adamı!
    ···
  8. 8.
    +8 -1
    mekgibalı hizmetçi evin hanımından zam ister. evin hanımı bu zam talebine sıcak bakmaz ve hizmetçiyle aralarında şöyle bir konuşma geçer.
    kadın: neden zam istiyorsun?
    hizmetçi: zam istememim üç nedeni var. birincisi sizden daha iyi ütü yapıyorum.
    kadın: benden daha iyi ütü yaptığını kim söyledi?
    hizmetçi: kocanız.
    kadın: öyle mi?
    hizmetçi: zam istememim ikinci nedeni sizden daha iyi yemek pişirmem.
    kadın: saçma bunu da nereden çıkardın?
    hizmetçi: kocanız söyledi.
    kadın: kocam söyledi öyle mi?
    hizmetçi: üçüncü neden ise yatakta sizden daha iyi sevişmem.
    kadın: (iyice sinirlenerek) bunu da kocam mı söyledi?
    hizmetçi: hayır hanımefendi bunu bahçıvan söyledi.
    kadın: peki, ne kadar zam istiyordun?
    ···
  9. 9.
    +8 -1
    tanju çolak 80'li yıllarda estirmektedir,hem futbolu hemde çapkınlıkları dillere destan olmuş herkes ona hayran.. idman yaparken bir ara teknik direktörü yanaşır tanju'ya ve sorar;

    - sen hem futbolu süper oynuyorsun hemde sex hayatın iyi, nasıl ikisini bir arada zütürüyorsun nedir bu işin sırrı?

    tanju teknik direktörü bir kenara çekmiş;

    -hocam halim kalmadığı zaman baktımki memnun edemiyeceğim, sevişmeden önce gizlice penisimi sertçe masaya iki-üç sefer vururum ,uyuşması geçene kadar hiç bişey hissetmeden uzunca tatmin ediyorum...

    tiyoyu alan teknik direktör artık kendinden emin bir şekilde akşam evine gider,eve girdiğinde karısının duş almakta olduğunu duyar ve ona güzel bir süpriz yapmak için soyunur banyonun hemen yanındaki odada bulunan masanın üstüne pensini sertçe iki-üç sefer seslice vurur, o esnada banyodan karısı seslenir;

    -tanju? senmisin?
    ···
  10. 10.
    +8 -1
    kadinin teki kocasi evden çiktiktan sonra eve üç tane erkek atar. tahmin edeceginiz üzere bunlardan biri temel'dir. her neyse kadin ve üç erkek grup sex yaparlarken kadinin kocasi geliverir. kadin ilk erkegi yatagin altina, ikincisini dolaba, temel'i ise balkona saklar. kadinin kocasi odaya girer ve dolabi açar. karsisinda gördügü adama "sen ne yapiyorsun burada?" diye sorar. adam da "dolabin kapisinda sorun varmis onu yapmaya geldim." der. kadinin kocasi da adama 20 milyon verir ve tesekkür eder. ardindan yatagin altinda ki adami da görür ve ona da ayni soruyu sorar. yatagin altinda ki adam "yatak gicirdiyomus da onu yapmaya geldim" der. bizimki ona da 20 milyon verir ve tesekkür eder. bütün bu olanlari balkondan izleyen temel sasirir ve en sonunda dayanamayip cama vurur ve söyle der: "ben de gibtim, ben de gibtim."
    ···
  11. 11.
    +6
    hıristiyan genç günah çıkarmak için kiliseye gitmiş, rahibe ne yaptığını anlatmaya başlamış:
    -peder ben çok kötü bir şey yaptım. geçenlerde kız arkadaşımın evine gitmiştim
    biraz zaman geçirdikten sonra baktık etrafta bizden başka kimse yok onunla beraber oldum.
    peder:
    -evladım bu yaptığın çok kötü bir şey ama üzülme tanrı bağışlayıcıdır, demiş.
    -ama peder yalnızca bu da değil. yine geçenlerde amcamın evine gitmiştim amcam evde yoktu sadece yengem ordaydı. baktık etrafta bizden başka kimse yoktu onunla da beraber olduk.
    peder:
    -oğlum bu yaptığın daha da büyük bi günah ama endişelenme eğer gerçekten pişmansan tanrı seni affedecektir.
    -peder yaptığım bir şey daha var.
    -anlat evladım bana seni üzen herşeyi anlatabilirsin
    -dün arkadaşımın ofisine gittim. arkadaşım yoktu ama sekreteri vardı. onunla ofiste yalnızdık, etrafa baktık bizden başka kimse yoktu ve onla da beraber olduk.
    bu sefer pederden ses gelmez.
    -peder nerdesin?
    peder yine ses vermez. genç dışarı çıkar ve pederi bahçede görür
    -peder niye çıkıp gittiniz daha anlatıyodum.
    -evladım etrafıma baktım bizden başka kimse yoktu...
    ···
  12. 12.
    +10 -4
    birgun carlsberg, miller, tuborg ve efes pilsen in ba$kanlari barda icmeye gitmi$. garson gelince teker teker soylemi$ler;
    - ben bi carlsberg aliyim
    - ben bi buyuk miller istiyorum
    - ben tuborg icecegim
    sira efes pilsen'in adamina gelince;
    - ben bir kola aliyim, demi$. garson gidince yanindakiler sorumu$, "yahu sen niye efes istemedin" diye;
    - kimse bira icmiyordu, ben de size uyayim dedim.. demi$..
    ···
  13. 13.
    +7 -1
    adamın biri trafik kazası geçirmiş, kazada pipisi kopmuş. kopan pipisini gömlek cebine koyduğu gibi koşa koşa doktora gitmiş.

    "doktor bey, doktor bey! pipim koptu!" diye bağırarak doktorun odasına girmiş. doktor, "durun, endişelenmeyin! organ yanınızda ise yerine dikebiliriz" demiş. adam "ahanda buradadır doktor bey" demiş ve elini gömlek cebine atarak, çıkanı doktora uzatmış.

    doktor adamın kendisine uzattığına bakmış: "iyi ama bunu nasıl dikeriz bu tadelle" demiş. adam şaşkınlık içinde kalakalmış: "desene doktor bey, yarraaa yedik... "
    ···
  14. 14.
    +7 -1
    dünyanın en bahtsız adamı varmış. şanssızlık bu ya, tuvalete girdiğinde tuvalet kağıdı bitermiş. ekmek kuyruğuna girse ekmek kalmazmış. doğru cevabı bildiği soru için elini kaldırdığında bütün sınıf elini kaldırırmış. düşün artık şanssızlık diz boyu. ne diz boyu, boyu geçmiş bile
    şanssızlığın daha da fazlası adamın bir tane taşşağı varmış
    gün gelmiş uçağa binmesi icap etmiş. uçağa binmiş. uçak havalanmış. sefer halinde iken kaptan pilot anons yapmış.
    -sayın yolcularımız, kaptan pilotunuz konuşuyor. teknik bir arıza nedeniyle uçaktan bir kişinin atılması gerekiyor. piste geri dönemiyoruz. yolcular arasında yapılacak kura ile hangi yolcunun koltuğu çıkarsa o yolcu uçaktan atılacaktır. bizi seçtiğiniz için teşekkür eder, iyi uçuşlar dileriz
    tabii ki de bildiniz. yapılan kura ile bizim şanssız adamın koltuk numarası çıkmış. hostes gelmiş. "beyefendi kura çektik. yapacak bir şey yok. sizin uçaktan atlamanız gerekiyor." demiş. adamın canına tak etmiş. "yeter!" demiş. bu şanssızlığın bu kadarı da fazla! "hanım efendi çok basit bir soru soracağım. eğer bilirseniz ben atlayacağım. yok bilemezseniz şu yanımda oturan beyefendi atlasın." demiş. fıkra bu ya! yan koltuktaki yolcu da kabul etmiş bu teklifi.
    adamımız sormuş.
    -hanım efendi. benim ile şu beyefendinin taşak adedi toplamı kaç eder?
    +hah hah. çok basit tabii ki. 4 eder.
    -nah 4 eder. bende 1 taşak var. (şak diye çıkarmış ortaya maslahatı şahane ile beraber.)
    yan koltuktaki adam: ben de de 3 taşak var
    ···
  15. 15.
    +7 -1
    kucuk ali okula basladigindan beri her gun ogretmeni aysel'e gidip ';
    "efendim beni yanlis sinifa koydunuz. benim yerim birinci sinif degil. ablam ucuncu sinifta ama ben en az onun kadar akilliyim. hic olmazsa beni ucuncu sinifa alin" diye gibayet edermis.

    bundan gibilan aysel ogretmen bir sabah ali'yi kaptigi gibi okul mudurune goturmus ve hadiseyi anlatmis. okul muduru "peki " demis "bu cocugu bir imtihan edelim, eger yeri ucuncu sinifsa o sinifa sokalim" ve sormaya baslamis,
    "iki kere iki ? " ali hemen "dort" diye cevap vermis.
    "sekiz kere dokuz?" ali "yetmis iki" demis. "kac mevsim var?" ali "dort" demis.

    sinif hocasi mudure "musade ederseniz ben de birkac sual sorayim" demis ve sormus ;
    "soyle bakalim ineklerde dort tane ama ben de iki tane var, bu nedir?"
    ali "ayak " demis.
    aysel ogretmen sormus "peki senin pantalonunda olup da benim pantalonumda olmayan nedir ?"
    ali hemen " cep " demis.

    bunun uzerine mudur aysel ogretmen'e donmus ve "hocam" demis "bu cocugu uc degil besinci sinifa koyalim, cunku son iki suale ben dogru cevap veremedim ama o verdi".
    ···
  16. 16.
    +5
    temelle dursun çok soğuk bi memlekette askerlik yapıyorlarmış. havanın soğuğuna dayanamayıp en son komutana gitmişler.
    - Komutanım hava çok soğuk donacağız acil bi çözüm bulun :(
    Komutan Hiç Takmadan Cevaplar
    + Ne Yapayım Üşüyorsanız gidin birbirinizi gibin ısınırsınız demiş
    Sonra aklını gibdimin lazları ciddiye alıp birbirlerini gibmeye koyulmuşlar.
    Tenha bi yerde temel geçmiş dursunun arkasına başlamış düttürmeye.
    - Oooo iyi ısındım hee demiş.
    Dursunda iyi bari o zaman geçde biraz ben ısınayım demiş.
    Birazda dursun düttürdükden sonra temel "yav dursun ben tekrar üşüdüm sen geçsene" demiş.
    Dursun geçmiş ama temel bi dayıyor bi dayıyor :D :D
    Dursun dayanamayıp temele demişki
    La Temel sen yoksa ısınıyom ayağına benimi gibiyon ?
    ···
  17. 17.
    +5
    ortaokul ogrencisi kahramanimiz, babasina sorar:
    - baba, okulda ders verdiler, "politika nedir", anlatmamiz lazim. nedir politika?

    baba oglunun yasina uygun bir formul bulur:

    -bak yavrum, simdi su kelimeleri iyice aklinda tut... ben ucretli calisiyorum, buna kapitalizm diyoruz. parayi nasil harcayacagimiza annen karar veriyor, ona hukumet de. hepimiz aslinda senin icin cabaliyoruz, sen halk'sin. bebek kardesine bakan dadin, isci sinifi. kardesini de gelecek diye dusun. simdi bunlari boyle ezberle, yarin kahvaltida sana politikayi anlatirim.

    oglan bunlari ezberler, aksam olur, herkes yatar. gece bizimki, kardesi kucuk bebegin aglamasiyla uyanir. gider bebegin odasina, bebek altini kirletilmis aglamaktadir. annesinin odasine girer, annesi derin bir uyku
    cekmektedir, uyanmaz. dadinin odasina gider, bir bakar ki, babasi dadisiyla
    ayni yatakta, "bebek agliyor" demesine hic aldiris eden bir halleri yok.
    bizimkisi gerisin geriye doner, yatar...

    ertesi sabah kahvaltida babasina,
    "baba ben politika neymis anladim" der. babasi "neymis soyle bakalim" diye sorunca anlatir:
    "kapitalizm, isci sinifini beceriyor. bu arada hukumet uyuyor. halk kimsenin umurunda degil. ve de gelecek tak icinde... "
    ···
  18. 18.
    +5
    temel:
    - "ula fadime, ha bana oyle bir hakikat soyle ki, hem sevuneyum hem de uzuleyum... "

    fadime:
    -"ula temel, bütün arkadaşlarının içinde en buyuk senunki!"
    ···
  19. 19.
    +6 -1
    temel birgün dursunla buluşur, otururlar muhabbete dalarlar. muhabbet gelir geçer çocuklarıyla övünmeye:

    dursun - yaa temel bizim kız da çok güzel bir masa başı işi buldu. sekreterlik diye başvurmuş, en küçük işe razıyken potansiyelini gören patronu önce terfi ettirdi özel asistanı yaptı. bir sene sonra ev tuttu, sonra araba aldı, 2 sene sonra da tuttuğu evi alıp bizim kızın üstüne yaptı. çuvalla da para veriyor. senin kız ne alemde?
    temel - yahu benim kız da huur oldu ama senin kadar güzel anlatamıyorum
    ···
  20. 20.
    +6 -1
    adamın biri tek kolu olmadığından dolayı çok mutsuz ve karamsarmış. hayata küsmüş bir haldeymiş. bir gün yolda yürürken 2 kolu birden olmayan bir adamın hoplaya zıplaya yürüyerek geldiğini görmüş ve demişki:

    "yahu kardeşim benim tek kolum yok hayata küstüm, senin 2 kolun birden yok ne bu neşe böyle?"

    diğeri cevaplamış:

    "ne neşesi be kardeşim benim zütüm kaşınıyorrr!"
    ···