1. 26.
    +6 -1
    lise çagindaki bir çocuk okula kayit olmak için gider
    müdür sorar, " oglum adin ne ? "
    çocuk : memehmet yayayayakut
    müdür : oglum kekeme misin sen?
    çocuk : hayir hocam , babam kekemeydi nüfus memuru da huur çocuguymus
    ···
  2. 27.
    +5 -1
    biri nisanli, biri metres hayati yasayan, biri evli 3 kadin konusurken erkeklerine fantezi yasatmaya karar verir, 3u de ayni seyi giyecek ve ne oldugunu birbirine anlatacaktir, kiyafet siyah deri bustiyer, jartiyer ve siyah maske olarak secilmistir,
    2 gun sonra bulustuklarinda once nisanli olan kadin anlatir:

    deri bustiyeri giydim, jartiyeri taktim, maskeyi de takip nisanlima kapiyi oyle actim, beni gorunce "sen benim hayatimin kadiniisn " dedi ve butun gece sevistik

    metres olan da "ben de giyindim, maskeyi de takip, ustume bir pardesu gecirdim, onun ofisine gittim, iceri girip kapiyi kapatip pardesuyu actigimda hicbirsey demeden beni masaya yatirdi ve butun gece sevistik"

    evli olana donerler, o da anlatir "ben de cocuklari anneme yolladim, igiblari kistim, jartiyer ve deri bustiyeri giyip maskeyi taktim, kocama kapiyi oyle actigimda bana "selam batman, bu aksam yemekte ne var?" dedi..
    ···
  3. 28.
    +5 -1
    - iyi ki düğünümüzü belçika'da yapalım demişsin goncagül
    - güzel oldu, değil mi muhittin?
    - evet canım, herkes dışarda evleniyor, bizim neyimiz ekgib?
    - beni kırmadığın için teşekkür ederim.
    - sen istersin de ben yapmam mı bitanem?
    - muhittin, sana geçmişimle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.
    - önce duvağını çözseydik goncagülüm.
    - çözeriz, dur bi... çok önemli bu.
    - e, ama sırası mı şimdi? neyse, anlat bari.
    - ben küçükken tecavüze uğradım.
    - çok üzüldüm bebeğim. ama şu an kendini iyi hissediyorsan önemli değil.
    - şimdi iyiyim de bunları bilmen lazım.
    - yakınlarından biri tarafından mı?...
    - yok, bi bakkal vardı bizim mahallede...
    - bakkal mı?
    - evet. elma şekeri satıyordu, güzel çikolatalar filan.
    - eee?
    - işte, bi gün bana, tarık depoya gelsene dedi.
    - tarık kim?
    - anlatacağım bi tanem, sakin ol bi.
    ···
  4. 29.
    +5 -1
    cindy crawford ve asim bir gemi kazasi neticesinde issiz adaya
    duserler.ne yapsinlar can gibintisindan sabah aksam sevisirler. ancak
    bir sure sonra asim , durumdan zevk almamaya baslar .
    cindy cildirir, asim'a ne oldugunu sorar, ne isterse yapabilecegini soyler.
    her turlu fantaziye her seyiyle emrine amade oldugunu, nerede
    hata yaptiysa duzeltmeye calisacagini anlatir. asim inatla cindy'ye
    "istedigim seyi yapabilmen mumkun degil" der.
    cindy caresizlik icinde israr eder ve her seyi goze aldigini
    soyler. asim en sonunda bir denemeye karar verir... once cindy'nin
    saclarini kisacik keser. sonra ustunu ortecek bicimde ceketini
    giydirir. kestigi saclardan biyik yapar. cindy, ne oldugunu anlamaya
    çalisirken asim onu mumkun oldugu kadar erkege benzettikten sonra
    aksam olunca sahile gelmesini soyler.
    aksam olur ve cindy erkek kiliginda sahile gelir bakar ki, asim mukellef bir raki sofrasi hazirlamis ve masayi mezelerle doldurmustur.
    asim ve cindy masaya otururlar ve asim elini kanka modunda, cindy'nin omzuna koyar, bardagini cindy'ninkine tokusturur ve soyle der:
    "ulan cemal bir aydir kimi goturuyorum soylesem inanmazsin !!!
    ···
  5. 30.
    +5 -1
    fbi, eleman alımı için duyuru yapar. üç kişi başvurur. fbi binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. ilk adam içeri alınır ve şu sorular sorulur:

    'karını seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'ülkeni seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'pekala, biz karını da getirdik. şu an yan odada.' ve masanın üzerine bir tabanca koyar. 'şimdi odaya gir ve karını öldür!'

    adam silahı alır, yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. adam tekrar ilk odaya geri döner. kravatı gevşemiş, ter içinde kalmıştır.

    'yapamayacağım efendim.' ve orayı terk eder. ikinci adam içeri alınır. aynı sorular, aynı yanıtlar... ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. adam da yapamayacağını söyler ve ayrılır.

    son adam temel içeri girer. aynı sorular. aynı cevaplar. ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. temel içeri girer. 5-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. 'bam, bam, bam, bam, bam, bam!' derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. adamlar içeri girer, temel biraz terlemiştir. fbi personeli sorar: 'ne oldu?'

    temel cevaplar : 'efendum bana verdiğunuz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karıyı camdan aşağıya atmak zorunda kaldım.'
    ···
  6. 31.
    +4
    Günlerden bir gün haremdeki cariyelerden biri kudurmuş ama gel gelelim padişah seferde...
    Önceleri dayanmaya çalışsa da bakmış olacağı yok bişeyler yapmasa ölecek.
    Derken aklına kapalıçarşı'da "Zıbıkçı Naim Efendi" adıyla bilinen vibratör ustası gelmiş.
    Cariye, tanınmamak için kılık değiştirip hemen kapalıçarşı'daki zıbıkçı naim efendi'ye gitmek için yola koyulmuş.
    Naim efendi kendisini güler yüzle karşılamış. Naim efendi sormuş;

    - Hanım kızım, istediğin zıbık nasıl olsun?

    Cariye, biraz kızararak ve başını utançla öne eğerek cevap vermiş;

    - Naim efendi, uzun olsun, kalın olsun, damarlı olsun, mantar başlı olsun, arabınınki gibi tatmin etsin,
    türkünki gibi ruhumu okşasın, girdi mi de gözümden yaş getirsin demiş.

    Naim efendi biraz başını kaşımış ve cariyenin gözlerinin içine bakarak şöyle demiş;

    - Hanım kızım, o dediğini bulsam, hiç düşünmem ben kendi zütüme sokarım.
    ···
  7. 32.
    +5 -1
    temel çok güzel bir rus kadınıyla evlenen dursunun karısına kafayı takmış. ne yapsam da bu kadınla birlikte olsam diye içi içini yiyormuş.
    bir gün temel dayanamayıp eva'nın yanına gitmiş;
    temel: senden çok hoşlandım seninle birlikte olmak istiyorum demiş :
    eva: hay hay neden olmasın ama 100 dolarını alırım. müsait olunca ben seni ararım gelirsin demiş.
    ertesi gün eva, dursun işe gittikten sonra temeli aramış;
    -100 doların hazırsa hemen gel demiş:
    temel, "hazır hazır, hemen geliyorum" cevabını vermiş
    temel 100 dolari evaya verdikten sonra işi bitirmişler ve temel evden çıkıp gitmiş.
    akşam dursun eve geldiğinde;
    dursun: hanım temel bugün buraya geldi mi ?
    eva: şeyyyy... geldiiii dursunnnn...
    dursun: peki sana 100 dolar verdimi.
    eva: şeyyy dursunnnn beni dinleee... şeyyy verdiiiii...
    dursun; temel sabah koştur koştur yanıma geldi, " dursun bana acil 100 dolar
    lazım öğleden sonra size uğrar yengeye bırakırım" dedi...
    ula bu temel çok dürüst adam ya... !!!
    ···
  8. 33.
    +4
    bir gün komutan erlerin hepsini cezalandırarak 10 şınav çekmelerini emreder. 1, 2, 3, ... , 9 derken komutan 9, 9, 9, ... , 9 diye epey devam eder ve bir türlü 10 demez...

    bir ara komutan duraksayıp gülerek, "biliyorum şimdi bana küfür ediyorsunuz ama bu üniforma küfür geçirmez" der.

    temel ise arka taraflardan cılız bir sesle: anan da mi üniforma giyiyy?
    ···
  9. 34.
    +5 -1
    çocuk ve annesi bigün yolda gitmekteler. yolda gibi$en köpekler görüyolar. çocuk annesine:
    -anne bunlar naapıyorlar?
    anne:
    -üsttekinin ön ayakları kırılmı$ alttaki de onu hastaneye zütürüyo.der.
    çocuk:
    vay dıbına kodumun dünyası.hem yardım et hem gibsinler.
    der.
    ···
  10. 35.
    +5 -1
    fadime kızını evermiş, düğünden sonra bir hafta geçmiş ses yok. -ula ha punlarin sesi soluğu çıkmiy, pen pugün bi dolanacağum demiş;

    ve yeni evlilerin kapisini çalmiş... kızı kapıyı açmış ki ne görsün kadin,
    kızı çırılçıplak:

    -uyyyy ha pu nedur uşağum? ayuptur da! kizi:
    - aaaa ne kadar geri kafalısın anne, bu aşk elbisesi...

    kadin töbe töbe diye içeri seğirtecek olmuş bakmış damat geliyor:
    -ooo anne hoş geldin?

    kadın yüzünü gözünü nereye kaçıracağını bilmiyor, çünkü damat da anadan üryan..
    - pu ne rezulluk diyecek olmuş, damat hemen:
    -'aaaa ne kadar geri kafalısin anne bu aşk elbisesi' demis.

    çaresiz fadime bir koşuda almış soluğu evde. almış fadime'yi bir düşünce. acaba demiş, gerçekten ben geri kafalı mıyım? sonra yatmış aklına. üstünde başında ne varsa soyunup dökünmüş. başlamış evde çıplak dolaşmaya.
    akşamüstü kapı çalınmış, fadime, bakmış ki camdan temel, saçını başını düzeltmiş, açmış kapıyı. fadime'yi bu halde gören temel'in gözler yerinden fırlamış:

    - ula nedur bu, gafayı mı yedun da?
    -hıh demiş fadime temele, 'ne gadar geri gafalusun, ha bu aşk elbisesidur da'

    temel şaşkın cevaplamış:
    'ula ütüleseydun bari'
    ···
  11. 36.
    +5 -1
    bi adam yalan dedektörü almış.
    akşam yemeğinde denemek istemiş. oğluna bugün neredeydin demiş.
    oğlu da okuldaydım diyince dedektör ötmüş. sonra oğlu itiraf etmiş, erotik bi filme gitmiş sinemada. babası da kızmış, oğluna " ben senin yaşındayken erotik nedir bilmezdim bile" demiş.
    dedektör yine ötmüş.
    bunu duyan anne gülmüş ve demiş ki " al işte senin oğlun" demiş. dedektör yine ötmüş...
    ···
  12. 37.
    +5 -1
    temelle dursun hayatlarında ilk defa keraneye gideceklermiş. temel dursuna
    - önce birimiz girsin beğenirse öbürüde girer demiş.
    dursun
    - tamam demiş ve önce girmiş ve bi kaç saat sora çıkmış.
    temel hemen sormuş
    - nasıldı diye
    dursun
    - valla benim karıdan iyiydi demiş. sıra temele gelmiş temel de işinin görüp çıktıktan sora
    dursun sormuş
    - nasıldı diye
    temel:
    - valla haklısın dursun senin karıdan iyiydi.
    ···
  13. 38.
    +5 -1
    amerika'da yasayan bir cocugun istedigi bir oyuncagi alabilmesi icin 100 dolara ihtiyaci olur. bu 100 dolara sahip olabilmek için günlerce, gecelerce dua eder. sonunda, sahip olamayinca da tanriya mektup yazmaya karar verir. amerikan posta idaresi, üstünde yazili adres olarak sadece "tanri, abd" olan mektubu baskana vermeye karar verir.

    baskan mektubu alinca cok hoslanir, cok duygulanir fakat 100 dolarin kücük bir cocuk icin fazla oldugunu düsündügü için; 100 dolar yerine 5 dolar koyar. cocuk gercekten de 5 dolara sahip olmakla tatmin olur ve tanrıya tesekkür mektubu yazmaya koyulur:

    - sevgili tanrim, parayi yolladigin için tesekkürler. ama mektubu beyaz saray üzerinden yollamissin ve tabii her zamanki gibi oradaki muallak de 95 dolarini kesip silah almis olmali. bana 5 dolar ulasti. yine de tesekkürler.
    ···
  14. 39.
    +5 -1
    birgün afrika'da yakalanmış bir aslanı uçağa bindirip güzelce zincirlemişler. fakat aslan belirli bir süre sonra zincirlerden kurtulup kaptan pilotun yanına gidip;

    - kusura bakma seni yiyecem. karnım çok acıktı, demiş.
    pilot;
    - manyakmısın beni yersen uçağı kim kullanacak kim yere indirecek sen beni boşver yardımcı pilotu ye, demiş.

    aslan düşünmüş pilot doğru söylüyor gitmiş yardımcı pilota ;
    - seni yiyecem çok acıktım dayanamıyorum.

    yardımcı pilot,
    - sen manyak mısın kaptan hastalansa uçağı kim kullanacak. sen beni değil radar görevlisini ye demiş.

    aslan düşünmüş oda doğru söylüyor gitmiş radar görevlisine,
    - seni yiyecem çok acıktım.
    radar görevlisi;
    - sen çok salaksın pilot yardımcı pilot hepsi hava. esas ben olmasam onlar uçağı yere nasıl indirirler yerle bağlantıyı ben sağlıyorum sen en iyisi git hostesi ye.

    aslan ulan bu da doğru söylüyor deyip gimiş hostese. aynı şeyi ona söylemiş ve hostes eğilip aslanın kulağına birşeyler söylemiş.

    bunun üzerine aslan hemen yerine gidip kendini sıkıca bağlamış ve amerikaya kadar hiç kımıldamamış.

    amerikaya vardıklarında kaptan pilot hostese sormuş;
    - sen buna ne dedinde böyle durdu biz canımızı zor kurtardık senin birşey söylemene gitti oturdu.
    hostes;
    -bunların hepsi beni gibiyorlar, beni yersen seni giberler dedim.
    ···
  15. 40.
    +5 -1
    odanın birine 1 kadın, 1 ütü ve 1 gömlek koymuşlar. 5 dakika içinde gömleği ütüleyip, kadınla beraber olan kişi kazanacakmış.
    japon, almış ütüyü eline gömleği bir güzel ütülemiş. kadına sıra gelince süre bitmiş. çıkışta : bizde prensip budur demiş: önce iş gelir.
    fransız girmiş ve hemen kadına saldırmış. ütüye sıra gelince süre bitmiş. çıkışta: bizde prensip budur demiş: önce aşk gelir.
    türk girmiş. girer girmez vermiş kadına ütüyle gömlegi, o ütülerken kadının işini bitirmiş ve kazanmış. çıkışta: bizde prensip budur demiş: çalışanı giberler
    ···
  16. 41.
    +5 -1
    istanbulda büyük bir holdingin merkezinde iki müdür arkadaş sıkılmışlar aralarında geyik çevirmektelermiş. tam bu can sıkıntısının arasında o katın çaycısı ahmet'le dalga geçmek ona artistlik yapmak istemişler.
    çaycı ahmet'i boşları toplamak bahanesiyle odalarına çağırmışlar.

    ahmet odaya gelince müdürlerden biri;

    -ben bu bayram karımı paris e göndereceğim gitmek cok istiyordu. moda merkezlerini, sanat galerilerini gezip birsürü aktiviteye katılacak. dönüştede roma'ya uğrayıp avrupa sosyetesiyle birlikte turlara katılacak der. bitarafı kalakmış ve övünür şekilde.

    diğer müdürde lafa katılır hemen;

    -bende karımı amerikaya göndereceğim. dünyanın en ünlü operetlerini dinleyecek gönlünce eğlenecek der.

    daha sonra ahmet'e dönerler ve sorarlar;

    -eee ahmet? sen napacaksın bu bayram. köye gönderecekmisin karını.

    ahmet hiç düşünmeden cevap verir;

    -yok karıyı ben kendim gibecem.
    ···
  17. 42.
    +4 -1
    isveç, çin'e savaş ilan etmiş. bir şekilde çin'e kadar gelmişler. haber, çin devlet başkanına geç ulaşmış.

    - başkanım isveç bize savaş ilan etti...
    - isveç de ne?
    - avrupa'da bir ülke
    - kaç kişi bunlar?
    - 8 milyon efendim.
    - hangi otelde kalıyorlar?
    ···
  18. 43.
    +4 -1
    bir türk, bir fransız, bir de ingiliz trenle yolculuk ediyorlarmış.
    trende ki odaları sıcaklayınca fransız pencereyi açmış ve içeri bir tane sinek girmiş.
    fransız hünerini göstermek için kılıcını çektiğiyle sineğe bir tane vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış.
    diğerleri hayretle bakarken, fransız cebinden karvizit çıkartmış ve ingilizle bizim türk'e vermiş, karvizitte "fransa'nın en iyi kılıç ustası" yazıyormuş.
    bunu gören ingiliz hemen pencereyi açmış ve içeri bir tane daha sinek girmiş.
    hemen okunu çekmiş bir fırlatmış sinek duvara yapışmış, cebinden karvizitini çıkartmış "ingiltere'nin en usta okçusu".
    tabi türk altta kalırmı. hemen pencereyi açmış içeri bir tane daha sinek girmiş, bizim türk cebinden bıçağı çıkarttığı gibi sineğe fırlatmış, sinek yere düşmüş ve sinek bir kaç dakika sonra yerden kalkmış ve geri uçmuş.
    bunu gören ingilizle fransız basmış kahkahayı bizim türk cebinden karvizitleri çıkartmış ve ingilizle fransıza vermiş.
    "fenni sünnetçi remzi"
    ···
  19. 44.
    +4 -1
    bi gün adamın teki ormanlık bi yolda arabasıyla gidiyomuş. aniden önüne kırmızılar içinde bi adam fırlamış ve "ben bu ormanın kırmızılı hipnasıyım, bana yiyecek bi şey vermezsen burdan geçemezsin" demiş. adam da uuraşmamak için bi şeyler verip yoluna koyulmuş. derken bu sefer sarılar içinde bir adam arabanın yolunu kesmiş ve "ben bu ormanın sarılı hipnasıyım, bana içecek bi şey vermezsen
    vermezsen burdan geçemezsin" demiş. adam yine noolur noolmaz diye bi şeyler verip yoluna devam etmiş. birazcık yol aldıktan sonra mavi elbiseli birisi arabanın yolunu kesmiş. artık adam dayanamamış ve camdan beline kadar çıkıp "sen ne istiyosun lan ormanın mavili hipnası!!!" diye bağırmış. adam şöyle cevap vermiş: ehliyet ve ruhsat.
    ···
  20. 45.
    +4 -1
    aslan ormandaki senelik iznini kullanacakmış. toplantı düzenlemiş, ormanın %90'ı da katılmış. hemen konuya girmiş aslan:

    "evet arkadaşlar biliyorsunuz yine benim yıllık iznim geldi, 15 gün kadar olmayacağım buralarda, bu süreçte benim yerime bakacak olan arkadaşınızı bu sene tavşan olarak belirledim, 15 günlüğüne ormanın kralı odur"

    bütün hayvanlar biraz şaşırmış ama kralın kararına itiraz etmeye cürret edememişler. neyse, aslan çıkmış tatiline, ormanda tavşan hegemonyası sürmeye başlamış. gidip maymuna pandik atmış, "hoop napıyorsun" demiş maymun, "ben kralım ne var?" diye hemen üste çıkmış tavşan. onun dışında kurtun sırtına çıkıp deh deh diye sürüyormuş, geyiğe pandik atıyormuş vs. bütün hayvanlar şikayetçiymiş ama kral olduğundan sesleri de çıkmıyormuş.

    tavşan bir gün dolaşırken bakmış ayı nehirde balık avlamaya çalışıyor. gitmiş hemen pandik atmış ayıya. ayı dönmüş bildiğimiz minnacık beyaz bir tavşan mal mal suratına sırıtıyor. bir koymuş tavşana elinin tersiyle, tavşan duvara yapışmış. ardından üstünden tozları falan silkelerken tavşan:

    "dıbına kodumun ayısı bir toplantıya da katıl be !!"
    ···