/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 201.
    0
    yine bir aydır yoksun amk.
    ···
  2. 202.
    +5
    Bir kez daha söyleyeyim benim sosyal medya hesabım yok dıbına koyayım.
    Yani biri sizi kandırıp konuşup gibişmek istediğini söyleyip çıplak fotoğraf istiyorsa o ben değilim. Öyle bir şey teklif eden olursa "sözlükten devam edelim (:" o zaman anlarsınız ben miyim değil miyim. Mağdur olup gelip burada üyelik açıp bana mesaj atmayım çünkü sinirden kendimi gibesim geliyor. Aslında dava falan uğraşasım var bir kaç kişiye soracağım ne yapabilirim diye.

    Neyse, hayatımda değişen, iyileşen, keyiflendiren hiçbir şey yok. Eski bir Erkin Koray plağı buldum. 1974 tarihli plak için adam 18.000 TL istiyor. Sanki Erkin Koray'ı dirilt getir dedik aq. Çok pahalı geldi bana dedim "Bnde anısı var krdeşm." diyor. Anını da al git. dedim.

    Bu aralar çok şey yapasım/alasım var ama her şey çok pahalı geliyor. Önceden x fiyata aldığım bir şey şimdi 3x 4x olmuş. Millet dolar ayağına birbirini gibmeye çalışıyor.

    Misal; Adana'da ev baktım. Bir kaç kişiye sordum Güzelyalı mahallesi gayet nezih bir mahalle dediler. Aslında bilmediğim yer değil. Gökkuşağında az oyun oynamadım ama bir yere gidip oranın yabancısı gibi davranıp sağa sola bir şeyler sorunca kim yavşak kim değil anlayabiliyorum. Her neyse bir miktar dolaştım Turgut Özal bulvarına nazaran Süleyman Demirel Bulvarı daha sakin gürültüsü az. Dedim buralarda bir ev tutayım. Bir binanın 4. ve 9. katı kiralık. Aradım sordum. Aynı binada olan iki dairenin kira fiyatları arasında 1100 TL var. Niye dedim Üst kat gölü görüyor (: diyor. Bir müddet birbirimizin nefesini dinledik telefonda. Evi göreyim dedim. Olur dedi. iki ev arasında bir fark yok ama apartmanda şöyle bir durum var üst kat osursa alt kata ses geliyor. Evlerin bir dolu defosu var ama anlatmaya üşendim şimdi. Neyse işte demek istediğim millet elindeki malın değerinin 2 katını falan istiyor. Çünkü biliyor istiyorsan vermeye mahkumsun. gibe gibe vereceksin. Dolar ayağına ev fiyatı/kirası yükseliyor. Ev bir miktar harabe dolaplar kırık, boyalar yer yer dökülmüş apartmanda ne ses ne ısı yalıtımı var, doğal gaz yok, kapıcı yok, otopark yok bana diyor ki gölü görüyor. Ne yapayım kardeşim bana bi yararı var mı? Gösteriş sevdasına temel ihtiyaçları ikinci plana atıyor millet. Bilmem kaç trilyona villa alan arkadaşım var. Tavan akıyor, evin komple boyanması lazım, bodrumda boru patlamış sıçtığın tak evin dışına çıkmıyor ama villam var xd Ps2 oynarken David Villa'yı alıp aynı şeyleri yapıyordu. Bazı insanların bazı huyları değişmiyor.

    Ara ara Giorgia ile konuştuk. "Sevda Kuşun Kanadında" dinlemiş çok beğenmiş bana anlatıyor. Türkçe şarkılar ararken denk gelmiş. Anlatırken hafif heyecanlı, sesinden konuşurken hafif tebessüm ettiğini anlıyorum ve mutlu oluyorum. Mesela bana biri bir şarkı önerdiği zaman bilsem bile bilmiyormuş gibi davranıp dinleyip "aa evet çok güzelmiş" falan diyorum. Sadece şarkılar için değil kitap olur başka şeyler ne bileyim işte. Veya bir olay anlatacak olursa sözünü kesmiyor dinliyorum. Bunlar benim ikili ilişkilerde dikkat ettiğim ve önem verdiğim şeyler. Ben bir şey anlatırken aa evet biliyorum deyip sözü ağzıma tıkarsa o kişiden soğurum. Direkt. Net.

    Biraz ona jest olsun diye italyanca öğrenmeye başladım. Başladım demeyeyim aslında bakındım öyle. Online kurs gibi bir şey bulursam deneyeceğim. Bir kaç kelime öğrendim ama konuşurken kendimi Fatih Terim gibi hissediyorum finito çokare resultante importante falan çok rezil durumdayım.

    Bu arada Erkin Koray - Tek başına en çok dinlediğim şarkılar arasında. Sözleri, müziği, tınısı, solosu falan çok güzel çok hoşuma gidiyor. Çok basit sözler ama vuruyor insanı en azından beni. O şarkıda söylediği gibi
    "Nefes alırken, nefes verirken, gülüp ağlarken tek başınasın."
    Bu sözlerin bilinciyle yaşadığı zaman insan istemediği şeyler yaşasa bile pek bir koymuyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=6c0eCfahrao

    Eski dönemde dünyaya gelmediğim için kendimi oldukça şanssız hissediyorum.

    Non ero morto e non ero vivo.
    Buona notte, fratello triste.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      oh be, geri gelmiş.
      ···
  3. 203.
    +3
    aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    ···
  4. 204.
    +3
    Kafamı gibeyim
    ···
    1. 1.
      0
      abi aç bi' erkin koray, rahatlarsın.
      ···
  5. 205.
    +3
    2021 tak gibi geçeceği için 0 heyecan. gibkim gibi geçecek bir yıla kendimi hazırlamıyorum
    ···
  6. 206.
    0
    abi sana özelden mesaj attım özge hikayesiyle alakalı cevap verirsen sevinirim
    ···
  7. 207.
    +1
    Düşe kalka toz toprağa azar azar karıştım
    ···
  8. 208.
    +1
    huur★ 。★★˚ ˛ •
    •。★çocukları★ 。* 。
    ° 。 ° ˚* _π_____*。*˚
    ˚ ˛ •˛•*/______/~\。˚ ˚ ˛
    ˚ ˛ •˛• | 田田|門| ˚
    ···
  9. 209.
    +2
    Bugün 19 yaşında bir kızcağız sevgili olmak istedi. Ve ilk defa yaşımın kaç olduğunun farkına varmış oldum.

    Yaşlanmışım lan. Bir çok şey için gecikmişim. Ben geçmişe takılıp kalmışken hayat akıp gitmiş. vay be.

    Evlenip hanımla kavga edip haklı olduğum halde özür dilemem gereken yaşta nelerle uğraşıyorum.

    Her neyse kızcağızı kibarca reddettim elbette. Bana "ilk defa bir erkek için gözlerim doluyor." dedi. Hele yarrama bak hele sanki yaşın kaç demedim elbette. "Kalbin kırılmamıştır eminim yakında hevesin geçer" dedim. Keşke Cem Karaca'dan Bu Son Olsun'u söyleseydim.

    "Bugün sen çok gençsin yavrum
    Hayat ümit neşe dolu
    Mutlu günler vaad ediyor
    Sana yıllar ömür boyu
    Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni
    Doğarken ağladı insan
    Bu son olsun bu son
    Doğarken ağladı insan
    Bu son olsun bu son"

    Halsizliğim ve ağrılarım bittiğinde bir kaç şehir var aklımda gezmek için. Bahar geldiğinde her şey güzel olur umarım.

    Ve iş yeri açacağım. Pastane. Kendim yapıp satacağım. Kimseyle uğraşmak istemiyorum. Ufak bir dükkan bir kaç çeşit pasta. Hatta muhtemelen Cheesecake çeşitleri, pavlova, pasel de nata, churros, apfelstrudel, brownie, tarte tatin ve künefe.

    Her şeyin güzel olmasını diliyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      baba mesleğine devam abi. umarım her şey istediğin gibi şekillenir.
      ···
  10. 210.
    +1
    Sağlık önemliymiş.
    ···
    1. 1.
      0
      yok başka bir şey bu.
      ···
      1. 1.
        0
        Neyin var
        ···
      2. 2.
        0
        Doktor hastalığın adını anmamı yasakladı.
        ···
  11. 211.
    +1
    S.A

    Canınızı sıkmaya geldim. Ya da kendi canımı sıkmaya.
    Biraz zaman oldu bazı sağlık sorunları yaşamaya başladım. Eskideki bazı şeyler nüksetti diyebilirim. Ama iyiyim bir kaç gündür. Herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum, ağrı, sızı falan yok. Sadece pgibolojik olarak baskı var. Eski güzel (!) günleri yaşama ihtimali canımı sıkıyor. Ama ihtimal düşükmüş doktor öyle dedi. "Kontra atağı kestik kendi sahasında top veriyor, açık vermeyelim yeter. Atak sırası bize gelir nasılsa" diyor. "Valla Erol hocada öyle diyor ama Fenerlilerin hayatını gibti hocam" dedim. "hiç sorma dıbına koyayım" diyor. Adam başkalarının yanında Ian McKellen benimle konuşurken sönmez reyizden hallice.

    Her neyse normal yaşantıma devam etmemi tavsiye etti bende devam ettim. Ev işini hallettim dükkan tuttum gibi iki yer arasında kaldım. Kararımı verip, tutup tadilata başlayayım bir an önce düşünüyorum. inşallah yarım kalmaz. Ben yarım bırakmam ama bir ara terk'i diyar eylersem mecburen yarım kalır xd. depozito yanar mı lan o zaman. Bir karikatür vardı da şimdi davalık olmayalım, neyse..

    Kafam çok dolu aslında. Yani hayatım keşkelerle dolu. Muhtemelen alayı pişmanlıktan oluyordur. Arada bir kaç tane "iyi ki"'ler mevcut evet ama hayatım daha farklı olabilirdi. Çok fazla yanlış karar verdim. Ya da çok fazla şeyi akışına bıraktım. Bazı şeyler için yok yere çok fazla mücadele ettim, mücadele etmem gereken şeyler içinse çoğu zaman saldım. Tecrübe mi oluyor şimdi bunlar. Hayat tecrübesi. Öyleyse tecrübe denen şey çok taktan.

    Oğuz Atay'ın en sevdiğim cümlelerinden biri şudur;

    "Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum."

    Yanlış anlaşılmalar dışında pek anlaşıldığımı düşünmüyorum. Gerçekten anlayan oldu mu? Elbette oldu. Ama yollarımız ayrıldı. Ve bunu durumu akıl yaşımın ergenlik döneminde yaşadım. Oldukça sert ve öğretici oldu. Öğrettiği şeyi anlamam yıllarımı aldı evet ama sonunda anladım. Bundan sonrası bana ait olmalı. Kendime başıma yürümeye başlayalı uzun zaman oldu artık hızlanmalı ve koşmalıyım. Elbette şu şeyleri atlattıktan sonra. Geçmişe bakınca anladığım bir şeyler var. Mesela "Yalnızlığımın yalnız bana zararı dokundu." Kendimi insanlardan soyutlamamın, insanlarla arama mesafe koymamın, susmamın, uzak kalmamın çevreye bir zararı olmadı, kimseye bir şey öğretmedi, ders vermedi. Bana zararı oldu, zaman a-kaybettim. insanların yaşadıkları güzel zamanlara kendimi katamadım. Sek bir yalnızlık içinde debelenip durdum ama yaşadığımı sandım. Mutluluk tek başına yakalanabilecek bir şey değil ama. Yalnızlık sessiz sakin ve güzel oluyor ama fazlası zararlı. insan bazen yan yana susacak birilerini istiyor. Ya da ne bileyim kötü bir şey olduğu zaman yanında olan kişiye bakıp en azından yanımda diyebileceği birileri olmalı diyor. Zaman geçiyor ve geçen zamanın telafisi olmuyor. Yani düşünün biri ile konuşmak istiyor ama sürekli erteliyorsunuz, yarın konuşurum diyorsunuz. Yarın oluyor o kişi gitmiş oluyor, geri gelmeyecek. Ve söylemek istediğiniz şey ömrünüz boyunca aklınızda kalbinizde bir yük olacak. Kendimden biliyorum çünkü çok yaptım, yaşadım bu durmu.

    "Daha iyi olabilecek miyim? demeye dilim varmıyor, buna cesaret edemiyorum. Çünkü, denedim efendim, olmadı."
    ama daha kötü olmamak için çabalayacağım bundan sonra. Kendime söz vermiyorum ya da bu konuda bir plan yapmıyorum ama böyle olmasını istiyor ve umuyorum. Ulan bazen düşünüyorum yanımda olsa nasıl olurdu durumum diye sanırım iyi olurdu. iyi olurdum. bilmiyorum neden ama öyle düşünüyorum, eskisi gibi hissetmiyorum, içimde bir şeyler soldu. Hatta bir kaç kere karşılaştık ama hiçbir şey hissetmedim. Yolumu bile değiştirmedim, hızlanmadım bile sakince yanından geçip gittim. Arkamdan baktı mı bilmiyorum çünkü hiçbir şey hissetmedim. Ama nedense yanımda olsaydı iyi olurdum gibi hissediyorum. Ne demek istediğimi O.A anlatmıştı aslında;

    "Seni görmek istiyordum kısacası. insan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmağa devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için insanın bazı ekgib yönleri olmalı."

    Ve benim ekgib yönüm fazla. Fazlaca yontuldum, insancıl yönüm azaldı. Eskisinden iyiyim ama içten içe çürümem devam ediyor. Hem hayali hem gerçek. Ve her ne kadar itiraf etmesem bile bazı şeylerden korkuyorum. Pişmanlık ve Korku karışımı bir duygu. Pişmanlık %23 gerisi korku.

    Şu ana kadar kaç satır yazdım ne yazdım hiç bilmiyorum. içimi döktüm gibi ama emin değilim, kusmuş olabilirim.

    Sağlıcakla kalalım.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 212.
    +1
    Biri güzel bir çift meme atmış, kendi imalatı olduğunu ima etmiş. \"Belki keyfini yerine getirir (:\" demiş.

    Getirmedi.

    edit: tekrar bakınca beğendiğime karar verdim ama keyfim hala aynı

    Pipimi düşünecek durumda değilim.
    Eğer kısıtlama olmasa şu an araba sürmek için çıkmıştım. Plan yapmadan yolun zütürdüğü, benzinin yettiği bir başka şehre gider ertesi gün geri gelirdim. Kafa dağıtma ya da keyfimi düzeltme şeklim bu. Beynimi yorunca uyuşuyor ve bende sakinleşiyorum.

    Hoşça kal demek istediğim bir kaç insan var. Bir süre O\'na veda etmeliyim diye düşündüm. Sonra şöyle dedim kendime \" gibik hayatın için başkasının hayatını gibmeye gerek yok.\" xd duruma bak bir zamanlar en yakının olan artık \"başkası\" vay dıbına koyayım.

    Her neyse yarın dükkanı tutacağım artık daha fazla vakit kaybetmeye gerek yok. Zaman kaybı anlamsız.
    Tabi bu işler kısmet ama henüz ölmeye niyetim yok.
    ···
  13. 213.
    0
    Daft Punk çok ayıp etti bu arada.
    ···
  14. 214.
    0
    herhalde yeni yeni kanser teşhisi konulmuş reise. ama aynı düşünüyoruz abi. ben de eski defterleri aralayıp insanların aklını bulandırmak istemezdim. iyisini yapıyorsun. seni seviyoruz, bunu bil.
    ···
  15. 215.
    0
    o'lum ağlayasım geldi amk. gibeyim böyle dünyayı.
    ···
  16. 216.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=6tpfxtegG3M

    geceye böyle giriş yapalım
    ···
  17. 217.
    +2
    Yeri tuttum, tadilata başladım. Ufak bir yer. Kendim yapıp satma hayaline uygun. Tadilatın yapabileceğim kısımlarını kendim yapacağım. Hem zamanımı değerlendirmiş olacağım hem paradan tasarruf etmiş olacağım.

    Hayal ettiğim şeyleri tek yaşamanın verdiği can sıkıntısı dışında bir sorunum yok aslında. Kendimi iyi hissediyorum hem zihnen hem bedenen. Hastalık konusuna pek fazla takılmıyorum. Uykum ufaktan düzene giriyor, çok geç uyumayıp erken kalkabiliyorum. Sabahları kendime kahvaltı hazırlıyorum artık, spor yapmak biraz zor oluyor ama diğer işler ile uğraşmak yorucu olsa da keyif veriyor. Tatlı yorgunluk yaşamayı seviyorum. Tadilat işleri bitince bir kaç toptancı ziyareti yapıp kısa sürede çalışmaya ve satışa başlamak istiyorum.

    Bu akşam için biraz müzik dinleyip içimi dökmek istedim. Belki buraya yazarım belki word'e yazar sonra silerim. Bakalım nasıl olacak. Sabah bir yerlerden Ali Kınık'ı duyunca uzun zamandır dinlemediğimi fark ettim, bu akşamı kendisi ile başlamaya karar verdim. Bakalım nereye ve ne zamana kadar benimle olacak.

    italyan gönüldaşımla artık görüşmediğimden bahsettim mi bilmiyorum, hatırlamıyorum. Bu aralar unutkanlık artmaya başladı. Memento'da olduğu gibi vücudumun çeşitli yerlerine dövme yapsam nasıl olur diye düşünüyorum.. Ne yazabilirim; Fatura son ödeme günü falanca tarih, spotajı unutma, x ticarete verilen çekin son günü... yaşamak bu değil fakat bu şekilde yaşamak zorundayım. Başka seçeneğim yok.

    Görüşmeme konusuna gelince, birbirimize yazmamaya karar verdik sanırım aynı anda. Mesaj gelmedi, mesaj atmadı. Bu iş bu şekilde bir sonuca bağlandı xd. Hayallerimde italya'ya yerleşmiştim ama neyse artık yapacak bir şey yok. Arada yaşanan duygusal gerilimleri seviyorum sanırım. Duygusal manada körelmiş olmamın etkisi olabilir. Biraz Levent Yüksel dinleyelim.

    https://www.youtube.com/watch?v=J672lzkIKSk

    Giriş kısmı çok etkili. Bir dizi ya da filmde kullanıldı mı bilmiyorum ama duygusal sahnelerde kullanılmaya oldukça müsait. Dizi yahut film çekecek olsam kullanırdım.

    Kulaklığım bozuldu, kaç senedir kullanıyorum artık ayrılık vakti geldi onunla. 7 ya da 8 sene olmuştur. Telefonum keza aynı şekilde artık bir gözü toprağa bakıyor yenisini almam gerekiyor. Belki doğum günü hediyesi olarak kendime alabilirim. Çok para yav telefonlar ne ara böyle oldu arkadaş anlamadım hiç.

    Doğum günüme az kaldı eheheh. Son bilmem kaç senedir benim için çok buruk geçiyor. Aslında eskiden kimin kutlayıp kutlamadığını umursamazdım ama artık insan umursuyor sanırım. Bir miktar kalp kırıklığı yaşıyorum ama geçiyor sonra. Belki de kendimi en yalnız hissettiğim o bir kaç saatlik zamanlar oluyor. Unutulmak koyuyor insana.

    Emin değilim ama bu entry boyunca küfür etmemiş olabilirim. Artık beyefendi çizgime dönüp orada kalmak istiyorum. Öyle hatırlanmak istiyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      söyle doğum gününü, kutlayalım abi.
      ···
  18. 218.
    +3
    https://www.youtube.com/watch?v=WW3doVpnsG8

    Unutulmak mevzusunu bu aralar çok düşünüyorum. Ve ben unutulmak istemiyorum. En azından böyle ufak bir anda bir insanın aklına gelmeyi yüzüne ufak bir gülümseme içine tatlı bir burukluk bırakmak istiyorum. Bir iz bırakmak istiyorum insanlarda.. Ufak bir iz bile olur. Neden bilmiyorum ama unutulmak korkutucu geliyor. Kalabalık içinde yalnız kalıp belki yalnız ölmek ve sonra unutulmak.. Böyle bir şeyi istemiyorum evet. Ama nasıl yapacağım bilmiyorum. Bakalım zaman bir yolunu gösterir elbet, bekleyip göreceğim.

    https://www.youtube.com/watch?v=Hyo7krkwfgs

    ismini vermek istemediğim bir kadın var. Ben onu tanıyorum o beni tanımıyor. Ben onu biliyorum o beni bilmiyor. Güzel bir kadın. Ama en öne çıkan özelliği güçlü bir kadın. Fiziki anlamda değil, fikirleri ile, sözleriyle, yaptıkları ile güçlü bir kadın. Yetenekli. Muhteşem çizimler yapıyor. Yemek konusunda ayrı bir yeteneği var, sanırım Latince biliyor. Boyu boyuma gördüğüm kadarıyla huyu huyuma uygun. Ortak tanıdığımız yok. Farklı şehirlerdeyiz. Bulunduğu şehrin neresinde oturuyor bilmiyorum. ismini, görünüşünü, telefon numarasının hangi operatöre ait olduğunu biliyorum. Bademe alerjisi var, oje olarak kırmızı ve bordo renk seviyor, telefonu iphone, odasının ışığı gün ışığı çünkü beyaz ışık başını ağrıtıyor, Bukowski'nin şişirilmiş bir balon olduğunu düşünüyor. Rus edebiyatını oldukça beğeniyor, spotify kullanıyor, tarih kitaplarını seviyor, küfür konusunda hassas ama yeri gelince okkalı küfürler ediyor, en çok kullandığı emoji düşünen emoji.
    Evet stalklıyorum, twitterda fenerbahçe ve onu takip edip bunları öğrendim, instagramı kilitli ve maalesef kabul etmedi. Anonim olduğum içindir muhtemelen. Sevgilisi olma ihtimali var ama bu konularda twit atmamış. Şu zamanları anlatırsam kendisine ne şekilde yürüyebilirim bilmiyorum ama yürümek, izin verirse tanışmak ve karşılıklı duygular beslersek bir arkadaşlık yürütmek istiyorum.

    Bakalım zamanım yetecek mi..
    ···
  19. 219.
    +4
    https://www.youtube.com/watch?v=_OXskGao8Nw

    Artık heyecanlı ilişkilerden ziyade sakin ve huzurlu bir ilişki arıyorum. Sanırım gençlik ateşi benden geçti ya da içinde bulunduğum durumun haleti ruhiyesi böyle hissettiriyor. Belki olgunlaşmışımdır, neden olmasın? ve bu bahsettiğim hanımefendi ile sakin hayatı yakalayabilirim gibi hissediyorum. Çıkarımlarım bu yönde. Ve evet benim varlığımdan dahi haberdar olmayan bir kadın ile ilgili hayaller kuruyorum. Yıkıklık ile optimistlik arasındaki o boşluktayım. içimi bunaltıyorum. Belki sevgilisi vardır ya da sevdiği.. Boş beklentilere kendimi sokmamaya çalışıyorum ama sevdikleri, sevmedikleri, düşündükleri, söyledikleri, hobileri, bahsettiği filmler, diziler, müzikler, kitaplar, yaptığı ve yapmak istediği yemekler ve tatlılar kısacası hakkında öğrenebildiğim her şeyi ile bana uygun bir kadın. Tek eksiği beni tanımıyor.

    Bana benim kadar uyumlu olan bir kadın tarafından terk edildim ve diğeri ile tanışmadım. Tanışma ihtimalim düşük, tanışsak bile sohbet edip muhabbet kurma ihtimalim oldukça düşük. hatta öyle bir ihtimal yok gibi.

    "Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
    ···
  20. 220.
    +3
    Simge Sağın'ın sesi çok güzel.

    https://www.youtube.com/watch?v=RuRbO41TV7Q

    Neleri dinlediğime şaşırıyorum ama dinletiyor kendini.

    Yarın erken kalkıp elektriğe el atmam lazım, prizlerin yerleri değişecek, spot ve aplik bağlantısı yapılacak, dış ışıklandırmaya elektrik gitmiyor onu kontrol etmek lazım. Bütün malzemelerim var, gerisi bana kalıyor. Boya ve duvar kağıdı seçimi yapmak lazım. Lazerli ölçü cihazlarından almam lazım bir tane. Kafamda bir proje kurdum aslında gereken tüm mutfak eşyalarını biliyorum, ikinci el piyasası için fiyat araştırması yapmak lazım. iyi bir marangoz bulup ahşap tezgah, dolap, banko vs. için proje çizdirip fiyat almak, masa sandalye için fiyat almak ve elbette tabela için falan birini bulmak lazım. Pasta dolabı elbette. VE isim bulmam lazım. henüz bir isim kararlaştırmadım. Kamera, alarm ve ses sistemini kendim halledebilirim. başka yapacak bir şeyim yok sanırım. En son eleman alacam ve bitti.

    inşallah her şey gönlüme göre olur, ihtiyacım var çünkü.. Kendime inancım var, yorulmak dışında bir engelim yok gibi..

    Hem belim ağrıdı, hem uykum geldi. 12 olmadan yatağa gitmek.. vay be en son orta okuldaydım sanırım. Muhtemelen sabah yedi olmadan uyanırım, gün erken başlayınca zaman özellikle akşamları biraz yavaş akıyor ama alışırım muhtemelen.

    https://www.youtube.com/watch?v=ZfmaioL2wsk

    Keşke Simge Sağın bana ninni okusa ya da kısık sesle sevdiğim şarkılardan birini...
    Bugün küfür etmedim, bundan böyle beyefendiyim.
    Sağlıcakla,
    Ve Truman Show'da dediği gibi;
    " Olur ya belki sizi göremem; iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler! "
    ···