1. 26.
    0
    up up up up up up up
    up up up up up up up

    up up up up up up up
    up up up up up up up
    ···
  2. 27.
    0
    up up up up up up up
    ···
  3. 28.
    +1
    yolla, bir taksi yolla
    solla, taksici solla
    herkes bir taksi bekler
    akasya yollar sarı melekler

    taksici gazla biraz acelem var benim
    yolda kalmak istemem konfor beklerim
    üstü kalsın şoför bey nerdeyse geldik
    lütfen sağda ineyim trafik müsait

    yolla, bir taksi yolla
    yetiştir beni melahat abla
    herkes bir taksi bekler
    akasya yollar sarı melekler
    ···
  4. 29.
    0
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
    en güzel günlerimin bu üç mel' un addıbını
    yer yer tırnaklarımla kazıdım
    hatıralarımın cdıbını..
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    biri o,
    biri ötekisi..
    Düşmanımdır ikisi..
    Sana gelince...
    Yazıyorsun..
    Okuyorum..
    Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
    insanın
    bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
    Ne yazık!..
    Ne kadar
    beraber geçmiş günlerimiz var;
    senin
    ve benim
    en güzel günlerimiz..
    Kalbimin kanıyla zütüreceğim
    ebediyete
    ben o günleri..
    Sana gelince, sen o günleri -
    kendi oğluyla yatan,
    kızlarının körpe etini satan
    bir ana gibi satıyorsun!.
    Satıyorsun:
    günde on kaat,
    bir çift rugan pabuç,
    sıcak bir döşek
    ve üç yüz papellik rahat
    için...
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    Biri o,
    biri ötekisi...
    Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
    Sana gelince...
    Ne ben Sezarım,
    Ne de sen Brütüssün...
    Ne ben sana kızarım
    ne de zatın zahmet edip bana küssün..
    Artık seninle biz,
    düşman bile değiliz..

    Nazım Hikmet Ran
    ···
  5. 30.
    +1
    edip canseverin bir su yılı denilebilirdi şiirinin şu dizeleri şu sıra bayağı etkilemekte nedensiz

    hadi anlat deseler anlatamam
    bir yere gidiyorken cayıp bir başka yere gitmeyi
    yani bir kunduzu karşıdan karşıya yüzdüren sezgi
    nedir ben bilemem ki
    belki bir raslantıdır da ondan mı sevdanın yeri
    en yakın yeri
    en uzak yeri
    bitmeyen yeri
    bitecek yeri
    farkedilmez zaten anlaşılmış sevdanın
    anlaşılmaz sevda ile bütün ekleri.

    gözlerim sevdim seni
    kökleri gözlerimin
    suyunu benden içen ıssız bir kasaba gibi.
    ···
  6. 31.
    0
    up up up up up up
    ···
  7. 32.
    0
    up up up up up up
    ···
  8. 33.
    0
    up up up up up up
    ···
  9. 34.
    0
    up up up up up up
    ···
  10. 35.
    0
    up up up up up up
    ···
  11. 36.
    0
    up up up up up up
    ···
  12. 37.
    0
    up up up up up up
    ···
  13. 38.
    0
    up up up up up up
    ···
  14. 39.
    0
    http://www.biziençoketkileyenşiir.com
    ···
  15. 40.
    +1
    ahmed reyiz den gelsin
    Seni, anlatabilmek seni.
    iyi çocuklara, kahramanlara.
    Seni anlatabilmek seni,
    Namussuza, halden bilmeze,
    Kahpe yalana.

    Ard- arda kaç zemheri,
    Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
    Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
    Bir ben uyumadım,
    Kaç leylim bahar,
    Hasretinden prangalar eskittim.
    Saçlarına kan gülleri takayım,
    Bir o yana
    Bir bu yana...

    Seni bağırabilsem seni,
    Dipsiz kuyulara,
    Akan yıldıza,
    Bir kibrit çöpüne varana,
    Okyanusun en ıssız dalgasına
    Düşmüş bir kibrit çöpüne.

    Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
    Yitirmiş öpücükleri,
    Payı yok, apansız inen akşamlardan,
    Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
    Seni anlatabilsem seni...
    Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
    Üşüyorum, kapama gözlerini...
    ···
  16. 41.
    0
    korkma, sönmez bu şafaklarda...

    devdıbını yazmama gerek var mı?
    ···
  17. 42.
    0
    Ne ararsın Tanrı ile aramda?
    Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
    Hakikaten gözün yoksa haramda,
    Başı açığa neden türban sorarsın?

    Rakı, şarap içiyorsam sana ne.
    Yoksa sana bir zararım içerim.
    ikimiz de gelsek kıldan köprüye
    Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

    Esir iken mümkün müdür ibadet?
    Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et.
    Senin gibi dürzülerin yüzünden,
    Dininden de soğuyacak bu millet.

    işgaldeki hali sakın unutma,
    Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.
    Sen anandan yine çıkardın amma,
    Baban kimdi bilemezdin şerefsiz...
    ···
  18. 43.
    +2
    uzunca zamandır görmeyeli seni
    bir başka kadın, bir hoş olmuşsun
    kollarıma alıp sarmayalı seni
    beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun.

    kayserili mükremin yılmaz
    ···
  19. 44.
    0
    Sen benim ikindi kahvemsin,
    Telvesi bol, sıcak, köpüklü..
    Orta şekerli…
    Küçücük bir fincandan yudumladığımsın..

    Sessizce içişlerim,
    Her tadında boğazımı yakan,
    Acısı saatlerce geçmeyensin…

    Sen benim ikindi kahvemsin..
    Kendi ellerimle pişirdiğim,
    Bir kaşık kahve, biraz şeker,
    Bir cezve suya verdiğimsin..
    Benimsin...

    Yavaş yavaş karıştırıp kısık ateşte,
    Her defasında köpüğünü seçtiğim,
    Taşmaya yeltendiğinde üfleyişlerim,
    Kokusunu içime sindirdiğimsin…
    Sen benim ikindi kahvemsin,
    Sıcacık..
    ince kulplu, nazik bir fincandan yudumladığım,
    Hiçbir tadına doyamadığımsın..

    Telvesinde kaybolduğum..
    Sabredişlerimde fallarına baktığım,
    Üç vakte kadar gelen sevgili,
    Aydınlığa çıkan yollarımsın..
    Sen benim ikindi kahvemsin…


    Emir Kemal
    ···
  20. 45.
    0
    Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele!
    Düşüncemizin katlanması mı güzel
    Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
    Yoksa diretip bela denizlerine karşı
    Dur, yeter demesi mi?
    Ölmek, uyumak sadece!
    Düşünün ki uyumakla yalnız
    Bitebilir bütün acıları yüreğin,
    Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
    Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü.
    Çünkü, o ölüm uykularında
    Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından
    Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
    Bu düşüncedir felaketleri yaşanır yapan.
    Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına?
    Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
    Sevgisinin kepaze edilmesine
    Kanunların bu kadar yavaş
    Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
    Kötülere kul olmasına iyi insanın
    Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
    Kim ister bütün bunlara katlanmak
    Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
    Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
    O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
    Ürkütmese yüreğini?
    Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
    Çektiklerine razı etmese insanları?
    Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
    Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
    Yürekten gelenin doğal rengini.
    Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
    Yollarını değiştirip bu yüzden
    Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.

    william shakespeare-Hamlet
    ···