/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +4
    aynaya bakarken utançla başımı eğdim de onun dışında her yere başım dik girdim. öyle öğretmişlerdi çünkü bana. boynun kıldan ince olursa kopuverirdi sonra.. oyuna geldim
    ···
  2. 2.
    +3
    hiç bi zaman yılma zütünü gibtir umudu kesme.
    ···
  3. 3.
    +2
    çocukken oyuncaklarımla konuşurdum. belki bunu çoğunuz da yapmışsınızdır.bir oyuncağım vardı, daha sonra bir tim burton film karakteri olduğunu öğrendim onun ama o zamanlar ne olduğunu bilmiyordum, sadece alışveriş merkezindeki oyuncakçıda onu gördüğüm an eski bir dostumu görmüş gibi ona yapıştığımı hatırlıyorum. almak için tutturacağım ilk ve tek şey o olacaktı muhtemelen de, annem çouk vızıltısıyla inci küpeli kulaklarını yormaktansa kredi kartını uzatmayı tercih eden bir kadındı.
    ···
  4. 4.
    +2
    -dövmek hafif kalır.. sabaha kadar resmen işkence yapmış kıza.bir görsen,her yeri çürük içindeydi. dudağında dikiş izi var farketmedin mi?
    farketmiştim, bellir belirsiz ufak bir şey. çocukken düştüm demişti. ellerim titriyordu anlatılanları duydukça.
    ···
  5. 5.
    +2
    dinleyen var mı? yalnız mıyım lan burda? bir ses verin amk arada... kendi kendime konuşuyor gibiyim.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et reis
      ···
      1. 1.
        0
        eyvallah, burdayım deyin arada lan şöyle. o zaman yalnız hissetmiyorum.
        ···
  6. 6.
    +2
    @90 o zaman senin için gelsin bin:
    annem okuldaki ilk haftamın şerefine gündelikçiye birbirinden güzel yemekler yaptırmış, hatt şütteden lahana sarması bile getirtmişti. isabet.lahana sarmasından ölesiye tiksinirim.bir defa da kendin yap şu yemekleri ulan diye geçirdim içimden. ölüm sessizliğiyle yemeğimizi yedik.
    -ee anlat bakalım neler yaptın ilk hafta?
    sevgi dolu ilgili babacığım benim.
    -hiç işte baba..
    -doğru düzgün cevap vermeyi öğrenemedin hala. sana bir soru sorduk otur adam gibi anlat şunu. neler yaptın?
    -ingilizce öğreniyoruz işte baba..
    -tabii. onca özel ders bir işe yaramadı tutup embesillerin gittiği sınıftan başladın. kafa yok ki sende.. amerikalı hoca tutmadım mı lan sana?
    -...
    ···
  7. 7.
    +2
    amerikalı hoca dediği de ben ilkokul beşinci sınıfa giderken, muhtemelen boş zamanlarında ofisine çağırıp ekstra para vererek gibtiği, uzun bacakları çirkin suratını kompanse eden fingirdek bir değişim öğrencisi kızdı. kız yalandan benimle bir iki kelime konuştuktan sonra televizyon izler ve gibtr olur giderdi. evet amk o ingilizceyle şekspir oldum ben de zaten
    ···
  8. 8.
    +2
    tatillerde doğada kitaplarda pikniklerde denizde hayvanlarda insanlarda huzur aradım kimse kimseye bir dal bile vermiyormuş artık. huzursuzluğumun adını panik atak koydular. titreyen ellerimi saklamak için yazın bile eldiven giydim. rüzgarı yüzümde hissetmek için sunroofu açıp arka koltuğa çıktım. kollarım iki yana açık şarkılar söyledim düşmemem için tutup çektiler
    ···
  9. 9.
    +2
    seni böyle bir seçim yapmaya zorlayacağım için çok özür dilerim anneciğim. aslında hiç sallamasan daha iyi olur bana göre. çocukken benim için seçtiğin giysileri benim için seçtiğin yemekleri benim için seçtiğin oyuncakları da hiç sevemedim zaten. benim için seçtiğin şeyler hiç bir zaman bana uymadı anne
    ···
  10. 10.
    +2
    onlar böyle muhabbet ederken ben aradan sıyrılayım bitsin bu rezilik diyerekten arkamı döndüm gidiyordum ki biri 'başaaaak!' diye bağırarak yanımdan koşarak geçti. başak da o bağıranı görünce ayağa kalktı, kucaklaştılar, ve herif başak'ın dudaklarına ufak bir buse kondurdu. şoka girmiştim amk.ne kafası yaşıyordum ben?
    ···
  11. 11.
    +2
    neyse, ne diyordum? alışveriş merkezinden aldığımız o oyuncak en yakın dostum oldu tam sekiz yıl boyunca. oyuncağımı gören herkes 'iğren' olarak nitelendiriyordu onu. böyle beyaz suratlı, mavi dudaklı, ceset suratı gibi bir suratı olan, cadı şapkası takmış bir şeydi. bir de maskesi vardı, maskeyi takınca gülümsüyordu, normalde surat asıyordu. kendime benzetmiş olmalıyım onu.
    ···
  12. 12.
    +2
    ben de işte her çocuk gibi oyuncağımla konuşur ve onu çok severdim.tek fark konuştuğumuz şeylerdi sanırım. yediğim tokatlar yanaklarımı ve ruhumu yakarken yatağa yattığımda kulağına fısıldardım:
    -babamı öldüreceğim. yemin ederim.
    çünkü daha o zaman tanrının çoktan ölmüş olduğunun ve bu nedenle kendi işimi kendim görmem gerektiğinin farkındaydım. çünkü ihtiyacı olanlara yardım eden, duaları duyan tanrı eğer dedikleri gibi merhametliyse sesimi çoktan duyup öldürmeliydi babamı. tanrı merhametsiz olamayacağına göre de ölmüş olmalıydı.
    ···
  13. 13.
    +2
    sevilmek çocukluğumdan beri zayıf noktam olmuştur takdir edersiniz ki.ilkokulda hiç arkadaşı olmadığı için teneffüslerde kitap okuyan çocuk bendim, tanıştığımıza memnun oldum. yıllar boyu kafamda yarattığım arkadaşlarım oldu, içimden onlarla konuştum. hepsi gerçekti hepsi gerçekten vardı belki de o kafamda yarattığım küçük insancıkların.en azından daha samimiydiler gerçek insanlardan.en azından hepsi hala yanımda.
    ···
  14. 14.
    +2
    Hala çalan telefonu yerden alıp bir müddet aptal aptal ekrana baktım. aramayı sonlandırmayı akıl ettim sonunda. merdivenlere oturdum. neredeydi?
    ···
  15. 15.
    +2
    tam dalar gibi oldum bu sefer de seslere uyandım.'o kadar da değildir canım.yok artık daha neler?' diyordum içimden de yok kulaklarım beni yanıltıyor olamazdı beyler. resmen gibiş dönüyordu karşı yatakta.vay anasını dedim yani tamam ne tak yiyorsanız yiyin de benim yanımda yemek zorunda mısınız o taku? çok zorladım kendimi dikkatimi dağıtmak için.isa'nın doğumunu, ispermeçet balinalarının soyunun tükenmeye yüz tuttuğunu, sovyetlerin neden çöktüğünü falan düşündüm ama benim ufaklığın yavaş yavaş uyanmasına engel olamadım. karı çok fenaydı anlaşılan... hayır ulan ertesi gün dersim vardı. karı aşağılara iniyordu galiba?yok yahu en iyisi derse gitmeden yemekhaneye uğrayıp kahvaltı etmekti.o duyduğum şaplak sesi miydi amk? gibtiret en iyisi lacivert kapşonluyu giymek yarın hava serin olacak gibi..
    ···
  16. 16.
    +2
    ilk bakışta babamın saati aslında kendisi için satın aldığı ama son anda oğlunu sürprizlere boğan düşünceli baba imajı çizmek ve beni gebe bırakmak için bana vermeye karar verdiği anlaşılıyordu. birden öfkelendim beyler. viskiyi fazla kaçırdığı gecelerde nasıl da beni duvardan duvara çarparak dövdüğü aklıma geldi.o zamanlar hiç bu kadar nazik ve beyefendi görünmüyordu. hayır o zaman kırmızı gözleri ve alkol kokan nefesiyle bir canavardı benim için. buzdolabının ayarıyla oynadığım için dondurucudaki buzların erimesi sonucu gibtiğimin viskisine her zamanki gibi iki buz koyamayışı ve beni öldüresiye döverek yüreğimi buza çevirdikten sonra onu kırarak içkisine kattığı geldi aklıma mesela. annemin nasıl da umursamadığı nasıl da dayağı çocuk terbiyesinin olağan bir parçası olarak gördüğü geldi aklıma.hem annem ne demişti bir seferinde kankisi müjgan teyzeye? 'pişmanım doğurduğuma. gençliğim gitti. vücudum bozuldu. çocuk başa bela' evet dayak benim çocukluğumun olağan bir parçasıydı işte çekirdek ailemizin minik sırrı. saate bakarken yelkovanın geri geri gittiğini gördüm. yelkovan geri gittikçe saatin içinde acılarımı gördüm. nefret ettim. tiksindim sizden. tiksindim senden baba. tiksindim senden.
    ···
  17. 17.
    +2
    -hadi git yat lan,dut gibi sarhoşsun!
    herif bana abi çekiyordu beyler. yüzüm ateş gibi olmuştu. gece karanlığına şükrettim.
    -üstün başın da bir acaipmiş lan..ne ayaksın?
    üstümde hala daha kostüm vardı tabii.. komedi filmi gibiydim. göz ucuyla baktım, başak çimlerde oturup bizi izliyordu. keşke dönüp başka tarafa baksa diye geçirdim içimden. olanlar yetmyormuş gibi yeni bir araba daha durmuştu tam önümüzden
    ···
  18. 18.
    +2
    şoka girmiştim. nasıl belli edecektim ki? nasıl bakmam gerekiyordu daha? nasıl dokunmam gerekiyordu? neler söylemem gerekiyordu? neden peşinden koşmama izin vermemişlerdi ki..
    -ne zaman söyledi bunu sana? hiç haberim yoktu gayet mutlu görünüyordu.
    -ya işte.. aramızda kalacak değil mi?
    -tabii ki..
    -ya işte herif beni gibtiredecek gibi dedi. bunda şey var.. kimsenin onu sevmeyeceğini sanıyor ya bu..şeyden sonra..
    -neyden sonra lan?
    ···
  19. 19.
    +2
    -vaaay caner! naber lan?
    yeni arabadan bi herif inip,az önce bana acıyıp da beni dövmeyen herifle tokalaştı.
    -bu kim lan?
    dalyarak çenesiyle beni işaret edince, adının caner olduğunu öğrendiğim herifin arabasındaki uykulu suratla kıvırcık yine bastılar kahkahayı.
    -hiç..bir arkadaş. senden naber?
    ···
  20. 20.
    +2
    ben sağa sola tos vurmaktan vazgeçtikten sonra adam da beni bırakınca öyle karşılıklı durup kaldık. şimdi bana da anlamsız geliyordu herife durduk yere saldırmış olmak. herif haklıydı. benim kaltak sevgilim olmasaydı, beni sevgilim elin heriflerine nerdeyse sürtünerek mini eteğiyle insanı çıldırtrcasına dans etmeseydi, benim sevgilim ay ışığında bu kadar güzel görünmeseydi, sevgilim o akmış makyajı ve dağılmış saçlarıyla beni benden almasaydı ve ben onunla oracıkta sevişmek istemeseydim tüm bunlar olmayacaktı. elbette insan içinde sevşilmezdi. elbette insanlar rahatsız olurdu. elbette her zamanki gibi ben suçluydum.yok olmak istedim utançtan
    ···