/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +7
    Attım bunu Jetta ya gittik bunun eve bir daireydi. Kendi evi değilmiş 2 oda bir salon tek kişi için lüx sayılabilir bir evi vardı. Hemen giyeceklerini aldı indik tekrar sahile. Bu üzerini değiştirdi ama beyler ben eriyorum ya hani gibmek için değil ama ona sarılasın öpesim geliyordu. Hani yavru kediler olur ya severken öldürecekmiş gibi olursunuz ben işte bu kıza karşı aynı şeyleri hissediyordum. Mavi bikinisiyle ateş ediyordu resmen namussuz. Geldi yanıma işte beyler akşama kadar bununla takıldım yine kum deniz güneş üçlüsüde yanımızda tabi. Hayatımda geçirdiğim en güzel günlerden biriydi.

    Saat 5 civarıydı bu ben kalkıyorum artık akşama xxxx barında şarkı söyleyeceğim gelirsen sevinirim dedi giderkende sağ yanağıma bir öpücük kondurdu. Ankara hukuk tutturmuş eşit ağırlıkçı gibi olmuştum amık. Havalara uçmamak için tek engel yer çekimiydi.

    Çok geçmeden o olmayınca denizin bir anlamı olmadığını anladım ve toparlanıp eve gittim. Bizim Teo ve Abdül akşam yemeği yiyorlardı. Diğerleri dışarı çıkmışlar takılıyorlarmış... Dün bunlarda düşürmüşler ama eve gitmek yerine sahilde felan gibmişler. Neyse tabi bunlara ben Zaynepten bahsetmiyorum... işte dedim bunlara " Ben bu gece xxxx barında olacağım gece geç gelebilirim." dedikten sonra çıktım dışarıya.

    Birkaç barda demlendim biraz sonra kızın olduğu bara geçtim.Baktım bizimki şarkı söylüyor ön sıralara kadar milleti ittire ittire geçtim kız bana bakıyor ben ona simsiyah giyinmiş namussuz bir ayrı çekici olmuş. Beni görünce bunu söylemeye başladı.

    https://www.youtube.com/watch?v=DR7mtyH0NRY
    ···
  2. 27.
    +8 -1
    Bizim Muhammet vampir gibi elemandır mübarek en ufak şeye uyanır bir de biraz müşrik bir bindir. Sesimizi duymuş olacak ki üst kattan bize bağırdı.

    -Dibinizi giberim yatın lan
    -Lan buraya bi gel. dedim

    Bizim Murat ağlıyor, Muho yanımda oturmuş bizim anlattıklarımızı dinliyor. Tabi bir yandan da dudak altından gülüyor şerefsiz. Dinledi dinledi. Sonra kalkıp gitti ve tuvaletin kapısını açtı tabi biz Muratla neredeyse öleceğiz amık.

    -Gelin lan buraya. dedi

    El önde kafa yere bakıyor gittik.

    -Kimse yok lan burada. Gidin yatın amık Bu herifin uykusuzluktan gözlerine kan oturmuş belli ki eve girmeden de bir iki şat atmış ben sarhoş olduğum zaman ağaçları dayıma benzetiyorum amık. dedi

    Ne yalan söyleyeyim kalbimi ferahlatmıştı. Muratta zaten gelmeden önce barda biraz oyalanmıştı. Murat her ne kadar beni gördüğüne dair yeminler fgelan etse de gibimde değildi Muhammet beni biraz da olsa rahatlatmıştı ama ne var ki yine de sabaha kadar uyuyamamıştım. Peş peşe sigara yakıyordum.
    ···
  3. 28.
    +7
    Boğuluyordum neredeyse dibine goyim Allah tan Teo yetişti de kurtardı. Tünelin sonundaki ışığı görmüştük yoksa. Neyse beyler cevşen diyorduk. Tesadüf müydü? yoksa cevşenin yokluğundan mı? Murat beni görmüştü. Beni hafiften korku bastırmıştı. Bunlar köpek gibi yiyorlardı ama ben mal mal yemeğimle oynuyor bir yandan da bunların gerçek olup olmadığını sorguluyordum. Bizimkiler doydu, sofrayı toparladılar biz de o vakite kadar birer sigara kola yaptık. Ardından sahile geçtik.
    .
    .
    .
    .
    Sahilde kızları da görünce bizim Murat bile olanları unutmuştu. Herkes yüzüyor, kızlara takılıyor ne bilim işte ne yapılırsa onu yapıyordu ama ben şezlonga uzanmış dün olanları ve çevşenin esrarını düşünüyordum. Neden bu çevşeni çıkarmamam gerekiyordu?. Nereden gelmişti bu paralar?. Murat dün ne görmüştü ya da görmüş müydü?
    .
    .
    .
    Bunları düşünerek akşamı etmiştim. Tabi birazda yüzdüm yalan yok şimdi. Neyse beyler toparlandık üzerimizi değiştirdikten sonra saat 8 gibi bir akşam yemeği yedikten sonra bir gece kulübüne gittik. Ama herkes ayrı ayrı takılıyordu. Kız düşüreli hesabi ama bilin istiyorum bu tip konularda pek iyi değilimdir hani kadınlarla aram fazla yoktur ne yapmam gerekiyor pek bilmiyorum. Anlatabilmişimdir umarım. Ama beyler öyle bir ortam var ki ben bana bile birşeyler düşer. Düşüncesi vardı hani.
    ···
    1. 1.
      0
      Seri bin
      ···
    2. 2.
      0
      Yaz occ
      ···
  4. 29.
    +7
    Kilidi açtım, kapının hemen ardındaydı zaten çıkar çıkmaz kucakladım. Sıktım sıktım oda beni, hayatımda bu kadar iyi hiçir zaman hissetmemiştim.

    -Bırakmayacağım seni asla bırakmayağım
    -Bırakma beni
    -Söz veriyorum bırakmayacağım seni artık

    Hıçkıra hıçkıra ağlıyorduk...
    Sanki senelerin hüznü bir andan akıp gitmişti gözlerimden.
    Yılların intikdıbını alırcasına ağlıyorduk.
    ···
  5. 30.
    +7
    Derken Mete bir anda Teoyu bırakarak olduğu yerden fırladı. Beni tuttuğu gibi çimlerin üzerine yatırdı ve yumruklamaya başladı. Ne yapsa haklı adam amık normal bir insanın görmeyi kaldıramayacağı işleri gördü kimsenin bilmemesi gereken şeyleri öğrendi. Sinir sistemi artık bu olanlara dayanamamış olacak ki bütün hınçını ve öfkesini benim suratıma boşaltıyordu. Bir süre yumrukladıktan sonra ağlamaya başladı ve beni bıraktı yanıma geçip hıçkıra hıçkıra ağlamöaya başladı dudaklarından bir bir cümleler dökülüyordu.

    M:Ahtapot Ahtapot
    B:Efendim kardeşim. diyebildim kanayan burnumu silerken suratım kesin kızarıklar ve morluklar içindeydi ama umurumda değildi bu adam benimle gidilmesi zor bir yolda koşmuştu.
    M:Şu kız ne yaptın onu. Hafif gülümsüyordu sanki bu kadar karanlığın içinde birazcık aydınlık arıyor gibiydi.
    B:Hangi kız dostum.
    M:Alanya daki eve getirdiğin. O an kalbimde bir titreşim oldu beyler ensemden aşağıya buz gibi bir su döküldü. Zaynepten bahsettiğini anlamıştım ama kendimi bu kadar çabuk kaptırdığımı bilmemesi daha iyi olurdu.
    B:Ha şu kız ne olmuş ona
    M:Bitti mi yani?
    B: Ne bitti mi kanka birşey başlamamıştı ki.
    M:Yazık olmuş oysaki o kadar da güzel görünüyordunuz. Bu sözü kalbimden bir damar daha koparmıştı ama ne alakası vardı ki. Şimdi canımızın derdindeydim. Orada sadece aklımızı allak bullak eden şu konudan kurtulmak için konuşuyorduk zaten.

    Sustu sustum sustuk. Saat sekiz civarıydı artık uyumamak için tüm kaslarımı zorluyordum. Teklif etsemde kimse eve geri dönmek istemeyeceğinden otele gitmek gibi bir öneride bulundum. isteseler de istemeseler de geleceklerdi. Hemen bir kaç sokak altımızda bir otel vardı izbe bir yerdi ama ne yalan söyleyeyim rahat yatak sıcak yemek vardı o şu an bizim için lüks bir şeydi.

    Toparlanıp çıktık yola bir kaç dakika sonra otelden içeri girdik verdik nüfus cüzdanlarımızı yaptırdık kayıtlarımızı parayı da ellerini tutuşturunca aldık anahtarı ve çıktık odalarımıza. 4 Oda tuttuk ama çevşen 4 tane değil kimseninde zütü yemiyor çevşensiz oda da uyumaya özellikle Teonun. Neyse beyler geçtik bir odaya neyseki yataklar iki kişilik Teoyla Mete yatakta yattı ben koltukta Muhammet te odalarımızdan gitirdiğimiz yorganlarla yaptığımız yer yatağında.
    ···
  6. 31.
    +7
    Ertesi gün dedemin evinde uyandık beyler işte kalktık yemek felan yedikten sonra doğruca yolumuz xxxx şehriydi Meryem ablamız (dul ve güzel komşumuz) adresi yazmıştı sağolsun. Arabalara doluştuk yine beyler son sürat gidiyorduk. 3 saat kadar sonra şehrin girişi,ne varmıştık. Ama beyler adresi bulmak zulüm gibiydi o nasıl bir şehir Allah'ın yollarını, trafiğini cadde boylarını işte ne varsa hepsini gibeyim.

    Birkaç saat de dönercilerin ve çakma saatcilerin arasında dolaştıktan sonra bir hayırsever vatandaş bizi adrese zütürdü. Çok dua ettim adam doğrusu. Dublex bir villanın önündeydik beyler (Not: Pay listesinde Cevdet abi en çok parayı alan adamdı neden en çok cukkayıda onun yaptığını anlatacağım beyler)

    Neyse amık çaldık kapıyı bir kadın çıktı hizmetçiydi sanırım. Ama ateş ediyordu kız saf bir güzelliği vardı. 5 tane sapı karşısında görünce saşırmış olmalıydı ama yine de yüzündeki hafif tebessümü bbozmadan.

    -Buyrun kime bakmıştınız. Hemen arkamda abazanlar af attı ama Allahtan kız duymadı. Yoksa fena bozulurdu.
    -Biz Cevdet Beye bakmıştık kendisi burada mı? oturuyor acaba.
    -Evet ama kendisi şuan burada değil.
    -Nerede acaba?
    -Geçen hafta intahar etmeye çalıştı ama başaramadı şu an xxxx özel hastanesinde kendisini görmek istiyorsanız oraya gitmelisiniz ama sizinle konuşaçak halde olduğunu sanmıyorum.
    Lan dünyam başıma yıkılmıştı dibina goyim ya konuşmazsa ya konuşamazsa amık o zaman ne yapardım. Hayatım boyunca bir çevşenin etrafında mı? olamam gerekiyordu ya bu da öbürü gibi kaybolursa?

    Düşünülecek çok şey vardı ama içimde bir kazan su kaynıyordu beyler ya Cevdet abi konuşamazsa o konuşmazsa...
    ···
  7. 32.
    +7
    Beyler öncelikle sizde özür dilerim. işe başlamam ve kişisel problemlerim yüzünden fazla vakit bulamadım. Neyse o zama devam edelim.

    Pat vir o vuruyor kazmayı pat bir diğeri. Teo ağacı dibide domuş gibi duruyor ben ve diğerleri kazma kürek çukuru kazıyoruz amk. Gel zaman git zaman. Biz 1 metre felan kazdığımız aralarda uzaklardan biri el feneriyle yavaş yavaş yaklaşmaya başladı.

    Muhammet aha sıçtık diye düşünürken gelen elemanın arkadaşım Yasin olduğunu anladım. Avcı binin tekiydi. Üstünde kamuflaj omzunda tüfekle ağır ağır bize yaklaşıyordu. Yakınlaşınca o da beni tanıdı. Ağır ağır giden adımları hızlandı neredeyse koşar adım yanımıza geldi. Nefes nefeseydi tabi bu arada biz onu görünce kazma küreği bıraktık.
    Yanımıza gelir gelmez hemen tüfeği bir yana koydu bir yere oturup solukladı.

    Korktuğu her halinden görünüyordu. Selam verdi hemen söze başladı.
    Y: Ahtapot ne işiniz var burada
    A:Bizi bırak Yasinim sen niye bu kadar korktun.
    Y:Anlatsam da inanmazsın zaten boşver. Bir sigara var mı?
    A:Var cebimdeki winston box paketinden bir tae uzatıp yaktım. Normalde öyle sigara içen biri felan değildir ha.
    A:Anlat dinleriz hiç yoktan.
    Y: Sigarasından bir nefes daha aldı. Elleri bir an için titreyiverdi. gözleri dolu doluydu. Bilmiyorum bilmiyorum ne gördüğümü bilmiyorum dedi.
    A:Baştan anlat şunu bilader
    Y:Ormandaydım Paris le avladıyorduk (Paris köpeği) Bir ada ağaçlardan kuşlar ve yarasalar küme küme havalandı. Bir domuz olabileceğini ya da ayıdır diye düşünüyordum.
    A:Eeee sonra korkuyordu bir fırt daha aldı.
    Y:Paris, paris ağaçların arasına doğru koştu. Bir süre sora havlamayı kesti ve garip bir mızıklamayla tüm sesi kesildi. Gölgelre geçmeye başladı sonra dalları ağaçların arasında hızla gölgeler geçiyordu. Arkamı döndüğüm gibi koşmaya başladım buraya kadar koştum.
    ···
  8. 33.
    +7
    Para var ya anasını satim hiç öyle otel felan gerek yok dedik direk bir emlakcının yanına gidip. 1 Haftalığına dublex bir villa kiraladık sahile yakın içi dışı çok güzeldi evin. 7 oda 2 salon 2 tuvalet felan vardı yani tam istediğimiz gibi. Hemen yerleştik valizler boşaltılıyor şakanın hatti hesabı yok. Daşşak muhabbeti almış başını gidiyor. Öyle güzel bir hava vardı içimizde.

    Koyduk benim valizi odaya boşalttım felan. Gece çok geç saatte çıktığımız için yola saat 11 gibi Alanya ya gelmiştik. Çektik hep beraber şortları bir restorana oturduk. Karnımızı doyurup sahilde birer şezlong kiralayıp güneşlenmeye başladık tabi güneş gözlükleri takılı iyice kremlenmişiz yüzümüzde aptal bir huzur gülümsemesiyle etrafı izliyoruz.
    ···
  9. 34.
    +7
    Birkaç gün sonra Muhammet te elinde sayısal vs kuponlarıyla gelmeye başladı. Bin tam bir kumarbaz olmanın ilk adımını atmıştı. Lotonun totonun biri bin para. Aldığı parayı tekele gömüyordu. Zamanla aramızdaki bağlarda zayıflamaya başlamıştı.
    .
    .
    .
    .
    Okula daha seyrek gidiyor birbirimizle daha az konuşuyorduk. Bu durum iyicve kanıma dokunmaya başlamıştı. Teo yattığı odayı akol kokusu dolduruyor. Metehan eve gusül almak için geliyor, Muhammet kuponlarıyla yatıyordu. Yani beyler birileri kulağımıza günah işle diye fısıldıyordu. Gel zaman git zaman finalleri zar zor vermiştik haziranın ilk haftasıydı sanırım. Bunlar memlekete gitmek için hazırlanıyorlardı. Ama benim gönlüm el vermemişti.
    Aldım karşıma bunları
    ...
    B:Beyle kalamaz mısınız bu yaz burada?
    T:Ben kalamam kanka evdekiler çalışmazsam giberler beni
    M:Aynı be bilader. Yüzümü özlediklerinden değilde bi gibe yarayayım diye çağırıyorlar.
    Muhammet: Beni biliyorsunuz beyler gitmesem arayıp niye gelmediğimi sormazlar siz kalırsanız bende kalırım.
    B:Lan arayın o zaman evleri burada çok güzel maaşlı iyi bir iş bulduğunuzu bu yaz gelemeyeceğinizi söyleyin. Bizde bir araba alır çıkarız yollara gezeriz şöyle bi.
    .
    .
    .Fazla düşünmemişlerdi bile, ailelerini de kandırmak çok kolay olmuştu. Bu sıcak parayla 3. ayımıza giriyorduk ama olayların birbirini böyle izleyeceğini hiçbirimiz bilmiyorduk.
    ···
  10. 35.
    +10 -3
    Beyler inanın bende yazmak istiyorum ama şuan içimden gelmiyor gerçekten gecenin ilerleyen saatlerinde belki atarım bir iki part daha zaten bölüm sonuna da birkaç part kaldı. 4. Bölüm kısa ve son bölüm olacaktı gönlümden geçen hikayeyi trende sokmaktı olmadı.

    Bu sene içerisinde fantastik kurgu dalında bir romanım çıkacak. Desteklerinizi beklerim.

    Nasip olursa yarın bitireceğim hikayeyi.

    Destekleyin beni beyler bir efsane çıkarmak istemiştim ama olmadı. Hüzünlüyüm. Yaktım sigarayı

    Beyler yarın saat tam dörtte burada olun...
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa harbi değerin bilinmiyor varya tam filmlik senaryo amk çok güzel yaziyosun bitir lütfen hikayeyi
      ···
    2. 2.
      0
      nerdesin la
      ···
    3. 3.
      0
      nerdesin la
      ···
    4. 4.
      0
      çok iidi amk kaç gündür sözlüğü senin için açıom
      ···
    5. diğerleri 2
  11. 36.
    +7
    Cevdet abi oda bütün bu olayların içindeydi Allahtan hemen yan binadaydı da bizi uğraştırmayacaktı.
    .
    .
    .
    Zile basıyoruz kapının ırzına geiyoruz açan yok. Bekledik bir süre sigaralar yanıyor efkarlar dağılıyor işte. Biz süre sonra elinde poşetlerle bir kadın geldi 30lu yaşlarında güzel bir kadındı Allah var şimdi. "Oğlum kapımın önünde ne bekliyorsunuz" dedi
    -Abla burada Cevdet Y. diye biri oturuyordu ona ne oldu.
    -Cevdet buradan 1 buçuk ay önce taşındı evladım şimdi xxxx da oturuyor. Vay çakal Cevdet abi parayı cukkaya indirince hemen buralardan kaçmış. Neyseki o kadarda uzak bir şehir değildi. Uğraştıracaktı ama olsun. Allahtan Meryem Abla (Cevdet abinin evde oturan dul bayan) nerede oturduğunu felan biliyordu. (Vay amık büyük ihtimal Cevdet abi bu kadınla birşeyler yaşamıştı ama neyse bizi ilgilendirmez beyler konuya dönelim)

    Bizim bebeler isyanlardaydılar lan adamlar son 1 haftanın yarısını yolculuk yaparak geçirmişlerdi. Artık arabalar bile rest çekiyordu.

    Biraz dinlendik doğrusu beyler Bi gece takıldık bizimkilerle (Tabi amık çevşen olmasa koşa koşşa işin peşine giderlerdi ama işte rahattık) Plan sabitti Cevdet abiyi bulacak diğer isimlerin kim olduğunu soracak hepsinden paranın 10 da 1 ini alacak sonra onlarla altın alıp hazineyi nereden çıkardılarsa oraya gömecektik. Sabit kolay ve güzel bir plan gibi değil mi?

    .
    .
    O zaman izleyin beyler.
    ···
  12. 37.
    +7
    Dans ediyorum bir yandan da aldığım içkinin hatti hesabı yok amık başım dönmeye hafiften başlamıştı. Para var ya amık iki hopluyorum gidiyorum barmene doldur bir viski diyorum amık düşündükçe o günleri ya da her neyse. Bir ara sigara içmek için dışarı çıktım sigarayı göremiyorum amık hafiften böyle böyle sallanıyorum kafa nasıl olduysa sigara ağzımda ama çakmağı tutturamıyorum. Düşünün o halimi o sırada bir kız ateşiyle geldi yaktı sigaramı ama o halimi görmüş olacak ki kız kahkahalar atıyordu.
    .
    .
    .
    Ama beyle o kadar tatlı bir kızdı ki o kahkaha attıkça benim yüzümde aptal bir ısrıtış ve gözlerimde bir hayranlık oluşuyordu. Kızın yüzü o kadar masumdu ki hani gibmelik değil eve aksesuarlık kızlar olur ya işte bu kız onlardandı. Sadece yüzüne bakacaksın ve huzuru arayacaksın.
    .
    .
    .
    Biz bunla muhabbete başladık
    O:O
    Ben: B

    O: Ne kadar içtin?
    B: Haddimden fazla olduğu kesin. Hafif bir gülümsedi yine içimde o anlamsız gülümseme.
    O:Evin nerede hatırlıyor musun?
    Hatırlıyorum da o fırsat bir kere gelir başıma
    B:Hayır
    O:Nereye gitmek istersin?
    B:Sahile
    O:Seni zütürmemi ister misin?
    istemez miyim? Lan
    B:Olur

    Girdi bu koluma beni hafif sürükleyerek sahile zütürdü.
    ···
  13. 38.
    +7
    Masada olanları anlattım bizim bebelere rüyamı korktuğumu cevşenleri işte Muratın Metenin kevaşesinin ve benim başıma gelenleri öylece gün yüzüne çıkardım. Teo Korkmuş Muhammet le Metehan münafıklarının gibinde bile değildi. Muratla Abdülde nötrdü işin doğrusu. Beyler bakın bu parada birşey var. Benim dedim kuru bir emekli maaşı alan bir adamdı tüm hayatı boyunca maaşını biriktirse bu kadar para etmez lan. dedim

    Bizimkilerin gibinde miyiz amık yok elemanlara giren çıkan yok ki. En son dedim artık benim dedeme sık sık elinde parşömenlerle gelen huurlar olurdu. Define gömü işi işte bilirsiniz lan. işte o zaman biraz dikkatlerini çekmiştim, bende başta ihtimal vermek istemiyordum ama dedem belkide bu huurlarla beraber gömü işine girmiş ve bu parayı kaldırmıştı.
    .
    .
    .
    Bebelerde ihtimal verdi dediklerime Teo bilirdi bu işleri anlatmaya başladı.
    -Beyler üç harfliler kimi zaman sahipsiz hazineleri sahiplenirler kimi zamanda hazineyi gömen kişiler hazineyi sadece soylarından biri çıkarabilsin diye başına bir üç harfli dikerler. Kimi zaman kandırırsın bu üç harfliyi ama genelde sonu hüsran olur. dedi

    Tabi bizimkiler yusuf yusuf. Murat birşeyler demeye başladı.

    -Bak kanka benim bildiği bir hoca var xxx köyünün xxx ilçesinde onun yanına gidelim o bize bir yol gösterir gerekirse dibina godumun parasını geri gömeriz. Üç harflilerle mi? uğraşacağız. Dedi.

    -Tamam ondan sonrada kalkar benim memlekete gideriz orada neler olup bittiğini öğreniriz. dedim

    Beyler buraya kadar sıradan bir hikayeydi asıl macera buradan sonra başlıyor... Kimler neye bulaşmış bu para nereden gelip nereye gitmiş onu anlatacağım size.
    ···
  14. 39.
    +6
    Oturtturdu beni bir yere denizin sesi esen meltem felan çok güzeldi. Kalktı gidiyor... Birşey yapmam gerekiyor birşey derken ağzımdan tek kelime çıkıverdi.
    -Gitme!

    Munsur bir gülücük attı sanki bunu istiyordu gavaşe. Konuşmaya başladık.
    -Niye bu kadar içtin?
    -Sen hiç bu kadar içmez misin?
    -Ben genel olarak içmem alkolün tadını beğenmiyorum. O yüzden de kafa olacak kadar içemiyorum. Hiç yoksan sigaramı yakabiliyorum.
    -Hazır sigara demişken. Uzattım bir dal bun. Aldı yaktı bana verdi bir tanede kendine yaktı. Sigaralarımızı içerken muhabbet devam ediyordu tabi.
    -Al şimdi sen yine yakamazsın.
    Hafifce gülmüştüm o kadar masum bir ses duymamıştım daha önce
    -Adın ne
    -O kadar önemli mi?
    -Önemli benim için önemli
    -Senin ismin benim için önemli değil
    Hayallerim yıkılmıştı bir anda dibine goyim. Başımı öne eğmiştim. Buradan bize ekmek çıkmayacak diyordum tam.
    -Çünkü biliyorum, seni arkadaşınla konuşurken duydum. dedi gaveşe yüreğime indirecekti.
    -Ahtapot. Ahtapot değil mi? Adın.
    -Evet. başım hala önemdeydi adını söylememesi bende güven kaybına yol açmıştı galiba.
    -Zeynep ben dedi.
    Dünyalar benim olmuştu la binler. ismini söylemişti neyse beyler o dakikadan sonra alkolünde verdiği etkiyle hayatımı anlatmıştım o da dökülüyordu ağlaştık arada abisini bıçaklamışlar lan ölmüş ne bileyim ailesi tarafından kabul görmemiş işte o da evinden baya uzaklarda alanyalarda bir barda şarkı söylüyormuş. Ama sesi çok güzeldi o söylüyor ben bir dal sigara yakıyordum.
    ···
  15. 40.
    +6
    Kalktım beyler ne olduğunu bilemiyorum. Öğle saatleriydi sanırım bizim bebeler hala sere serpe yatıyorlar amık. Bu kadar erkek kalktığıma bende inanamamıştım. Saatlerin koşuşturmacası ve korkusu beni bu kadar erken kaldıramazdı diye düşünürken kapı çaldı.

    Gittim kapıyı açtım kırmızı giysili bir oda servisine bakan elemandı kapıdaki 18 yaşlarında belli ki yazları çalışıyor burada. işte konuşmaya başladı.

    -Abi buyrun yemeğiniz. Metal bir tepside bir kapakla kapatılmış bir tepsiyi uzattı bana. Aldım hemen elinden çok açtım beyler çok hemen gibtirsin gitsin de yemeğimi yiyeyim diye cebimden hemen bir 20 lira verdim elemana.

    Kurt gibi açtım amık hemen girdim içeriye bizim bebeleri uyandırmadan bir sandalye çekip oturdum yemeğe. Kapağı açtım koca bir tavuk beyler işte etrafı yeşillikle felan süslenmiş fırnda güzelce kızartılmış bir tavuk. Hemen tabağın yanında duran bıçaklarla dışından dışından yemeğe başladım amık şeyi oldukça lezzetliydi ya da ben çok aç olduğumdan öyle hissediyordum. Taki bıçakla tavuğu ikiye ayırana kadar. Aman Allah'ım içi böçek ve solunala doluydu hemen ağzımdaki çiğnenen yemeği de tepsinin üzerine kustum. Sandalyeden fırlamıştım ne oluyor lan dedim kendi kendime. Korku ve hiddetle hemen resepsiyona koştum tabi elimde de kurtlu tepsiyle beraber. Ben katları indikce tavuğun içindeki kurtlar ve böceklerde tavuğu yiyor kemiklerini ortaya çıkarıyordu. Birkaç kat indikten sonra karşımda güzel bir kadın vardı. Elimdeki tepsiyi ve kurtları göstererek.

    -Bu yemeği kim hazırladı. dedim
    Güzel kadın=GK
    GK:Yunus usta hazırladı. Çok sinirlenmiştim lan amık karısı elimdeki böcekleri takmıyor yüzsüz yüzsüz "yonos hoco hozorlodo"
    -Neredeymiş bakalım şu yunus usta zütür onun yanına beni söyleyecek birkaç şeyim var.
    GK:Tamam. dedi ve düştük bunun peşine beni mutfak gibi bir yere getirdi amık karısı neyse.

    Karşımda arkası bana dönük yaşlı bir adam havuç kesiyor.
    GK:Usta bu adam seninle birşey konuşmak istiyormuş. Usta da ses yok havuca devam
    -Usta bir bakar mısın? Usta da ses yok havuca devam.
    -Ustaaa. dememle adam havuçları bırakıp parmaklarını kesmeye başladı amık. O anki adrenalinle koşup hemen adamı kurtarmaya çalıştım, yüzünü bana çevirmiştim ki karşımda simsiyah gözleriyle dedemi gördüm. Aman Allah'ın bir anda korkuyla tepsiyi bir köşeye fırlattım çıokan ses beynimde öyle bir yankılanmıştı ki gözlerimi kapatıp başımı iki elimin arasında çınlamaları dindirmesi için kulaklarıma yaklaştırdım. Gözlerimi bir açmıştım ki biraz önce mutfak olan bu küçük oda. Şimdi kanla yıkanmış mermer zeminii tavandan yere sarkan sinekli etleri ve küçük dar pencereleriyle tam bir mezbahaya benziyordu.

    Dedem hala bir tabakanın üzerinde elinde paslı bir bıçakla parmaklarını kesiyordu. Bir anada korkunç bir sesle şoktan arınıp tekrar dehşete kapıldım.

    Yesus:Benim altınıma dokunanın ellere ne olur görün. Bir anda elime bakakalmıştım. Biraz önce zararsız gibi görünen böcek ısırıkları elimin etini ve kemiğini birbirinden ayırmıştı. Geriye sadece kuru var kansız beyaz kemikler kalmıştı.

    Şok Dehşet korku ne arasanız kalbimin içindeydi. Kadına döndüm bakmak için. Eli yüzü şişmiş dudaklar kırmızıdan mora gözlerse etlerin arasında küçüçük hale gelmişti. Elinde benim attığım metal kutu duruyordu.

    Ses tekrar yankılandı mezbahanenin duvarlarından.

    Senide deden gibi köle yapac---.
    Bir anda Muahmmet'in yüzüme vurduğu suyla uyandım.

    (Kardeşlerim bu hikaye kısmi olarak gerçek bir kısmıyla da oldukça uydurmadır. Kişilerin isimleri ile birazcık oynasam da karakterler vardır ve gerçektir. Hikayenin içerisinde geçen Zeynep karakterinin ismi gerçek olmasa da yaşananlar tamamen gerçektir.

    Son Not: Olay kesinlikle benim başımdan geçmemiştir. Ben sadece olayı ana hatlarıyla birinci ağızdan dinleyen ve olayı hikayeleştiren biriyim.

    Yazdığım notlar tamamen doğrudur mesela olayı yaşayan kişi Abdülle bir daha hiç görüşmemiştir.)
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    +7 -1
    Suyun kaldırma kuvvetiyle otelin ucuz kıanepesinden helen fırlamıştım. Dudaklarımda kan tadı vardı burnumdan ve gözlerimden kulaklarıma kadar kan sızmıştı. Göz bebeklerime dahi kan oturmuş bir zombi filminden fırlamışcasına korkunç görünüyordum.

    Bizim bebeler kriz geçirdiğimi yaklaşık bir dakika kanepede debelendiğimi sonra gözlerimden ve burnumdan kanlar boşalmaya başlayınca korkup suyla uyandırmaya çalıştıklarını anlattılar. Amık bende işte rüyamı anlattım bu bebelere irkildi gavaşalar.

    Herkeste bir belirsizlik vardı şimdi ne yapacağız amık hayatımız boyunca böylemi yaşayacağız lan derken ben Selman amcanın yanına gitmek istiyordum bu işleri artık bir sonuca kavuşturmak zorundaydık. Ama kafama takılan şey Selman amca kızını kurban etmesine rağmen para alacaklar listesinde ismi yoktu.

    Selman amca hayatında sadece kızı olan bir adamdı. Kızını evlendirmiş, dedemin evi gibi vir evde tek başına köpekleriyle yaşayan yaşlıca babacan bir adamdı. Dedem dedem dedem o adamın bile ahiretini yakmıştı.

    Kalktığımda Sabah ezanı okunuyordu, yaklaşık 16 saat kütük gibi uyumuştuk tabi onlar ben kabuslarda dolaşıyordum. Neyse beyler Selman amcayı evini felan bunlara anlattım yola düştük. Ama ayaklarımız geri geri gidiyordu lan geri geri gidiyordu. Yanımıza biraz sigara ve ev ziyaretine gidermiş gibi tatlı felan aldık. Az gittik uz gittik neyse beyler dedemin evinde birkaç kilometre uzakta olan Selman amcanın evinin önüne geldik.

    Kapıyı çalıyorum çalıyorum yok kapı duvar. Ama içeriye girmek herşeyi yapardım amık artık bu işlerden sıkılmıştım yapmam gereken belliydi içeri girecek Selman dayıdan isim listesindekilerin kim olduğunu öğrenecek sonrada parayı bırakıp bu işten kurtulacaktım.
    ···
  17. 42.
    +6
    7 saat sonra karakoldan ve Zehra ablanın yanından ancak ayrılabildik işte polisler nerede oturduğumuz felan sordular bir yere gitmemeiz gerektiğini zırvaladılar takan kim bizden bir sıkıntı yoktu yatarsak hırsızlıktan yatardık her neyse. Bizimkiler bizim gitmemize gerek kalmadan hemen Cevdet münafığından 800 altın almışlar amık o da çok koorkmuş

    Bizim bebelere bu parada hayır olmadığını alıp gömmemizi istediğini söylemiş. Hazineyi nereden çıkardıklarını felan söylemiş. Hala sargılarla dolaşıyormuş münafık bin. Ama korkusu o korkusu yok mu? işte 800 küsür altını elinin tersiyle ittirtmiş ona Bizim bebeler eve geldiklerinde 2 sandık ağzına kadar tıka basa altın vardı amık.

    Hocayı aradık amık Hocam işte böyle böyle bu binler Şeytanın kesesinden 7 bin altın almışlar. Hocam bizde 1800 altın kurtardık hazinenin yerini de öğrendik gelin Allah için gömelim kurtulalım Hocam.

    Hoca kabul etti beyaz kısa torosuna atlamış gelmiş adam.
    ···
  18. 43.
    +6
    Baya sevmiştim kızı. Bilmem abazalıktan bilmem uzun zamandır hayatımda bir kız olmamasından. Bu kıza aşık olmuştum gözlerine bakıyordum simsiyah zeytin gibi inca kıpkırmızı dudakları o kadar güzeldi ki. (spoiler: Şimdi yüzü yine geldi gözümün önüne acaba nerededir şimdi gidip bulsam ne der bana acaba) aşık olmuştum sanırım lan. Ben yüzüne bakıyordum o anlatıyordu. Gözleri dolu dolu olmuştu kızın.
    .
    .
    .
    https://www.youtube.com/watch?v=CjmaATRmA2Y
    .
    Birden bu şarkıyı söylemeye başladı amık. Bütün geçmişim gözümün önünden aktı gitti. Yıllardır bu kadar güzel dertleşmemiştim. Kızın ayrı bir etkisi vardı. Sanki etrafındaki negatif etkiyi çekiyordu. Tüm yorgunluğumu sarhoşluğumu almıştı. Pir-ü pak olmuştum lan...
    .
    .
    .Kalbimdeki kasveti söküp atmıştı kız. Uzun zamandır hissetmediğim duygularla dolmuştu içim. Yattım kumun üzerine o hala şarkısını söylüyordu. Sormadan edemedim ama şarkısının bitmesini bekledim.
    .
    .
    -Hayatında biri var mı?
    -Neden soruyorsun? Utanmıştım amık sigaramdan bir fırt daha aldım. O da yine munzur munzur gülmeye başladı.
    -Yok Yok uzun zamandır yok. Şerefsiz bir gülümsemenin yanında hemen bastım lafı
    -Güzelllll. Bu yine gülüyor göğsüme hafif bir tokat atarak
    -Pisliksin dedi. Kötü bir niyetim yok. Öyle şerefsiz biri değilim sadece bana çok iyi geldin kalbimi huzurla doldurdun.
    -Sende bana iyi gelmedin değil ha. Burada fazla arkadaşım yok kimseye birşey anlatmaya anlatmaya yaşlanmaya başlamıştım.
    -Bu güzellik yaşlanmaz, yapma. dedim tabi gülücüğü bastı. Hafiften yürüyordum ama öyle gibmek için felan değil. sevgilim olsun diyeydi hani anlatabiliyorumdur inşallah. Bu sırada bizim Meteden msj gelmişti. "Beyler kız bulamayan eve gelmesin. Kızı alanda odasına geçsin bakın salonda felan görmek istemiyorum sizi. Cebinizde paranız var bir otel bulun amık. Hade by"
    .
    .
    .
    Bu msj demek oluyordu ki ben kızı buldum gibmeye eve geçiyorum kız varsa gelin yoksa gibtirin demek oluyordu. Bu kız o kadar masum görünüyordu ki gözüme anlatamam. Onunla böyle birşey düşünemezdim.
    ···
  19. 44.
    +6
    Hocanın karşısına etrafına hilal şeklinde dizildik. Meteyle Muhammet bile suspus hocanın söyleyeceklerini dinlemek için pozisyon alıyorlardı. Ben umursamaz ve birazda yorgunluğun getirdiği bitkinlikle oturduğum yere adeta kilitlenmiştim. Hocanın dilinden kelimeler birbir dökülüverecek gibiydi.

    Teo:Hocam hocam ho... -cam
    Hoca:Efendim evladım
    Teo Hocam benim bir sorum olacaktı
    -Sor evladım
    Teo:Hocam biz üç harflilere karıştık. işlerine bulaştık. Pişmanlık içindeyiz. Bilmediğimiz bir mirasın varisleri olduk. Para pul derken birbirimizi batağa sürükledik. Eskiden derviştim şimdi alkoli,k oldum. Para pul derdi çözer sandım imanımdan oldum. Bana bize bir çare göster hocam.

    Vay amık bizim Teo meğer ne şair ruhluymuş. Bir bir kelimeleri sıraladı adama. Korktum lan. Neyse beyler devam edelim o an onları düşünüyorum.

    -Evladım karanlık ne kadar büyürse. Karanlık sadece bir bedendir ışık ise karanlığı kesen kılıç. Vay anasına hocada Teo da deli edebiyat yapıyorlardı.
    -Sen evladım ve sizler gençler karanlık sizin her köşenizi kapatsa da, birer kandil olun parlayın

    Teo: Hocam ibadet yok, iman yok. Para gözümüzü kör etti göremez olduk önümüzü.
    -Ne parası bu evladım nasıl bulaştınız cinlere
    Teo hazine hocam hazine
    -Neyin hazinesi kimin hazinesi
    Ben:Yesus hocam Yesus diye bir mahlukun
    -Yesus mu?
    Teo:Ne oldu hocam

    Hoca birden sinirlenmişti beyler hem de çok. Kaldırdı kafasını gözleri ateş saçıyordu elemanın. Hemen kalktı yerinden başladı bağırmaya

    -Kafirler! münafıklar! Fasıklar çıkın Allah'ın evinden. Varlığınızla kirletmeyin Şeytanperestler. Bağırdıkça bağırıyor eleman.

    Bizi apar topar dışarıya atmıştı. Arada da birkaç tane geçirmeyi ikmal etmedi tabi. Amık bunun Yesus isminden bu kadar nefret etmesi beni dehşete düşürmüştü doğrusu. Bizim bebeler tabi Yesus kim ne bilmiyorlar hızlıca onlara kağıtta yazanları anlattım.
    ···
  20. 45.
    +6
    Elimizde fenerler odanın köşesine kümelendik amık elimde o iğrenç kutu. Köpek gibi korkuyorduk Teo elindeki gibik feneri kapının ağzına doğru tuttu. Bir gölge kapının arasından hızla diğer tarafa çekip insan kahkahasına benzer bir ses çıkardı bizim Muhammet imana geldi resmen putperest bin Dua felan okuyor. Teo ağlamaya başladı. Ben zaten iptaldim lan bizim bebeler kurban değildi ki. 1 sırada olan bendim bana bıraktılar bütün musibeti öldülar amık.

    Herneyse aramızda tek mantıklı kalan Meteydi. O da Allah tan öylebir durumda plan geliştirip. Korku ve kasvet dolu sesiyle kekeleye kekeleye.

    -Pencere beyler pencere dışarı atlayalım.

    Amık Teo hala yerde titriyordu adam resmen kilitlenmişti. Muhammet hemen ayağa kalktı. (Hah ha ha. koridordan hala korkunç bir kahkaha sesi duyuluyordu.) Ben hemen elimdeki gibik kutuyu kapattım ve Muhammetin arkasından bende ayağa kalktım.

    Muhammet ne kadar zorlasa bir türlü açılmıyordu amık penceresi. Elimdeki kutuyu o pencereyi zorlarken son güzümle cama vurdum. "Küt çangır çungur" Bütün cam anında yere inivermişti Sağda solda kalan cam parçalarınıda temizledikten sonra Muhammet hemen dışarıya atladı. Yerde korkudan titreyen Teoyu Meteyle beraber kaldırarak Muhammetin şefkatli kollarına bıraktık. Ardından Meteyi attım dışarıya Kutuyu Muhammet'e uzatarak bende dışarıya çıktım Son Hız evden kaçıyorduk.

    Uzaktan eve döndüğümde çatıda dedemi koşarken gördüm dehşet verici bir görüntüydü. Dedem çatıta dikilmiş bizi izliyordu. Gözleri tamamen siyah kollar gövde kadar kalın ve yerde sürünüyordu. Her zaman giydiği beyaz takım elbisesi leş gibi kan olmuştu. Ve hala tiz bir kadın sesiyle bize karşı kahkaha atıyordu.

    Biz ise Meteyle beraber Teonun konula girmiş sokakta hızla belirsiz bir yere doğru içi kan dolu bir kutuyla koşuyorduk.
    ···