/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 101.
    +1
    Hort lan
    ···
  2. 102.
    +1
    Hort lan
    ···
  3. 103.
    +1
    Uppp upppp
    ···
  4. 104.
    +1
    Upppppppppp
    ···
  5. 105.
    +3
    Miras-“Baban mı?”

    Rıfat-“Umarım kız kardeşinin intikdıbını falan almak istemiyorsundur.”

    Miras-“Hahaha. Hayır tabiki de. Bu kız kardeşimin kendi yoluydu. Artık ona karışamam. Lakin siyah zırhlı dediğin kişi aklıma takıldı. Başka kim vardı orada?”

    Rıfat-“Pq adında biri, Tyr adında biri ve dedem demeye dilim varmasa da benimle aynı ismi taşıyan Rıfat.” Bir an sessizleşti.

    Rıfat-“Onlar unutulmuşlar mı?”

    Miras-“Evet. Genelde lanetli olarak söylenirler. Gezgin kurallarını çiğneyenler lanete gönderilir. Herkes tarafından unutulurlar. Yani unutulmuşlar da denebilir. Demek dünyadaki sorun buydu. Uandina umarım yakalamıştır…” “ Geldim.”

    Rıfat-“Nereye gittin ki?”

    Miras-“Anlattığım gibi. Gezginler gittiğinde dünyalarındaki zaman durur. Yani gittiğimi gezgin olmadan anlamazsın.”

    Rıfat-“Detayları daha sonra öğreneceğim. Peki nereye gittin.”

    Miras-“Ölüm ve yaşam diyarına. Her doğum ve her ölüm orada belirlenir.”

    Rıfat-“Peki orada ne işin vardı?”

    Miras-“Lanetlilerin kim olduğunu öğrenmeye gittim. Kaçan sadece 3 kişi var. Saydığın 3 isim. Lakin kara zırhlı kişi kim bilmiyorum.”

    Rıfat-“Onların başı gibi duruyordu. Tehlikeli biri. Babam ona karşı koyamadı. Kafam… Çok karışık. Üstelik ölümsüzmüş ve gezginmiş. Yani ailesi başka bir diyarda mıydı? Başka diyardan da mı biriyle evlenmiş? Onun için mi dünyadaki gezgini arıyordu?”

    Miras-“Hayır. O sadece 3 tane diyara gitti. Biri burası, biri Ork Diyarı ve kız kardeşim ve Bir Bine’nin dışında kimsenin gidemediği Ejderha Diyarı.”

    Rıfat-“Bir dakika bir dakika. Sakın bana ejderhaların var olduğunu söyleme.”

    Miras-“Şu an başka bir diyarda olduğuna inanıyorsun da ejderhalara mı inanmıyorsun? Ve üstündekini çıkart. Omzun kanıyor. Gizlemene gerek yok.”

    Rıfat-“Yardıma ihtiyacım yok. ilk yardım biliyorum.”

    Miras-“Sen ilk yardım bilsen de ben de oradaki yarayı iyileştirmesini biliyorum. Biraz bekle.” Dedi ve malzemeleri aramaya başladı. Birkaç tane ot çıkardı ve hepsini bir yerde ezdi. Daha sonra sulandırıp karıştırdı ve tanıma geldi. Fırçayı suya batırıp yaramın üzerine sürdü. Yaralarım birden kabuk bağladı. Çok garipti.

    Rıfat-“Bu da neydi? Büyü mü?”

    Miras-“Hayır, bilim. Bitkilerin ne yaptığını bilirsen onlar da sana yardım ederler. Bunları ejderhalardan öğrendik.”

    Rıfat-“Ejderhalardan mı? Hani sadece babam ve kız kardeşin o diyara gitmişti?”

    Miras-“Evet ama bir zamanlar kız kardeşim ejderhaları buraya getirirdi. insanlarımız onlardan ders almak yerine onlara saldırdı. Dillerinden anlamadıkları için. Onlardan korktukları için ejderhaları öldürdüler. Sadece gezginler ejderhaların dilinden anlarlar. Veya kafalarını sana tokuştururlarsa onlarla zihinden konuşabilirsin. Onların içgüdü denen yetenekleri var. Öğretilebilir bir yetenek. Ve bu yeteneği de baban ve kız kardeşim biliyordu. Kız kardeşim tam anlayamamıştı ama baban anlıyordu. Bu sayede kız kardeşimi yendi.”

    Rıfat-“Kız kardeşini neden öldürdü ki?”

    Miras-“Kız kardeşim çok hatalar yaptı. Geri dönülmeyecek hatalar. Diyarların çoğunu tehdit etti, rianları ejderhalarla savaştırdı. Ve en sonunda da ölmek istedi ve öldü. Onun ölümsüzlüğü de babana geçti.”

    Rıfat-“Anladım. Lakin bunları sindirmem çok uzun sürecek. Peki o sürede ben ne yapacağım?”

    Miras-“Seni dünyana geri döndürmenin yolunu bulana kadar burada kalabilirsin. Hatta öğrencim olur rianlara yardım da edebilirsin.”

    Rıfat-“Peki. Bir süreliğine de olsa kabul ediyorum. Ama bir şartım var. Eğer 5 sene içinde geri dönemezsem burada bir hayat kurmaya başlamak istiyorum. Ne de olsa sonsuza kadar burada çalışamam. Benim de kendime göre hayallerim var.”

    Miras-“Kendini nasıl rianlara kabul ettireceksin ki? Bizden farklısın nereden bakarsan bak.”

    Rıfat-“Burada çalışmayı kabul etmemin asıl nedeni de bu. Senin yanında çalışarak insanlara kendimi alıştıracağım.”

    Miras-“Güzel fikir ama şunu unutma. Onlar insan değil. Rian. Ve çok hızlı kabullendin burada kalacağını.”

    Rıfat-“Kabullenmedim. Kafam hala bulanık. Bunları yerine oturtmam uzun sürecek. Uyuyabileceğim bir yer var mı? Kafamı anca öyle toparlarım.”

    Miras-“Benim yatağımda yatabilirsin.” Eliyle işaret etti. “Sana bir odayı ayarlarım bu geceye kadar.”

    Rıfat-“Tamam.” Dedim ve yatağa kendimi attım. Miras da odadan çıktı. Kafam o kadar dolu ki şu anda.

    “SEN DE KiMSiN?”

    Birden yataktan fırladım. Bu ses de neydi? Zihnimin içinde yankılandı. O gümüş saçlı kadın mıydı? Neden bana sen de kimsin desin ki? Kafam çok karışık. Uyusam iyi olacak. Yatağa yattım ve uyumaya başladım.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 106.
    +3
    HALiS

    Geri bedenime döndüm ve ilk işim üzerimdeki yaraların kenarlarını kaşımak oldu. Canım yanıyor ama fena kaşınıyordu. O yumurtadan kalkmamak için verdiğim emeği uyumamaya verseydim eminim derslerden geçerdim. Geçerdim geçmesine de ben neredeyim? Her yer kapkaranlık. Gökte bir ateştopu var. Ayağa kalktım ve üzerimi çırptım. Üzerimi çırpmamla elimdeki yarayı hatırlamam bir oldu. Canım yandı lan. Bir tabela vardı. Okuyamıyorum. Orada nece yazıyor? Çok garip bir dil. Daha önce böyle bir yazı türü görmemiştim.

    Halis-“Alduin. Biz evdeyken ne oldu?” … “Alduin, cevap versene.” Ama Alduin konuşmak istemiyordu. Bir seçim yapmıştı. Annesini ölüme terk etmişti. Ama annesinin hayatındaki amacını gerçekleştirdiğine inanıyordu. Ama bunun onun hoşuna gitmeyeceğini biliyordu. Bedenindeyken annesinin ölümünü gördüğünde zihni neredeyse çığlık çığlığaydı. Gerçek zihni görmemesine rağmen. Onlar için ölüm bir sondu. Bizim için ise şeref. Ama cevap vermesi gerekiyordu.

    Alduin-“Bir portalden aşağı düştün. Şu an başka bir diyardasın.”

    Halis-“Ne demek başka bir diyardayım? Ejderhaların orada mıyım?” hiç benzemiyor ama.

    Alduin-“Hayır. Ejderha diyarında değilsin. Orası neresi bilmiyorum. Bedenine girerek ortak enerjimizi çok harcadık. Uyuyunca konuşalım.” Dedi ve sesi gitti. Arkamdan bir ses geldi. At arabası mı o? Yok değil. 2 tane aygır ve gözleri kırmızı parlıyor. KIRMIZI MI PARLIYOR? BEN NEREDEYiM BÖYLE? Tam yanımda durdu. Kargaya benzeyen bir şöför beni süzdü. istemsizce korktum. Burası da neresi böyle?

    ŞKarga-“Sen de nesin böyle?”

    Halis-“Ben bir insanım. Öldüm mü?”

    ŞKarga-“Hmm. Başka bir diyardan bir ziyaretçi. Ama sende gezginlik enerjisi hissetmiyorum.”

    Halis-“Bir portalden buraya düştüm ve eve dönüş yolunu arıyorum.”

    ŞKarga-“Artık eve dönmen çok zor. Portal açabilen gezginler çok nadir bulunur. Ama sen bizim için altın değerinde olabilirsin. Teninin rengi de zaten altına benziyor. Benimle gel. Arkaya geç ve seni yeni hayatınla tanıştırayım. Portal açan gezgini bulunca da geri dönersin.” Başka da bir seçeneğim yok gibi.

    Halis-“Tamam. Sizinle geliyorum.” Dedi ve adam şoför koltuğundan indi. Arkadaki yerin kapısını açtığında çok yanlış bir karar verdiğimin farkına vardım. Bir yığın içeride karga vardı. Boyları küçüktü. Muhtemelen çocuklardı.

    Halis-“Ben vazgeç…” demeden beni arabanın içine itti ve kapıyı kapatıp arkadan kilitledi. Hepsi bana korku dolu gözlerle bakıyorlardı. Biri dışında. O daha çok umursamaz duruyordu. En sonunda çocuklardan biri:

    ÇKarga-“Sen de nesin böyle?”

    Halis-“Bir insanım. Bu diyarda kapana kısıldım ve görünüşe bakılırsa da burada da kapana kısıldım. Çıkmanın bir yolunu bulmam lazım.”

    2ÇKarga-“Buradan çıkamazsın. Bizi Işık’a zütürüyorlar.”

    Halis-“Işık mı? Orası da neresi?” Umursamaz karga bana doğru döndü ve:

    UKarga-“Orası bizim cehennemimiz. Eğer Işık seni yakaladıysa oradan canlı çıkma ihtimalin çok azdır.” istemsizce yutkundum. içimi bir korku kapladı. Şu an Alduin ile konuşmayı çok isterdim.

    Halis-“Peki onlar ne? Organ mafyası falan mı?”

    UKarga-“Oraya gidince öğrenirsin. Ve bir insan olman sana farklı davranacakları anldıbına gelmiyor. Sen de onların gözünde bir Imdan olacaksın.”

    Halis-“Imdan mı? Sizin ırk mı yani?”

    UKarga-“Evet.” Şöför olan önden vurdu:

    ŞKarga-“Sessiz olun. Daha 3 günlük yolumuz var. Size tavsiyem uyumanız. Orada uyuyacak vaktiniz olmayacak.” dedi.

    ÇKarga-“O haklı. Işık’a gitmeden önce son uykumuz.” Dedi ve yere yattı. Tamam. Yerde yatmayı sevmem ama uykuya olan sevgim yerde yatmaya olan nefretimi kapatıyor. Herkes uyumaya çalışıyordu. Ben direk kafamı koyar koymaz uyudum.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 107.
    +3
    Halis-“Pek tekin bir yere gitmiyorum. Bana anlatır mısın orada ne oldu? Ve omzundaki yaralar da ne? Özellikle bir sıyırık var. Çok sızlatıyor.” Şu an annesinin öldüğünü bilmemesinin daha iyi olduğu düşündü.

    Alduin-“Ok omzunu sıyırdı. Seni son anda kurtardım lakin portalden bilinmeyen bir diyara düştün.”

    Halis-“Onlar kimdi?”

    Alduin-“Muhtemelen onlar lanetlilerdi. Annemin bize anlattığına göre gezginler kuralları çiğnediğinde lanete hapsedilir ve herkes tarafından unutulur. Lakin onlar lanetten kaçmanın yolunu bulmuşlar.”

    Halis-“Kafam çok karıştı. Babam da biz gezgin ve üstüne üstlük bir ölümsüz, değil mi? Yani senin dediğin efsanevi gezgin.”

    Alduin-“Evet.”

    Halis-“Beni gelip kurtaramaz da yani yeteneği elinden alındığı için?”

    Alduin-“Evet.”

    Halis-“Çok güzel. Neyse ki sen yanımdasın.”

    Alduin-“Ben de bir süreliğine gidiyorum. Yavru uykusuna yatmamın vakti geldi.”

    Halis-“Yavru uykusu mu?”

    Alduin-“Evet. Bütün enerjimi yavruma aktaracağım ve sonra uyuyacağım. Sana daha öncede anlatmıştım. Ve uzun bir uyku olacak. Uyandığımda seninle konuşuruz.” Tamam. Bu pek iyi olmadı. Ama ona da engel olamam.

    Halis-“Tamam. Uyanınca konuşalım.” Dedim ve rüya bitti. Bittiğinde araba durmuştu. Hepsi şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

    Halis-“Ne oldu?” dedim yorgun bir sesle. Hala da uyumak istiyordum.

    ÇKarga-“3 gündür aralıksız uyuyorsun. Yaralarını da sardık hissetmedin bile.” Gerçekten de yaralarım sarılmıştı.

    Halis-“Teşekkür ederim benimle ilgilendiğiniz için. Benim uykum biraz ağırdır.”

    ÇKarga-“Umarım orada da böyle uyumazsın. Duyduğuma göre fazla uyuyan öldürülüyormuş.” Hasgibtir. Ben alarma bile uyanamam. O zaman burası benim ölüm fermanım.

    Hepimizi arabadan sırayla çıkarttılar. En azından elimize kelepçe bağlamıyorlar. Şoför benden uzakta. Kaçabilirim o zaman. Sıradan çıkıp kaçmaya başladım.

    ÇKarga-“Abi bekle…” dese de geç kalmıştı. Ben çoktan şoförün bana yetişemeyeceği mesafeye kaçmıştım bile. O da arkamdan koşuyordu. Çok yavaş. Hayatta bana yetişemez. En sonunda görünmemeye başladı. izimi kaybettirdim herhalde. Ama emin olamam. Ağaca çıkmam lazım. Burası bir orman. Dallar her ne kadar garip olsa da kontrol ettim ve beni taşıyabilecek durumda. Pek ağaca tırmanmadığım için biraz zor oldu ama tırmandım. Neyse ki geceleyin kaçtım. Sabah olsa beni kesin bulurlardı. Tepede yine bir ateş topu vardı. Acaba onların Ay’ı mı o? Bilmiyorum ama kaçtım. Başardım. Ben öyle sanıyordum. Şoför yanımdaki daldan bana bakıyordu. Ne ara geldi oraya?

    ŞKarga-“Gerçekten kaçabileceğini mi sandın? Işıktan kaçamazsın. Kaçış taktiğin tam bir rezaletti. Çevreni kolaçan ederken karşındaydım ama beni görmedin. Ağacın dalını kontrol etmeni beğendim. Başkası olsa düşünmeden tırmanırdı ve ağacın dalı sağlam değilse düşerdi. Ağaca 6 dakikada 24 saniyede tırmandın. Bu süre zarfında seni 56 trilyon 432 milyar 648 milyon 123 bin 989 kere öldürdüm. Hem sabah kaçman da cabası.”

    Halis-“Öldürdün mü? Ve sabah mı? Gecenin körü.”

    ŞKarga-“Yani zihnimde öldürdüm. Ve şu an gökte gördüğün güneş sabah olduğunun habercisi. Sizin dünyada ışık daha fazla aydınlatıyor olmalı. 50 yılda bir bizim dünyamızı da tamamen aydınlatır. Şimdi antremanımız bittiyse Işık’a geri dönmemiz lazım.”

    Halis-“Beni kaçırdın sen?”

    ŞKarga-“Ben seni kaçırmadım. Sen teklifimi kabul ettin. Bu da senin bir zaafın. Reddetseydin ben geçip gidecektim. Ama kabul ettin. Vazgeçmene izin veremezdim. Çünkü bir kere kabul ettiğin şeyden vazgeçemezsin.”

    Halis-“Peki orada bana ne olacak?”

    ŞKarga-“Eğitileceksin. Her şeyde ustalaşacaksın, diller öğreneceksin, taktikler öğreneceksin, öldürmeyi öğreneceksin, marangozluk, terzilik, demircilik ve daha aklına ne gelirse.”

    Halis-“Bunların hepsini nasıl öğreneceğim?”

    ŞKarga-“Oraya gidince anlayacaksın. Öldürme ve dil hariç diğer her şeyin sadece temelini öğreneceksin ve kendini istediğin şekilde geliştireceksin. Şimdi, sayım zamanı geldi.” Dedi ve yanıma geldi. Farkına bile varmadan sıraya geri dönmüştüm bile. Ne ara? Işınlandık mı? Saçlarım havaya kalkmış. O kadar hızlı mı geldik? Burası neresi böyle?

    BEKLEYiN. 1 PART DAHA VAR.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 108.
    +6
    DiĞER HiKAYEDEN KÜÇÜK BiR SAHNE

    Gözcü-“Sonunda gelebildin Halis.” Beni nasıl görmüştü?

    Halis-“ Seni bulmam gerektiği söylendi gözcü. Adımı nereden biliyorsun? Sesini de hatırlıyorum. O unutulmuşları kulağıma fısıldayan sendin. Yani Imdan’dan dünyaya kulağıma fısıldayabildin.”

    Gözcü-“Kaderimiz başından beri kesişiyordu Halis. Sen uyarıldın. Ve uyarılara kulak asmadın.”

    Halis-“Benim dedemin lanette olduğundan haberim yoktu. Babam da direk kendi babası geldi diye heyecanlandığından tehlikeyi önemsemedi bile. Artık o günler geride kaldı.”

    Gözcü-“Yanılıyorsun Halis. Daha da kötü şeyler olacak. Kader değiştirilemez. Ama şansını deneyebilirsin.”

    Halis-“Neden bahsediyorsun? Buraya ne için geldiğimden haberin var mı? Hem beni nasıl görebildin?”

    Gözcü-“Hahaha. Aslında seni göremedim. Sadece senin gelme zamanının geldiğini hissettim. Ve sana seslendim. Sen de oraya çıktın. Benim kaderim son bulmak üzere. Bana 2 dakika önce sapladığın küçük iğneyi hiç hissetmedim bile. Beni acısız öldürdüğün için teşekkür ederim. Sana son bir kehanet göstermeme izin ver. U marım kader i de ğiştirirsin.” Dedi ve son nefesini verdi. Benim de zihnimden sesler gelmeye başladı.

    “Temiz kalp kirleniyor. Diyarlar bir bir düşüyor. Kimse onu durduramaz, ölüm bile ona yaklaşamıyor.” Gözümde de bir an bir sahne belirdi.

    “Yetmez. Daha fazla diyar benim olmalı. O yıldız benim hakkım.” Yanında birinin cesedi vardı. Daha önce hiç görmediğim biri. Saçları gümüş renginde ve cildi kızıl renkteydi. Gözlerine güneş gelince mavi olan renk pembe bir renge dönmüştü. Diğer yanında da toprak vardı. Toprağın üzerinde ortadan ikiye bölünmüş hilal sembolü vardı ve her tarafta dal parçaları vardı. Ve konuşan adamı görünce dilim damağım kurudu. Nefes nefese kaldım. Diz çöktüm. Bu olamaz.

    Halis-“Bu benim babam.”
    ---
    OKUDUĞUNUZ iÇiN TEŞEKKÜR EDERiM. BU ARADA NE KADAR OKUDUNUZ? BU HiKAYENiN HER BiR SAYFASI 48 SATIRDAN 90 SAYFALIK BiR KiTAP OKUDUNUZ. ÜSTELiK BUNU YAZARKEN BAZI iLKLERiMi YAŞADIM DA DENEBiLiR. BUNU OKUYAN, DESTEKLEYEN HERKESE TEŞEKKÜRLER. BiR SONRAKi HiKAYEDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. (MUHTEMELEN BiR SONRAKi HiKAYE YEMiN SERiSiNE GELECEK. TEK HiKAYE DURUYOR ZAVALLIM :D)
    ···
    1. 1.
      +1
      Adam işi öyle ilerletmiş ki bir de "in the next episode of... " çekiyor bize. Severek okudum hayatta oturup bir günde 90 sayfa kitap okuyacak biri değilim normalde onu da söyliyeyim. inci de yazılan hikâyeler daha bir ilgimi çekiyor amatör olsalar bile. Bir sonraki hikâyeyi de bekliyoruz da bu hızla Half Life 3 olacak galiba sonraki hikâyenin adı. istersen bir dahaki sefere başlığa koymak için resim de çizebilirim aslında. internetten buldukların kadar iyi olmaz elbet ama hikâyeyle daha alakalı olur en azından. Nasıl bir şey istediğini söylemen yeterli
      ···
      1. 1.
        +1
        Tamamdır kanka bir sonrakine sana haber veririm. Zaten internetten resim bulmak işkence :D Beğendiğine sevindim.
        ···
    2. 2.
      0
      Bitti mi booooo
      ···
    3. 3.
      0
      Ne zaman gelir yenisi
      ···
      1. 1.
        0
        Panpa net tarih veremiyorum. Yazınca sana pm atarım.
        ···
      2. 2.
        0
        Geç atma 😅
        ···
      3. diğerleri 0
    4. 4.
      0
      Ne zaman gelir yenisi
      ···
    5. diğerleri 2
  9. 109.
    +1
    Rez okurum
    ···
  10. 110.
    +1
    Rezervuar
    ···
  11. 111.
    +1
    Rezervered
    ···
  12. 112.
    +1
    Rezzers
    ···
  13. 113.
    +1
    Bu niye tutmadı lan 100 den fazla entry var trendin 2. sayfasına bile çıkamadı
    ···
    1. 1.
      +2
      Üst üste entry girdiğim için muhtemelen up atıyor olarak görüldü. Yani en azından ben öyle düşünüyorum. Ama önemli değil panpa, sen okuduysan, buradaki birkaç kişi okuduysa o bana yeter.
      ···
      1. 1.
        +1
        Sen bu kadarıyla yetiniyor olabilirsin ama daha fazlasını hak ediyorsun bence. Sözlükte hikaye kültürünü devam ettiren bir iki kişi var zaten. Üzülüyorum böyle görünce
        ···
  14. 114.
    +1
    Rezerved okuycam
    ···
  15. 115.
    +1
    Hocam devamı ne xaman gelir *
    ···
  16. 116.
    +1
    Yeni hikayeyi ne zaman atarsın panpa ?
    ···
  17. 117.
    +1
    Devdıbını sabırla bekliyoruz panpam.
    ···