/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 76.
    +12 -12
    çok şanssız ve doğuştan tek taşaklı bir adam varmış..
    bir gün bindiği uçak arıza yapmış, düşmek üzereymiş.
    acilen birinin uçaktan atlaması gerekiyor.

    kura çekmişler, o çıkmış. kabul etmemiş bir daha çekmişler, yine o çıkmış. 3- 4- 5- 6.. defalarca kura çekmişler, hepsinde o çıkmış.

    tamam! demiş çaresiz. kabul. ama son bir şartım var. bir soru sorucam. eğer bilirseniz; sorgusuz sualsiz atlarım.

    kalabalık bu teklifi de kabul etmiş, adam soruyu sormuş..

    karşımdaki adam ile benim taşaklarımızın toplamı kaç taşaktır?

    kalabalık gülerek cevap vermiş. - dört

    adam kaybettiniz diyerek açmış; tek taşak..
    karşısındaki adam açmış; üç taşak..
    ···
    1. 1.
      +5
      Paint terk
      ···
      1. 1.
        0
        ister inan ister inanma ben bu fıkrayı bundan 8-9 Yıl önce mahallede öğrenmiştim burdaki bildiğim en eski fıkradır.
        ···
    2. 2.
      0
      Boya leave
      ···
    3. 3.
      0
      Boya leave
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 77.
    +27 -1
    genelevdeki kadın kapıyı açar ve karşısında giyimiyle evsizden hallice gibi görünen yaşlı bir yahudiye "nasıl yardım edebilirim?" diye sorar.
    yaşlı adam: "natalie'yi istiyorum." der.
    kadın: "natalie burdaki en pahalı kızdır ve isterseniz başka... "
    yaşlı adam: "hayır, natalie'yi görmem lazım."

    natalie gelir ve ücretinin 1000 dolar olduğu söylenir. adam gözünü bile kırpmadan 10 tane 100'lüğü natalie'ye verir. ikisi beraber üst kattaki odaya çıkarlar.

    sıradaki gece yine aynı adam kapıda görünür ve natalie'yi ister. hiç kimse 2 gece üst üste natalie'yi istememiştir. ve hiç bir indirim filan yoktur. adam yine çıkarmış 10 tane 100'lüğü çat çat vermiş. üst kata çıkmışlar.

    3. gün yine aynı adam kapıda, yine natalie'yi istiyor. yine 1000 doları natalie'nin eline sayıyor. üst kata çıkıyorlar. gecenin sonunda natalie soruyor:
    "hiç kimse benimle 3 gece üst üste birlikte olmamıştı ... nerelisin sen?"
    yaşlı adam cevaplar "minsk'denim"
    natalie: "ne tesadüf benim de orda 2 tane kız kardeşim var."
    yaşlı adam:" biliyorum kardeşin bana 3000doları sana ulaştırmam için verdi".
    ···
  3. 78.
    +29 -2
    temel ile dursun ingiltere'ye gitmişler. dursun'da bir baş ağrısı, nasıl ama. temel'e demiş ki:
    -temel başımı kaldıracak halim yok, git bana eczaneden bir ağrı kesici al gel.
    -temel: ben ingilizce bilmem, nasıl gidip alacağım?
    dursun ilacın adını yazmış bir kağıda, temel'e uzatmış.
    -eczacıya kağıdı uzat, ilacı alınca da how much de. o sana fiyatını söyler, parasını öder gelirsin demiş.
    temel söylene söylene gitmiş, girmiş bir eczaneye. kağıdı eczanedeki bayana uzatmış. bayan ilacı vermiş,
    -temel: how much?
    eczacı kadın: gülümseyerek, six penny.
    temel kızarmış, bozarmış, çekine çekine bir daha sormuş, kadın gene six peny. üçüncüye gene aynı. temel, benden günah gitti, karışmam diyerek, kemeri çözüp, fermuarı indirmiş ki, kadın telaşla.
    -eczacı kadın: no fuck, no fuck!
    -temel: sen istedin valla, ufak mufak idare edicen artık.
    ···
    1. 1.
      0
      Asdsfdgdsadfsdasd
      ···
    2. 2.
      0
      Haykirdim bin
      ···
  4. 79.
    +21
    bir adamın tek bir kızı ve bir de papağanı varmış. papağanın bir ayağı yokmuş, dengesini gibiyle sağlıyormuş.
    adam kızının kendisi evde yokken eve erkek attığından şüpheleniyormuş. bir gün papağanı kızın odasına koymuş ve akşama geldiğimde bana bu odada olanları anlatacaksın diye tembihlemiş.

    akşam adam geldiğinde merakla papağana sormuş.
    -adam: ne oldu bütün gün anlat bakalım.
    -papağan: kız içeri girdi.
    -adam: sonra?
    -papağan: sonra kapı çaldı. bir adam içeri girdi.
    -adam: eeeee. anlat. sonra?
    -papağan: kız kıyafetlerini çıkarmaya başladı.
    -adam: eeeeee. sonra? hızlı anlat be hayvan.
    -papağan: adam da kıyatlerini çıkardı. ikisi de çıplak kaldılar.
    -adam: lan insanı delirteceksin. sonra ne oldu?
    -papağan: kız yatağa geçip bacaklarını açtı. adam da gardolabın üstüne çıktı.
    -adam: oha! lan... sonra ne oldu?
    -papağan: sonrasını hatırlamıyorum. gibim kalktı düştüm.
    ···
    1. 1.
      0
      Adsafsfgass
      ···
    2. 2.
      0
      O zaman hatırlamıyorum olmaz bilmiyorum olur amk
      ···
  5. 80.
    +18 -7
    ülkelerin iş ve cikse verdikleri önem sıralamasına dair bir araştırma yapılıyormuş. odada bir ütü masası ve çıplak bir kadın var. önce alman'ı göndermişler. alman önce ütüsünü yapmış, sonra kadınla sevişmiş. çıktığında sebebini sormuşlar "biz almanız hacı" demiş, "bizde önce iş gelir" sonra fransızı yollamışlar odaya. fransız önce kadınla sevişmiş, sonra ütüsünü yapmış. çıkınca demişler neden böyle yaptın "biz fransızız" demiş, "önce ciks, sonra iş" demiş. en son türk'ü göndermişler odaya. elaman kadına vermiş ütüyü, kadın ütüyü yaparken geçmiş kadının arkasına bu da kadını becermiş. tabi araştırmacılar şaşkın. çıkınca sormuşlar naptın sen diye. adam "valla biz türküz" demiş, "bizde çalışanı gibiyolar."
    ···
    1. 1.
      +1
      (G)Old but maaaaara
      ···
  6. 81.
    +22
    birgün firavun tüm yazmanlarını yanına toplamış ve yazın demiş:
    ben demiş
    hemen yazmanları taş levhalara firavunun resmini kazımışlar.
    mısır'ın demiş
    hemen yazmanlar piramitleri kazımışlar
    anasını demiş
    hemen bir kadın figürü kazımışlar
    avradını demiş,
    hemen bir kadın figürü daha kazımışlar
    s*kim demiş
    tam kazımaya başlamışlar ki, yazmanlarından biri başını kaldırmış ve sormuş pardon s*kim tek t*şaklamı, çift t*şaklamı yazılıyordu
    ···
  7. 82.
    +11 -2
    - alo buyrun?
    - emel hanım?
    - evet efendim, buyrun!
    - emel karakaş di mi?
    - evet efendimm!
    - hanfendi, burası ... laboratuarı. eşinizin test sonucu geldi.
    - oh, çok şükür! dinliyorum...
    - ancak, aynı isimde birinin daha test sonucu var elimde. yanlışlık yapmaktan korkuyoruz. açık konuşmak gerekirse hangisi daha kötü bilemiyorum!!!
    - ne demek istiyorsunuz?
    - valla biri alzaymer diğeri aids!
    - ay, bi daha yaptırsak testi?
    - hanfendi biliyorsunuz bunlar pahalı testler, sigorta ödemez ikinci testi.
    - ne yapmalı o zaman?
    - bakın biz burada düşündük şöyle bi fikir geldi aklımıza:
    kocanızı bindirin arabaya, şehrin ortasında bir yerde bırakın...
    evi bulursa sakın bi daha onla yatmayın!!!
    ···
  8. 83.
    +19 -1
    dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. gazozları, yiyecekleri, herşeyi ortaya çıkarmışlar. bir bakmışlar gazoz açacağı yok. tek çözüm, birinin eve gidip açacağı alıp gelmesi. görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan gence düşmüş. genç kaplumbağa:
    -ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim...
    diğerleri bunu kabul etmiş. genç, yola çıkmış; bir,iki, on, yirmi yıl geçmiş. bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar:
    -gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?...
    -elbette...
    diyerek, sarmalardan birini vermişler. tam ağzına atacağı sırada, genç, çalıların arasından fırlamış:
    -gitmiyorum işte, gitmiyorum...
    ···
  9. 84.
    +11 -2
    adamın küçük oğlu sorar:
    babacığım "potansiyel" ile "fiili" arasındaki fark nedir?
    babası "anlatayım" der.
    sonra karısına döner ve sorar:
    -1 milyon dolar verseler robert redford'la yatar mısın?
    karısı:
    -tabii, sorulur mu! hayatta kaçırmam!
    bunun uzerine adam kızına 1 milyon dolar karşılığında brad pitt ile yatıp yatmayacağını sorar.
    kızı:
    -vay be! tabii ki! hep hayalini kurduğum şey!
    daha sonra adam büyük oğluna dönerek:
    "sen 1 milyon dolar için tom cruise ile yatar mısın" diye sorar.
    büyük oğlan:
    "evet! neden yatmayayım? düşünsene 1 milyon dolarla neler yapılmaz! bir saniye beklemem!'"der.
    bunun üzerine babası küçük oğluna döner ve:
    -anladın mı oğlum "potansiyel olarak" 3 milyon doların üzerinde oturuyoruz, ama "fiili olarak" 2 huur ve 1 muallakyle yaşıyoruz.
    ···
  10. 85.
    +19 -2
    ormanda yangın çıkmış bütün hayvanlar telaşlı.
    kurtulmaları için dar patika bir yol varmış.
    ormanlar kralı arslan bir fikir bulmuş;
    -arkadaşlar harf sırası ile dar yoldan hepimiz kurtulabiliriz demiş ve bütün hayvanlar harf sırasına geçmiş.
    sonra arslan bakmış bit en önde gidiyor.
    -ulan bit, sıraya geçeceksin hak yedirmem geç arkaya.
    bit: peki sen benim ne biti olduğumu biliyor musun?
    ···
    1. 1.
      -4
      gambit?
      ···
    2. 2.
      0
      Anlamadim?
      ···
    3. 3.
      +1 -1
      Am biti beyler
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 86.
    +23 -3
    temel istanbul - trabzon uçağına binmiş. bakmış first class'da boş yerler var, kalkmış gitmiş oturmuş en öne. hostes gelip biletini kontrol etmek istemiş; sonra da demiş ki "beyefendi biletiniz ekonomi sınıfında, orada oturmanız gerekiyor"

    temel yanıtlamış : "benim adum temel, kafamı bozmayun. tirabzon'a cidiyorum, burada oturacağum"

    hostes ne yapacağını bilememiş, gitmiş pilota söylemiş. pilot gelmiş, o da anlatmaya çalışmış; "bakın beyefendi, first class'da oturmanız için buranın biletini almanız gerekirdi."

    temel gene yanıtlamış : "benim adum temel, kafamı bozmayun. tirabzon'a cidiyorum, burada oturacağum"

    pilot kalkmış, tam polisi çağıracak temel'i uçaktan attırmak için, co-pilot gelmiş "benim komşum laz ben konuşurum" demiş. gitmiş temel'e bir şeyler söylemiş kısık sesle.

    temel : "kusura bakma uşağum, geçiyrum arkaya" demiş, gitmiş ekonomi sınıfına oturmuş.

    pilot ve hostes şaşmışlar ve sormuşlar; "ne dedin de gitti arkaya?"

    co-pilot : "first class trabzon'a gitmiyor dedim"
    ···
    1. 1.
      +1
      Bize her yer Trabzon deseymis
      ···
  12. 87.
    +29 -1
    Beyle eğer çok okuyan çok şukulayan varsa devam edeyim yoksa bugünlük 5 sayfa fıkra yeter yoruldum

    edit: Fıkralara şuku yerine cüğü gelmeye başlamış Fıkralarada şuku atın
    ···
  13. 88.
    +3 -1
    205 Şukudan 185 Şukuya nasıl düştü amk ?
    Neyse şukuları hazırlayın yeni fıkralar geliyor
    ···
  14. 89.
    +18 -1
    adamın birinin kafasında 3 tel saç varmış.
    bir gün bi berbere gitmiş. imajımı yenileyecem saçlarımı sağa yatır demiş. berber ne yapsın saçın yok amk diyememiş başlamış 3 tel saçı taramaya.
    tararken tellerden biri kopmuş. utana sıkıla efendim sağa yatırdım ama tellerden biri koptu 2 tel saçınız kaldı demiş. adam kızmış tabi. o zaman sola yatır demiş.
    berber çaresiz başlamış sola taramaya. tararken 1 tel daha kopmuş. başlamış ne tak yiyeceğini düşünmeye. sonunda dayananmış efendim sola taradım ama yine 1 tel koptu kafanızda tek tel saç kaldı demiş. adam da sinirlenmiş bırak incin kalsın amk demiş.
    ···
  15. 90.
    +36 -19
    erbakan ölmüş ve cennete gitmiş..
    meleklerin karşısında cennetin kapsında dururken arkasında saatlerle dolu çok büyük bir kapı görmüş ve sormuş:

    -'bu saatler ne böyle?' melekler cevap vermiş:

    -'bunlar yalan saatleri. dünyadaki herkesin bir yalan saati vardır. her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder.'

    erbakan:

    -'ooo, peki bu kimin saati?'

    -'bu atatürk ün saati.. ibre hiç bir zaman oynamadı, yani hiç yalan söylememiş.

    -'inanılmaz' demiş erbakan.

    -'peki bu kimin saati?' melekler cevap vermiş:

    -'bu ismet inönü'nün saati. ibre iki kez hareket etti.'

    en sonunda erbakan dayanamamış ve sormuş:
    -'peki dexer'in saati nerede?'
    melekler cevaplamış:
    -'dexer'in saati ofiste, onu vantilatör olarak kullanıyoruz.
    ···
    1. 1.
      0
      En iyisi buydu
      ···
  16. 91.
    +10 -6
    hoca bir gün elinde kâğıtlarla sınıfa girmiş ve size bir sınav yapacağım diyip tahtaya bir daire çizmiş. daha sonra kağıtları dağıtmış. kâğıtta tek bir cümle yazıyormuş: "tahtada gördüğünüz şeklin iç açılarının topldıbının 180 derece olduğunu gösteriniz."
    sınav süresi 2 saatmiş. çocuğun biri sınavın daha 2. dakikasında kağıdını verip çıkmış. diğer herkes 2 saati sonuna kadar kulanmış. 1 hafta sonra hoca sınav sonuçlarını sınıfın kapısına asmış. sağdan soldan öğrenciler üşüşüp sonuçları incelemeye başlamışlar ve bakmışlar ki notlar yerlerde sürünüyor; ancak sadece 1 kişi 100 almış. o sırada sınavın 2. dakikasında çıkan çocuk da gelmiş kapıya. listeye hızlıca göz gezdirmiş ve şöyle demiş: "hasgibtir sıfır almışım "
    ···
    1. 1.
      +3
      Ben anlamadım amk
      ···
    2. 2.
      0
      anlayan var mı
      ···
    3. 3.
      0
      Beyler bende anlamadım herhalde bişey anlamamış olmamız komik amk çözemedim :d
      ···
    4. 4.
      0
      Lan malmısınız amk neyini anlamadınız
      ···
    5. 5.
      +2
      dairenin iç açısımı var dıbına koduklarım
      ···
    6. 6.
      0
      Anlamadım amk
      ···
    7. 7.
      0
      Anlamadım amk
      ···
    8. diğerleri 5
  17. 92.
    +20
    kıtalar arası uçuşta iki gay yanyana gelirler. gece uçağın ışıkları kapatılınca ateşli olan diğerine yanaşmaya başlar.

    -ya biri farkederse?

    +yok kimse fark etmez. bak şimdi. hostes hanım bir su alabilir miyim?

    hostesten ses çıkmaz ve bunlar sabaha kadar sevişirler. sabah servis yapan hostese yaşlı bi yolcu

    -hostes hanım. bi ağrı kesici alabilir miyim? sabaha kadar başım çatladı ağrıdan.

    +aman efendim. keşeke gece isteseydiniz.

    -valla adamın bir bi bardak su istedi sabaha kadar gibtiler.
    ···
  18. 93.
    +17
    efendim, günün birinde ağzı feci laf yapan, susmak bilmeyen bir velet varmış. sabahtan akşama kadar çok konuştuğu için annesinin başına feci şekilde ağrılar giriyormuş. bir gün annesinin canına tak etmiş ve çocuğu, biraz da babası bu işkenceye katlansın diyerekten babasının işyerine yollamaya karar vermiş. çocuğu elinden tuttuğu gibi caddeye çıkmış ve bir taksi çevirmiş. çocuğu arka koltuğa oturtmuş ve taksiciye gideceği yeri tarif etmiş. yanlız bunları söylerken de taksiciye bir uyarıda bulunmuş:
    - "beyfendi mümkün olursa çocuğa soru sormaya kalkışmayın çünkü konuşursa hiç susmaz ve susturmaya kalktığınızda da lafı gediğine oturtur."
    bunu duyan taksici tamam demiş ve yola koyulmuşlar. yolda bi ara taksici boş bulunmuş ve çocuğa büyüyünce ne olucaksın sorusunu yöneltmiş. çocuk başlamış sesli olarak düşünmeye:
    -annem hemşire babam doktor olsaydı ben de eczacı olurdum
    -annem spiker babam gazeteci olsaydı ben de muhabir olurdum
    -annem iç işleri bakanı babam dış işleri bakanı olsaydı ben de başbakan olurdum vs vs...
    taksici bunalmış ama bakmış çocuk susmuyor. adamın aklına bir şey gelmiş. bunu yaparsam hem çocuğu susturmuş olurum hem de güzel bir laf koyarım diye düşünmüş ve sormuş:
    + annen huur baban pekekent olsaydı sen ne olurdun?
    - taksici olurdum.
    + ...
    ···
    1. 1.
      +1
      Maaaarrraaaa
      ···
    2. 2.
      +2
      Nedir bu taksicilerin cektigi
      ···
    3. 3.
      0
      Güzelmiş
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 94.
    +22
    agop ile eleni evlenirler. cicim ayları bittikten sonra agop; eve gelip koltuğuna kurulur kurulmaz gazeteyi yüzüne çekip eleni'yle hiç ilgilenmez olmuş.

    günlerden bir gün eleni agop'tan ilgi beklentisi ile;

    - bre agop! mutfağın penceresi bozuldu... yaparsın?

    agop, gazeteyi yüzünden indirmiş, gayet sinirli bir şekilde;

    - ilahi eleni, ben pencereci?

    ertesi gün eleni yine ilgi görmek umuduyla;

    - bre agop, mutfakın musluğu bozuldu yaparsın?

    agop;

    - ilahi eleni, ben muslukçi?

    bir sonraki gün;

    - bre agop, tuvaletin sifon bozuldu, yaparsiinn?

    - ilahi eleni, ben tamirci?

    ertesi gün eve gelen agop bir bakar ki her şey tamir edilmiş.

    - kuzum eleni bunları sen yaptın?

    eleni:

    - hayri! komsumuz salamon'a rica etmişim o yapmış.

    agop:

    - o çıkarcı herif bunların karşılığında ne istedi peki?

    eleni:-

    ya bana bir pasta yaparsın ya da birlikte yatacağız!

    agop merak içinde sorar:

    - pastasını yaptın, değil?

    eleni:

    - ilahi agop, ben pastacı?
    ···
    1. 1.
      0
      ilahi agop ben huur? Diyemedinmi oç
      ···
  20. 95.
    +15
    bir gün köy ahalisi köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyor, bir yandan da pişpirik çeviriyorlarmış. o sırada kahvede oturan ismail abi, televizyonda binali yıldırım’ı görür ve;

    ” ulan, başbakan oldu yüzümüze bakmıyor. eskiden böylemiydi be! etrafımda dolanırdı! hey be, zaman ne çabuk geçiyor…” der.

    kahvedekiler merakla sorarlar:

    ”ismail abi? sen nereden tanıyorsun başbakanı yahu?”

    ismail abi istifini bozmadan cevap verir:

    ” ulan üniversite yıllarında abilik ettim ona! az ekmeğimi yemedi!! şimdi bizi unutmuş baksana! ”

    kahvedekiler baslamis gülmeye. ismail abi’de inandırmak için;

    ” gelin ulan! meclisin önüne gidiyoruz. çıkışta yakalayacağız binaliyi. o zaman anlarsınız yalan mı, değil mi?”

    hep birlikte t.b.m.m.’nin önüne giderler ve çıkışta binaliyi yakalarlar. başbakan hemen ismail abi’nin elini öpmeye kalkışır ve;

    ” abim kusura bakma. seni arayip soramadim, işler yoğundu. hatamiz büyük, affet abi" der.

    ismail abi kahve ahalisine şöyle bir bakar ve ahalinin şok içinde ağızlarının açık kaldığını görür. hepsi köye dönerler. ama ismail abi'nin havası 1500 olmuştur.

    yine birgün kahvede televizyon izlerken bu sefer televizyona obama çıkar. ismail abi söze başlar;

    ” ulan ne çabuk unuttun o sefalet dolu günleri? tabi zengin oldun, amerika’nında başına geçince unuttun bizi.. hayırsız herif!!”

    ahali başlar gülmeye. "hadi binali tamam da, obama da desteksiz salladın ismail abi" derler.

    ismail abi’nin tabii ki kafası atar ve bazı köylüleri alarak beyaz saray’a giderler. ismail abi kapıdaki görevliye başkan ile görüşmek istediğini söyler. görevli de sadece kendisinin sarayın içine girebilecegini söyler.

    bu arada köylüler beyaz sarayın bahcesine alınırlar ve burada beklemeleri söylenir. saatler geçer ama kapıdan kimse çıkmaz. köylüler sıkılır.

    bu arada onur ödülü almak için saraya davet edilen michael jordan bahceye gelir. ingilizce bilen bir köylü michael jordan’a döner;

    ” ya jordan abi. senin boyun uzun. şu sarayın camından içeri bakıp neler oluyo, bi söylesene…”

    jordan camdan bakar ve cevap verir;

    ” vallahi ne olduğunu bilmiyorum ama içeride ismail abi, zayif bir zenciyle konuşuyor.”
    ···