/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 51.
    +43 -1
    adamın biri gemiciymiş. ülke ülke gezer 6-7 ay eve uğramazmış. tabi bu olay artık karısının canına tak etmiş. çünkü cinselliğini doyasıya yaşayamıyormuş. yine bir gün kocası işe çıkarken kadın hemen telefona yapışıp tanıdık erkek arkadaşına sitem etmiş al 2 arkadaşını gel benim eve, aldatmışken tam aldatayım, gel grup yapalım, sevişelim ulen demiş. erkek milleti işte, bu lafa çok sevinmiş. hemen 2 kişi ayarlayıp doğru kadının evine gitmişler.

    dördü birden yatağa girdiği an pat kapı sesi duyulmuş. eyvah diye bağırmış kadın, kocam geldi.

    hakikatten de gelen kocasıymış. kadın hemen adamlara dönüp saklanın çabuk, yoksa kocam hepinizi öldürür demiş.

    adamların biri gardıroba saklanmış, biri yatağın altına saklanmış, diğeri de saklanacak yer bulamayınca balkona çıkmış ve pat diye kocası yatak odasına girmiş.

    pasaportu unuttum o yüzden geldim demiş.

    kadın tedirginlik içerisinde kocasını seyrederken kocası haşırt diye gardırobu açmış. adamı görünce 'kim lan bu adam? ne işi var bunun burda ?diye bağırmış. kadın kekeleyerek cevap vermiş;

    - şey şey kocacım, dolabın kapakları kapanmıyordu onun için geldi, tamir yapıyor demiş. dolaptaki adam da
    e evet beyefendi, benim de işim bitmişti, tam da gidiyordumdemiş.

    kocası teşekkür etmiş adama
    borcumuz ne kadar?diye sormuş.. adam şaşırarak50 lira verseniz yeter beyefendi'' demiş. çıkarmış vermiş adam parayı.

    kocası ceketin cebinden pasaportu alırken cüzdan bu sefer yere düşmüş. yere eğildiğinde yatağın altında çıplak bir şekilde saklanan diğer adamı görmüş. ulan demiş senin ne işin var burada?

    kadın kekeleyerek ona da cevap vermiş;

    - şey şey kocacım hani yatağın yayları gıcırdıyordu ya, heh işte onu tamir etmek için geldi demiş.

    ' ' yemeyin lan beni diye bağırmış adam. sen niye yatakta duruyorsun o zaman? bu adam neden çıplak o zaman demiş.

    kadın tekrar cevap vermiş,

    adam sığamadı yatağın altına hayatım ve soyunmak zorunda kaldı. ben de yataktayım çünkü gıcırtının nereden geldiğini bulmaya çalışıyoruzdemiş. gözümü hiç açmadım, hiç bakmadım ona kocacım demiş.

    yatağın altındaki adam da;
    e evet beyefendi, benim de işim tam bitmiştideyip çıkmış yerinden.

    kocası adamın omzunu sıvazlayarak
    kardeş kusura bakma, bi yanlış anlama oldu, sana borcum ne kadar '' demiş. adam şaşırarak ' bana da 50 lira verseniz yeter bayım ' demiş. o da almış parayı gitmiş.

    ve tüm bunları gören balkondaki adam, bakmış herkes para alıyor, sevinçle içeri girip finali patlatmış;

    ben de gibtim. ben de sktim. 2 kere gibtim hem de !
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Bu fıkrayı nezaman okusam haykırırım amk
      ···
    2. 2.
      0
      Olm haykırdım amk dşdmdşdsşdmidmdidöfç
      ···
    3. 3.
      0
      Kahkaha attım bin
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 52.
    +19 -4
    adam karısını arar;

    - canım seni çok özledim, akşam eve geleyim de bir sevişelim
    - sevgilim, iyi hoş da ben hasta oldum.. çok üzgünüm.. :(((
    - ha öyle mi, olsun musafaha yaparız o zaman..

    der ve konuşma biter. tabi kadın o stresle tamam falan der kocasına fakat nedir lan bu musafaha? hemen eskilerden kevaşe bir arkadaşını arar, böyle böyle musafaha yapacakmışız, sen biliyor musun nedir bu? diye sorar

    - valla sen her ihtimale karşı zütü hazırla.

    bu arada musafaha, oturup konuşmak, sohbet etmek falan demektir.
    ···
    1. 1.
      0
      Anlamadım panpa komik miydi
      ···
      1. 1.
        0
        Ders komik olmaz
        ···
  3. 53.
    +39
    genç bir çift parkta sevişirken bekçi tarafından yakalanmış ve mahkemeye çıkartılmış, hakim tarafların ifadesini almaya başlamış ve önce kadına sormuş olay nedir diye. kadın erkek arkadaşımla öpüşüyorduk, sonra kendimizi kontrol edemedik ve çalıların arkasına geçtik, daha sonra erkek arkadaşım penisini benim vajinama soktu , o sırada bekçi bizi gördü demiş. daha sonra erkeğe sorulmuş aynı soru , adam da sevgilimle öpüşüyorduk, sonra kendimizi tutamayıp çalıların arkasına geçtik, sevişmeye başladık ve ben penisimi sevgilimin vajinasına soktum demiş.

    sıra bekçiye gelmiş. bekçi de
    ben devriyede geziyordum, baktım çalıların arkasında bir hışırtı var, gittim kontrol ettim, bu arkadaş penisini, şu kızın ... demiş duraklamış, sonra bir daha, şu kızın.. demiş kafası karışmış bir şekilde kıza dönmüş ya bacım senin dıbının adı neydi?? demiş
    ···
  4. 54.
    +49 -1
    bir gün yolcular uçağa binmiş, pilotları bekliyorlarmış.
    pilotlar görünmüş, kol kola girmişler,
    birinin sağ, birinin sol elinde görme özürlülerin beyaz bastonuyla geliyorlarmış, adamlar kör.
    yolcular gülüşmüşler, şakadır herhalde... !
    kimse buna ihtimal vermediği için tepki göstermemiş.
    uçak kalkışa geçmiş, hızlanmış, hızlanmış, hızlanmış...
    pistin sonuna doğru yaklaşmış...
    yolcular korkmaya başlamışlar, "hey ne yapıyor bu?" diye birbirlerine sormuşlar...
    pistin sonu görünmüş; yolcular iyice paniklemişler ve bağırmaya başlamışlar.
    artık pistin sonu gelmiş, sadece bir kaç metre kalmış; yolcular hep bir ağızdan avazları çıktığı kadar çığlığı basmışlar:
    "hayıırrr!"
    bu sesi duyan pilot kalkış levyesine asılmış, uçak pistin bitmesine milimetreler kala kazasız belasız kalkmış.
    kör pilot yanındaki yardımcı kör pilota dönmüş:
    "bu yolcular bir gün hayır diye bağırmakta geç kalacaklar ve hepimiz geberip gideceğiz.''
    ···
  5. 55.
    +20 -13
    cocacola firması konyada bir bayi açmış. bu işyerinde çalışacak olanlarıda konyadan alacakmış. neyse iş başvurusu için ilan vermişler gazetelere. başvuru için baya insan gelmiş. iş başvurusuna gelenleri teker teker mülakata alıyorlarmış. mülakata girenlere cocacola şişesindeki cocacola yazısını göstererek, burda ne yazıyor diye soruyorlarmış. konyalı vatandaşların hepside "gogagola" diye okuyorlarmış. böyle okuduklarından dolayı iş başvurularını reddediyorlarmış. neyse uyanık bir konyalı mülakata girenlere nasıl geçti içerde ne soruyorlar diye sormuş. cocacola yazısını sordukları gokagola cevabını verenleri işe almadıklarını öğrenmiş. sıra buna gelmiş ve mülakata girmiş. mülakatı yapanlar uyanık konyalıya şişenin üzerindeki cocacola yazısını göstermişler. uyanık konyalı yazıyı "kokakola" diye telaffuz etmiş. tabi mülakatı yapanlar şaşırmış ilk defa düzgün telaffuz eden biri ile karşılaşıyorlar.bu adamda iş var diye düşünmüşler. sonra mülakatı yapanların akıllarına bir fikir daha gelmiş. bir tane gazoz şişesi getirmişler. bundaki yazıyıda uyanık konyalıya soralım bakalım ne diyecek diye düşünmüşler. neyse konyalıya bu şişede ne yazıyor diye sormuşlar. bu da uyanık ya "kazoz yazıyor efendim"demiş. mülakatı yapanlar da buda aynı tak. gibtir git lan senide işe almıyoruz diye kovmuşlar.
    ···
  6. 56.
    +49 -4
    adamın biri karısıyla golf oynamaya gider. kadın ilk atışta civardaki evlerden birinin cdıbını indirir. adam karısına öfleyip pöfledikten sonra camın masrafını karşılamak üzere ev sahibinin yanına giderler. eve girdiklerinde bir bakarlar yerde değerli bir vazo paramparça vaziyette. adam karısına “bi ton masraf çıkardın bize” diye iyice çıkışır. bizimkiler eğilip bükülürken ev sahibi “hay allah sizden razı olsun” diye söze başlayınca bi şaşırırlar. ev sahibi, evli çifte kendisinin bir cin olduğunu, yüzlerce senedir vazoda yaşadığını, şimdi sayelerinde kurtulduğunu, üç dilek yerine getirme hakkına sahip olduğunu söyler ve ekler “ama üçüncü dilek benim olsun.”

    adamla kadın hemen heyecanla ne dilesek diye düşünmeye başladıktan sonra adam cinden hayatının geri kalanı boyunca lüks içinde yaşamasını sağlayacak miktarda para ister. kadın da dünyanın her yerinde, içinde hizmetçilerin de bulunduğu lüks konutlara sahip olmak istediğini söyler. cin, "her ikinizin dileğini de kolayca yerine getirebilirim" deyip, yüzlerce yıldır şişe içerisinde olduğundan hiçbir kadınla ilişkiye giremediğini söyledikten sonra adama dönerek “karınızla birlikte olmak istiyorum” der. adam karısına “ya sonuçta ömür boyu lüks içinde yaşayacağız, bir kereden bir şey olmaz” deyince kadın da “ aslında doğru diyorsun, senin için sorun yoksa benim için de yok” diyerek cinle birlikte yatak odasına çıkar.

    cin saatlerce durmak bilmez, gece yarısına kadar kadını yatağa hapseder, en son yatağa uzanmış tavana bakarken kadına sorar
    -kocanız ve siz kaç yaşındasınız?
    kadın cevap verir
    -ikimiz de 35'iz.
    cin tekrar sorar
    -35 yaşındasınız ve hala cinlere mi inanıyorsunuz?
    ···
    1. 1.
      +1
      Çıldırdım
      ···
    2. 2.
      0
      Ahahhah ahhhaa
      ···
    3. 3.
      0
      Komikmiş
      ···
    4. 4.
      0
      NsHhHJajjajajajdşsşlzlxöw zğsşx
      ···
    5. diğerleri 2
  7. 57.
    +30
    alkolik bir adam bir marketin önünden geçerken viskilere bakıp, ah be şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayal kurar. bunun üzerine dileği kabul olur. akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim der

    karısı da "ne oldu paramı buldun ? " diye sorunca, adam olanları anlatır ve karısı da görmek için "hadi yap ta içelim " der.

    karısı görür ki adam gerçekten viski işiyor. gel zaman git zaman adam bir akşam geç vakitte evine gelir, karısına

    "hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim" der. karısı da;

    -bey bugün bensiz mi içeceksin, deyince adam :

    -hayır sen bugün şişeden içeceksin.
    ···
  8. 58.
    +28 -21
    kraliçe elizabeth, obama ve erdoğan ölmüşler, doğruca cehenneme gitmişler.

    bir gün kraliçe elizabeth:
    "ben halkımı çok özledim, britanya ile konuşmak istiyorum, bakayım ne yapıyor herkes?” demiş.
    telefonu açmış, 5 dakika konuşmuş, sonra da dönüp
    “şeytan, borcum ne?” diye sormuş. şeytan, “5 milyon dolar,” diye cevap vermiş.
    kraliçe vakur bir edayla derhal bir çek yazmış ve geçmiş koltuğuna oturmuş.

    obama, buna fena içerlemiş ve başlamış söylenmeye:
    “ben de, ben de özledim abd'yi. ben de herkes ne yapıyor, bilmek istiyorum”, demiş.
    o da telefona sarılmış, 2 dakika konuşmuş ve telefonu kapatmış.
    sonra sormuş şeytana: “borcum ne kadar?”
    şeytan, “10 milyon dolar,” demiş.
    obama çok bozulmuş ama o da bir çek yazmış ve geçmiş sandalyesine oturmuş.

    erdoğan, onları çok kıskanmış, bas bas bağırmaya başlamış. “one minute, one minute, sıra bende, sıra bende! ben de türkiye'ye telefon açmak istiyorum. bakanlarımla, yardımcılarımla, muhtarlarımla, parlamentodaki herkesle konuşmak istiyorum,” demiş. türkiye'yi aramış ve konuşmuş, konuşmuş, konuşmuş, susmak bilmemiş.
    nihayet konuşması bitince şeytana sormuş: “benim borcum ne şimdi?”
    şeytan, “20 dolar,” demiş. erdoğan şaşırmış. “yirmi dolar mı? o kadarcık mı?” demiş.
    şeytan cevap vermiş:

    “evet. eğer bir cehennemden diğerini ararsan, şehir içi konuşma gibi oluyor!..
    ···
    1. 1.
      +5 -1
      Amerikan halkı cennetlik mi
      ···
    2. 2.
      -2
      Cennetlik değil cennet gibi yerde yaşıyor
      ···
    3. 3.
      +1
      sadece zenginler
      ···
    4. diğerleri 1
  9. 59.
    +22 -3
    bir gün bir zenci ve beyaz adam barda içki içiyorlarmış.. baya sarhoş olmuşlar.. beyaz adam zenciye dönmüş:
    -sizin avuç içleriniz ve ayak tabanlarınız dışında neden tüm vücudunuz siyah biliyor musun?
    demiş.. zenci sinirlenmiş ama ortamı bozmamak için "neden" diye sormuş. beyaz adam:
    -çünkü tanrı sizi dört ayak üzerindeyken boyamış, demiş.
    bunun üzerine zenci sinirlenmiş ve beyaz adama dönüp:
    - peki senin karının amındaki kıllar neden siyah biliyor musun, diye sormuş..
    beyaz adam sinirlenmiş, ama o da ortamı bozmamak amacıyla nedenini sormuş.. bunun üzerine zenci de;
    - ben karını giberken daha boyam kurumamıştı, demiş..
    ···
    1. 1.
      0
      Nigga tadında ayar bre
      ···
    2. 2.
      0
      Guzelmis
      ···
    3. 3.
      0
      Bu da iyi
      ···
    4. diğerleri 1
  10. 60.
    +30
    kızılderililer şamana gidiyor ve soruyorlar;
    -bu kış nasıl geçecek, ona göre odun toplayalım?
    -soğuktan köpekler ölecek; diyor şaman
    bir ay sonra;
    -daha odun toplayalımmı?
    -soğuktan kurtlar bile ölecek; diye ekliyor şaman
    bir süre sonra;
    -daha toplayalımmı?
    -toplayın toplayın, ayılar ölecek soğuktan; diye şaman uyarıyor
    şamanın aklına takılıyor söyledikleri ve tepedeki meteoroloji istasyonuna gidiyor, bir meteorolog görüyor ve soruyor;
    -genç bu kış nasıl geçecek?
    -ayılar ölecek dede; diye cevap veriyor meteorolog.
    şaman kendinden emin geri dönerken aklına takılıyor ve meteorologa soruyor;
    -siz bu hava tahminini bu tellerden mi anlıyorsunuz?
    -teli gibtir et dede bak kızılderililer ne kadar odun topluyor.
    ···
  11. 61.
    +27
    bir gün bir alman, bir ingiliz, bir de temel bir ıssıs adaya düşerler, canları sıkılır. ingiliz "hadi golf oynayalım" der. temel de "golf nedur?" diye sorar. "ihtiyacın olan bir sopa, top ve bir delik. sopayla topa vurup topu deliğe sokuyorsun" der ve ekler: "bende sopa var", alman: "ben de de top var", temel: "ben oynamayurum"
    ···
    1. 1.
      +1
      bu guzeldi bri
      ···
    2. 2.
      +4
      Issıs nedir Türkçe hocasini kirbacladigim
      ···
      1. 1.
        0
        Copy paste
        ···
  12. 62.
    +38
    yeni evli çift, ailelerin sürekli yanlarında kalmalarından dolayı sevişemiyormuş. artık bu durumdan bıktıkları için plan yapmışlar. plana göre, kadın yemek yerken üzerine çorba dökecek; temizleme bahanesiyle banyoya gidince kocası da yardım bahanesiyle arkasından gidecek, banyoda sevişeceklermiş.

    plan işlemiş ama evin küçüğü çifti sevişirken görmüş, soluk soluğa sofradakileri uyarmış;

    - sakın üstünüze yemek dökmeyin yoksa eniştem sizi de giber!
    ···
  13. 63.
    +37
    temel askerdeyken sert ve prensipli bir komutanın emri altındaymış. komutan ismail kınç devamlı adını, soyadını tekrarlar ve arada askerlere sorarmış. "unutmayın soyadım kınç, arada n var" der dururmuş. temel komutanından korktuğundan devamlı tekrarlarmış, kınç arada n var.

    birgün temel'i gören ismail komutan yanına çağırmış ve sormuş "söyle asker benim adım ne? unutma arada n var." temel heyecandan bir türlü hatırlayamamış, komutan tekrar "arada n var". temel hatırlamış; ismail gönt komutanım!
    ···
    1. 1.
      +2
      Haykırdım oç
      ···
    2. 2.
      +1
      Harbi buna bende güldüm
      ···
    3. 3.
      +1
      Kahkaha attım bin
      ···
    4. diğerleri 1
  14. 64.
    +34 -2
    iki tane huur kavga edip mahkemelik olurlar. duruşma esnasında hakim bunlara neden kavga ettiklerini sorar.
    birinci huur: - ben erkekte gibin uzunu makbuldür diyorum.
    ikinci huur: - ben erkekte gibin kalını makbuldür diyorum.
    hakim: - bu yüzden kavga mı olur der ama huurlar sonucun mahkeme kararı ile belirlenmesini isterler.
    hakim duruşmayı 15 gün sonraya erteler. gece yatakta konu aklına gelince uykusu kaçar uyuyamaz ve eşi durumu fark edip sebebini sorunca hakim meseleyi anlatır.
    eşi: - ne uzunu ne kalını, en uzun süre dik duranı makbuldür der.
    duruşma günü hakim eşinden aldığı bu tavsiyeyle kararını verir.
    huurlar kararı itiraz etmeden kabul eder ve hakime;
    - onca yıllık huuryuz bilemedik doğruyu, size bu aklı veren huur gerçekten büyük huurymuş.
    ···
  15. 65.
    +31 -3
    Beyler şuraya 50 fıkra yazdım gelen şukuya bak ya ayıp ediyorsunuz fıkraları 15-20 şukuya çıkarın 10dkya geliyorum
    ···
    1. 1.
      +3
      15 saniyede 1 şuku verebilirsiniz (:
      ···
  16. 66.
    +21 -1
    Beyler tatmin olamasamda 3-4 şuku gelmiş devam ediyorum okuyanlar kendini belli etsin ona göre yazmaya devam edicem
    ···
  17. 67.
    +56 -2
    sivas'ın bir kazasında eyüp adında bir genç yaşarmış. hem yakışıklıymış, hem de dalgası kocamanmış. hal böyle olunca, hayatına çok kadın girip çıkmış ama eyüp'te kadınlara güven sıfır. o da yaşının geldiğini düşünür düşünmez başlamış temiz kız aramaya. kimle konuşmaya başlasa sohbet gibişe gitmiş. sonunda büyüklere danışmaya karar vermiş. sormuş soruşturmuş... falanca ağanın ona uygun üç kızı olduğunu öğrenmiş ve yola koyulmuş. ağanın yanına varır varmaz açık sözlülükle durumu anlatıp, kızlarından birini seçip evlenmek istediğini söylemiş. ağa bakmış delikanlının gücü yerinde, izin vermiş kızları ile görüşmesine. önce en büyük kız ile odaya girmiş, kız sandalyeye oturur oturmaz gibini çıkarıp sormuş; "kız hatice, bu nedir?" ve hatice de cevap vermiş; "e yarraah.." demiş. eyüp hemen kızı dışarı yollamış ve ortancayı çağırmış. kız sandalyeye oturur oturmaz sormuş; "kız hayriye, bu nedir?" ve hayriye'den de ablasıyla aynı cevap gelmiş. eyüp bu kızın da yeteri kadar temiz olmadığını düşünüp yollamış ve en küçük kızı almış odaya. küçük kız şaşkın şaşkın bakarken eyüp yine gibini çıkarıp uzatmış ve bunun ne olduğunu sormuş lakin bu sefer diğerlerinden farklı bir cevapla karşılaşmış; "ne bilem eyüp, ne ola ki?". eyüp hemen kıza sarılmış, sonra da ağanın yanına gidip en küçük kızı ile evlenmek istediğini söylemiş. ağa onlara düğün hediyesi olarak toprak ve hayvan vermiş. kendi evlerinde mutlu mesut yaşamaya başlamışlar, üç de çocukları olmuş seneler içinde. bir gece yatarken eyüp'ün aklına takılmış, ya bizim karı yannanın ne olduğunu öğrendi mi acaba diye düşünürken çıkarıp yine sormuş. "lan karı, bu nedir?" demiş ve yıllar önceki "ne bilem eyüp, ne ola ki?" yanıtını alır almaz "yannan bu yannan, öğren artık." demiş. kızın şaşkınlığının yerini hönkürerekten bir gülme almış ve "oy eyüp sen buna yannan mı diyiysen?" demiş.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzers
      ···
    2. 2.
      0
      Hönkürdüm a.q
      ···
    3. 3.
      0
      Yarıldım
      ···
    4. 4.
      0
      huur çocuğu gibişip gibişip temiz kız arıyor
      ···
    5. diğerleri 2
  18. 68.
    +24 -2
    başhekim akıl hastanesinde dolanırken bakmış bir grup deli kendi aralarında birşeyler yapıp gülüyor. gitmiş bunların yanlarına izlemiş. deliler sırayla rakamlar söylüyorlar, diğerleri de gülüyor. biri 3 diyor, millet yerlerde, biri 5 diyor diğerleri geberiyor filan. doktor sormuş napıyosunuz siz böyle diye. delilerden birisi 'fıkraları uzun uzun anlatmak zor geliyordu bizde numara verdik, sayıyı söyleyince o fıkrayı hatırlayıp gülüyoruz" demiş. o arada delinin biri 8 demiş, aman millet yine katılıyor. doktor dur demiş bende yapayım. 3 demiş tık yok, 5 demiş tık yok, 4 demiş tık yok. millet gayet ciddi buna bakıyor. 'yahu bende anlattım bana neden gülmüyorsunuz' demiş. delinin biri de cevap vermiş 'e doktor bey anlatmadan anlatmaya fark var'
    ···
  19. 69.
    +43 -5
    kanuni sultan süleyman'a veziri bir gün sormuş:
    -padişahım, devletlum. sen ki yüceler yücesi, dünyalar fatihi kanuni'sin. acemi dize getirmişsin. adını anan gavurun yüreği titrer. gökyüzü dile gelse ayağının altına halı gibi serilir. lakin bir kadına gücün yetmedi. bu nasıl iştir?

    vezir bu çıkışının ardından yaptığı küstahlığı fark eder, kanuninin nasıl bir adam olduğunu bildiği için gerginlik ve merak içinde kanuninin vereceği cevabı bekler. kanuni de zamanının en yüce, en bilge adamı. öyle hemen parlamaz, önce bin dinler, sonra bir konuşur, konuştuğu zaman da lafı gediğine oturtur, karşısındakinin cevap vermeye mecali kalmazmış. kanuni, vezirin bu lafı üzerine ellerini arkasında kavuşturmuş, yavaşça pencereye doğru yürümüş ve arkasını dönüp vezire demiş ki: "senin ananı bacını giberim".
    ···
    1. 1.
      0
      Hönkürdüm amk
      ···
    2. 2.
      0
      Haykirdim bin
      ···
    3. 3.
      0
      Ananı gibeyim dahahagahagahahga
      ···
    4. 4.
      0
      Bende fıkrada mantık arıyom amk
      ···
    5. diğerleri 2
  20. 70.
    +33
    uzun süre çocukları olmayan çiftin tüp bebek vs derken sonunda erkek bir çocukları olmuştur. adam 6-7 yaşına kadar çocuğu hiç evden dışarı çıkarmaz, neredeyse cam fanusun içinde yaşatacak. tabi çevresinin verdiği tepkilere artık dayanamaz, yanlış yaptığını fark eder ve çocuğu gezdirerek dünyayı öğretmeye karar verir.

    bir gün bir taksi tutar ve oğluyla gezmeye çıkar. çocuk bir süre sonra yol kenarında yürüyen bir kadın görür, döner babasına, "baba bu ne?" der. babası da "oğlum o annen gibi bir kadın, kaldırımda yürüyor" der. taksici bin tabi hemen atılır; "oğlum baban sana yalan söylüyor, o huur onu gibersin" babası tabi çok bozulur. sinirlenir ama çocuk da yanında olduğu için sesini çıkaramaz. biraz sonra çocuk bir adam görür, "baba bu ne der" babası cevap verir "o da benim gibi bir adam, telefonla konuşuyor" tabi taksici durur mu hemen atılır; " olum baban sana yalan söylüyor o bir pekekent, sana karı ayarlar sen de gibersin" babası bu defa iyice sinirler tam sövecek ama çocukla göz göze gelir ve yine bir şey diyemez. biraz sonra çocuk bir bina görür ve sorar, "baba burası ne?" babası cevap verir; "oğlum orası iş hanı, orada insanlar çalışır, evlerine ekmek zütürür" tabi taksici yine atılır; "oğlum baban sana yalan söylüyor, orası kerhane, orada kadınlarla erkekler gibişir, baban büyüyünce seni de beni de zütürür, ehehehee" taksici çok keyiflidir iyice pişkinleşmiştir ve bu duruma baba çok sinirlenir, artık buraya kadar gelmiştir (nereye kadar siz biliyorsunuz). neyse bi süre sonra çocuk, yol kenarında misket oynayan çocuklar görür ve sorar "baba bunlar ne?" babası tabi artık dayanamamış ve taksiciye dönerek gözlerinin içine baka baka; "oğlum onlar huur çocuğu, büyüyünce taksici olacaklar!! "
    ···