1. 51.
    0
    Aha natashalarla büyümüş adam lan
    ···
  2. 52.
    0
    part 12

    7 Mayıs 1979

    Yegor çalan telefonun sesine uyandı. Hemde kendi uyanma saatinden önceydi bu telefon. Öyle ki daha hava aydınlanmamıştı. Komidinin üstünde ki saatine baktı. 5'i çeyrek geçiyordu. Doğruldu ve telefona koştu.

    Telefonun karşısında ki kadın sesi sabah olmasına rağmen oldukça canlıydı;

    - günaydın ajan çayka.

    + günaydın..

    - yaklaşık bir saat sonra bir arabayla alınacaksınız. Onu haber vermek istedim.

    şaşırmıştı. Yeni ismine alışmak zor gelmişti büyük ihtimalle. Gecikmeli de olsa cevap verdi;
    +pe... peki teşekkürler.

    telefonu kapattıktan sonra hızlıca hazırlanmaya koyuldu.
    ···
  3. 53.
    0
    part 13

    ... "üstündekilerden kurtulduktan sonra, bagajta ki kıyafetleri giy. Bir de orada bir bavul var. o da senin. içinde giriş belgelerin var. bir kaçta kıyafet falan. onlarıda al."

    sivil giyimli bu ajanın emirlerine uymak zorunda hissediyordu kendini. Ne dediyse harfiyen yerine getirdi. Sonra, bavulu aldı yerine oturdu. Adamda arabayı sürmeye devam etti.

    Spetsnaz'a giriş belgeleriydi bunlar. görevde yazdığı gibi, ilk önce spetsnaz'a sızdırılacaktı. Kendini farkettirmeden bir subay olarak kalacaktı sovyet özel kuvvetlerinin içinde. Afganistan'da ki Komünist hükümet sovyetleri ülkeye çağırdında da kimliği gizli bir halde sovyet ordusuyla sızıcaktı afganistan'a.

    Uzun bir süre ilerledikten sonra, Moskova'nın 80 km doğusunda bulunna spetsnaz üssüne vardılar.

    Arabayı kullanan adam otoriter bir ses tonuyla;

    "ajan çayka, harekata kadar yalnızsın. afganistan'a girildikten sonra sana ulaşıcaklar. Sende ayrılacak spetsnaz'dan. aynı yazdığı gibi."

    - evet. hepsini biliyorum.

    + başarılar.

    - sağolun.
    ···
  4. 54.
    0
    part 14

    ... "evet, tain haberin gelmişti. (kağıda baktı) demek önceki görev yerin Astana'ydı. (bakmaya devam etti) hmm, josef 'çayka'yev... " Yeni subayı baştan aşağıya süzdükten sonra sordu;

    "Astana'da ki igor Todorsyevic.. Tanıyor musun onu? Yakın arkadaşımdı."

    " hayır tanımıyorum."

    " nasıl? orada meşurdur yahu."

    " Sanırım hiç görmedim binbaşım."

    Binbaşı, yeni subaya şöyle bir baktı. Şüpheli bakışları oldukça rahatsız ediciydi.

    "Yüzbaşı!"

    kapı biraz sonra tıklatırak açıldı. Gelen yüzbaşıydı;

    "Emredin yoldaş binbaşı."

    "Teğmene yerini gösterin yoldaş."

    "emredersiniz."

    Böylece başarıyla spetsnaz'ın içine sızmıştı. Ancak bu daha başlangıçtı. Onlar gibi davranması lazımdı. Daha harekata çok uzun süre vardı.
    ···
  5. 55.
    0
    part 15

    ... "bu sebeple, ideolojik olarak yapılan her müdahalemizin dayanağı, dünya halklarının sonsuz ve kutsal özgürlüğü için gerici düşüncelerle kesin ve silahlı bir mücadele öngören marksizim ve leninizmdir. Bu uğurda dış ülkere yapacağımız mücadelerin haksız olduğunu kapitalist dünyanın tarihi yazacaktır. Onlar yoldaş Lenin'in penceresinden yani bizim pencerimizden hayata bakamayan sömürücülerdir. Tarihleride kendileri kadar değersizdir... "

    bu yoğun ideoloji dersi, kapının tıklatılmasıyla kesilmişti. içerde spetsnaz'a bağlı bu askerler yoğun fiziki eğitimlerin ardından, hala pür dikkat ideoloji dersini dinliyorlardı.

    Ajan Çayka, Josef Çaykayev olarak verdiği bu ileri ideoloji dersini bölen subaya doğru ilerledi. Sessizce "ne oldu" diye sordu. Subay, "Yoldaş teğmen, Albay sizi çağırdı."

    Albayın odasına gittiğinde üsteki bütün subayların orda olduğunu gördü. Evet bu olağanüstü bir durumdu. içinden "Afganistan'a giriyoruz" demişti
    ···
  6. 56.
    0
    up up up beyler yok mu lan dinleyen kimse?
    ···
  7. 57.
    0
    part 16

    ... "evet beyler. Bizim üssümüzde ki birlikler, Tacikistan ssc'ye konuşlandırılacak. 4 gün önce Marksist afgan hükümetiyle dostluk anlaşması imzalandı. Artık müdahale kaçınılmaz. Zaten tüm birimlerimize gerekli emirler verildi. Biz 3 gün içinde askerlerimizi uçak ve helikopterle Tacikistan sovyet sosyalist cumhuriyeti'ne taşımak üzere emir aldık. Hazırlıklara başlayın."

    Albay'ın emri doğrutusunda bütün üs kırmızı alarm'a geçti. Herkes hazırlıklarını yapıyordu. Silahlar hazılanıyor gerçek kurşunlarla son eğitimler yapılıyordu.

    12 aralık sabahı, üsse inen bir çok helikopterle özel kuvvet askerleri korkusuzca atladılar helikopterlere. Etraf tozdan ve dumandan geçilmiyordu. Helikopterlerin biri iniyor diğeri kalkıyordu.

    Herkes, Tacikistan'a uçuyordu. Orada konuşlanıyorlardı.
    ···
  8. 58.
    0
    anlaşıldı kimse dinlemiyor yine.

    alın bunuda kopyalamıştım. son bunuda atıyım. belki yarın dinleyen olur bir kaç kişi. erken çıkmak zorundayım bugün beyler.
    ···
  9. 59.
    0
    part 17

    17 Aralık 1979 - s.s.c.b.-afganistan sınırından 10 km ötede.

    saat: 06.40

    + Bugünde saldırı başlamayacak herhalde.

    - Büyük ihtimalle olmayacak..

    + Koskoca kızıl ordu ayakta. Hala ses yok kimseden.

    - Bilmiyorum yoldaş.. Bilmiyorum...

    Afganistan'a girmek için bekleyen birliklerden birinde kurulan geçici ordugahın hemen önünde oturmuşlar güneşin doğuşunu izliyorlardı. Ajan çayka ve Teğmen Yuri Orgoyev...

    Tam o sırada askerlerden biri yanlarına koştu. Nefes nefese selam verdikten sonra, "Yoldaş kumandanlar! Dün gece spetsnaz'a bağlı paraşütçüler kabil'e girmişler."

    Savaş başlamıştı...
    ···
  10. 60.
    0
    hadi reserved
    ···
  11. 61.
    0
    cezerya
    ···
  12. 62.
    0
    rezerved
    ···
  13. 63.
    0
    rezerved
    ···
  14. 64.
    0
    14 Ocak 1980 - Kuzey Afganistan/Herat

    Sovyet Dost Afgan Halkına Yardım Yan Komiserliği...

    saat; 13.40

    Çayka; Afganistan'da ki gericiler, Aydınlık kuvvetlerimize savaş ilan etmişler. Yani müslümanların kutsal islami askeri deyimine göre "cihad."

    Albay Gorsky; olacağı buydu zaten başka ne beklenebilirdi ki? Hemen bir mücadele plan talebi gönder teğmen Josef.

    Çayka; gönderdim efendim. Afganistanın her yerine başarıyla yayılan birliklerimizde ortak bir şekilde taleplerini, Kabil'deki baş komiserliğe ve moskova'ya silahlı kuvvetlere iletti.

    Albay; Sonuç?

    Çayka;politbüro'dan yedek üyesi Mihail Gorbaçov imzalı bir emir gönderileceği bilgimize ulaştı. Ancak ses seda yok.

    Albay; tamam teğmen. sağol.

    Çayka albayın odasından çıktığı gibi doğruca, hareket sekreterliğine gitti. Moskovadan gelen haberleri kovaladı. Bir şey yoktu. Yığınla evrak işinin arasında boğulmuşken, kuzeyde ki ilk sıcak temas sağlanacaktı. Harekat komiserliği bi anda karıştı. Yüksek rütbeli subaylar saldırı ve taktik kararları aldı. Alınan bir çok kararı yan komiserliğe iletmek üzere yan komiserliğe geri dönüyordu. Bindiği askeri jipin arkasındaydı. Önde bir astsubay duruyordu, şoför koltuğunda bir çavuş. Şehri girmek üzerelerdi. O sırada arabanın önüne kara çarşaflı bir kadın atladı. jip acı bir fren sesiyle durdu. Astsubay kazakça küfürler savurarak arabadan indi ve kadına tek tük öğrendiği afgancasıyla "defol git" diyebildi.

    Tam o sırada ince bi mermi ıslığı duyuldu. Kazak astsubayın beynini parçalayarak ön kaputa yapıştırdı. Çayka kendini hemen dışarı attı. O sırada kadın elinde tuttuğu el bombasını "allahüekber" diye cılız bir sesle bağırarak bıraktı. Çayka arabanadan uzaklaştı. Ancak, şoförü o kadar şanslı değildi. Araba havaya uçtu. Çayka, ne olduğunu anlamadan binadan arda arda gelen ateş sesleriyle yankılandı cadde.

    Yere yattı. Açık bir hedefti. Yanına düşen mermiler yere saplanıyor ve tozları yüzüne çarpıyordu.

    Ateş bir süre sonra kesildi. Bu onun için bi fırsattı.
    ···
  15. 65.
    0
    aldım arsa
    ···
  16. 66.
    0
    rezerv sahur mod on
    ···
  17. 67.
    0
    rezerve bakalım
    ···
  18. 68.
    0
    up up up . rezerverd. baya sardı panpa devam
    ···
  19. 69.
    0
    Uzun süre yerde yattı. öldüğü süsünü vermek istedi. Gördüğü görüntüleri hatırlmaya çalışıyordu. Hedefin nereden geldiğini kendince düşünüyor ve nasıl bir hamle yapacağını düşünüyordu. Ancak bunun için elinde pek zaman yoktu. Biraz ilersinde demin içersinde bulunduğu jip yanıyordu. Ve binalardan birinden ateş alıyordu. O bunları düşünürken başka tüfek sesleri geldi caddenin aşağısından. insanlar dört bir yana kaçışırken, sovyet askerleri bölgeye anında intikal etmişlerdi. "büyük ihtimal buralardaydılar" diye düşündü. Bina tespit edilmişti bile. Binanın üst katlarından sovyet askerleri aldıkları ateşe başarılı bir şekilde karşılık veriyorlardı. Çayka doğruldu ve gülerek "savaş başladı" dedi.

    Sonra askeri bir ambulans geldi. Çayka'yı zütürmek istediler. "Olmaz" dedi. Çünkü harekat kararları patlayan jipin içersindeydi. "benim harekat sekreterliğine dönmem lazım" diye ekledi. Bir süre sonra ortalık iyice kalabalıklaştı. itfaiyeler, afganistana bağlı ambulanslar etrafı doldurdu.

    O sırada, çayka afgan polislerin yanına gitti. "beni harekat sekreterliğine zütürür müsünüz?" diye sordu.

    Polisler işgalcilere yamanmak için herşeyi yapmaya hazırlardı. Çayka'yı harekat sekreterliği zütürdüler. çıkışına kadar bekleyip, birde yan komiserliğe zütürdüler. gerekli rüşvetide aldılar.

    Çayka yorgun argın hemen, kararları albaya verdi.

    Albay onu karşısına aldı. Sıcak bir şeyler ikram etmeyi teklif etsede, "ben biraz istirahat ediyim izniniz olursa yoldaş albay." cevabını aldı.

    bu yorucu günün ardından, zor bir sürecin başladığının farkındaydı.
    ···
  20. 70.
    0
    19 Ocak 1980

    sonunda, moskovadan gerekli emir afganistana ve tüm işgal birimlerine gönderilmişti. Yüksek sovyet özetle "dost afganistan hükümeti, afgan halklarının devrim sonrası politik ve hukuki evrimini elinde tutmakta bizim sadece politik desteğimizi alacaktır. Ancak, sovyetler birliği afgan halklarının hizmetinde ki aydınlık kuvvetlerimize karşı karşı gerici, dinci bir silahlı bir tavır alan milislere karşı tüm kaynaklarını sonuna kadar kullanacaktır. bu konuda tüm inisiyatif sovyetler birliğindedir. Yüksek sovyet, sbkp ve s.s.c.b. silahlı kuvvetleri tüm birimleriyle karşı saldırı kararı almıştır"

    diyordu.

    yani artık sıkıcı masa başı işleri sona ermişti. 3 gün önce moskova'dan gelen bu emrin ardından çayka, albay gorsky'nin özel kalemi olmaktan kurtulmuştu.

    Herat'tan çatışmaların her dönem en kızgın olacağı yer olan Güney Afganistan'a gitmek üzere yola çıkacaktı. Burada samimiyet kurduğu bir kaç arkadaşıyla vedalaşmıştı. Şimdi onu yeni görev yerine zütürecek helikopteri bekliyordu.

    bir süre sonra helikopter piste indi. içinde bir kaç subay daha vardı. burada uğrayıp çayka'yı da almışlardı.

    kulaklığı taktı, helikopter pilotu kendini kısaca tanıttıktan sonra "istikamet gazne" dedi..
    ···