gelin türkiye de köy gerçeğini anlatıyorum

neyse bunla kaldığımız aylardan biri de ramazan ayına denk geldi. ramazan ayında köyün ne durumda olduğuna değinmiştim. sahur vakti de illa sahura kalkmak zorundasın. davulcu bunu görev bellemiş. ışık yanmadan gitmiyor. kısacası herkes oruç tutmak zorunda bu köyde. davulcu her gece gelip bizi uyandırana kadar gitmiyor. biz de alışmışız davul yaklaştı mı ışığı yakıyoruz. amk. bir gece saat 3 civarı davulcu pekekenti biz kapıyı açık unutunca içeri kadar girmiş neyse bizim yatakların başına gelmemiş ama mutfaktan başladı davulu vurmaya mani söylüyor. eüzübillah ödüm zütüme girdi huur çocuğu ne işin var. amk çocuğu biz ikimiz fırladık korkuyla . ne yapıyorsun sen falan derken pis pis sırıtıyor. huur çocuğu.o an nasıl katil olmadım hala şaşarım.

rezervuar

Köyde bakkala gidip yıllardır tanımadığın dayını öğrenmek :(

bu evde hemen yanda da bir komşumuz var. köyün en çarpk ailelerinden biri. köyün en kavgacı genci benim komşum yaş 20 civarı. kardeşi var 12-13 yaşında o da her türlü bela kavga içinde. bunların bir kız kardeşi var amk. tipsiz bir kız böyle garip çeneli, yamuk burunlu bir kız. arkadaş biz de o zamanlar parlak bir genciz. bu bana abayı yakmış. beni göz hapsine almış. ne zaman evden çıksam pencereden gözlüyor. varlığını da hissettiriyor bir şekilde.

rezerved

upypypupyoyoyoyoyuıuup

köyden sonrasını okumadım okuyanıda gibsinler

arada arkadaşlarını çağırıyor. bilerek ses ypıyorlar laf atıyorlar. benim zütüm üç buçuk. kız üstümüze kalacak. zaten aile yedi bela. zikecekler zütümden. ben hiç yüz vermiyorum. bir yandan da hikayeler dinliyorum. böyle köylü kızlar parası için falan bu memurlara yamanmaya çok çalışırmış. köy kızı alıp evlenmek zorunda kalan çok memur olmuş diye. hatta birisi gece gitmiş memurun yatağına girmiş soyunmuş, vermiş memura kendini de ailesine bastırtmış. bir sürü dedikodu dolanıyor ortalıkta. ben de kapıyı falan iyi kilitlemeye başladım.

benim dedemin durumu iyiydi fındık tarlaları babadan kalan arsalar felan hep karılarla yiyor parayı

ama öyle salak biri ki gençlerle değil yaşlı yaşlı kadınlar ile bir yaz gittim köye küçük bir otelde kalırım tatil yaparım diye nereden öğrendiyse babaannem arayıp köye gel diye yalvarıyor bir gün kalıyım bari dedim

şu konuşmaya şahit oldum köyün muhtarı 55 yaşında ki kadını dedeme satmaya çalışıyor dedem ık mık diyor ama o da razı belli

vay amk dedim midem kalktı o gün gittim oradan
sonra öğrendim ki kimin eli kimin zütünde belli değik.

neyse bir gün eve girerken kız direk adımı seslenmez mi amk. dedim yannanı yedik. kız karşı pencereden açmış göğüsleri, indirmiş şalvarı don meydanda göğüslerini okşuyor orasını burasını gösteriyor. hemen eve kaçtım. amk. insan çıplak kızdan kaçar mı köy yerinde kaçıyor işte. dedeim kız gemi azıya almış. dedikodumuz çıkmaya da başladı yavaştan artık yannanlara yan basmak üzereyim.

rezerve

ne yaptım ne ettim öğretmenlrin kaldığı lojmana yamandım. hem köydeki evlerden uzak. konu komşu yok. beş on gün içinde taşındım amk. köyde kızın benim yanıma gelme imkanı yok. hangi bahaneyle gelecek. rahatladım amk. köy kızları bu konuda çok tehlikeli.

şimdi bir de şunu unutmamak lazım. köy merkeze ne kadar uzak ne kadar iletişimi kopuksa gariplikler o kadar artıyor. bu dediklerim merkeze yakın köylerde, turistik köylerde falan çok olmaz. ancak kuş uçmaz kervan geçmez köylerde çok olur.

bir de diyeceksiniz ki amık köyde yaşayan mı kaldı. hem de bu köyde bu kadar genç ne arıyor diye. bu köyde hepsine iş sağlayan bir iş sahası vardı. neyle ilgili olduğunu söyleyemem. bundan dolayı o işin sahibi gibtiğimin sözde hayırseveri o köye okul sağlık ocağı yaptırmış (bunlar da hayır gibi görünüyor da vergiden düşüyor- bu işlerde hep üç kağıt amk.) adam köylünün iliğini sömürüyordu. kaç tanesi bunun yüzünden öldü de birkaç bin lira ailelerine verip susturuyorudu. bizim köylümüz işte bu kadar cahi ve çaresizdi amk.

hadi yaz amk

bittimi şimdi mk

sonradan baktım adam halk sevdalısı olmuş, milletvekili adayı olmuş. neyse ki seçilemedi ama halen gemisini yüzdürüyor. köylü zaten hakkını koruma konusunda isteksiz bilgisiz. adamın birinin bakkaldan aldığı ilaçtan çocuğu öldü, kıvrana kıvrana adam ne hesap sordu, ne bir şey yaptı, tevekkül etti geçti. köylü de bunu çok normalmiş gibi geçiştirdi gitti amk.

Devam et lan

arkadaş bir de köylümüze çalışkan derler ya külliyen yalan. şunu asla unutmayın adam tembel ve korkak olduğu için köylü zaten arkadaş. benim o köyde gördüğüm sistem şuydu: erkekler gece geç vakitlere kadar kahvede. (ramazan ayları dışında köy kahvesinde toplu ferre da izlenirdi amk.) gündüz öğlene kadar uyur . sonra yine kahve, namaz, arada dedikodu. kahvelerde oyun oynanmaz günah diye. ama dedikodu gırla. e köylü nereden para kazanıyor. bütün işleri karılar yapıyor kardeşler. işi olup giden adamlar da var. ama tarla bahçe işleri hep kadınlarda.

rezerveoasdasdas

1975 yapımı bi italyan filmi vardı sodomda 120 gün müydü neydi aynı onun gibi amk sapıklık gırla

bu köyün bir gündüz arabası var. ilçeye gider akşama doğru döner. ben de köyün bulunduğu ile 4-5 saat mesafede bir sevgili yapmışım. ona gidecem ama oraya giden tren gece 11'de e köy minibüüsü sabah 7'de gidiyor. akşam geç vakitlerde ulaşım yok. tek bir çare kalıyor. süt arabaları. köylerden süt toplayan abilerin arabasnına binersen dolana dolana 2-3 saatte köye yakın olan ilçeye varır. oradan 5-6 saat treni beklersin.bu şekilde ulaşım mümkün.