/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    0
    Burdayiz yaaz
    ···
  2. 102.
    +89
    ARKADAŞLAR O KADAR PART GiRDiM TEK iSTEĞiM iLK ENTRY i ŞUKULANAMANIZ

    sabah oldu okula gittim yazılıya girdik. tolga tabi benimle uğraşmaktan hiç çalışmamış yazılı ilk ders benden kopya dileniyor muallak. vermiyorum lan dün gece altıma sıçıyordum dedim. yazılının ortasında gülüyoruz falan neyse verdim kopyayı çıktık falan nasıl anlatıyor kahkaha atarak yalnız kanka senin pc hakkaten tarih öncesi çok zorlandım dedi. nasıl yaptın lan ben google a bile zor giriyorum sen net üzerinden benim cd romu kafayı yedirtiyorsun dedim. onu hiç sorma zaten babamla papaz olmamızın nedeni de bu dedi.
    ···
  3. 103.
    +14
    tolgayla babasının arası harçlık mevzuları yüzünden bozuk demiştim. meğer tolganın bu hack olaylarına girebilmesi için internetinin normal internet olması yetmiyormuş. o zamanlar çevirmeli bağlantılardan dsl e geçiliyordu. bu sebeple hızı görece yüksek internetler pahalıydı hatta lükstü ama tolganın bunlara ihtiyacı vardı. ayrıca dersleri de kötüydü, kopya vermesem geçebileceği ders yoktu. aylık 200 tlye yakın fatura ödüyorlardı o zamanın parasıyla. son zamanlarda iyi morali bozuktu. artık sigarayı kolayı hep ben ısmarlıyordum, onun ısmarlamasına izin vermiyordum.
    ···
  4. 104.
    +18
    bir gün coğrafya dersinde hoca tolgayı tahtaya kaldırdı. amacı tolgayı rencide etmekti, hoca ders anlatırken tolga telefonuyla uğraşıyordu ve hoca bunu gördü. tahtaya kaldırdı. bir kaç soru sordu, bilemedi tabi bizimki. hoca ağzına geleni söylüyor ama sınıfın ortasında tolgaya. tolganın zaten kafa bozuk hocam.. diyor hocam.. diyor hoca lafını kesiyor." tembel herif o telefon mu kazandıracak sınavı sana" falan derken tolga "eeeeh giberim seni de dersini de " dedi ve kapıyı vurdu çıktı. ardından tabi disiplin vs. kınama. müdürle coğrafyacı babasını okula çağırmış. o haftasonu tolga bizde kaldı, dertleştik biraz sohbet ettik. çok sinirliydi, sinirinden ağlıyordu. parasızlığına, babasına muhtaç olmasına sövüyordu.
    ···
  5. 105.
    +24
    babasıyla arası son derece bozuktu. tolga o sıralar küçük bi çocuk gibiydi, sanki topunu patlatanlar intikam almak istiyor gibiydi. başta önemsemedim ama sonradan bu adamın ne denli ciddi olduğunu anladım.
    tolga bir gün yine okula gelmedi. okul çıkışı dolmuş durağında beni bekliyormuş. "kanka al bu usbyi yarın öğretmenler odasındaki ikinci pcye tak, gelen pencerede çalıştır de biraz bekle ve çek" dedi. kanka ne yapacaksın falan demek aklımın ucuna bile gelmiyor aklımı gibeyim, tamam dedim aldım. ergeniz heyecanlıyız ya böyle küçük şeyleri, daha doğrusu küçük olduğunu düşündüğüm şeyleri çok önemli zannediyoruz. sanırsın james bond'uz.
    ···
  6. 106.
    +20
    diğer gün bi tenefüste öğretmenler odasına girdim. sınıf öğretmeniz ordaydı, hocam pcden bişeye bakabilir miyim dedim tamam dedim oturdum başına pcnin. tolganın dediği gibi usbyi taktım, çalıştıra bastım. pencere kayboldu biraz bekledim. çektim usbyi ama nasıl zütüm gidiyor hay aklımı gibeyim dedim napıyorum ben kimbilir ne yaptım hırsızlık mı yaptım birinin hesabına bişey mi oldu bi gib bilmiyorum. okul çıkışına yine tolga geldi. çarşıya indik tolga yemek ısmarladı kola aldı cips aldı bana malbora kendine parlement sigara aldı. neredeyse son 2 haftadır cebinden para çıkmıyordu, gerçi babası da vermiyordu ama nereden bulmuştu, sorduğumda hepi topu 100 lira dedi. nereden buldum dediğimde ise: "babamla tartıştık, biraz para kaybetti" dedi. meğer bu masaüstü bilgisayardan babası banka işlemi yaparken kendi hesabına para aktarıyor. ( devlet bursu alıyordu, iş bankası hesabı vardı. ) lan dedim manyak mısın baban eninde sonunda anlar falan dediğimde olayın boyutu artık değişiyordu. öğrenmek için eski şevkim kırılmıştı. düpedüz babasından para çalmıştı hem de alelade bi yöntemle. bunun bu kadar basit yapılıyor olabilmesi gerçekten korkutucuydu. ( fakemail *** yöntemi netten araştırın. )
    ···
  7. 107.
    +22
    0
    tolga resmen babasından para çalmıştı. belli ki bunu sinirlendiği için yapmıştı ama bu kadarının fazla olduğunu düşünürken tolgadan bi mesaj daha geldi. (msne gelsene) msne girdim tolga bana bi mynet hesabı ve şifresi verdi. tolga bu ne dedim gir ve gör =)) dedi.

    yine düşündüm ne gibe bulaşıyorum acaba diye ama merakıma da engel olamadım. mynet i açtım kullanıcı adı şifre girdim ki bizim coğrafyacının hesabı. şok oldum. klasör klasör bir sürü e posta var. iş bankası, halkbankası, *** tekstil, *** tekstil gibi bir sürü binlerce e posta. banka klasörlerine girdim. coğrafyacıya gelen kontrol emailleri vardı: havaleniz yapılmıştır. vs. gibi meblağ falan yazmıyor ama bir sürü havale bildirimi vardı. bir kaç da banka hesabı kayıt etmişti. bunlar da *** ladığım tekstil şirketlerinin banka hesap numaraları. aslında hani banka hesabı ele geçirmek için yeteri kadar veri yoktu, ama yine de adamın kişisel e postasıydı.
    ···
  8. 108.
    +16
    artık iyiden iyiye taka sarıyordu işler. tolganın önce babasından para çalması, sonra coğrafyacının hesabı daha önce yaptıkları beni korkutuyordu. bir kere çalmıştı, dahasını da yapabilirdi. diğer gün onunla konuşacaktım. öğle arası parka çektim tolgayı, malbora ısmarladım. " bak kanka 1-2 haftadır çok taka sardın. tamam yeteneklisin bu işlerden iyi anlıyorsun ama biz değil miyiz senle her cuma allaha varlığına birliğine şükreden, doğru mu bu yaptıklarımız??" biz dedim çünkü yediği taka beni de şahit ediyordu. biraz da bundan zevk alıyordu. "hak ettiler" dedi. "öğretmenler odasındaki pcden kaç e posta avladım biliyor musun? 24. kaç tanesine baktım, sadece 1" dedi. bir şey diyemedim, çok sinirlenmişti. tamam kanka sen bilirsin dedim ben arkadaşın olarak uyarmak istedim dedim ve okula gittik.
    ···
  9. 109.
    +14
    bir kaç hafta sonra coğrafyacı okula ford un yeni bi modeliyle geldi. yanlız bu bahsettiğim model - hatırlamıyorum station wagon bişeydi- tolganın dediğine göre 50binliradan fazla idi. tolganın dikkatini çekmiş olacak ki "sence nasıl almıştır bu arabayı" dedi. "ne bileyim kanka kaç yıllık öğretmen almıştır bi şekilde" dedim. "3 çocuklu karısı çalışmıyor, 15 senedir öğretmen evi var bağı var ve 50binliralık arabaya mı biniyor?" dedi. oha dedim nerden biliyorsun. ( okudğum il o kadar küçük ve herkes birbiryle akrabadır ki en ufak bir bilgi ışık hızında herkese ulaşır, milletin dedikodusu gırla gidiyor amk. güya muhafazakar memleket ) biliyorum işte dedi. "kanka babası falan yardım etmiştir başka geliri vardır bize ne" dedim. "öğrenmek istemez misin?" dedi ve sırıttı. "sakın tolga istemiyorum kesinlikle bulaşma " dedim. yine it gibi tırsmaya başlamıştım. ama bu sefer ortak olmayacaktım olaya.
    ···
  10. 110.
    +16
    bi gün tolga yine bizde kalıyordu. "gel bak sana ne göstereceğim" dedi. benim pc ölü olduğundan laptopunu getirmişti. önce coğrafyacının mynetini açtı. "bak *** tekstil, ***tekstil, ***tekstil, görüyor musun" dedi. evet dedim. " bak şimdi " dedi. hotmaile girdi. mynet hesabı üzerinden hocanın hotmail hesabını da bulmuş. bu tekstil firmalarından gelen bir kaç mail vardı:

    • **tekstil:
    Hocam, hayırlısıyla haftasonu hatmeden öğrencilerimize ödüllerini dağıtacağız, ödüllerin hepsi bize düşmüş, imam böyle söyledi. 25 tane çok değil mi hocam, yardımcı olabilir misiniz? allah sizi başımızdan ekgib etmesin. a*** l***

    • ** tekstil:
    Hocam, geçen seferki sohbette görüştüğümüz *** abi çok selam ettiler, galiba bir çek varmış sizde, ne zaman alabiliriz... görüşmek üzere. b*** h***

    gibi bir sürü e posta. bunlar ne tolga dedim. "anlayamacak ne var, cemaatin para akışı içinde bu adam önemli bi yere sahip galiba, baksana daha neler var." dedi. bazı makbuzlar gösterdi, tekstil firmaları hocaya parayı gönderiyor, hoca parayı başka bi yere gönderiyor, siparişi alıyor, firmaya söylüyor ve bu arada komisyonunu alıyordu. anlayacağınız coğrafyacı cemaat için çalışıyordu.
    ···
    1. 1.
      +2
      Coğrafyacı şimdi hapiste rez
      ···
    2. 2.
      -1
      Coğrafyacı şimdi hapiste rez
      ···
  11. 111.
    +21
    Banka dekontlarını da gördükten sonra artık iyice korkmaya başlamıştım “tolga ne olur bırak artık kapat şunu bak ne yaptığın belli değil ne yapacaksın milletin parasından sanane” dedim. Tolga hiç istifini bozmadı ve devam etti. Anlayamadığımız birkaç nokta vardı. Tekstil şirketinden yüksek bi meblağ önce hocanın hesabına geliyordu, hoca bu parayı istanbulda bir gıda şirketinin banka hesabına yatırılıyordu. Bu gıda şirketi hazır yiyecek satan bi şirketti ( hazır dolma, çiğköfte, mezeler vs. gibi anlayan anladı zaten.) bir hafta sonra bu para fazlasıyla hocanın hesabına geri yatırılıyordu, arada gıda şirketi bu paraya ne yapıyordu bilmiyorduk. Sonra hoca gelen aynı miktardaki parayı t.k. ya geri gönderiyor, kalan paradan komisyonunu alıyor, kalanını da tekstil şirketlerini bölüştürüyordu. Yalnız a*** tekstil daima diğerlerinden 3-4 bin tl fazla alıyordu. Örneğin hocaya 100.000 tl gelmişse gıda şirketinden bu 130.000 tl olarak geri dönüyordu. Yani anlayacağınız adamlar birkaç haftada 30.000 tl kazanıyorlardı. Bu işlem her ay gerçekleşiyordu. Tabi hocaya da 1 ya da 2 bin lira kalıyordu.
    ···
    1. 1.
      0
      mudurnu-bereket-ufuk? beşikteş femin altında mudurnu vardı doğru hatırlıyorsam sarma dolma falandan satıyorlardı :D:D
      ···
    2. 2.
      0
      Korkutma lam beni
      ···
  12. 112.
    +16
    Sistemi çözmüştü tolga. T.k. isimli bi şahıs hocaya parayı gönderiyordu, hoca bu parayı katlıyordu, sermayeyi tkya geri gönderiyordu. Neden a*** tekstil diğerlerinden daha fazla alıyordu, bu parayı gıda şirketi nasıl katlıyordu, yoksa katlamıyordu da zararına mı gönderiyordu? O zaman neden direk 30 bin tlyi göndermiyordu da 100.000 tlyi bekliyordu ( rakamlar farazi ) “kesin bu gıda şirketi parayı bir şekilde katlıyor, ama nasıl olabilir ki?” dedi. Korkudan altıma sıçmış vaziyette idim. Tolga bana baktı: “tamam bulaşmayacağım bu işe,” dedi. Bunları hepsini benim internet ağım üstünden yapmıştı, züte gelmek istemiyordum kankam olsa bile.
    ···
  13. 113.
    +20
    Tolga bana bu işe bulaşmayacağına dair söz vermişti. Artık coğrafya derslerinde tolga hocaya bişey ima edecek diye çok korkuyordum, tolga da zaten derslerde pis pis bakıyordu hocaya. Artık senenin sonuna doğru geliyorduk. Tolga “neden a*** tekstil e diğerlerinden daha çok para yatırdığını merak etmiyor musun” dedi. “hayır kanka umrumda bile değil bak bu işe bulaşırsan seninle bi daha görüşmem” dedim. “tamam kanka sustum” dedi, bütün yaz boyunca hiç lafını
    ···
  14. 114.
    +17 -1
    Tolga bana bu işe bulaşmayacağına dair söz vermişti. Artık coğrafya derslerinde tolga hocaya bişey ima edecek diye çok korkuyordum, tolga da zaten derslerde pis pis bakıyordu hocaya. Artık senenin sonuna doğru geliyorduk. Tolga “neden a*** tekstil e diğerlerinden daha çok para yatırdığını merak etmiyor musun” dedi. “hayır kanka umrumda bile değil bak bu işe bulaşırsan seninle bi daha görüşmem” dedim. “tamam kanka sustum” dedi, bütün yaz boyunca hiç lafını
    ···
  15. 115.
    +15
    Artık ikinci sınıfa başlıyorduk, yazın hiç görüşmemiştik tolga ile ben memlekete gitmiştim, o okuduğum ilde kalmıştı. Döndüğümde ise tolga vücut çalışmış, kafayı kazıtmış hayvan gibi olmuştu, artık eskisinden çok daha ürkütücüydü. Buluştuğumuz ilk gün bana 300 sayfalık bi çıktı yığını vermişti. “bunları iyice oku, bu sene seninle işimiz var” dedi. Bi yandan bu işlere hiç bulaşmak istemiyordum ama tolga gibi olabilmek de çok havalıydı. Okulda hiçbir kıza pas vermezdi ama bütün kızlar köpek olurlardı bunun yanında. Hatta kızın biri artık tolga beni gibsin diye bağırıyordu resmen tavırlarıyla. Tabi sonunda tolga bunu “git kendine bi züppe bul ben uğraşma kaşar” dedi. Kız ağlayarak uzaklaştı tabi. Sonradan öğrendim ki tolganın sevdiği varmış bizim okulda, ama ona açılamayacak kadar utangaç olduğunu da sonradan öğrendim.
    ···
  16. 116.
    +17
    Tolga yeni imajıyla bütün kızları önünde eğdiriyordu resmen. Okulda havasından geçilmiyordu. Ancak bunların hiçbiri onun umrunda değildi. Onun umrunda olan tek şey coğrafyacının a*** tekstil i neden kayırdığı ve gıda şirketinin bu parayı nasıl çoğalttıydı. Bir gün beni karşısına çekip “bak Halil bütün yaz bunu aklımdan çıkarmaya çalıştım, gittim tenis kursuna yazıldım lamer gibi forumlarda takıldım taktan taktan işler yaptım hatta gittim bi kıza teklif ettim 1 hafta sürdü ama bu olay aklımdan çıkmıyor, gerçekten hiç mi merak etmiyorsun bu adamın neler döndürdüğünü??” ölesiye merak ediyordum aslında. Heyecanlı ve gizemli geliyordu. O banka makbuzlarını görmek, havalelerin kimden kime gittiğini bilmek çok zevkliydi ve çok heyecanlıydı. Filmlerde gördüğümüz şeyleri tolga gözümün önünde yapıyordu ve ben de onun gibi olmak istiyordu. “bütün yaz aklımdan atmaya çalıştım ama olmadı, ne dersin sadece öğrenelim sonra da bırakalım?” önce cevap vermedim, düşündüm. Bugüne kadar tolga küçük büyük pek çok hack olayına girmişti, hiçbirinden en ufak sıyrık almadı, zaten hacker olduğunu benden başka bilen de yoktu, çok düşünmedim ve merakıma yenik düştüm: “tamam ama sadece öğreneceğiz, başka bir şey yok.” Ondan sonra da o 300 sayfalık yığını aldım okumaya başladım.
    ···
  17. 117.
    +15
    Bütün bir sene tolga beni eğitti. O 300 sayfayı en az 5 kere okumuşumdur beyler. Çok basit şeylerden başlıyordu, html nedir, php nedir gibi. Önce bu webmaster işlerinin hack olayıyla ne alakası olduğunu anlayamadım ama daha sonra bunlar zaten işin temeliydi. ilk 50 sayfa bunlarla ilgiliydi. Sonra ftp olayını ince ince anlatıyordu, büyük harflerle 777 yazmıştı. Bilen bilir ftpden 777 kodunu verdiğinizde sistem okunabilir/yazılabilir/değiştirilebilir oluyordu. Küçük çaplı web sitelerine ancak bu yolla girebiliyorduk, pek çok yöntemi vardı ama ben şeffafı bu idi. Tolga virüslerle uğraşmayı hiç sevmezdi, riskli olduğunu söylerdi. internetten hiçbir virüs dosyası indirmez, kendi trojanını kendi yazıyordu. Devamında tolga bana bi html/php kitabı getirmişti. Benden birkaç web sitesi tasarlamamı istedi. Nasıl yapayım lan mal mısın bi taktan çakmıyorum falan dedim, 3-4 ay sonra photoshop , dreamweaver, fireworks gibi programlarla bi web sayfasına yayına sokabilecek kadar uzmanlaşmıştım. ftp olayı tolganın çok ilgisini çekiyordu. Yönetici paneli yazma işini tolga yapmıştı, bununla çok uğraştığını söylemişti. Bir mevzi kurduğumuzu bilmiyordum.
    ···
  18. 118.
    +22
    Ben sitenin sadece amele işini görüyordum, aslında tolganın beni böyle kullanmasına biraz içerlemiştim. Yönetici paneli şifresini bana da vermişti ama ftp şifresi zaten bendeydi, gerçi istese onu da benden alırdı gizli gizli. Ama beni kandıracak kadar şerefsiz değildi, delikanlı bi çocuktu. Dediğim gibi ben tabiri caizse sadece mevzinin tuğlalarını örmüştüm, o ise bu mevzinin komutanıydı. Yaptığım şey web sitesini tasarlamak, olabildiğince trafiği az tutup, görseli en aza indirip, güvenliği sağlam alanı geniş bi domain sağlamaktı. Bütün bir sene tolga beni geliştirmekle uğraştı, artık yavaş yavaş pratik de yapmamız gerekiyordu. ikinci sınıfın sonuna doğru bi gece tolga benimle pratik yapacağını söylemişti.
    ···
  19. 119.
    +18
    Yine beni evine çağırdı. Bilgisayarımızdaki tüm dosyalarımızı bilgilerimizi bu mevziye yüklemiştik, bilgisayarlarımız pırıl pırıl herhangi şüphe bırakacak tek bir byte yoktu. Bu mevzi fikri çok işimize yaramıştı. Tolga ne yapmak istediğimi sordu. “ne bileyim kanka ftp işini baya çözdüm oradan başlayalım ” dedim. Tamam dedi. Tolga hemen bi forum sitesi buldu. Bu forum sitesi bildiğiniz gençlik forumu gibi bir şeydi, sanırım adı da böyledi. “bak Halil, d-dos dediğimiz tür ataklar sadece bu gibi siteleri bir süre unavaible yapar, yani trafik boşalınca her şey kaldığı yerden devam eder.” Dikkatle dinliyordum onu. “d-dos için genelde bu işten anlayanlar yüzlerce lamer toplarlar, bu lamerler sadece ping atarak bi tak yediklerini zannederler ama bu işin başındaki asıl adam bu sayede malı zütürür.” “bu yönteme buffer overflow diyoruz, nasıl yapıldığını birazdan göreceksin.” Tolga bu kadar adamı nasıl bulacağız dedim. Tolga piyasada lamer çok dedi. Hemen birkaç hack forum sitelerinden birine girdi, birkaç saat içinde 80 küsür ayrı bilgisayardan ping alabiliyorduk. “şimdi ise birkaç arkadaşa ihtiyacım var” dedi.
    ···
  20. 120.
    +14
    tolga adres çubuğuna bi web adresi yazmaya çalışıyordu. ilk yazdığı web adresinde sayfa görüntülenemiyor yazıyordu. ardından adresin sonuna /1 ekledi. yine sayfa görüntülenemiyor yazıyordu. ardından /7 ekledi, yine aynısı çıktı, ardından /8 ekledi, yine aynı sayfa çıkıyordu. ne yaptığı belirsizdi sanki, rastgele deniyordu. ama hala sayfa görüntülenemiyor error 404 yazan klagib sayfa çıkıyordu. /8 yazdıktan sonraki gelen sayfa 404 ün içinde 0 a tıkladı. normalde tıklayamaması gerekiyordu, sonuçta bu bir hata sayfasıydı ama o sıfıra tıklayabilmişti. ardından kapkaranlık bi sayfa açıldı, bir dehlize girmiştik sanki. tolga bi şifre daha yazdı ve artık bi mirc kanalında idi.
    ···