/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +14 -20
    soğuk bir kış günü. daha kaliteli eğitim verdiği düşüncesiyle ailesi tarafından günde 2 saati yollarda geçen lise öğrencisiyim. aktarma yaptığım otobüsün dolu gelmesinden midir yoksa kadere inanmayan ben deniz cenabet bakirenin dahi; bir nebze olsun içinde inanç toğumları ekildiği o anlar.

    lise müdürü tarafından geç kalanların cezalandırıldığı 3 futbol sahası genişliği alanın nerediyse yarısını doldurmuş, tir tir titreyen gencecik insanlar. kimsenin dinlemediğine emin olduğum nutuk benzeri konuşmalar, tekrarlanması durumunda disiplin suçu olarak lanse edilmesi tehdidine sırıtan onlarca yüz. hikayeme başlama kararını alığım günün aklınızda betimlenmesini yaptığım düşüncesiyle reserveleri alın beyler. başlıyorum.
    ···
  1. 2.
    +7
    Yıkık bakire
    ···
  2. 3.
    0
    rezervasyon
    ···
  3. 4.
    0
    Okumadım
    ···
  4. 5.
    0
    Gene bi konimde. prim primdir
    ···
  5. 6.
    -1
    annenden de bahset.
    ···
  6. 7.
    0
    Kaybol lan primci bin
    ···
  7. 8.
    0
    Merak ettim lan reserved.
    ···
  8. 9.
    0
    Merak ettim rezz bu huur çocuğunun hayatı kerhanelerde zütünü gibtirmek ile geçmiştir ama neyse
    ···
  9. 10.
    +3
    gülüşüyle mevsimleri değiştiren;üşüyen ellerimi sımsıkı tutmuşta sanki en içten hissettiği aşkla parmak uçlarıma üfler gibi bakan o gözler. adı ece.4 yılımı birlikte geçirdiğim, aşkı karşılıksız sevgiyi birlikte büyüyerek öğreniğim kız.

    o sıralar doğduğum ilçenin futbol takımında oynuyorum. herkesin gol ümidiyle sırtını döndüğü; rakibin ataklarında ise sevgilisine koşarcasına yanıma geldiği roldeyim. hiç bir zaman daha üst bir kulübe transfer olamayacağından emindim. hocama göre tek artım, doğuştan kazanığım refleks yeteneğimdi. bense; odaklandığımda harikalar yapabildiğim düşüncesindeyim. hal böyle olunca, aşık olduğumda odak noktam değişmiş, gelecek ümidiyle bakmadığım futbolu zaman zaman aksatır olmuştum.
    ···
  10. 11.
    +4
    kız arkadaşımın oluğu bir lise hayatı, haftanınsa bir kaç günü idmanlarına katılılığım yıllar. ileriye dönük yaşamın hayalinin dahi kurulmadığı toz pembe günler. kulup arkaşlarımla kurduğumuz dostluk en yakın kan bağımın bulunduğu akrabalarımdan bana daha yakındı. o yıllar, şuanki yaşantımın toğumları gibiydi diyebilirim.

    hayli gençken zaman hızla geçiyordu.hem okuyanları sıkmamak; hemde objektif bir görüş

    uyandırması adına yazdığım bu hikayeme anlatımı hızlı bir ilerleyiş içine sürdürüyorum. lise bitmiş, tercihler yapılmıştı. kız arkadaşının ilk senesinde kazandığı pdr bölümünün türkiye ortalaması baz alındığında yüz küsür puan gerisinde kalmıştım.
    ···
    1. 1.
      0
      Edebiyat mezunları "tohum" yazamıyor sanırım.
      ···
  11. 12.
    0
    Rezervesion
    ···
  12. 13.
    +2
    dershanelerin mezun sınıfına yerleştiğim yıllar. kız arkadaş il dışında üniversitede; bense
    sabahın 7sinde uyanıp liseden daha uzakta bulunan hayli pahalı dershanemin yollarını
    tepiyordum. futbolu bırakmanın yaşattığı boşluktan mı ecenin uzaklarda olmasımı hala emin olamadığım o duygu, beni eskiden tarım kredi kooperatifinin depo olarak kullandığı yerde ücretsiz taks eğitimi veren hakan hocam ile tanışmama vesile olmuştu.

    dershane çıkışları hakan hocanın yanına gidiyor, ailemden gizlice taks eğitimi alıyordum.o
    dönem harçlıklarımla aldığım kırmızı eldivenlerim hala sakladığım; hayatımın en heycanlı
    geçirdiğim günlerini bana anımsatan; bu entryleri girerken dahi yüzümü gülümseten tek renkli anılarımdandır.

    (:
    ···
  13. 14.
    +3
    size biraz hakan hocamdan bahsedeyim beyler. hakan hoca eşiyle pazara çıktığında dometes
    tezgahındaki pazarcının yada kıyafet denerken avmdeki mağaza çalışanlarının ilk görüşte taks
    eğitmeni olduğunu tahmin etmesi; bu sıralar iktidardaki uzun boylu siyasetçinin ülkemde seçim
    kaybetme olasılığıyla aynı düzeydedir. yani hakan hocam;ne öyle her spor salonundaki steroidli
    hocalarından, nede sürekli adidas spor takımıyla gezen futbol antrenörlerine benzemiyor.

    hakan hocam mütevazi, spora gönül vermiş maddi sıkıntılar yüzünden milli takım seçmelerine
    dahi hazırlanamamış bana savunma sporlarının elzemini aşılayan adamdır. boş durmayı hiç
    sevmez, her an bir iş ile meşgul olurdu. işte hakan hocayı kafanızda betimlemenize yardımcı
    olucak tanıştığımız ilk günden az önce bahsettiğim anlar (:
    ···
    1. 1.
      0
      Atma ziyaa
      ···
      1. 1.
        +1
        (bkz: aşağılık nesiller için cenabet bakire kimdir)
        ···
    2. 2.
      0
      Pardon reis büyük adammışsın bilemediydim
      ···
  14. 15.
    +2
    tek camı olan, bir tarafı boydan depo kapısı şeklinde olduğu için kafasındaki gibi idman alanı yaratamayan hakan hocam, girişin tam karşısına büyük bir türk bayrağı yapıştırmıştı. diğer yanlarda ise birer kum torbası ve ufak tefek boy aynaları.

    içeri girdiğimizde; tüm öğrencileri topladı. bana dönüp "atalarımız öldüğünü hissettiğinde dahi ne yapardı bilir misin" diye sordu. daha cevap verememiştim ki; tüm öğrenciler hep bir ağızdan kelimeyi şehadet getirmeye başladı. içimin üperdiği, heycandan ne yaptığımı dahi bilmediğim anlarda omzuma ellerini koyup işte oğlum dedi, atalarımız öldüğünü hissettiğinde dahi boş durmaz; son görevini yerine getirirdi. biz bu salonda boş duranı sevmeyiz, al tak şu eldivenleri peşimden gel dedi. o an size yemin ediyorum beyler ben o an bu spora gönül verdim.
    ···
  15. 16.
    +2
    yaz başına doğru ece sakaryadan dönmüş, aldığım puan ise aylar sonra yerleşiğim veterinerlik
    fakültesi için yeterli olunca aileme onlardan gizli gizli gittiğim taks idmanlarından söz etmiştim. hayatsal gerekliliklerin önüne geçmediği sürece spor yapmama hiç karşı çıkmayan babam yine arkamda durmuştu. bazı günler eceyle, bazı günlerim ise hakan hocamla geçiyordu.

    o yaz 2 yi 3 ağustosa bağlayan gece, ece ertesi sabah tatile çıkacaklarını söylemişti. haftalar öncesinden bildiğim halde içimde oluşan boşluk yine ondan uzak kalmam; sırf ondan izin kopardığım için dahada bi zevkli hale gelen taks idmanlarımın bir amaca hizmet etmiyeceği düşüncesi yine zihnimde oluşuyordu.
    ···
  16. 17.
    +2
    ikimizde yola çıkmadan önce görüşmek istemiştik. onu son kez gördüğüm o 10 dakika, gözümü kapattığım her an aklımda. yaşım 20 yaklaşık 5 yıllık kız arkadaşım bana sanki ölümünü hissetmişcesine sımsıkı sarılırken bana beni sevdiğini söylüyordu. vefatını ise ertesi günün öğle vaktinde babasının beni aramasıyla öğrendim. yola çıktıkları günün akşamında bursa izmir otobanında sadece aşkımın ölümüyle sonuçlanan o lanet kaza. beraber büyüdüğüm, tüm gecelek hayallerimin parçası her anımda yanımda olan o insan artık yoktu. beyler.
    ···
  17. 18.
    +3
    bu çöküşte yanımda olan , bir kaç paragraf önce hayatıma yön verdiğini dile getirdiğim futbol takım arkadaşlarımdı. hayatımda artık bir dayı kavramı vardı. dayı, bizim ilçemizde 50li yaşlarda kafasını yaşamayı seven bir abimizdi. herkes ona dayı derdi; nedenini hiç sormadım hiçte sorgulamadım. dayı. dayıydı işte. bir kaç gün arayla dayının yanına giderdik; bize cigara yapar hep beraber içerdik. rahatlardım. bir kaç dakikalığına ece aklımdan gitmezdi ama. tek farkı, boş kafayla düşündüğümde beni ağlatan eceyle olan anılarım esrarlıyken yüzümü güldüren sanki o anları tekrar yaşıyormuşum gibi hissetiren bir büyü gibiydi.
    ···
  18. 19.
    +2
    günler geçmiş, üniversitedeki derslerim başlamıştı. dayı artık hakan hocamın yerini almış,
    idmanları aksattığım; benim için o boşluğu dolduran bir kaçamak noktası haline gelmişti.her zaman aykırıyı yapma hevesim; gölge idmanlarını yaptığım zaman zihnimde bir algıyaratıyordu.tek başıma yetmeliydim düşüncesi, yüksek kafayla birleşince kendine tek başına yeten bir hobiye beni sürükledi. o günlerde tarantulalar ile tanıştım. hayatının tamamdıbını tek başına geçiren, avını tek başına avlayan sadece çiftleşmek için yaşam süren o asil canlılar.
    ···
  19. 20.
    +2
    o sıralar inci sözlükle tanıştım. üye oldum; bir kaç hesabım silindi derken halan yazarlığını yaptığım cenabet bakire üyeliğini açtım. uykunun tutmadığı gecelerimin en derin hislerle yaşandığı dakikalarında sözlük benim için bir kaçamak haline gelmişti.

    havas ilmi, tarantula, taks body gibi konular hakkında başlıklar açıp kafa açıyordum diyebilirim. hayatım monotonlaşmaya başlamışken gamze ile tanıştım. dershaneye gitmediği bazı günler lise çıkışına gidip onu alıyordum. bana sınavlara tekrar girme fikrini aşılayan bir kaç aylık kız arkadaşımdı gamze. beraber aynı ilde üniversite okuma hayallerimiz oluşmuştu.o sene sonunda eskişehirde ifşa olmamam adına gizlediğim sayısal bir bölümü kazandım. ama gamze; benle gelmemişti.
    ···