/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +12
    Hepsi yaralamıştı bizi, sonuncusu gelip acımadan öldürecekti, çok sinirliydim. Bu kadar basit olamazdı, çok sinir bozucuydu, her saniye geçip giderken bir şey zütürecek, zütürülecek bir şey kalmadığında sonuncusu gelip canımızı alacaktı. Bunu kabul edemezdim, saniye ve zamanın acımasızlığına olan sinirimi kadim dostum Casio'dan çıkarmayı planlamıştım. Gutaman abi pil kalsın diye seslendim. Hala şokun etkisinde olduğumdan 20 lira bıraktım masaya, çayın son yudumunu da içip, kalktım ayağa. Buz gibi olmuştu çay, her geçen saniye onu biraz daha soğutmuştu.

    O günden sonra ne saat kullandım ne de Gutaman abiden eski saatimi almaya gittim, zaman kavramı benim için bir katilden fazlası değildi artık. Hem de öldürdüğü insanlar bir iki kişi değildi, dünya üzerindeki bütün ölümlerden o sorumluydu, bunun cezası ağır olmalıydı. Casio'yu Gutaman abi ye bırakarak yeterli cezayı verdiğimi düşünüyorum. kim bilir belki yıllar sonra raflardan çıkarıp, 19:72'yi nasıl gösterdiğine o da anlam veremeyecekti.
    ···
  2. 2.
    +20 -9
    Alır.

    Sözlüğe aslında bunu anlatmak için kaydolmuştum, 5 yıl önce. Sonra ortamlar farklı gelişti daha profesyonel roller üstlendik gerek ziyaretler gerek davalar gerek organizasyonlar zirveler... Bir türlü zaman bulamadım anlayacağınız, belki troll bir başlık kadar ilgi görmeyecek ama, en azından ilgilenenler başlık bittikten bir kaç gün sonra başlığın bittiğine üzülecekleri gibi, hayatlarında birden bire ortaya çıkan detaylara, durumlara, duygulara fazlasıyla sevineceklerdir.

    Hayatınızı kökten değiştiremez hiç bir zaman 4-5 satır yazı ama, hayata bakış açınızına muazzam şeyler eklemiş olacaksınız bu yazı bitince.

    Size polyanna olmayı değil, yaşamayı öğretmeye geldim .

    Hagibtir lan nasil olacak o iş diyenler vardır illa ki su anda, diyorum ya aslında 5 yıl önce yazsam kim bilir belki sozlukte kimse bu kadar mutsuz olmazdı.

    Rezervelerinizi alın, başlıyorum .

    https://www.youtube.com/watch?v=VYCOg-yglNM
    ···
  3. 3.
    +10
    Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. afalladığımı hissettim. Çok ağırdı. Seni öldürmeyen acı güçlendirir. sözünü hatırladım birden, ama abi dememe kalmadan Gutaman abi yine söze girdi :

    -Güçlendirir doğrudur, yara güçtür, ben ölmedim, yaralandım ama hala buradayım, devam ediyorum demektir. Ama sonuncusu öldürür. dedi.

    Bir kalem kağıt çıkarıp benim için yazmasını istedim.

    Sonradan abi neden saatte yazıyor peki diye sordum ?
    Yoksa dememe kalmadan yine söze girmişti.
    -Aynen Melih, her saniye biraz daha yaralar bizi, son saniye öldürür. dedi.
    ···
  4. 4.
    +10
    Acı hissedilmeyi talep eder, öylece orada duramaz. Kanayan bir yara varsa acıyacaktır, acı aslında ruhun ateşler içinde kavrulup kalbe közünü bırakmasıdır. Çoğu zaman isim verilmez acıya eğer bir isim verilirse daha da büyür acı, acıdığıyla kalmaz, eskitir de. Acır. Acıdı. Acıyacak.

    Acımadı ki ?
    ···
    1. 1.
      +6
      eheh
      .d
      ···
  5. 5.
    +8
    -Bölüm 2-

    Taedium Vitae

    Adım Melih, uyandığımda saat 19:72 ' yi gösteriyordu, sonunda asırlık saatim Casio'da mevcut sisteme ayak uyduramayıp kendini rutin'in dışında bulmuştu. Dünya üzerinde çok az saat 59'dan ileriye gidebilir. Bunu başarmıştı, kendisini kutlamak için saatçi Gutaman abiden 20 yıl garantili Sony pil almıştım. Yeterliydi, kaç kişi saatine hediye alır ki ? Yada kendisi için lazım olan saat'e, saat için lazım olan bir şey aldı diye kaç kişi saat'e iyilik yapmış gibi hisseder ? Farkındaydım, ters giden bir şey vardı. Asıl sorunumuz bu değildi ama, asıl sorunumuz Aslıydı. Aslı beni 18:00'dan beri bekliyor olmalıydı ''akşam 6'da'' diye bir mesaj vardı telefonumda, bundan bir şey anlamak zor belki de dün atmıştı. Gutaman abi saate yeni pilini takarken duvarda asılı olan abartılı bir saat dikkatimi çekti, rakamlar yoktu üzerinde, bir şey yazıyordu bir kaç kere denedimsede okuyamadım, Gutaman abi ne yazıyor o saatte ? diye sormama kalmadan beni izlemiş olacak ki, Omnes vulnerant ultima necat dedi birden. Şaşırdım tabi, latinceye benzettimsede pek eminde değildim, latince gibi dedim, latince ama tek başına bir evren yaratır bu söz dedi. Ne demek oluyor ki abi ? dememe kalmadan söylemişti bir çırpıda.
    ···
  6. 6.
    +8
    Acımadı ki.
    Acımıştı oysa, acıdığını bilmesini istemedik sadece. Eğer acıdığını öğrenirse dahada acıyacaktı çünkü. Her şey biraz acıtır. Az yada çok.

    Doğumdan beri sahip olduğum acıyı düşündüm, ne kadar şiddetli bir ağrıydı acaba, belkide hiç hissetmediğimiz kadar büyük bir acıydı, duyularımız yorulduğu için hissedemiyorduk, belki de günlük hayatta acı dediğimiz şeyler, asıl acının kesilmesi sonucunda oluşan his boşluklarıydı ? Acı kesildiğinde acıyordu bir yerlerimiz ?
    ···
  7. 7.
    +8
    Bölüm -1-

    Acı

    Adım Melih, mental olarak 83 yaşında hissediyorum. Neden normal insanlar gibi bir çırpıda 100 yaşında hissedemiyorsam. Normal insanlar gibi yaşamadığımı anladığımda da saat henüz geç olmamıştı bile. Nerden geldiğini bile anlamadığım bir anda saplanıp kalmış bir acı vardı adlandırılamayan, sürekli olarak acıyordu tahminimce, yeni doğmuş bir bebek neden ağlar ki ? Çünkü bir acı var hepimizde doğduğumuz andan bu yana, bebekken hissetiğimiz, yıllar geçince alışıp unuttuğumuz.
    ···
  8. 8.
    +7
    -Bölüm 3-

    Kapının zili çaldığında daha güneş doğmamıştı, ama batıyordu, akşam üzeriydi, Aslıydı gelen. Çocuğunu savaşın ortasında yeniden bulmuş bir anne gibi sarılmıştı bana ve harfi harfine hatırladığım şu sözcükler dökülmüştü ağzından Nerelerdesin sen Melih, ölüyodum az daha, bir an artık hiç olmayacaksın sandım Melih. diyip omzumda ağlamaya başlamıştı. Sana bir süprizim var yarın çok eğlenicez. dedi, elindeki zarfı masama bırakıp, yarından önce açmak yok, sabah 7:00 de ararım diyip, gitti. Sahiden Aslı demişken, aslı benim diğer yarımdı diyebiliriz. Yani bir zamanlar öyleydi, bir zamanlar dediğime bakmayın en az 5 yıl. Oysa şu anda hangi şehirde yaşadığını bile bilmiyorum, evlenmişti ama. Hatırlıyorum.

    Zaten Aslının eve gelmesi yada sonrasında gitmesi değildi olay, evden giderken sadece evden gitmekle kalmamıştı, gitmişti. Ona ulaşabileceğim bütün kapıları kapatıp, gitmişti. 1-2 Ay şaka yapıyor moduna girip her kapı çaldığında umutlansamda Aslı'dan geriye kalan tek şey aslı'nda gerçekten gittiği oldu. O zaman anladım işte, hiç bir şeyin ve hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalamayacağını
    ···
  9. 9.
    +7
    Su buz gibiydi, ayağa kalkmaya çalıştım, olmadı, tahminimce 3 saattir buz gibi suyun altında yatıyordum. Aslında ayağa kalkmaya hiç çalışmamıştım, yalan söyledim, su soğuktu evet ama dışarı çıktığımda karşılaşacağım insanlar daha da soğuktu. Gerek yoktu ayağa kalkmama, tam o sırada fayansları neden bu kadar sert yapıyorlar diye düşündüm. Gerçekten banyoda kullanılan yer döşemesi neden sert olmalıydı ki ? insanların istediği gibi yatıp oturabileceği silikon döşemeler lazımdı artık dünyaya. Belki de vardı, haberim bile yoktu. Sadece mantıklı gelmişti o sıra bu fikir. Hiç uyanmak istemedim, hiç uyumamış olmanın verdiği acıyla. Acılar, dediğim gibi hissedilmeyi talep eder.
    ···
  10. 10.
    +7
    -Bölüm 10-

    Deniz, yıllar önce kaybettiğim ama bir an bile bulmak istemediğim hayat enerjimi, gecenin bir yarısı kollarıma bırakıp sabahında uyumuştu. Can'ın eee abi sen sorusuna, dostum beni boşverin ben bu gün varım yarın yokum demiştim. Öyle de olmuştu, Deniz uyurken telefonuna kendimi kaybedip çıkıp gitmiştim. Bunun tek sebebi evde iyi sigara içen kimsenin olmamasıydı, yerlere atılmış yüzlerce Victory, M&M, Wightstone paketleri canımı fazlasıyla sıkmış, KirmiziMarlboro'ma bir an önce kavuşmak istemiştim.
    ···
  11. 11.
    +6
    -Bölüm 5-

    Flashbacks Of A Fool

    Mahalle sineması denebilecek bir yerdi, aslında içeri girerken ferre sinemadır diye düşünmüştüm, sıkılmıştım normal olan şeylerden, girdim içeri, özel gösterim yazıyordu. altında da filmin adı büyük harflerle Flashbacks Of A Fool Uyanmayı istercesine bekledim öylece, hiç hareket etmeden, tek istediğim şey uyanmaktı, olmadı, lanet olası gerçekti, gerçekten o gece o sinemada o film oynayacaktı, ve ben bir an önce kaçıp uzaklaşmak isterken, kendimi en ön sırada filmi izlerken buldum.

    Aslı, rutin olarak tuz bastıkları yaramdı. Yine birilerinin canını sıkmış olmalıydı ufaktan mutsuzluğum, çünkü onlara göre ben hep acılar içinde kıvranmalıydım, ölmemeliydim ama sürekli acılar çekmeliydim, mutsuzlukların en büyüğü bende olmalıydı, olmadı, bir zamanlar olmuştu tamam ama artık öyle değildi, mutsuzdum ama eskisi kadar değil.

    https://www.youtube.com/watch?v=yTb3Q_uA_A0

    Tam bu kısmı ile ilgiliydi sorunumuz, Aslının bana anlatmak istediği şey buydu. Bunu çok önceden anlamıştım, gerek yoktu bu filmi tekrar izlememe. Söylemek istemişti ama yapamamıştı.

    Giden de üzülür ama geride kalan ölür.
    ···
  12. 12.
    +6
    taktan bir sigara ictigini odaya girdigim anda anlamistim, kokusu bile adami tekrar uyutmaya yeterdi. Fazla sigaran var mi dedim. sirtimi mutfak dolabina dayayarak haliya comeldim. Yaktim bana verdigi sigaralardan birini, 2 tane vermisti. Hal ve hareketlerimden fazlasiyla tedirgin olup, sana gecmis olsun, ben yaticam, alperi gondereyim yanina merak ediyodu seni diyip cikti.

    Geri donmesi pek uzun surmedi, yalniz gelmisti, verdigi ikinci sigarayi yakmistim bile. Uykum yok, hem konusuruz biraz, sorun olur mu diyip ? yanima comeldi o da. Adin ne dedi Melih, senin adin ne ? dedim. Deniz dedi. Memnun oldum diye ekledim. barmenin yumruguyla bayildigimi haturliyorum sonrasinda ne oldu dedim.

    Barmenin yumrugu mu dedi ? sasirdim ters giden bir seyler vardi. Evet o bana yumruk atmisti en son dedim ? o da sasirdi ters giden bir seyler kesinlikle vardi.
    ···
  13. 13.
    +5
    -Bölüm 4-

    BüfBüf

    Üstüme bir şeyler geçirip, çıktım duştan. Tamam hiç güzel bir şey değil biliyorum ama, zaten paketi açtığımda içinde hiç sigara kalmamış olmasını bende istememiştim. Apar topar çıktım evden, BüfBüf Büfe'ye doğru emin adımlar atıyordum. Betül yine içerdeydi, görünce şaşırmış olacak ki Melihh nerelerdeydin sen oğlum yaa diye atıldı, sıkılmıştım bu muhabbetten. Yoktum işte, sıkılmıştım, hepinizin ölmesini istedim ama olmadı. bende geri geldim. Evet ya, bi süre tatil yapayım dedim diyerek yetindim. Betül bana 2 karton Kırmızı Malrboro verebilir misin dedim. 2 paket sigarayı elime tutuşturup buyrunuz efendim dedi, geçmişten kalan samimiyetimize dayanarak. Betül 2 paket değil 2 karton. dedim istemsizce sinirli bir şekilde çıkmıştı ağzımdan, o da anlamıştı zaten. tamam be ne bağırıyosun manyak oldun hea iyicene dedi Arka taraflardan kartonları getirmeye gitti, baya aramış olacak ki gecikti. Bir ara uğra bize eski günlerden konuşuruz, her zaman yaptığımız gibi, Selo'da çok özledi mutlaka bekliyoruz dedi. hiç bir şey söylemeden elimle deftereyaz işareti yaparak uzaklaştım büfeden.
    ···
  14. 14.
    +5
    -Bölüm 10-

    buradaysak geliyor beyler, elleri gorelim elleri ?
    ···
  15. 15.
    +5
    Aslı hep olacaktı, kaçmaktan vazgeçtim. Bunun sonu yoktu, hep kalbimde olacaktı, nereye gitsem benimle gelecekti zaten, vazgeçtim kaçmaktan. Aslı iyiydi güzeldi ama artık yoktu bunu kabullenmeliydim. Yapamayacağımı bile bile denemek istemiştim en azından, en azından denedim. Olmadı, kabullenemedim olmayışını, olsun yokluğuda güzeldi diyemedim, yoktu ve olmayışının da sonu olmayacaktı. Artık daha mantıklı kararlar alıp, daha az saçmalıyordum bunun farkına varmam beni sevindirdi.

    Beraber ağzına bile sıçtığımız arabayı satmaya karar verdim, önce arabayı nereye park ettiğimi bulmam gerekecekti. Bulamadığımı tahmin etmiş olmalısınız ? Karakola plakayı bıraktım bulduklarında bana ulaşacaklardı.

    Sonunda araba ve alıcı bulundu, noterdeyiz, devir işlemini gerçekleştirip Aslı'dan biraz daha uzaklaşmış olacağım, tek imza kaldı. Noter kağıdı önüme bıraktı.

    Uyanmayı istercesine bekledim öylece, hiç hareket etmeden, tek istediğim şey uyanmaktı, olmadı, lanet olası gerçekti, Yuvarlak kırmızı bir dairenin içinde büyük harflerle ASLIdır yazıyordu. Birilerinin canını gerçekten feci sıkmış olmalıydım, bu kadar acımasız olmalarının hiçbir sebebi yoktu, arabayı satmanın bir çözüm olmadığını, artık zihnimi temizlemem gerektiğini anlayıp evin yolunu tuttum, tek istediğim uyumaktı, uyanmamak istercesine, ölmek istiyordum aslında, ama ölmek çocuk işi. Büyümüştüm artık ben. Ölemezdim.
    ···
  16. 16.
    +5
    Sevgili dostum Melihe,

    Uzun zamandır Selahattin ve ben nerelerde olduğunu düşünüyoruz, evinin adresini bulabilmek için aylarca çabaladık, sonuç yok, sanki yer yarılmış, sende içine girmiştin.

    BüfBüf kendini 4-5 katına çıkardı, çok güzel para kazandık, çok güzel insanlarla tanıştık, eğer BüfBüf bu gün varsa, senin sayende dostum, Selo herşeyi anlattı bana, nelerden vazçgeçtiğini anlattı. 2 karton sigara istedin benden. birinde sana olan maddi borcumuzu ödemek için ayırdığımız para var. Kızacaksın biliyorum, sadece iki karton sigara vermek bu kadar zor muydu Betül diyeceksin, dedim ya maddi borcumuz bu sana, sana olan manevi borcumuzu hiçbir zaman ödeyecemeyeceğiz zaten, en azından bu yükün altından kalkmamıza yardımcı ol, her zaman yaptığın gibi.

    Hem ne yapacaksın 2 karton sigarayı ? Her bittiğinde gelip alabilirsin benden. Banane. Sonra eve kapanıp 2 ay sonra burada
    Betül 2 karton sigara verir misin ? triplerini çekmek istemiyorum. Sık sık gel yanımıza, seni özledik.

    Betül.
    ···
  17. 17.
    +4
    -Bölüm 9 -

    Kumral Kız

    Abi iyi misinnn ? diye tekrarladı, pek ısınmadığım sakallı değişik bir tipti. Aslında yüzünede bakmamıştım, hatta hiç bir şey söylememiş olabilir, hiçbir şey duymuyordum, tek gözüm açıktı, o da kumral kıza bakıyordu zaten.

    Arada uyumuş olmalıyım, gözlerimi açtığımda ortam karanlıktı. Odada kimse yoktu, ayağa kalktım, elimi kapalı olan gözüme zütürdüğümde baya şişmiş olduğunu anladım. Susamıştım, su içmek için mutfağı bulmaya çalıştım, kimin evindeydim, ne tak yemeye beni evlerine aldığına dair bir fikrim yok, bunu onlardan istemediğim için işim bittiğinde teşekkür bile etmeyecektim. Mutfakta sigara içen birisi vardı ışık yanıyordu. Görür görmez onun kumral kız olduğunu anlamıştım.
    ···
  18. 18.
    +4
    Yaptigi saka her ne kadar komik olmasa da yanımda kahkahalar atıyor olması uzun zamandir bana iyi gelen tek şey olmuştu. Barmenle tartistiniz, bir elin bardagi o kadar gibmisti ki bardak kirilip paramparca oldu, obur elinle barmenin bogazini gibiyordun, yumruk atmasaydi oldurecektin onu. bizim cok takildigimiz bir mekandir gibayetci olmamasini istedik. burasi bizim evimiz 6 kisi kaliyorduk eskiden simdi 5 kisiyiz, ben selin alper can ezgi burada kaliyoruz 2 yildir dedi. Sahi Alper kimdi ? merak etmistim iyice. Sevgilisi olmasindi da ne olursa olsundu, Deniz yillar sonra aradigim mutluluk hayat enerjim olmustu bir anda. Sahi alper kim dedim. Erkek arkadasim dedi. Sanssizdim, bu kadar olmamaliydi, birileri benimle alay ediyordu artik. Sabrim tasmisti, sevgilin mi erkek arkadasin mi ? dedim. sesim sert ve sinirli cikmisti. Sigarasindan bir duman alip, karigib demekle yetindi. pek mutlu degildi bu durumdan farketmistim.
    ···
  19. 19.
    +4
    Up up up up, beklediğim gibi oldu, troll başlıkların yarısı kadar giblenmeyen bu hikaye , bittiğinde okuyanlar çok üzülmüş olacak, ama geçecek. Çünkü hayat onları bekliyor .
    ···
  20. 20.
    +4
    Şimdilik bu kadar beyler, geldiğimde sizleri daha kalabalık görmek istiyorum. iyi geceler, iyi yorumlarınız için herbirinize teşekkürler, dediğim gibi daha fazla uyumam lazım .
    ···