/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +20 -9
    Alır.

    Sözlüğe aslında bunu anlatmak için kaydolmuştum, 5 yıl önce. Sonra ortamlar farklı gelişti daha profesyonel roller üstlendik gerek ziyaretler gerek davalar gerek organizasyonlar zirveler... Bir türlü zaman bulamadım anlayacağınız, belki troll bir başlık kadar ilgi görmeyecek ama, en azından ilgilenenler başlık bittikten bir kaç gün sonra başlığın bittiğine üzülecekleri gibi, hayatlarında birden bire ortaya çıkan detaylara, durumlara, duygulara fazlasıyla sevineceklerdir.

    Hayatınızı kökten değiştiremez hiç bir zaman 4-5 satır yazı ama, hayata bakış açınızına muazzam şeyler eklemiş olacaksınız bu yazı bitince.

    Size polyanna olmayı değil, yaşamayı öğretmeye geldim .

    Hagibtir lan nasil olacak o iş diyenler vardır illa ki su anda, diyorum ya aslında 5 yıl önce yazsam kim bilir belki sozlukte kimse bu kadar mutsuz olmazdı.

    Rezervelerinizi alın, başlıyorum .

    https://www.youtube.com/watch?v=VYCOg-yglNM
    ···
  2. 2.
    +8
    Bölüm -1-

    Acı

    Adım Melih, mental olarak 83 yaşında hissediyorum. Neden normal insanlar gibi bir çırpıda 100 yaşında hissedemiyorsam. Normal insanlar gibi yaşamadığımı anladığımda da saat henüz geç olmamıştı bile. Nerden geldiğini bile anlamadığım bir anda saplanıp kalmış bir acı vardı adlandırılamayan, sürekli olarak acıyordu tahminimce, yeni doğmuş bir bebek neden ağlar ki ? Çünkü bir acı var hepimizde doğduğumuz andan bu yana, bebekken hissetiğimiz, yıllar geçince alışıp unuttuğumuz.
    ···
  3. 3.
    +10
    Acı hissedilmeyi talep eder, öylece orada duramaz. Kanayan bir yara varsa acıyacaktır, acı aslında ruhun ateşler içinde kavrulup kalbe közünü bırakmasıdır. Çoğu zaman isim verilmez acıya eğer bir isim verilirse daha da büyür acı, acıdığıyla kalmaz, eskitir de. Acır. Acıdı. Acıyacak.

    Acımadı ki ?
    ···
    1. 1.
      +6
      eheh
      .d
      ···
  4. 4.
    +8
    Acımadı ki.
    Acımıştı oysa, acıdığını bilmesini istemedik sadece. Eğer acıdığını öğrenirse dahada acıyacaktı çünkü. Her şey biraz acıtır. Az yada çok.

    Doğumdan beri sahip olduğum acıyı düşündüm, ne kadar şiddetli bir ağrıydı acaba, belkide hiç hissetmediğimiz kadar büyük bir acıydı, duyularımız yorulduğu için hissedemiyorduk, belki de günlük hayatta acı dediğimiz şeyler, asıl acının kesilmesi sonucunda oluşan his boşluklarıydı ? Acı kesildiğinde acıyordu bir yerlerimiz ?
    ···
  5. 5.
    +8
    -Bölüm 2-

    Taedium Vitae

    Adım Melih, uyandığımda saat 19:72 ' yi gösteriyordu, sonunda asırlık saatim Casio'da mevcut sisteme ayak uyduramayıp kendini rutin'in dışında bulmuştu. Dünya üzerinde çok az saat 59'dan ileriye gidebilir. Bunu başarmıştı, kendisini kutlamak için saatçi Gutaman abiden 20 yıl garantili Sony pil almıştım. Yeterliydi, kaç kişi saatine hediye alır ki ? Yada kendisi için lazım olan saat'e, saat için lazım olan bir şey aldı diye kaç kişi saat'e iyilik yapmış gibi hisseder ? Farkındaydım, ters giden bir şey vardı. Asıl sorunumuz bu değildi ama, asıl sorunumuz Aslıydı. Aslı beni 18:00'dan beri bekliyor olmalıydı ''akşam 6'da'' diye bir mesaj vardı telefonumda, bundan bir şey anlamak zor belki de dün atmıştı. Gutaman abi saate yeni pilini takarken duvarda asılı olan abartılı bir saat dikkatimi çekti, rakamlar yoktu üzerinde, bir şey yazıyordu bir kaç kere denedimsede okuyamadım, Gutaman abi ne yazıyor o saatte ? diye sormama kalmadan beni izlemiş olacak ki, Omnes vulnerant ultima necat dedi birden. Şaşırdım tabi, latinceye benzettimsede pek eminde değildim, latince gibi dedim, latince ama tek başına bir evren yaratır bu söz dedi. Ne demek oluyor ki abi ? dememe kalmadan söylemişti bir çırpıda.
    ···
  6. 6.
    +10
    Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür. afalladığımı hissettim. Çok ağırdı. Seni öldürmeyen acı güçlendirir. sözünü hatırladım birden, ama abi dememe kalmadan Gutaman abi yine söze girdi :

    -Güçlendirir doğrudur, yara güçtür, ben ölmedim, yaralandım ama hala buradayım, devam ediyorum demektir. Ama sonuncusu öldürür. dedi.

    Bir kalem kağıt çıkarıp benim için yazmasını istedim.

    Sonradan abi neden saatte yazıyor peki diye sordum ?
    Yoksa dememe kalmadan yine söze girmişti.
    -Aynen Melih, her saniye biraz daha yaralar bizi, son saniye öldürür. dedi.
    ···
  7. 7.
    +12
    Hepsi yaralamıştı bizi, sonuncusu gelip acımadan öldürecekti, çok sinirliydim. Bu kadar basit olamazdı, çok sinir bozucuydu, her saniye geçip giderken bir şey zütürecek, zütürülecek bir şey kalmadığında sonuncusu gelip canımızı alacaktı. Bunu kabul edemezdim, saniye ve zamanın acımasızlığına olan sinirimi kadim dostum Casio'dan çıkarmayı planlamıştım. Gutaman abi pil kalsın diye seslendim. Hala şokun etkisinde olduğumdan 20 lira bıraktım masaya, çayın son yudumunu da içip, kalktım ayağa. Buz gibi olmuştu çay, her geçen saniye onu biraz daha soğutmuştu.

    O günden sonra ne saat kullandım ne de Gutaman abiden eski saatimi almaya gittim, zaman kavramı benim için bir katilden fazlası değildi artık. Hem de öldürdüğü insanlar bir iki kişi değildi, dünya üzerindeki bütün ölümlerden o sorumluydu, bunun cezası ağır olmalıydı. Casio'yu Gutaman abi ye bırakarak yeterli cezayı verdiğimi düşünüyorum. kim bilir belki yıllar sonra raflardan çıkarıp, 19:72'yi nasıl gösterdiğine o da anlam veremeyecekti.
    ···
  8. 8.
    +3
    Okuyan yok mu ?
    ···
  9. 9.
    +7
    -Bölüm 3-

    Kapının zili çaldığında daha güneş doğmamıştı, ama batıyordu, akşam üzeriydi, Aslıydı gelen. Çocuğunu savaşın ortasında yeniden bulmuş bir anne gibi sarılmıştı bana ve harfi harfine hatırladığım şu sözcükler dökülmüştü ağzından Nerelerdesin sen Melih, ölüyodum az daha, bir an artık hiç olmayacaksın sandım Melih. diyip omzumda ağlamaya başlamıştı. Sana bir süprizim var yarın çok eğlenicez. dedi, elindeki zarfı masama bırakıp, yarından önce açmak yok, sabah 7:00 de ararım diyip, gitti. Sahiden Aslı demişken, aslı benim diğer yarımdı diyebiliriz. Yani bir zamanlar öyleydi, bir zamanlar dediğime bakmayın en az 5 yıl. Oysa şu anda hangi şehirde yaşadığını bile bilmiyorum, evlenmişti ama. Hatırlıyorum.

    Zaten Aslının eve gelmesi yada sonrasında gitmesi değildi olay, evden giderken sadece evden gitmekle kalmamıştı, gitmişti. Ona ulaşabileceğim bütün kapıları kapatıp, gitmişti. 1-2 Ay şaka yapıyor moduna girip her kapı çaldığında umutlansamda Aslı'dan geriye kalan tek şey aslı'nda gerçekten gittiği oldu. O zaman anladım işte, hiç bir şeyin ve hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalamayacağını
    ···
  10. 10.
    +7
    Su buz gibiydi, ayağa kalkmaya çalıştım, olmadı, tahminimce 3 saattir buz gibi suyun altında yatıyordum. Aslında ayağa kalkmaya hiç çalışmamıştım, yalan söyledim, su soğuktu evet ama dışarı çıktığımda karşılaşacağım insanlar daha da soğuktu. Gerek yoktu ayağa kalkmama, tam o sırada fayansları neden bu kadar sert yapıyorlar diye düşündüm. Gerçekten banyoda kullanılan yer döşemesi neden sert olmalıydı ki ? insanların istediği gibi yatıp oturabileceği silikon döşemeler lazımdı artık dünyaya. Belki de vardı, haberim bile yoktu. Sadece mantıklı gelmişti o sıra bu fikir. Hiç uyanmak istemedim, hiç uyumamış olmanın verdiği acıyla. Acılar, dediğim gibi hissedilmeyi talep eder.
    ···
  11. 11.
    +5
    -Bölüm 4-

    BüfBüf

    Üstüme bir şeyler geçirip, çıktım duştan. Tamam hiç güzel bir şey değil biliyorum ama, zaten paketi açtığımda içinde hiç sigara kalmamış olmasını bende istememiştim. Apar topar çıktım evden, BüfBüf Büfe'ye doğru emin adımlar atıyordum. Betül yine içerdeydi, görünce şaşırmış olacak ki Melihh nerelerdeydin sen oğlum yaa diye atıldı, sıkılmıştım bu muhabbetten. Yoktum işte, sıkılmıştım, hepinizin ölmesini istedim ama olmadı. bende geri geldim. Evet ya, bi süre tatil yapayım dedim diyerek yetindim. Betül bana 2 karton Kırmızı Malrboro verebilir misin dedim. 2 paket sigarayı elime tutuşturup buyrunuz efendim dedi, geçmişten kalan samimiyetimize dayanarak. Betül 2 paket değil 2 karton. dedim istemsizce sinirli bir şekilde çıkmıştı ağzımdan, o da anlamıştı zaten. tamam be ne bağırıyosun manyak oldun hea iyicene dedi Arka taraflardan kartonları getirmeye gitti, baya aramış olacak ki gecikti. Bir ara uğra bize eski günlerden konuşuruz, her zaman yaptığımız gibi, Selo'da çok özledi mutlaka bekliyoruz dedi. hiç bir şey söylemeden elimle deftereyaz işareti yaparak uzaklaştım büfeden.
    ···
  12. 12.
    +4
    BüfBüf Büfeyi bundan bir 6 yıl önce Betülün sevgilisi olan en yakın arkadaşım Selo' ile donumuzu satarak kurmuştuk. Çok para harcamıştık ama değmişti, sonra Betüle işletmesi için hediye edip, ikimizde ayrı ayrı isteklerde bulunmuştuk. Selo büfbüf isminin ölsek bile deişmeyeceğine söz aldı Betülden. Bende ne zaman istersem para vermeden sigara alabileceğim yönünde bir söz aldım, aslında isteğim biraz bencilce gözükebilir, ama BüfBüf için harcadığım parayla 7-8 yıllık sigara stoğu yapabilirdim, yapmadım.

    Betül yetiştirme yurdunda büyümüş bir kızdı, hiç kimsesi yoktu, devletin verdiği burslardan bu günün parasıyla 23 yılda biriktirdiği 2-3 milyar parası vardı. Selo aşık, bunda sorun yok selo donuna kadar satıp sevdiği kıza bir büfe hediye edebilir. Bunu ben neden yaptım hala anlamıyorum, bir anlık gaza gelmelik bir durum da değil, neyimiz var neyimiz yok koymuştuk ortaya. Herneyse yıllar geçti, Betül ve Selo evlendi, Selo bir şirkette satış müdürü oldu, Betül Büfeyi işletmeye devam etti.
    ···
  13. 13.
    +3
    Eve girene kadar sabretmiştim günlerdir özlemini duyduğum nikotini ciğerlerime göndermek için. Kartonu açtığımda içinde sigara olmadığına emin olduğum şeyler vardı, önce tedirgin oldum, Betül uyuşturucu satmayacak, çevresinde bulundurmayacak kadar terbiyeli bir kızdı. Halıya döktüm kartonun içinden çıkan şeyleri, Beyaz bir zarf. ve 2-3 deste para. Anlamamıştım mektubu okuyana kadar. Sonra yine bir şeyler oldu, bir acı girdi birden. Ben anlamamıştım ama o anlamıştı.
    ···
  14. 14.
    +5
    Sevgili dostum Melihe,

    Uzun zamandır Selahattin ve ben nerelerde olduğunu düşünüyoruz, evinin adresini bulabilmek için aylarca çabaladık, sonuç yok, sanki yer yarılmış, sende içine girmiştin.

    BüfBüf kendini 4-5 katına çıkardı, çok güzel para kazandık, çok güzel insanlarla tanıştık, eğer BüfBüf bu gün varsa, senin sayende dostum, Selo herşeyi anlattı bana, nelerden vazçgeçtiğini anlattı. 2 karton sigara istedin benden. birinde sana olan maddi borcumuzu ödemek için ayırdığımız para var. Kızacaksın biliyorum, sadece iki karton sigara vermek bu kadar zor muydu Betül diyeceksin, dedim ya maddi borcumuz bu sana, sana olan manevi borcumuzu hiçbir zaman ödeyecemeyeceğiz zaten, en azından bu yükün altından kalkmamıza yardımcı ol, her zaman yaptığın gibi.

    Hem ne yapacaksın 2 karton sigarayı ? Her bittiğinde gelip alabilirsin benden. Banane. Sonra eve kapanıp 2 ay sonra burada
    Betül 2 karton sigara verir misin ? triplerini çekmek istemiyorum. Sık sık gel yanımıza, seni özledik.

    Betül.
    ···
  15. 15.
    +1
    Up up up up !!
    ···
  16. 16.
    +1
    (bkz: hayattan keyf almaya bakın yoksa o bütün keyfinizi)
    ···
  17. 17.
    +1 -1
    up up up up up !!
    ···
  18. 18.
    +3
    Burada mısınız beyler ?
    ···
  19. 19.
    +1
    Herhalde buradasınızdır, devam ediyorum ben.
    ···
  20. 20.
    +1
    Up up up up !!
    ···