hayatımı siken olaylar dizisi

Sizce cemre naptı ? Napıcak amk kendi bildiğini okumaya devam etti. Tamam azıcık muhabbeti azaltmış olabilir de hala konuşuyo ak kafam iyice atıyodu. Hatunla 1 yıla yakın olduydu sevgiliyiz, buna sürekli feysten lavuklar yazıp duruyodu ve bu durum beni daha da sinirlendiriyodu. Cemrenin ağzını yokladım, acaba yüzük takarmıyız diye. Eğer güzel bi teklif yaparsan neden olmasın dedi. Yaptığım teklifi anlatıcam ama lütfen dalga geçmeyin. Evine kırmızı gülden yol, 1er metre aralıkla kocaman, çikolata kokulu kalp şeklinde mumlar, duvarda kocaman bir kalp oluşturacak küçük stickerlerden hazırlanmış notlar... Her birinde cemreyi nasıl sevdiğim yazıyordu. Bu sadece evdeki kısmıydı. Parti vardı ona gidecektik, o evden çıkınca arkadaşlara hazırlattım evi, cemreyle partide oturuyoruz, bişeyler içiyoruz. O sırada aldım mikrofonu, duman'ın senden daha güzel şarkısını karaoke yaptım ve şarkının bitiminde herkesin içinde onu sevdiğimi söyledim ve yüzüğü kabul edip etmeyeceğini sordum. Teklifi kabul etti, şaşırdı mutlu oldu. Oradan çıktık, Talatların da dahil olduğu kalabalık bir grup başka bir bara geçtik. o sırada talat huursu az kenara kaymamı, cemreyle bişeyler konuşması gerektiğini söyledi. iyi dedim kaydım kenara. azıcık konuştuktan sonra ne yaptı sizce ? dıbına kodumunun evladı benim kızı yanaktan 2-3 defa öptü, kafayı yedim. Kalktım masadan direk, cemre peşime takıldı. dedim böyle bir günde bile bu böyle huur çocukluğu yapıyo ya, birşey demiyorum. Cemre özür diledi, bi anda öpüverdi sarhoştu napabilirim diye geçiştirmeye çalıştı. Düşündüm, yüzük taktığımız gece amk kafama bişey takmamam lazım, sonra çıkartırım acısını diye ses etmedim. Eve gidince de asıl süpriz onu bekliyodu. Arkadaşa çaktırmadan mesaj attım, 5 dakikaya oradayz mumları yak diye. Kız gözlerine inanamadı, mutluluktan ağladı. Bana daha fazla bağlandığını hissediyodum cemrenin. Aradan birazcık zaman geçti, güle eğlene takılıyoduk hiçbir sıkıntı yoktu hatunun doğum günü yaklaşıyodu, cebimde 5 kuruş para yok. Annemi arayım dedim. (bu arada osman abi dükkan açtıydı) ben de buna güvenerekten para istedim. Bana verdikleri cevap "araba bozuldu tamir için 200 tl istiyolar, dükkana şu alıncak, şukadar şuraya yatcak, bukadar buraya yatıcak... " kısacası bana borçları saydı. "Tamam anne teşekkür ederim, param var sadece yetmez diye söylemiştim de madem durum böyle, yetiricem artık" dedim. yemedim, içmedim, kızı mutlu etmek için en çok istediği şeyi, kırmızı beşiktaş formasını aldım 100 tl'ye. Kızın doğum gününe sizce kim gelmiş olabilir ? Tabikide talat huursu ve sevgilisi. Dışarıdaydık, yanında hatunu var, benim yanımda hatun var, doğum günü. Ses etmedim, kafayı çevirip durdum. Kıza hediyesini verdiler. Sanki beni ezmek istercesine çocuğun cemreye aldığı hediye orjinal bir saatti. Kim bilir kaç yüz tl vermiştir. Hatun çok mutlu oldu, benim yüzüm düştü ama bozuntuya vermedim. Eve gidince ben de beşiktaş formasını verdim, sevindi, sarıldı, teşekkür etti.

Hastaneye gittik, muhabbet ediyoduk fakat ne o benim yüzüme bakıyodu ne de ben onun yüzüne. "Siz kızlar var ya, amma nazlısınız haa" dedim. "niye noldu ?" diye sordu. "Telefonda yazdığın kadarıyla ölüyosun sandım fakat simdi sadece yorgunluk var üstünde" dedim. Bozuldu. Doktor çağırdı bunu, iğne oldu, sonra ilaç yazdı bi ton. Gece olunca eczaneler kapalı tabi. Gittim nöbetçi eczane tabelasına baktım. bulunduğumuz yere çok zıt 2 eczane vardı nöbetçi olan. "sen git dinlen, ben ilaçları alıp getiririm." dedim. "saçmalama, gerek yok sabah alırım ben" dedi. "sağlık bu, ertelemeye gelmez. Alıp gelirim hemen" dedim. "beraber gidelim madem" dedi. içlerinden en uzakta olan eczaneye gitmeye karar verdik. Yürüyoduk, kendimi anlatıyodum. Eczaneye kadar sürekli konustuk. Dönüşte "Eğer kendini azıcık iyi hissediyosan, biyerlere oturalım mı ? Uzun yol yürüdük, yorulmuşsundur." dedim. "olur" dedi cemre. Geçtik bir kafeye oturup nane limon içtik. Oturduğumuz süre boyunca hiç konuşmadık. Kaldığı yere bıraktım cemreyi sonra ben de kaldığım yere döndüm. gece ansızın mesaj geldi. "Sabah beni alsana yol üstü zaten, okula beraber gidelim". Mesaj beni çok mutlu etmişti.

Sabah ilk işim bi çiçekçi dükkanından kırmızı gül almak ve üstüne "Geçmiş olsun" yazdırmak oldu. Cemreyi bekliyodum. Geldi yanıma kadar. Arkama sakladığım çiçeği çıkarıp "geçmiş olsun" dedim. Mutluluktan uçuyodu cemre. Çiçeği hemen odasına bıraktı geldi yanıma. Konusa konusa okula gittik. ama okul kapısından girdiğimiz anda 2 yabancıydık adeta. Yan yana yürüyoduk ama tek kelime etmiyoduk. sınıfta birbirimizle konusmuyoduk bile hiç. Ne bi "günaydın" ne bi "iyi aksamlar" hiçbişey yoktu. o öğlen Cemre beni talatlara anlatmış. Öğlen okula gelirken kapıda 2 lavuk bekliyodu. sigarayı yakmış talat, bana dik dik bakıyodu. Ben de cemreyle yeni yeni yakınlaştığım için, kaybetmek istemiyodum. O yüzden herhangi bir tepki vermedim fakat içime çok fena oturmuştu. huur talat yaptığı şeyi övünerek cemreye anlatmış. Cemre de azarlamıs niye karısıyosunuz diye. gelip benden özür diledi cemre. Mühim olmadığını söyedim. beni talatlarla tanıstırmak istediğini söyledi. Bir gün çağırdı beni dışarı, bulustuk hep beraber. içtik, içerken muhabbet iyi gidiyo fakat huur talata karsı kıl olduğum için onunla muhabbet etmedim hiç. Kendim girdiğim çevreye kendimi sevdiririm. Canerle aram iyiydi baya fakat talatla aramın iyi olmasını hiç istemedim. Cemre talatlarla takıldığı için onu o huurlarla basbasa bırakmak istemedim ve her bulustuklarında gittim. iliskinin ilk baslarında hatunu mutlu etmek için zütümü yırttım. 2-3 günde bi çiçek, sevgi sözcükleri vs vs... Sürekli benle takılıyodu cemre ve çevresiyle kopma aşamasına geldi. Birgün tartıştık taktan bi sebepten ve canere gitmiş koşa koşa. Canere kıl gitmeye başlamıştım. Fakat çocuk kötü bi niyet cidden beslemiyomus, bunu anlayabiliyorum.