1. 10.
    0
    uzatmayalım, zagor’a müebbet verdiler. ama rahat durmaz ki bin! ha birini şişledi, ha firara teşebbüs; o şehir senin bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyor. huur da peşinden. sonunda dayanamadım: ben de onun peşinden... önce dükkan gitti, ardından taksiler. karı terk etti, peder kapıları kapadı. yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. iş bilmem, zanaat yok
    ···
  2. 9.
    0
    bir sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyor. önce tanıyamadım. anlayınca içim cız etti. cız etti de ne? tornavida yemiş gibi oldum. çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bir surat... ama bu sefer başka güzel huur. orhanın şarkıları gibi.. kalktı böyle, dimdik konuşmaya başladı; dedi para lazım, çok para. zagor’a avukat tutacakmış. ilerde öderim dedi. esnafız ya bizde, “nasıl?” diye sormuş bulunduk. huurluk yaparım dedi, istersen metresin olurum…içime bir şey oturdu ağlamaya başladım, ama ne ağlamak! işte o gün bir inandım huurya, tam yirmi yıl geçti.
    ···
  3. 8.
    0
    bi de ben gibem mi panpa çok mağdurum
    ···
  4. 7.
    0
    sonra bir daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş zagor: biri polis, ikisinin de gırtlağını kesmiş. karakolda beş gün beş gece işkence buna. arkadaşlarının öcünü alıyorlar. kaltağa da öyle... önce öldü dediler zagor’a,sonra komalık. ankara’da oluyor bunlar. bizimki bir gün çıkageldi mahalleye. zagor içerde, en iyisinden müebbet.
    ···
  5. 6.
    0
    sorun sende panpa!
    ···
  6. 5.
    0
    giberim amk okuyan olsa da olmasa da yazıcam la ben
    ···
  7. 4.
    0
    bir gün, süslenmiş püslenmiş; zırt geçti dükkanın önünden. yazıldım peşine. tuhafiyeciye gitti, pastaneden çıktı; minibüs otobüs, geldik sağmalcılar’a; benim içimde bir sıkıntı. işi anladım tabii: zagor’u ziyarete gidiyor. bir tuhaf oldum, bini de kıskandım. uzatmayalım çaresiz evlendik ötekiyle. o ara zagor içerden çıktı. sonra bir duyduk; kaçmış bunlar. altı ay mı bir sene mi; kayıp.hep rüyalarıma girerdi huur. o gün dükkana gelişini hiç unutamadım. benimkine bile dokunamaz oldum
    ···
  8. 3.
    0
    bir gün bu huur çıkageldi. hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. böyle basma bir etek dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bi bluz, saçlar maçlar... pırlanta anlayacağın. şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. kanıma girdi o gün. tabii taktım ben bunu kafaya. ertesi gün bir soruşturma, dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede. ama asıl zagor’a kegibmiş. zagor’da kaftiden içerde o sıra.
    ···
  9. 2.
    0
    ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar. öylece büyüdük gittik işte.ne tak varsa hep askerliği beklerdim. dört sene kaldı, üç sene kaldı... sonunda o da geldi gittik. bizde de herkes bunu bekliyormuş; gelir gelmez yapıştılar yakama. ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan... nikahlandık. iki taksi bir dükkan verdi peder. dükkanda koltuk moltuk satardım.
    ···
  10. 1.
    0
    bu kaltakla aynı mahallede büyüdük. mevlanakapı’da. babası zabıtaydı. alkolik hasta bir adamdı rahmetli, erkenden de gitti zaten. bu anasıyla yoksul, perişan... bizim tuzumuz kuruydu, hacı babam yapmış bir şeyler.bir de zagor vardı. bizim eski evin kiracısının oğlu. babası filimciydi yeşilçamda. cepçilik, arpacılık, her yol vardı itte. ama sevimli, yakışıklı oğlandı. bizimkine aşık etmiş kendini.

    edit: okuyan eden varsa sevabına bişey yazsın, uplasın amk.
    ···