hayatınızı kökten değişterecek olan şey

beyler selam ;

isterseniz 31 çekmeye devam edin beyler bişey diyemem.

ayrıca dopamin ve testosteron mekanizması insandan insana değişmez, kimyasal olarak herkeste aynıdır.

fakat kişilerin yaşadıkları deneyimler, farklı hastalıkları ve sorunları olması görülen etkiyi kişiye göre değiştirebilir. fakat her halükarda iyileşme sağlanacaktır.

ben sosyal fobi + anksiyete + okb li halimden bugünlere geldiysem en kötünüzün bile iyileşeceğine inanıyorum.

beyler özele gelen bazı mesajları paylaşmak isterim, isim vermiyorum tabi ki :

"hayatınızı kökten değişterecek olan şey

başlığını okudum..

gerçekten çok güzel yapmışsın uygulamaya başladım 1 haftadır dediğin herşeyi yaptım zaten sigara yoktu sadece 31 o da hafta da 2 kereydi

sonuçlara gelirsek gerçekten benim bir sorunum vardı elllerim hiç ısınmazdı ısındığını fark ettim

önceden daha utangaçtım şimdi daha samimi ve yakınım

ayrıca ben ergenlikten sonra içime kapanmıştım ama önceden çok rahattım eski kişiliğimi keşfetmeye başladım

şuan yaz tatiline giriyoruz ve 31 orucuma devam edicem hayırlısı inş.

ayrıca ben iyi bir gözlemciyim panpa kendi kendimi gözlemledim senin yazdıklarının verdiği özgüven etkili oldu ve gerçekten elim kol hareketlerim değişti amk

tebrik ediyorum panpa

başarılar .."

"hacı ben seni napayım? (evet panpa manpa-bin miç yok bende, 2-3 sene önce bıraktım o işleri, incisözlük hayatımı mahvetmek üzere olduğu için.)

doktorum, en tazesinden 2 yıllık doktor. uzmanlık sınavına çalışıyorum ve sınava 1 ay kala artık ümidimi yitirmeye başlamışken, motivasyondan düşmüşken lan dedim yıllar sonra tekrar gireyim şu inciye. battı balık yan gider hesabı kafa dağıtayım biraz dedim. abuk subuk başlıkları incelerken nerden girdim bilmiyorum ama senin başlık dikkatimi çekti. acanmısım olu nereden sızdıysan. arifin mencıstıra attığı golün capsini arıyordum halbuki.

neyse başlığı görsemde ilk başta çok iplemedim, ayrı bir sekme olarak açtım ve ara ara bakınırken lan dedim bu ibiş mantıklı şeyler yazmış. bir adam incide dopaminden ve hele ki reseptöründen sayfalarca bahsediyorsa vardır burda bir iş dedim ve okudukça hayran kaldım. uzmanlık sınavı için son 3-4 ayda 1000lerce sayfa kitap okudum ama hiçbirini senin yazdıkların kadar zevkle okumadım yeminle. hatta belki tıp hayatım boyunca okumaktan en çok zevk aldığım şeylerdi yazdıkların. paylaştığın her tıbbi bilgininde altına imzamı atarım. ben bu kadar tıbbi makale okumamışımdır amk 8 yıldır.

lise bebesiyken "ben bilgisayar müh olucaaam" diye gezinirdim. bu adamlar ne iş yapar bilmezdim ama saatlerce oyun oynayıp abuk subuk sebeplerle bilgisayar başında vakit geçirebildiğimden tamam dedim benden olsa olsa bilg müh'i olur. öseseye girdik 4000inci olduk ve belli başlı ünivlere giremiyordum müh adına. amk dedim ne farkeder doktor olak. aradan 6 yıl geçti okul bitti. 1-2 yılda mesleği yapınca gördüm ki ben ne mühendisliği istiyormuşum, nede doktorluğu. ben grafik tasarım - film animasyon - fotoğraf gibi unsurları içeren bir alanda ilerlemeliymişim şu klagib "sevdiğin işi yap" muhabbetinin yerine gelmesi için.

bu saatten sonra gerek maddi gerekse sosyal sebeplerle bunu yapmam da artık imkansız olduğundan iyice bataklığa battıydım amk (düne kadar battıydım - senin yazıyı görene kadar) osbir internet müzik , ulan başlıkta sanki herkes benden bahsediyodu. taam dedim amk yapanlar olduysa, bu ibiş yaptıysa bende yaparım. hele bu ibiş "aslına benim işim mühendislik değilmiş, bilmem balka bişeymiş" (o başka bişey entrilerinde yazıyordu ama unuttum şimdi) demesine rağmen ipleri eline alıp bir profesyonel olarak hayatını devam ettirme adına işine var gücüyle asılıp oldukça başarılı bir mühendis olabiliyosa ve bu şekilde mutlu olabiliyosa ben de olabilirim dedim. dün gece itibariyle yola koyuldum. birazdan başlığa da entry girecem. destek almak ve destek olmak adına.

eee napayım amk diyebilirsin şimdi. ben olsam derdim. o nalet olası suratını belki hiç göremicem hayatımda. hiç tanışmıcam. tanışsamda sen olduğunu bilmicem ama ara ara dönüp bu mesajıma bakacam ve kendime verdiğim sözü hatırlıcam. sanada dua edecem ibiş. nalet bir herif olabilirsin ama yaptıkların ve insanlara yaptırmaya çalıştıkların taktire laik. aferin sana. helal sana. tüm şukular sana.

1'er ay aralıklarla başlığa da entry girecem ki hem ben motivasyondan düşmeyim, hemde diğer ibişlere motivasyon olsun.

adettendir özet geçeyim:
bir doktor olarak beni dumura uğrattın helal sana ibiş. her türlü şukuya laiksin ve iyi ki başlığını görmüşüm ibiş."

"çok zor ve çok iyi birşey yapmışın panpa. helal olsun tekrar.

çok şükür hiç sigaram alkolüm olmadı. "kötü alışkanlığım yok benim eheüehü" diye gezinirdim ama (iki gündür) farkettim ki bu iki şeyin akciğer, karaciğer gibi organlara verdiği zarar dışındaki zararlarını, özellikle beyne yaptığı zararları ben bilgisayar bağımlılığı ve osbir bağımlılığı sayesinde fazlasıyla almışım. dopaminle gibertmişim beynimi resmen.
sigara tirkayilerine kızardım amk. halbuki ben daha taktan haldeymişim.

aylardır alarmı erteleye erteleye bir hal olurdum. osbiri ihmal etmezdim yatarken. bugün osbir çekmeyip sabahta alarmdan 1 saat önce bomba gibi uyandım amk. canını yiyim senin.

şu aklımı başıma almamı sağlayan bilgileri(ni) daha önceden edinseymişim, daha önceleri farketseymişim çoktan sınavı falan da kazanıp şu an evlenmiştim amk. nişanlımda dr ve benim sınavı kazanmamı beklemekten kızcağız dumur oldu. işin trajikomik yanı kendisi pgibiyatr * ama nerden bilecek amk benim osbilerimi, bağımlılıklarımı. hatta onun gözünde ben bir teknoloji kurduyum. sayemde bu konuda çok rahat edecek kendince . ama bağımlılık boyutunu hiç incelemedik. bende farkında değildim, oda. sınavdan sonra bu dopamin receptör mevzusunu iyice araştırıp nişanlımla da paylaşacağım. uzmanlık tezi bile çıkar bu konudan. işler o noktaya gelirse o zaman istemesende seni bulacam olum * neyse çok uçmayım şimdi, önce bi ayağım yere bassın. şu 1 ayı bi doldurak hele.

tekrardan saol hacı. bu başlığı ihmal etme. sözlüğü ihmal etme. çok gencin hayatı kurtarılır burada. hayat kurtarmak illa acil serviste müdahale değildir. ahanda senin bu yaptığın şeyde en ala hayat kurtarmalardan biridir. buralardan gibtirolup gidersen belanı giberim. açık ve net.

hadi kal sağlıcakla... "

beyler selam ;

internette testosteronu maksimize etme üzerine bir yazı buldum, bence doğru bilgiler içeriyor, akademik olarak kafa karıştırıcı olmaktan uzak, sade ve basit öneriler sunuyor, ve gayet mantıklı tutarlı bilgiler içeriyor, buyrun :

Çevrenizdeki evli çiftlere bakın. Çocuk sahibi olmakta ne kadar zorlandıklarını göreceksiniz. Nedeni bütün erkeklerin sperm sayılarının azalması. Tabii bir de göğüsleri çıkan erkekler var. Çünkü çevre kirliliği yüzünden östrotoksinler erkeklik hormonu testosteronun azalmasına neden oluyor. Paniğe gerek yok. Doğru yöntemlerle testosteron seviyenizi artırabilirsiniz.

Küresel ısınma, ekonomik darboğaz, sürekli tırmanan siyasi gerilim... Dünyanın hali içler acısı. Bütün bu sorunların üstüne bir de çevre kirliliği binince ortaya erkeklik hormonları hızla azalan erkekler çıkıyor. Ekolojik dengenin bozulması nedeniyle çoğalan zehirli kimyasallar sperm sayısını azaltıyor. Kadınlık hormonu östrojen içeren hormonlu besinleri tüketen erkekler de kadınsılaşıyor. Bu hormonal dengesizlik ayrıca iktidarsızlık, erken boşalma, depresyon, kronik yorgunluk ve kalp damar hastalıkları başta olmak üzere pek çok sağlık sorununa daha yol açıyor.

Erkeğin sonunu hazırlayan tek şey kirlenen doğa da değil. Maalesef teknolojik cihazlar da testosteron düşmanı. Günlük hayatı kolaylaştıran pek çok elektronik cihaz yaydıkları radyasyon dalgaları yüzünden sperm sayılarını düşürüyor. Modern dünyadan uzaklaşıp, teknolojiyi geride bırakmak ya da organik sebze meyve tarımına başlamak romantik idealler. Peki, testosteron seviyesi nasıl yükseltilir? Aslında dengeli bir erkeklik hormonu seviyesi yakalamak çok zor değil. Bazı yaşam kaidelerine uymak gerekiyor.

Aşırı sıcaktan kaçın

Testislerin vücut içinde değil dışında olmasının mantıklı bir nedeni var. Sperm üretiminin devam etmesi için ideal sıcaklık vücut sıcaklığından biraz daha düşük. Testislerinizi daha sıcak olan vücudunuza bastıracak dar pantolon ve slip donlar giymeyin. Geceleri mümkünse çıplak uyuyun.

Daha çok ciks daha az mastürbasyon yapın

Bütün vücut salgıları gibi meni miktarı da sürekli değişiklik gösterebilir. Eğer meniniz bazen çok bazen az oluyorsa endişelenmenize gerek yok. Ancak meni yoğunluğunuz sürekli düşükse bir sorun olabilir. Eğer çok fazla mastürbasyon yapıyorsanız bunu azaltın. Mastürbasyon yerine düzenli ciks yapmak meni üretimini arttırır.

Ağırlık çalışın

20’li ve 30’lu yaşlarda erkeklik hormonunu arttıran ağırlık çalışmaları ileriki yaşdıbınızda da hormon seviyelerinizin ideal seviyede olmasını sağlar. Ağırlık çalışırken omuz ve kol gibi kısa kaslar yerine sırt ve bacak kasları gibi uzun kasları çalıştırmak erkeklik hormonu üretimini daha fazla tetikliyor. Testosteron seviyenizi arttırmak için az tekrarlı, yüksek ağırlıklı ve en az üç setten oluşan bir egzersiz planı uygulamalısınız.

Alkolü azaltın

Aşırı alkol karaciğer fonksiyonlarını bozarak kadınlık hormonu östrojen üretiminin artmasına neden olur. Kadınlık hormonu artarsa erkeklik hormonu azalır. Alkol tüketiminizi haftada iki gün ve ikişer kadehle sınırlandırın.

Fazla kilolarınızdan kurtulun

Fazla kilo erkeklik hormonunu azaltır ve kadınlık hormonunu yükseltir. Özellikle bel çevresinde yağlanma hormonal dengesizliğin habercisi. Biraz göbeğin bir zararı yok. Fakat 10’dan fazla kilo ciddi sorunlara neden olabilir.

Sigarayı bırakın

Eğer hala sigara içiyorsanız, hemen bırakın. Sigara sadece akciğer ve kalp hastalıklarına değil hormonal bozukluklara da davetiye çıkarıyor. Sigara içenlerde erkeklik hormonu, içmeyenlere göre yüzde 22 daha düşük.

Doğru beslenin

Erkeklik hormonu dahil bütün hormonlar beslenme ile yakından ilgilidir. Az yağlı, bol proteinli ve meyve sebze ağırlıklı beslenme tarzı hem sağlıklı bir beden hem de sağlıklı hormonlar yaratır. Erkeklik hormonu seviyelerinizi ideal düzeyde tutmak için üç ana ve üç ara öğün yiyin.

• **

Evli erkeklere testosteron üretim planı

Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar, evli erkeklerin erkeklik hormonun bekar erkeklere göre daha düşük olduğunu gösteriyor. Düşük erkeklik hormonu sorunundan mustarip bekar erkekler ise evliliğe daha sıcak bakıyor. Evli olmanız erkekliğe veda edeceğiniz anldıbına da gelmiyor haliyle. Sadece birkaç önlem alınması yeterli. Boş zamanlarınızı müzik dinleyerek değil, spor yaparak değerlendirin. Rekabet içeren sporlar erkeklik hormonunu yükseltir. Eşinizle sık sık ciks yapın. Her ereksiyon erkeklik hormonunu artırır. Fakat ereksiyonlarınızı gerçek bir kadınla değil mastürbasyonla harcarsanız durum tersine döner. Bilgisayar oyunlarını yerine mafya filmleri izleyin. Michigan Üniversitesi doktorları tarafından 60 denek üzerinde yapılan araştırma mafya filmleri izleyenlerin erkeklik hormonlarının arttığını gösterdi. Koreli bilim adamlarının yürüttüğü bir çalışma ise bilgisayar oyunu oynayan erkeklerin testosteron seviyelerinin düştüğünü kanıtladı. Kolesterolünüzü ilaçla değil sağlıklı beslenerek kontrol altına alın. Günlük kalori ihtiyacınızın yüzde 35 ila 40’lık bölümünü zeytinyağı ve kuruyemişlerden almanız hem erkeklik hormonunuzu hem de kolesterol seviyelerinizi ideal seviyeye yükseltir. New England Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan çalışmada kolesterol ilacı kullanımının testosteron seviyesini azalttığı ortaya çıkarıldı. Soya ürünlerinden uzak durun. “Sağlıklı yaşam için vejetaryen olmalıyım” hevesini kadınların tekeline bırakın. Düşük protein hormonların baş düşmanı.