inci sinema kulübü 4 oturum

Tim Burton
Vincent
Edward Scissorhands
Ed Wood
Sleepy Hollow
Maymunlar Cehennemi
Big Fish
Charlinin Çikolata Fabrikası
Sweeney Todd
Alice in Wonderland

CCC tim Burton reyiz ccc

(bkz: inci sinema kulübü 5 oturum)

evet arkadaşlar gelecek oturum için kurosowa nın film önerilerini bekliyoruz .

(bkz: inci sinema kulübü)

(bkz: inci sinema kulübü)

(bkz: inci sinema kulübü)

(bkz: inci sinema kulübü)

@58 ama klagib anlatı sinemasında alakasız olaylara yer yoktur bir de bu yönden bakmalı bence hitccock un sanat ını konuları işleyişinde değil de oyuncuları yönlendirişi ve kamerayı kullanışı açısından incelemeli ve de atmosferi kuruşu açısından .

@50 ,59 tamam oylarınızı geçiyorum

haftaya için madem kurosawa en çok oyu almış bizde kurosawa diyelim.

istediğimi tam anlatamamışım galiba. demek istediğim hitchcock insan davranışlarının (ilginçtir hep uçuk, karakterize olmuş davranışlardan bahsediyorum) gerisindeki nedeni arıyor. bunu yaparken de insanın bilinçaltına projektörle giriyor el yordamıyla değil. bu yüzden sanattan çok zanaate dayanıyor. öyle ki ona göre her davranış (ya da aşırı davranış) çok keskin bir nedene dayanıyor. yani işin içinde bir mutlakiyet mevcut. böylece pgiboloji insan bilincinin ya da alt bilincinin üstünde yer alıyor. yani insan pgibolojinin emrine giriyor. bu da hitchcock un pgibolojiye bakışını dar çerçeveye dayandırıyor. tıpkı bir ev ödevi gibi.

hitchcock'a gelince, ilginçtir bir kaç gün içinde tartışmıştık bunu arkadaşlarla, aslında anlaşılması biraz zor biri en azından benim için öyle. hitchcock la ilgili bi makale vardı bir yerlerde başlığı şöyle: zanaatçı mı sanatçı mı? açıkçası 2 filmini izledim yalnızca pek ısınamadığım vertigo ile oldukça başarılı bulduğum sapık filmi.
hitchcock un pgiboloji üzerine matematiksel eğilimi olduğunu düşünüyorum. tıpkı dalinin resimde işlediği gibi. tek farkı dali gibi gizemi kullanamaması. iki filmin sonunda da sinemasal gerilim olarak tepe noktaya ulaşmışken gizem, bilinemezlik veya açıklanamazlık açısından oldukça vasat bulmuştum.
özellikle sapık hikaye anlatımındaki ustalık bakımından müthişti. kurgusu çok sıkıydı. bence vertigo filminde de benzer şeye yönelse daha iyi olurmuş.
özet olarak tartışma sonunda hitchcock un iyi bir esin kaynağı olduğu, kendi türündeki sinemayı derinden etkilediği,iş disiplini açısından da oldukça etkili olduğu ama biraz pgiboloji hamallığı yaptığı sonucu ortaya çıktı.

selam beyler ben geldim kaç gündür internet problemliydi muhabbet dönmüş yine bir sürü.
@1 kurosawadır muhtemelen 15 16 filmini izlemişimdir. hatta çoğunu 2-3 kez izledim.

@53 haklı guy ritchie olmalı

woody allen - guy ritchie - gus van sant - gaspar noe nası yok lan listede

alın size ağır film vereyim: http://www.vimeo.com/7023645

yorumları isterim ama ona göre.

danny boyle galiba lan.

gelecek hafta için

q federico fellini diyenzi

tahmini olarak akira kurosawa, (alayından sayısız film izledik)

kubrick

- tüm filmeri
- en az 4 er kez

ödevde kopyalayın yapıştırın diye yazmadım amk bişi söleyin

feminist kadın tepkileri için Görsel Haz ve Anlatı Sineması Laura Mulvey önermekteyim

Erkeğin cinsel kaygılarını kamera ile birlikte izlediğimiz daha doğrusu insanları yönetmenin tercihi ile dikiz ettiğimiz 'Arka Pencere' filminde kadın Hitchcock'un genel cinsiyetçi tavrıyla anlatılmaktadır. Jeffreies Robin Wood'un Hitchcock Sineması Kitabında anlattığı gibi hem ayağını kulanamakatadır,hem kamerası kırılmıştır.Bu kaybettiği gücü falus imge olarak teleskopta bulur ve görme ile otorite sağlamaya başlar. Film önemli ölçüde evlilik üzerinedir. Lisa ne zaman evlilikten bahsetse Jeff kaçışa başvurur. Thorvald'ın dairesinde olanlar Jeff'in Lisa'dan kurtulma arzunusu temsil eder. Lisa ancak Thorvald'ların dairesine girebilmeye cesaret ettiğinde Jeff'in gözünde büyür, erkek için kendini tehlikeye atmıştır. Film zaten nişanlanmalarıyla biter ki yine de Lisa gizlice magazin dergisi okurken gösterilmekte kadının değişmediğini vurgulamaktadır.ki bu şeklde bir çok feminist kadının tepkisini almıştır da

Arka pencere, Amerikan yaşam tarzının acımasız bir tablosudur. aslında dikizden alınan hazzı göstermektedir. başrol oyuncusuyla izleyiciyi aynı konuma getirir. başrol ayağındaki geçici engel yüzünden elindeki fallik imge diyebilceğimz dürbünüyle olan biteni izlerken izleyici de sadece onun gördüklerini görebilir. yani izleyici de geçici engellidir

Her şey normal biçimde, ortalamaya uygun olarak, hatta genel sıradanlığın ve duyarsızlığın sınırları içinde olup biterken, biri, bütünü oluşturan öğelerden birinin, açıklanamaz bir davranışı nedeniyle, leke yaptığını fark eder ve her şey buradan başlayarak birbirine bağlanır. En hitchcock’a özgü sahneye koyma etkileri her zaman bu leke çerçevesinde örgütlenir. Her şey bakışı harekete geçiren bir leke işlevi görebilir: Arka pencere’de pencerenin siyah dikdörtgeni ve bu siyah dikdörtgen içinde katilin sigarasının oluşturduğu kırmızı nokta gibi